Ahenk Nedir Ahenk Özellikleri

13.06.2015

 

 

 AHENK 

Ahenk nedir sorusunun cevabını sözlükler   Uyum, uyuşma ve  eğlence olarak tarif eder. Edebiytta ahenk nedir sorunun cevabını: sözün kulağa hoş, pürüzsüz, gelmesi , “musiki etkisi yaratması, [1]kelimelerin birbiriyle ses ve anlam bakımından etkileyici bir bütün oluşturması,  şiiri oluşturan dizelerdeki seslerin uyumu, ustaca kullanılan ses akışı, söyleyiş, ritim, ölçü ve ses benzerlikleriyle kurulan mısradaki veya cümledeki uyum şekillerinde  tarif edebilmek  mümkündür.  Şiirde sesler, kelimeler dizelerle şiirin bütününe yayılan, melodik yapıdaki uyuma; armoni, seslerle sağlanan müzikalite olarak da tarif edilebilir.[2]

Ahenk, şiirde  armoni ve melodi ile birlikte ve onlarla  ilgili düşünülen, Haşim’in  tabiriyle “ Sözden ziyade melodiye yakın”  bir müzikal uyumdur.  Bir şiirin dize beyit veya kıtaları içinde hatta  bir nesir cümlesinin hecelerinin çeşitli sesleri arasında  seslerin kulağa hoş gelecek şekilde yarattauğı uyuma  ahenk (-armoni= harmonie) denir. 

Şiirde ahenk  akıcılık, dinleyenlerde  tatlı ve hoş duygular uyandıran, melodik etki yaratan ve şiirin hafızada kalması sağlayan bir unsurdur. ( bkZ. Şiirde Ahenk Nedir ve Ahenk Oluşturma Teknikleri)

Ahenk ve armoni birlikte düşünülmüş, birisi diğerinin  anlamını karşılayacak şekilde de ifade edilmiştir. Armoni  birbirine yakın ünlü ve ünsüz seslerin tekrar edilmesiyle sağlanır.

Dolayısı ile armoni sağlamak  aliterasyon ve asonansla ilgilidir.  Aliterasyon  ünsüz seslerin ard arda tekrar edilmesiyle, asonans ise ünlülerin tekrarı ile sağlanan armoni dolayısı ile de ahenk unsurlarıdır.

Ahenk sağlayan usurları biçimsel unsurlar, melodik unsurlar idye ikiye ayırmak  mümkündür. Ahengi sağlamak için şiirde   şiirde bazı teknikler ortaya çıkarılmış, ölçü, durak, kafiye ve redif ahengi sağlayan dış veya şekil unsurları olarak kullanılmıştır. Aliterasyon seci, iç kafiye, sesler, kelimeler, benzeştirmeler, ikilemeler kullanılarak oluşturulan ahenk  unsurlarına ise  melodik unsur denilebilir.

Üslûptaki ahenk üç şekilde olmaktadır.

1.      Kelimeler arasındaki ahenk: sesli ve sessiz harflerin iyi kaynaşması, hecelerin bu uyum içinde ardı ardına iyi sıralanması ile oluşan ahenktir.

2.      Cümlede ahenk: cümle içindeki kelimelerin ses ve armoni açısından müzikalite ve ritm sağlayacak şekilde doğru yerleştirilmesiyle oluşan ahenktir.

3.      Taklid ahengi, bir hareketin çıkardığı sesi taklit eden sözler kullanmaktır.

Divan şairleri taklidi ile olan ahenge önem vermişlerdir. (aheng-i taklidi) Eski edebiyatta ahenk fikrinin karşlığı olarak “ fasahat “ tabirini kullanmışlardır.  ( bkzFesâhat Nedir. Edebiyatta Fesahat ve Fasih ) Ahenksizlik ise rekake tabiri ile ifade edilir. ( bkz Rekâket Nedir Zayıf Ve Ahenksiz Şiir)

Bir büyük boşlukta bozuldu büyü
Canımdan canına nice can aksın ey can

Dizelerinde  ( b) ve ( c ) sesleri dikkat çekecek kadar fazladır ve aliterasyon örneğidir

 

Ayağın sakınarak basma aman sultanım
Dökülen mey kırılan şişe-i rindân olsun   ( Nedim )

Beytinde ise ( a) ( e) hatta ( i) seslileri dikkat çekecek derecede asonans yaratmıştır.  

 

Eskiler ahengi,  umumi veya taklidi olarak ikiye ayırırlarken bunları kast etmişlerdir.   Eski şiire göre UMUMİ AHENK: Sözde, tenafür, tekrar,  yersiz ve kasrın bulunmaması, ibarenin açık ve anlaşılır olması olarak kabul etmişlerken Taklidi ahenği ise  kelimelerin  manasından ziyade çıkardıkları seslerde aramışlardır. [3] Taklidi ahengi sağlayan unsurlar ise yansımalar, ikilemeler, ses tekrarları olarak anlaşılmış, taklidi  ahengi   basit taklidi ahenk, asıl taklidi ahenk olarak ikiye ayırmışlar  sadece yansıma ve ikilemelerden kurulu olan mana ve sanatkârane -lik içermeyen  taklidi ahengi düşük görüp, kapalı ve  sanatkârane yapılmış olanlarını üstün tutmuşlardır.

 

Örneğin “  Şıp şıp diye indi merdivenlerden” veya Fış Fış Kayıkçı, Kayıkçının küreği “ gibi  ahenk oluşturma yöntemleri basit ve düşük  evsaftaki  taklidi ahenktir.

Güm güm öter asman sadadan

Güm geşte zemnin bu maceradan ( Şeyh  Galip ) örneğindeki gibi taklidi ahengi üstün görmüşlerdir.

Evc-i havâda sıyt-ı çakâçâk-ı tîğden
Âvâz-ı ra'd  saika reh-gün-künân olur.      

Nefi' bu beytinde savaşı anlatırken, kılıç şakırtılarını da duyurmayı başarmıştır.

 

Sedâsız poyrazım; ıssız, yarsızım
Siyeden siyeden sızar; kar, sızım
Buz sızar, mor sızar, ölmem arsızım,
Bu yüzden bahtıma tuttuğum alkış.    ( Şahamettin Kuzucular )

 

Kışı  ve poyrazı betimleyen bu dörtlükte poyrazın sesi kelimelerden  duyula bilmektedir. Ahenk oluşturulurken ölçü, kafiye, aliterasyon hatta asonans tan da yararlanılmıştır.

Ancak ,ahenge  eriştiren diğer unsurlar şairin yetenekleri ve ahenk inşasında gösterdiği diğer çabalar ve yetenekleri ile zenginleşmektedir.

 

Aradılar bir tenhada buldular
Yaslandılar şivgalarım kırdılar
Yaz bahar ayında bir od verdiler
Yandım gittim ala dağlı kar iken  ( Karacoğlan)

Ok atılır kalasından
Hak saklasın belasından
Köroğlu'nun narasından
Her yan gümbür gümbürlenir

Köroğlu’nun bu şiirinde - dan, eki redifleri oluştururken çarpışma sesleri ni de duyurmaktadır.

Âheng,  cümle ve kelime âhengi olarak da ikiye ayrılır. Cümle âhengi, kelimelerin ses  akışı yönünden kulağa hoş gelecek şekilde sıralanmasıdır. Kelime âhengi ise kelimelerdeki ünlü ve ünsüzlerin ahenk sağlayacak düzende sıralanmış olmasından doğar

 

 Kaynakça

[1] Tahir ül Mevlevi Edebiyat Lüğati Enderun Kiiiiitapev, İst. 1973 shf 17

[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/siirde-ahenk-nedir-ve-ahenk-olusturma-teknikleri/75888

[3] Tahir ül Mevlevi Edebiyat Lüğati Enderun Kiiiiitapev, İst. 1973 shf 17

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da