Çeşm-
Osmanlıca yazılışı: Çeşm چشم
Farsça bir kelimedir. Türkçe göz, Arapça ayn, Farsça dîde kelimeleri çeşm sözcüğünün eş anlamlıları dır. Bu sözcük Farsça göz anlamına gelirken dilimizde göz ve göz yaşı anlamında da kullanılmıştır.
Çeşm kelimesinden türetilen çeşme suyun gözü anlamında düşündüğümüzde çeşm sözcüğünün ne kast ettiği de ortaya çıkmış olur. Çeşm sözcüğü göz anlamına gelen anlamı ile edebiyatta çok sık kullanılmış, çeşm sözcüğü ile çok sayıda terkipler, tamlamalar, deyimler ve mazmunlar kurulmuştur.
Göz, divan şiirinde sevgili imajı ile birlikte kullanılır. Göz ise sevgilinin en dikkat çekici özelliğidir. Divan şiirinde göz karadır ve kaş ve kirpikler ile birlikte kullanılır. Göz bir afettir ve aşığı yok eder. Veya aşığı büyüler. ( bkz -Nazar Türleri Nazardan Korunma Yolları Nazar Duaları ve Nazarlıklar) Sevgilinin gözü işlevselliği, şekli ve etkileri açılarından, sihir, cellat, cadu, afet, büyü, maral, badem, gazal, kafir, hûn-feşân, hûn-hâr, Harut ve Marut, ok, kuyu, ayna vb ile ilişkilendirilir. ( bkz- Cadu Cadufen Cadu Kalem Sihirbaz Koğucu Fitneci Cadı) Göz, renk olarak genellikle kara, siyah, ender olarak da elâdır. Göz en çok nergis, ahu ,maral, ahu-yu hoten , ceylan ve bademe benzetilmiştir.
Yürekde komadı kan kara gözün
Belâdur canuma bu gözi kara (Kadı Burhaneddin)
Bir uğurdan iki kâfir üstüme kıldı hücûm
Gördüm olmaz ikisine müşterek oldum esîr (Behiştî)
Gamzesi okını atmaz kaşları yayın kurar
Ol kara gözün bizümle cengi yok yaykaradur (İbn-i Kemâl)
Örneklerde de görüldüğü gibi göz, ok, yay, esaret, hançer, kelimelerinin yaptığı çağrışımlarla da sık sık kullanılır. Sevgilinin gözü âşıkı yaralayan, durmadan kargaşa çıkarıp fitne yarata n, bakışları, kirpikleri ve kaşları ile öldüren bir unsurdur. Bu nedenle silah, savaş, tutsak etme, av, avcı tasavvurlarına bağlı benzetmeler, vurup, kıran kan döktüren, esir eden, öldüren silahşor, cellat, kan dökücü, nazar ( göz değmesi) (Âfet-i Devran Nedir Beyit Örnekleriyl ) olarak karşımıza çıkar.
Açılmaz oldu çemenlerde çeş m-i şehlası
Değerdi nergise çeşm-i rüzgar nazar ( Nedim)
Şehla, ela gözlü kadın demekse de, eski şairler koyungözlü papatya şeklinde izah etmektedirler, şehla birisi diğerinden hafifçe eğri olan göz anlamına da gelmektedir.
Dağda sayd- gazal etmeğe hasret mi çeker
Hanede gözleri ahusun eden amade Nedim
Dağda maral avlamaya hasret kalınca evdeki gözleriahu hemen hazırdır. Bu beyitteki ahu evdeki eş anlamındadır. ( bkz Ahu Nedir ve Ahu-yu Felek Beyit örnekleriyle))
Ey çeşm- i ahu hicr ile tenhalara saldın beni
Çün nafe bağrım hun edip sahralara saldın beni İsmail Dede
Ey gözleri ahu hicranınla tenhalara saldın beni, Ceylan göbeği gibi bağrımı kan doldurup sahralara saldın beni.
Şirler pençe-i kahrımdan olurken lerzan
Beni bir gözleri ahuya zebun ettifelek Yavuz Sultan Selim
Aslanlar bile kahrımın pençesinde inlerken, beni bir gözleri ahunun karşısında felek zebun etti.
Sevgilinin gözü zalim ve kan dökücüdür. Göz kelimesi çeşm, dide, ayn, nigar, nazar ve göz gibi eş anlamlılarıyla kullanılır. Göz ile ilgili çok sayıda benzetme ve mecazlarla da kullanılmıştır. Badem, ceylan, ahu, maral, cadu, kâfir, cellât, büyü gibi. Sevgilinin gözlerinin ifade olarak tahayyülü ise, alaycı, şuh, şehla, mahmur, hışımlı, hilekâr, mestane, esrar, şarap, afyon gibi uyuşturan, fitneci, fettan, vb dir. Göz bayıltıcı etkisi nedeni ile nergise de benzetilir.
Sevgilinin gözü ile sihir, büyü, Babil kuyusuna ( bkzBabil Babil Kuyusu Harut ve Marut) kapatılan sihir ve büyü melekleri olan Harut ve Marut arasında alakalar kurulur. Sevgilinin gözleri Harut ve Marut'a sihir ve büyü ilimlerini öğreten sihir ve büyü merkezi gibidir. ( bkzHarut ve Marut Nedir Beyitlerde Hikaye ve Efsaneleri) Sevgili aşığa baktığı zaman onu büyüler. Aşığı kendinden geçirtir. Aşığın gözleri kamaşır ve başka hiç bir şeyi göremez hale gelir.
Sihr o şûhun beste çeşm-i gamze-i câdûsudur
Çeşme-i mahbûbân kemend-i zülfünün âhûsudur Şeyh Galip
Sevgilinin Hoten ahularına benzeyen güzel gözleri onu bir ceylan, ahu gazal gibi gösterir. Halbuki av gibi gözüken sevgili ahu gibi gözüken bir avcıdır. Sevgilinin saçları, Ay'ı ve Güneş'i dahi tutabilen Evren, veya ejder gibidir. ( bkz Ejderha Ejder ve Evren)Saçları iki yandan sallanan mâr, yılan, ejderha gibidir. Ejderha gibi saçlarını kement gibi kullanarak Hotenli avcıların ahuları yakaladıkları gibi kement edip kendinden geçmiş aşığı bir av gibi yakalar. ( bkz Halluh Hoten Nevşâd Şehirleri ve Ferhar Güzeller Mabedi ) Aşığa tüm bu halleri eden sevgilinin o kara gözleridir. ( bkz Hıta Hoten Hata Yurdu Ahular Çiğil ve Yağma Güzellerİ)
Gören düşinde bir gice mestane gözlerin
Nergis gibi humar ile bir yılda uyanır (NECATİ)
Dil-i Bâkiyi ser-i zülfün elinden cânâ
Çeküben hışm ile çeşm-i siyehün ala gibi Baki
(Ey sevgili! Senin siyah gözün, Bâkî’nin gönlünü saçının ucunun elinden hiddetle çekip, alacak gibi.)
Halk şiirinde ise göz, ahu, ceren, maral, badem , şahin, melek-huri , kömür , mühür, ve üzüme benzetilir. Halk şiirinde de göz kan dökücü, bayıltıcı, büyüleyici, öldürücü vb dir.
Hublığuna yoktur bahane
Gözlerin benzer şahana (KÖROĞLU)
Beni yaraladı bir ok atışta
Okun tek parçası kalmadı dışta
Dert, umut, sitem, naz, hepsi satışta
Gönlüne kurulmuş pazar gözleri HALİL SOYUER
Hakimler hayrette kaldı derdime
Açtı yüreğime yara gözlerin
Tutuşturdu içim kaşlar kirpikler
İşledi ruhuma kara gözlerin Kul Gazi
Çeşm , göz gözyaşı, halk ve çağdaş şiirimizde de çok sık kullanılan bir malzemedir. Çeşm sözcüğü de halk ve çağdaş şiirimizde geçer. Yukarı da sıralanmış olan çeşm sözcüğü ile kurulmuş bazı tamlamaların Türkçe karşılıkları da kullanılmıştır.
Aman turnam benim yârim gücenmiş
Beni görse yoldan çıkar, yan gider
Gönül suyu gözlerimden akıyor
Âh ettikçe ciğerimden kan gider Karacoğlan