06.04.2025
DİVAN ŞİİRİNDE ÜSKÜF
Üsküf, Yunanca kökenlidir. Üsküf dilimizde genel olarak başlık, serpuş, külah ve örtü anlamları ila alakalı birçok anlamda kullanılmıştır. Yeniçeri ağalarının, saray ağalarının, iç oğlanların ve harem hatunlarının giydiği uzun başlık, serpuş; av için eğitilen alıcı kuşların gözlerini kapatan örtü; nargile ateşini rüzgârdan koruyan başlık üstüne geçirilen üstüvaneye de üsküf denmektedir. [1]
Divan şiirinde üsküf, yeniçeri ağaları, saray mensupları ve alıcı kuşların başlığı olarak aktarılır.
Divan şairleri üsküften yeniçeri ağaları, silahtar, beylerbeyi ve sancak beyi başlığı olarak söz ettikleri gibi güzellerin başlığı, kuşların ibikleri- kepezleri- ve benzetme unsurları olarak kullanmışlardır. ( BKZ Üsküf Nedir Kökeni Yeniçeri Üsküfleri ve Özellikleri )
Divan Şiirinde Üsküflü Beyler Ağalar
Divan edebiyatı ve şiirindeki bazı işaretlerden sefer zamanlarında sultana refakat eden beylerbeyi, sancak beyleri ve atlı yeniçeri subaylarının altın yaldızlı gösterişli” zerrîn külâh” üsküfler giydikleri anlaşılır.
Mülk-i mağrip üzre yap yap yürüdü sultan-ı mâh
Altın üsküflü sipâhidir yanınca ahterân Mesihi
Altun üsküflü silâhdârın-durur hurşîd kim
Kanda (nereye) gitsen götürür yanınca tîğ-i zer-nişan Mesîhî
II. Bayezid ve ömrünün son demlerinde Yavuz Sultan Selim devrinde yaşayan Mesihi ikinci beytinde muhtemelen Yavuz Sultan Selim’i ve yanındaki yeniçeri ağalarını tasvir etmiştir.
Yürüsün sâhib-i hâtem sancak çekip tûğlar
Başı üsküf sırtı kaplan postlu can kullar ile Hayâlî
Hayali’nin bu beytinden kaplan postu giyen deliler bölüğünün komutanlarının da üsküf giydiği anlaşılır.
Üsküf Giymiş Güzeller
Eski devirlerde, beylerbeyleri sancak beyleri, yeniçeri ağaları, silahtar ve sipahilerin dışında, kapıcı başlarının, kuloğulları, iç oğlanları ile saray ve hareme mensup güzeller de üsküf giyenler arasındadır. Divan şairleri elbette ki altın sırmalarla süslü üsküf giymiş güzellerden söz etmemiş olamazlar.
Ay u gün sergeşte olsa n’ola sen sîmin-bere
Altun üsküflü güzeller hizmet eyler beylere Revânî
Bugün hurşîd-veş giymiş o mâh-ı sîm-ber üsküf
Tecellî-i cemâlinden yine par par yanar üsküf Tokatlı Zârî
Yaraşır altın üsküf ana müdâm
Ser-i serv üzre sanki bedri tamam Taşlıcalı Yahya
Şem-i meclis sana reşk eyleyip ey sîm beden
Urunurşeb- külah-i zer giyinip altunlu benek Tarikî
Yaraşır zerrin külahlar başına,
Dövleti Heqq etdi efser başına Nesimi
Zer külâhıyla yâ hod bir dilber - i rakkâstır
Bir ayağ üzre semâ itmekte dâmen- der-miyân Nefî
Ol şeh-i hûbân giyelden başına zerrîn tâc
Dil-rübâlardan alur hüsn içre bâc ile harâc Vizeli Behişti Ramazan
Üsküf İle İlgli Benzetmeler Avcı ve Alıcı Kuşlar
Avcı ve alıcı kuşların başlarına geçirilen örtüye üsküf dendiği gibi başlarındaki ibikler, kepezler, tüyler de üsküfe benzetilmiştir. Ayrıca mum alevi, Ay, Güneş, , gül, gonca, bulut vb de üsküf giymiş haller içinde betimlenir.
Gonca üsküflendi gülşen donandı
Gül kadrin bülbül-i şeydaya sorun
Saltanat-ı şita odlara yandı
Mürglerin zarını sahraya sorun Aşık Dertli
Güzeller ile alıcı ve avcı kuşlar birlikte işlendiğinde üsküf, hem güzeli hem de avcı kuşu birlikte ifade edecek şekilde kullanılır.
Murgı cânı şikâr ider her gâh
Benzer üsküflü şahine ol şâh Taşlıcalı Yahya
Taşlıcalı Yahya, bu beytinde hem av için eğitilen şahinlerin gözlerine kapatan örtüye üsküf dendiğini anlatıyor, hem de üsküf giymiş sevgiliyi ( ol şah ) avcıya benzetiyor.
KAYNAKÇA
[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/uskuf-nedir-kokeni-yeniceri-uskufleri-ve-ozellikleri/152626
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın