BAĞLAÇLAR
Fransızca: Conjantion
İNGİLİZCE : Concunction
Almanca: koncunktion, bindewort
Osmanlıca: rabıt
Bağlaç Nedir Tanımı:
“Cümle içinde aynı görevde olan ya da anlamca birbiri ile ilgisi bulunan sözcükleri, sözcük gruplarını, anlam bakımından birbiri ile ilgili cümleleri bağlayan sözcükler”
“Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcükler “[1]
Bağlaçlar veya rabıt edatları, sözcükleri, sözcük gruplarını veya cümleleri biçim veya anlam yönüyle birbirine bağlayan edatlardır. Bağlaçlar diğer kelimler gibi kendi başların anlam taşımayan, bağlama vazifesine girdiklerinde diğer edatlar gibi kelimler, kelime grupları ve cümleler arasında anlam kazanan sözcüklerdir.
Bazı Bağlaçlar
ve, veya, ile, ama, de (da) , ancak, belki, çünkü, eğer, hâlbuki, hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, tâ, üstelik, yahut, yalnız, yani, yoksa, zira
Bağlaçların Özellikleri
İfadeleri, ilgi ve önem sırasına koyarak düzenlememize yardımcı olurlar.
Bağlaçların kendi başlarına anlamları yoktur. Yer aldıkları cümlenin çeşitli bölümleri arasında anlam ve biçim bakımından bağlantı kurarlar. Cümlelerde sıralama bağlaçlar sayesinde yapılır. Cümleler arasında konu ve anlatım bütünlüğü sağlamak için kullanılırlar. İle bağlacı hariç diğer bağlaçlar bitişik yazılamaz ile bağlacı ise ( i) sesini düşürdüğünde bitişik olabilir. Ahmet ile , Ahmet’le, dert ile, dertle
Yapılarına göre bağlaçlar
Türkçede bağlaçlar yapı bakımından yalın, türemiş, bileşik ve öbekleşmiş bağlaçlar olmak üzere dört kümeye ayrılır.
Yalın bağlaçlar
Yalın bağlaçlar, herhangi bir ek almamış ya da bir sözcükle birleşmemiş basit sözcüklerdir. Kök halindeki ve, ama, ile, eğer, de, hem, yani gibi sözcükler bu tür bağlaçlardır.
Türemiş bağlaçlar
Türemiş bağlaçlar, isim ya da fiil soylu sözcüklerden türetilmişlerdir: üstelik, örneğin, kısacası, gerçekten, anlaşılan vb. gibi.
Bileşik bağlaçlar
Bileşik bağlaçlar öyleyse, yoksa, nitekim, sanki, oysa, kim bilir gibi sözcüklerdir ve bunlar iki ayrı sözcüğün birleşmesinden oluşur. Bileşik bağlaçları oluşturan sözcüklerin her zaman bağlaç türünden olmaları gerekmez. Örneğin kim bilir bağlacındaki "kim" zamir, "bilir" ise bir çekimli fiildir. Sanki bağlacı ise "san" (san-mak) fiil kökü ile "ki" bağlacının birleşmesinden oluşmuştur.
Öbekleşmiş bağlaçlar
Öbekleşmiş bağlaçlar ayrı ayrı sözcüklerin bir arada kullanılmasıyla ortaya çıkar. Bazen ya da, hem de gibi iki bağlacın yan yana kullanılmasıyla da öbekleşmiş bağlaç oluşabilir. Bazenki bağlacıyla birlikte bir bağlaç öbeği oluştuğu da olur; nerde kaldı ki, değil mi ki böyle oluşmuş bağlaçlardır. Başka bir deyişle, sözün kısası, bir bakıma gibi tamlamalar bağlaç işlevi de görürler. Gel gelelim, ne bileyim, zorla değil ya gibi bazı kısa cümleler de kalıplaşarak bağlaç niteliği kazanabilir. Öbekleşmiş bağlaçlardan yinelemeli bağlaçlar da çok yaygın olarak kullanılır. Bunlara ya ... ya ..., hem ... hem ..., ister ... ister ..., gerek ... gerek(se) ..., ne ... ne ..., ama ... ama ... gibi bağlaçlar örnek gösterilebilir. Örneğin:
"ister gel ister gelme", "ya bugün gel ya yarın", "ne sevdiğin belli ne sevmediğin".
Kullanılışlarına göre bağlaçlar=
GÖREV BAKIMLARINDAN BAĞLAÇLAR
Sıralama bağlaçları
İki sözcüğün arasına girerek arka arkaya gelen unsurları bağlamaya yarayan dahi, ile, ilâ, ve edatlarıdır: Karagöz ile Hacivat, Suç ve Ceza vb.
Denkleştirme bağlaçları
İki sözcük, sözcük grubu veya cümlenin arasına girerek birbirinin yerini tutabilecek iki unsuru birbiriyle denkleştirme, karşılaştırma ilgisiyle bağlayan veya, veyahut, ya, yahut edatlarıdır: kavun veya karpuz, masa veya sıra, seni böyle gören ya deli diyecek ya gülüp geçecek vb.
Karşılaştırma bağlaçları
Karşılaştırılan grupları veya unsurları, mukayese ilgisiyle bağlayan ama....ama, da(de)....da(de), gerek....gerek, ha....ha, hem....hem, ister....ister, ne....ne, ya....ya gibi bağlaçlardır.
Ama haklı ama haksız herkese itiraz eder. Eyere de yakışır semere de. Gerek fakir gerek zengin olsun. Ha Kel Hasan ha Hasan kel. Hem suçlu hem güçlü. İster öldür ister güldür. Ne şair yaş döker ne âşık ağlar. *(F.Nafiz) Ya o zaman yalan söyledi ya şimdi.
Bu edatlar, karşılaştırılan unsurlardan biri, hepsi veya hiçbiri ifadesiyle üç türlü işlevi yerine getirirler:
Ya akıl ver ya para. Ya paranı ya canını. (birini)
Hem kel hem fodul. (hepsi)
Ne kızı veriyor ne dünürü küstürüyor. (hiçbiri)
Başa gelen bağlaçlar
Cümleler arasında türlü anlam ilgileri kurarak onları birbirine bağlayan edatlardır: âdeta, ama, ancak, bari, belki, binaenaleyh, çünkü, eğer, fakat, gerçi, güya, hakeza, hâlbuki, hatta, hazır, hele, illâ, illâ ki, kaldı ki, keşke, keza, lâkin, madem, mademki, mamafih, meğerki, nasıl ki, nitekim, oysa ki, öyle ki, sanki, şayet, şöyle ki, tâ ki, üstelik, yalnız, yani, yeter ki, yoksa, zaten, zati gibi.
Örnekler: O zamanlar çok okuyordum. Daha sekiz yaşındayken roman okumaya başlamıştım. / Turgut’un kaza yaptığını biliyorum. Fakat bunu sana kim söyledi? / Düğününe beni davet etmedi. Hâlbuki ben hediyesini bile almıştım. / Bugünlerde dürüst davranmıyor. Mamafih bu sözler aramızda kal sın. / Üç gündür yataktan çıkamıyor. Zaten son zamanlarda hiç ayağa kalkamı yordu.
İlgili Linkler
Edat ( İlgeç) Bağlaç Özellikleri ve Görevleri
Bağlaç Nedir Özellikleri Yapıları Görevleri
[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/baglac-nedir-baglaclar/129465