Epope Nedir Özellikleri

04.08.2021

 

 EPOPE

Yunanca” epopoiía “ destan şairi gibi okuma,  

Fransızca ” épopée "destan

Epope sözcüğünün kökeni antik Yunancaya dayanır.  Epope sözcüğü Yunanca’da destan anlamına gelen " épos inşa eden, şiir söyleyen" anlamına gelen “ poiós” sözcüklerinin [1] birleştirilmesi ile oluşturulmuştur.  Yunancadaki “ epospoien”  sözcüğü ise konuşma, nutuk, sohbet anlamlarına gelmektedir. Bazı araştırmacılar epope kelimesinin temelinin Yunancadaki “konuşma, nutuk, sohbet” anlamına gelen “epospoien’e “dayandığı kanaatindedir.

Epope sözcüğü sözlüklerde destansı ve kahramanlık konusunu işleyen uzun şiirler , “manzum hikaye, masal, yaşanılanların hikayesi” şekillerde tarif edilir. Voltaire, ise bu sözcüğü “ kahramanca maceraların manzum hikâyesi olarak izah etmiştir.

Epope nedir konusu üzerinde en çok kafa yoran yazarımız Ali Canip Yöntem ’dir. Ali Canip Yöntem, “épique”, “épopée”,“epos”, “epic”, “légende”, “üstûre” kavramları etrafında çok düşünmüş ve bu kavramlara Türkçe karşılık bulmaya çalışmıştır. Ali Canip Yöntem “epope” kavramı üzerine de birçok makale yazmış, “epope” kavramını karşılayan kelimenin “destan” olduğu sonucuna varmıştır.[2] Fuad Köprülü ise “Türkçede destan, hem légende hem épopé karşılığıdır. Légendeler târihten önce veyâ târihin kuruluşu asırlarında söylenen efsanelerdir. Épopéler, daha çok tarih devirlerindeki kahramanlar veyâ kahramanlıklar hakkında söylenen destanlardır.” [3] Şeklinde tarif eder.  

Destanlar, bir milletin zihninde derin etkiler yaratan savaş, katliam, göç, afet, tümden yok olma tehlikesi veya yeniden ortaya çıkış gibi büyük olayları konu edinen anonim anlatılardır. Epopeler ise bu tip destanların bir şair tarafından manzum olarak ele alınmasıdır. Örneğin Homeros’un yazdığı  İlyada ve   Odysseia (Odesa) destanları anonim olarak ortaya çıkmış, pek çok mitolojik unsuru da barından bu destanlar Homeros tarafından şiir halinde yazıya geçirilmiştir. Ancak, bir şairin milli bir destanı yazıya geçirirken anonim niteliğine yüzde yüz sadık kalmadığı destana kendisinin bir takım şeyler eklediği ve yorumlar kattığı dikkatlerden kaçmamaktadır.

Bu tanım doğrudan doğruya epik şiiri tarif eden bir yaklaşım olmaktadır. Ancak batılı kültürlerin epopelere bakış açısı mitolojik, destansı konuları da ele alan Yunanlıların “ İlyada” ve “ Odysseia (Odesa) , Sümerlilerin epopesi Gılgamış “Gılgamesh”, Hindistan’ın “Ramayana” ve “”Mahabharata”, iskandinavya’nın “Les Eddas” ve “Le Scalde”, Fransızların “Chansons de Geste”, ispanyolların “Les Romanceros” gibi destanlarını ifade etmektedir. Şu halde epope kelimesinin Türkçedeki anlam karşılığını epik şiir olarak vermek yetersiz kalmaktadır.

 Epope sözcüğü edebiyatımızda Tanzimat’tan beri kullanılmaktadır. Pek çok Tanzimat ve Milli Edebiyat dönemi şair ve yazarlarımız bu kavram üzerinde durmuş epope sözcüğünün destan, masal, mit ve efsane karşımı bir tür olarak anlamış ve anlatmışlardır.  Bu dönem sanatçıları epope sözcüğünün Arapçadaki “ustûre” (: esâtîr); Farsçadaki  “fesâne, efsâne”; destan kelimelerinin karşılığı olarak düşünmüşlerdir. Kimileri ise Yunanca “Mitos, mit” kelimelerinin epope ile eş anlamlı olduğu [4] düşüncesi içinde olmuştur.

Aslında divan edebiyatında yazılmış olan kahramanlık konulu mesneviler manzum hikâyeler ve destanlar olmaları sebebiyle epope tanımına yaklaşmaktadır. Ancak , örneğin Camasbanameler ,  İskendernameler milli ve toplum yararına kahramanlık konularını taşımadıkları için epope sınıfına girmemektedirler.  

Özetle epope türü manzumeler milli ve mitolojik vasıflı kahramanlık özellikleri taşıyan anonim destanların adı sanı bilinen bir şairin yorumu ile kaleme alınmasıdır. Bu nedenle epopeler epik şiir ile tam olarak örtüşmez. Epik şiir, herhangi bir şairin kahramanlık konulu yazdığı şiirleri ifade eden bir terimdir.

İslami Destanlar İlgili Linkler

 

KAYNAKÇA 

[1]https://www.etimolojiturkce.com/kelime/epope[

2] Onur Alp KAYABAŞI*, Rabia Gökcen KAYABAŞI, “Ali Canip Yöntem ve Batı’dan Giren Bir Terim: Epope” https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/59623

[3] BANARLI, N. Sami, ( 1971), Resimli Türk Edebiyâtı Târihi, İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.S.2

[4] ELÇİN, Şükrü, (2001), Halk Edebiyatına Giriş, Ankara: Akçağ.

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da