22.10.2018
Faydalandığımız Resim Alıntı: https://islamansiklopedisi.org.tr/burc--astroloj
Mâhi Nedir ( Hut Balık Burcu Müşteri Yıldızı Gav-ı Zemin ve Behmut
Mâhî, Osmanlıca yazılışı ماحی
Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi eşsesli oldukları için birisi Farsça diğeri Arapçada iki farklı anlamda mâhi sözcükleri vardır. Bu kelimeler Osmanlıca hafler ile de aynı harflerle yazılırlar. Fakat eşsesli bu kelimelerin anlamları çok farklıdır.
Farsçadan dilimize giren mâhi: sözlük anlamı ile balık, balık burcu anlamlarındadır. Edebiyatımızda balık anlamı ve balık burcunu işaret eden manalarda kullanılmıştır. Farsçadaki mahi balık, sermek, balık burcu anlamlarına gelir.
"Cihân ârâ cihân içindedür arayı bilmezler.
O mâhîler ki deryâ içredür deryâyı bilmezler" (Hayâlî),
Cihanın süsü, güzelliği cihanın içindedir, -insanlar- cihanı bilmezler, tıpkı balıkların derya içinde yüzüp deryayı bilmedikleri gibi
Arapça kökenli mâhî sözcüğü ise, mahv kelimsinde gelir ve sözlük anlamı: mâhî mahveden, mahvedici, yok edici, yok eden manalarındadır. Örneğin mâhî emraz: hastalıkları yok eden. mâhî-'n-nükuş: nakışları silen, mahveden gibi.
BALIK- HUT BURCU
Eski devrin inanışlarında balık ve balık burcunun mühim bir yeri vardı. On iki burçtan biri de balık burcuydu. Eski devrilerde balık burcuna Hût adını vermişlerdi Balık burcu “ hut-i felek” , “ Burc-i mahi veya “ kevkebetü's-semekeyn” gibi adlarla da anılıyordu. Balık burcu içinde otuz dört, dışında dört yıldızı bulunan bir burç olarak tasavvur edilmişti.[1] ( bkz Hut – Balık Burcu Ve Diğer Burç Grupları -)
Hut – Balık burcu su grubundan “burc-ı âbî” bir burçtur. Bu burcu temsil eden gezegen ise Müşteri yıldızı yani Jüpiter’dir. Müşteri gezegeni Merih ve Zühal ile birlikte "eflak-i selase-i ulviye" olarak adlandırılan uğurlu yıldızlar arasındadır. Sa'd-ı ekber yani büyük uğurlu olarak anılan Müşteri altıncı felekte yer alır. Müşteri insanlara cesaret, onur, cömertlik, baht açıklığı ve zarafet dağıtan bir yıldızdır. Bu burçta doğanlar, güzel konuşan, alçakgönüllü ve yumuşak huyludur. Bu burçta ve su grubunda doğanlar, sevgi dolu, vefalı ve çok duygusaldır. Sanatçılığa yakın bir mizaçta doğan bu burçtakiler, dost canlısı olan ama dostlarını çok zor seçen; tartışmaktan ziyade susmayı ve düşünmeyi seven, konuştuklarında da güzel şeyler söyleyen kimselerdir. [2][3]
DÜNYAYI TAŞIYAN BALIK - BEHMUT İLE GAV- I ZEMİN -
Eskilerin inançlarında arz ve yeryüzü yedi katmandan oluşan tepsi gibiydi. Arz ve yeryüzü bir balık ve onun üzerindeki bir öküzün boynuzları arasında sabit bir şekilde durmaktaydı. Dünyayı boynuzları arasında tutan bu öküze eskiler “ Kiyusa”[4] , Gav-ı Zemin veya “ Gav-ı arz “ adını veriyorlardı. ( BKZ Gâv-i Zemin ( Öküz boynuzunda Dünya ) “Ve bu Öküzün her bir kılı bir memlekete bağlıymış Öküzün hangi kılı kıpırdarsa o memlekette deprem olurmuş veya Öküz bu sivrisinekten kurtulmaya çalışınca zelzeleler koparmış.”[5]
Gâv-i Zemin ise bir mâhinin yani balığın üstünde bulunuyordu. Büyük balık Behmut ile Gav-ı Zemin adlı öküzün boynuzları arasındaki Dünya, Kafdağı ile birlikte bir deniz içinde çalkalanıp durmaktaydı. Balığın altında okyanus, okyanusun altında ise cehennem bulunmaktaydı.
A.T Onay balık ve öküz hurafesini Nuhbe-i Şerhi müellifi Vehbi bin Münebbih’ten naklen şu şekilde aktarmıştır. “ Allah yeryüzünü yarattı. Fakat arz bir gemi gibi sallanıp duruyordu. İri cüsseli bir melek yaratıp arzı omuzlarında tutmasını emretti. Melek arzın altına girdi. Bir elini mağripten bir elini maşrıktan çıkararak omuzlarında tuttu. Fakat meleğin ayaklarını basacağı yer yoktu. Allah kırmızı yakuttan bir kaya yarattı ve meleğin ayakları altına koydu. Hâlbuki bu yakut kayanın da duracağı yer yoktu. Hemen “Kiyusa “adlı öküzü yarattı. Bu öküz kayayı arkasına aldı. Öküzünde ayaklarını basacağı bir yer lazımdı. Onun için de büyük bir balık yarattı. Bu büyük balığın gözleri bile o kadar büyüktü ki yüzündeki bir oyuğuna dünyadaki bütün denizler doldurulsa bir ovadaki bir hardal tanesi kadar kalırdı. Allah balığa öküzün altında durmasını emretti. “Behmut” adlı balığa yüzebilmesi çin bir deniz, denizin altında hava, havanın altına da zulumatlar ülkesini halk etti.“ [6]
EDEBİYAT VE ŞİİRLERİMİZDE BALIK
Edebiyatımızda ve şiirlerde balık yukarıda işaret ettiğimiz tasavvurlar ile ele alınır. Balık Behmut ve Gav-ı zemin dünyanın yükünü çeken efsanevi varlıklar ile karşımıza çıkar. Edebiyatımız ve şiir dünyamızda balık, Gav-ı zemin ile dünyayı sırtında taşıması, Müşteri yıldızı ve balık burcu ile ilişkisi, derya içinde oluşu, balığın deryada yüzüşü, tor, ağ veya olta ile yakalanışı, âşığın gönlü ve kurduğu hayaller ile birlikte anılır.
Sen eğer bahrinde fakrüñ mâriseñ men mâhîyem
Necmi iseñ sen sipihr-i vahdetüñ men mâhıyam Dede Ömer Ruşeni Şiirleri
Gavı inletti belin büktü basit-i arzın
Zir-i rânındaki pulad bilekli tevsen Nedim
Çelik bilekli azgın at ayağını yere öyle bir vurdu ki arzın belini büküp altındaki gavın ( öküzün ) belini büktü.
Yer altında sarı öküz
Yüz on dört bin yaşındadır.
Mevlâm anı hoş yaratmış
Bütün dünya başındadır.
Kendi sarı alnı sakar
Dünü günü Hakka bakar
Silkince âlemi yıkar
Bir büğelek (sinek) peşindedir. Deliktaşlı- Sivas- Ruhsati
Anıncun oldu kara zulfun ağına hevesim
Ki ab-ı didede coğaldı malıiyan-ı lıayal Ahmed Paşa
Bahr-i kefinde kılıcı şol mahi gibidir
Kim arkasında rıazm-ı zemin ola ustiivar Necâtî
Zulmet-i deryâ-yı gamdan kurtulurdı fülk-i dil
Toğsa burc-ı Hût′dan görsem yüzi gün mâhumı Sünbülzade Vehbî
Tutdu güz faslını Mizân ile Akreb dahi
Kavs Cediyy u Delv ile Hût kıldı zemistanda karâr (İbrahim Hakkı)
İLGİLİ LİNKLERİMİZ
Burçlar Felek Kıran İnançları Divan Şiiri ve Hayata Etkileri
Müneccim Nedir Astronom Yıldız Falcısı
AY GÜNEŞ YILDIZ VE FELEK İLİŞKİSİ İLE DİVAN ŞİİRİ ASTROLOJİ ANLAYIŞI
Hut – Balık Burcu ve Diğer Burç Grupları
Hut – Balık Burcu ve Şiirimizde Müşteri Yıldızı
Güneş Kürsisi Burcu ve Diğer Felekler
Mâhi Nedir Hut Balık Burcu Müşteri Yıldızı Gav-ı Zemin ve Behmut
Ay- Mah- Mihr- Spihr- Bedir ve Kamer Mazmunu
Devri Kamer Nedir ve Şiirimizde Devr-i Kamer
Felek Eflak Çarh Tasavvuru Şiirimizde Felekler
Kamer ( Mâh- Ay) Nedir Sevgili ve Felek İlişkileri
MÂH MEH KAMER AY ( Şiirlerde Mah Ay Kamer )
Evren ( Evran- Yelpeğen Celbeğen )
Felek ve Çarh Tasavvuru ile Şiirimizde Felek
KAYNAKÇA
[1] Hafsanur YILDIRIM, DİVAN ŞAİRLERİNE GÖRE BURÇLAR, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt: 8 Sayı: 41
[2] Dilek IŞIKHAN, Divân Şâirlerinde Đlm-i Tencîm Tesîri , KMÜ Sosyal ve Ekonomı̇k Araştırmalar Dergı̇si 16 (Özel Sayı II): 110-114,
[3] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/hut-nedir-balik-burcu-ve-diger-burc-gruplari/107495
[4]T. Onay,” Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar” “MEB 1996, s. 236
[5]T. Onay,” Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar” “Nuhbe-i Şerh-i s. 83 ten naklen “ MEB 1996, s. 236
[6]T. Onay,” Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar” “Nuhbe-i Şerh-i s. 83 ten naklen “ MEB 1996,s. 236
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın
Cansu
6 years ago