Bibliyografya
Eski Yunancada biblios (kitap) ile grapho (yazma) kelimelerinden türemiş, Kitaplar hakkında yazı, kaynakça, kitap bilgisi, anlamında, literatüre’ye yakın anlamlı kullanılan bir terimdir. Osmanlıcadaki karşılığı, esami-i kütübi, ilm –i kütüp, ilm-i tarif’ül kütüp, kitabiyat terimleridir. Günümüzde kaynakça sözcüğü bu terime karşılık kullanılmaktadır.
Bibliyografya, Tanzimat’tan sonra dilimize girmiştir. Bibliyografya hazırlama ihtiyacı matbaanın keşfinden sonra çıkmış, kitapların çoğalması ile kütüphanecilerin, ilim adamların ve kitapseverlerin kaynakça oluşturmak, kitap listeleri hazırlamak, kitapları sıralamak, tanıtmak ve dizinlemek ihtiyaçları oluşmuştur. [1]
Bibliyografyalar belli bir konuda ya da bütün konuları kapsayacak biçimde, ya da tek bir yazarın eserlerini içerecek şekilde veya belli bir türdeki yayınlanmış eserleri içerebilir.[2] Bibliyografik kaynaklar bibliyografya ve dizin olarak karşımıza çıkar.
İLK BİBLİYOGRAFYA
Bibliyografya kelimesi ilk kez Avrupa da 17 yy da kullanılmış, 19 yy da uluslararası önem kazanarak uluslarası bibliyografya yazın, dipnot ve kaynakça a kuralları ortaya konulmuştur. MLA Yöntemi, APA 6.0 Yazım Dipnot Kuralları gibi.
Bibliyograya’nın kullanıldığı ilk yazı ise : Johannes Trithemus’un Liber de Scriptoribus ecclesiassiticis adlı yazısı olmuştur. [3] İslam Dünyasında ise kökeni çok daha eskilere daynır . ilk Yazı Ms. 9 yy da İbnü’n Nedim’in Fishristü’l Kütüp adlı eseridir.[4]
Osmanlılarda ilk kitabiyati olan Kâtip Çelebi nin - 17. Yüzyıl- Keşfü'z-Zünun 300 kadar bilim dalı ile 10.000 kadar yazar ve alfabetik olarak 15.000'e yakın kitap hakkında bilgi veren dev bir bibliyografyadır. [5] Mizancı Murad’ın II. Abdülhamid Devri yayaınlarını içine alan “ Devr-i Hamid-i Asarı “ adlı 1891 tarihli eseri de iyi bir örnektir. 1935 senesinden beri Türkiye'de basılan bütün kitapların, broşürlerin, harita ve atlasların gazete ve dergilerin, diğer yayınların bibliyografik künyelerini bildiren Türkiye Bibliyografyası hazırlanmaktadır. [6]
Bibliyografyalar Kapsamları bakımından ikiye ayrılır.
Bibliyografik kaynaklar, bizi doğrudan bilgiye ulaştırmayan ama: aradığımız bilgiyi sunan farklı türdeki bilgi kaynaklarının varlığından haberdar olmamızı sağlayan, kaynaklardır. Bibliyografyalar belli bir konu için, veya tüm konuları kapsayacak biçimde hazırlanabilir. Tek bir yazarın eserleri veya belli bir türdeki yayınlanmış eserleri içermesi için de hazırlanabilir. Temel işlevi eserin varlığından haberdar etmek ulaşmak isteyene kaynak bilgiyi vermektir ulaşmasını sağlamaktır. Bibliyografyalar Genel ve Özel olmak üzere ikiye ayrılır. Genel Bibliyografya, yayınları konu sınıflandırması yapmadan ele alır. Özel Bibliyografya ise konu sınırlaması yapar. Yayınların bir bölümünü gösteren veya bir yazarın eserlerini sıralayan veya ticari maksat taşıyan Bibliyografya lar da vardır. Buna göre Bibliyografya lar şu gerekçelere göre hazırlanır.
Bibliyografya kataloglama kurallarına göre yapılır. Böylece aynı özellikler, belli bir sırada ve yazılış düzeni içinde dizinlenmiş olur.
Bibliyografyalar tertib edilişleri bakımından: Alfabetik, sistematik, kronolojik, vurgu ve başlık kelimelerine göre düzenlenir.
Bibliyografya Yazım Kuralları
Bibliyografyalarda sırasıyla: yazar ile eserin; ( tercüme ise mütercimin adı) , , basıldığı yer, basıldığı yıl, yayıncı adı, yayınlama tarihi, cilt ve baskı yeri, basım tarihi ve eserden alıntı yapılmışsa sayfa no su, gerekirse sayfa adedi yer alır. Yazarın soyadını başa alarak da yazan bibliyografya örnekleri de vardır.
Örnek :
AVCI, Yusuf (1997), Fıtrat ve Eserleri, Ankara: Kültür Bakanlığı.
EVLİYA ÇELEBİ (2013), Evliya Çelebi Seyahatnamesi, , Hazırlayan: Mümin ÇEVİK, İstanbul: Üçdal.
ACAROĞLU, Türker : "Bibliyografya Nedir?". Türk Edebiyatçılar Birliği Yıllığı, (1962), 1961, 98-101 ss
KAYNAKÇA
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın