BAHARİYE’SİDEN ( Kırk Armağan )
Gam sazlığa döndü ve uyurlar uyandı
Her türlü nebat çiçekleri biter oldu.
Mem kara donun çıkarıp geydi yeşiller
Haktan bu ata her taraftan sert eser oldu.
Bağlı kapılar açtı cihan halkına Rahman
Rahmetlerini saçtı feth-ü zafer oldu.
Hüdhüt, üveyik, keklik, turraç ve güvercin
Sübhanı hoş ayaz ile tesbih eder oldu.
Yapar yuvasını kırlangıç erdi hem ebâbil
Hem kışladığı yaylağa göçtü, göçer oldu.
Erdi yasemin, hadmi, susangül önünce
Birisi kılınç çektü, biri pâsper oldu.
Menefşe günü günleyip boynunu eğmiş
Nerkis sevinip nazla gözün süzer oldu.
Gül tahtına ağıp, denlu hizmette durdu
Kim elini öper ve kim ayağa düşer oldu.
Gör kim güle ne rağbet eder, bülbüli ragıb
Mahbup ve matlub çu mergup ter oldu.
Bülbüllerin o zâri kılıp ağladığına
Getirdü nikabın yine güller güler oldu.
Bülbül şu kadar methu dua kıldı ki gonca,
Utandı tebessüm kılıp andan yeşer oldu.
Attar dükkânı açtı cihanı üzre sanasın
Sahra dolu hoş miskü amber yeter oldu.
Bir bahçe gerek bize ki geçmiye baharı
Ol gülü nideriz ki biter ve solan oldu.
Kim ola Kemal? Ümmi bu resme söz ede
Meğerki sınık gönlüne erden nazar oldu.
Hal ehli bilir sırrı, kılır müşkülü asan
Kal ehline ancak kuru söz derdi ser oldu.
Kaynak: Niğde Evliyaları (Niğde Belediyesi)
Kemal Ümmi Hayatı Eserleri Menkıbeleri
Kemal Ümmi Divanı ve Diğer Eserleri