Ejderha: Ejder
Ejderha, dünya edebiyatlarında yarasa kanatlı, dikenli kuyruklu, derisi pullu, ağzından ateş saçan, dört ayaklı veya iki ayaklı, bazen yedi başlı dev kertenkele ya da yılan biçimindeki tasavvur edilen efsanevi canavardır.
Doğu ve İran kökenli ejder tasavvuru ile batı kökenli ejder tasavvurları arasında bazı farklar bulunur. Buna rağmen dört veya iki ayaklı, bir iki veya yedi başlı olup olmaması ile ilgili bazı farklar bulunur. Örneğin İran kökenli ejder tasavvurunda ejderler dört ayaklı ve yedi başlıdır. Türk destanlarındaki ve efsanelerindeki ejderha tahayyülleri çoğunlukla yedi başlıdır.
Ejderha kelimesi mecazen kullanıldığında bahadır, yiğit, alp veya gaddar anlamlarındadır. Türk destanlarında efsanelerinde ve şiir dünyamızda ejder ağzından ateşler çıkan Anka kanatlı yılan şeklinde bir kuş, yedi başlı kertenkele şeklinde bir mahlûktur.
Ejderha kelimesinin Türkçesi “evran” veya evren, Yunancada ise dragon’dur. Türk tasavvurundaki ejderler veya evrenler devasa bir yılan şeklindedir yeraltındaki mağaralarda yaşar. Türk ve doğu efsanelerindeki ejderler hazineleri koruyan bazen ateşin içinde yaşayan, ağzından ateş saçan bir mahlûktur. Masallarda suyun akmasını engelleyen suyun akması için kurban isteyen bir mahlûktur.
Bu tasavvurlar divan şiirimize ve masallara da geçmiştir.
Kalem bir bülbül ü muciz sadadır dest-i kamilde
Asa- yı Musevi’nin ejderhada farkı var yoktur. Kazım Paşa [1]
Bu beyitte Musa’nın bastonu bir ejdehaya benzetilmiştir.
Gülelim oynayalım kâm alalım dünyâdan
Mâ-i tesnîm içelim çeşme-i nev-peydâdan
Görelim âb-ı hayât aktığın ejderhâdan
Gidelim serv-i revanim yürü Sa’d-âbâd’a Nedim
Nedim’in bu gazelinde ejderha ağızlı bir musluk tasviri vardır.
Etrafı yakan yıkan ağzından ateş saçan, hatta alevler içinde yaşayıp, ateşlerin içinde gezen ejderha ( bkz semender ) motifi divan şiirinde sevgilinin bir özelliği olarak da karşımıza çıkabilmektedir.
Bir ejder imiş ‘ışkuñ kim aña gıdâyiçün
Biñ bencileyin bî-dil sîmurga siñek gelmez Vizeli Behişti Ramazan
Muhît-i ‘ışkda ben ol neheng-i ejdehâ-kâmam
Yidi deryâyı nûş itdüm hemân bir demde dem çekdüm EMRÎ ( D. Edirne?, Ö. Edirne 1575
Ejder-i Perran: ( Uçan at şeklindeki ejder )
Bazı divan şairleri ejderi uçan at şeklinde tasavvur eder. Bu şekildeki ejderler ejder-i perran olarak adlandırılır. Türk mitolojilerinde “Evren (kâinat) aslında bir ejderhadır, tıpkı ejderha gibi evren de büyük ve insanüstüdür. Türk mitolojisinde dünyanın bir ya da daha fazla ejderha tarafından döndürüldüğü yani "evirildiği" düşünüldüğünden bu ejderhaya da "eviren" denmiştir.” Bu tasavvurların izleri ilginç bir şekilde bazı divan şairlerinin şiirlerinde de gözükür.
Uçup perrende evren gibi şikâr eyler
Fezada nerre şir’i kuhta derrende kaplanı Sabr-i Şakir. [2]
Uçan bir ejderha gibi göğe çıkıp avlanmaya başlar. Gözyüzünde erkek aslan dağda bir yırtıcı kaplan gibi
Pertab-ı bülend ettiği dem Ejder-i Perran
Aheste hıram eylese tavus –u cinandır. Nefi
Hızlı yürüdüğü zaman uçan bir ejder gibi, yavaşça gelir iken güzel bir tavus gibidir.
Nice Evren ki ne dem eylese pertâb-ı bülend
Sanki reftâre gelir hışm ile bir ejderhâ Tului [3]
( O nasıl bir Evrendir ki – yani ejder- ne zaman sıçrasa bir ejderhanın hışm ile ilerlemeye başladığı sanılır.)
Sevgilinin Zülüfleri ve Ejder
Divan şairleriin tasavvurunda sevgilinin zülüfleri ejderha veya yılana benzetilmektedir. Bu yılanlar veya ejderler defineyi koruyan ejderler gibi sevgilinin yüzüne erişilmesini engelleyen hazineleri korumak için bekleyen ejderlerin görevindedir. ( bkz Define- Genç- Gömü ( Şiirimizde Define ve Genç)
Zülfün ucundan gönüller düştüğün gören sanır
Ejderhadır kim ağzından nar- ı ateş saçdırır. Necati Bey
Dil kişverine zülf-i siyehin bela yeter
Yakamağa bu vilayeti ol ejderha yeter. Necati Bey
N’ola zülf olsa miyânunda miyânun dilde
Genc olur mâra vatan mesken olur gence harâb Nevi
Sihr-i reyinle edip tığ-ı mutalsam ejder
Sakla devlette define gibi sulh u heme hal Şinasi
Bâis-i bünyâd-ı hüsnün kalb-i vîrândır senin
Zülfün ejder gösteren bu genc-i pinhândır senin Şeyh Galip
Türk ve İran efsanelerindeki Şahmeran motifi aslında kadın yüzlü klasikleşen bir ejderhadır. [4] Şahmeran özel bir ejderha olarak, ejder motifinin tüm özelliklerini üzerinde taşır. Dört ayaklı yılan şeklinde, defineleri koruyan yılanların ve ejderlerin kraliçesi, kadın yüzlü bir ejderdir. Şahmaran tılsımlı defineleri koruyan yılan şeklinde dört ayaklı bir ejderdir. ( bkz Camasbanameler Ve Abdi'nin Camasbanmesi Ile Şahmaran )
Guyiya zevk-i sefa dahmesinde kaldı tılısım
Şah – maranı acep ol cisiri nurani Nedim
Üstine dîn düşmanı kâfirlerün odlar saçar
Sanki dîn gencînesi hıfzına ejderdür kılıç Hayreti
Nefs ejderi kim genc-i dilün oldı tılısmı
Her kim o tılısmı bozabildiyse velîdür Rûhî
Astroloji İle İgili Linklerimiz
KAYNAKÇA
[1] A. Talat Onay, Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB Yayınları 1996- shf 136
[2] A. Talat Onay, Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB Yayınları 1996- shf 136
[3] ] Özer ŞENÖDEYİCİ, Halil Sercan KOŞİK, IV. MURAT’IN BAĞDAT SEFERİ HAKKINDA YAZILMIŞ BİR KASİDE: TULÛ’Î’NİN PESENDÎDE-NÂME’Sİ, Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran 2014, s. 133-150
[4] Şahamettin Kuzucular, https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/post/camasbanameler-ve-abdi-nin-camasbanmesi-ile/76620