Gazel
Oldu eşkim gülşen ârâ-yı heves cûlar gibi
Akdı gönlüm bir nihâl-i işveye sular gibi
Turfa mecnûnum ki pey-der-pey hayâl-i çeşm-i yâr
Devr eder etrâfımı sergeşte âhûlar gibi
Hep siyeh-pûş oldular kasd-ı şebîhûn-ı dile
Girdeler müjgânların bir cenge câdûlar gibi
Bir nihâl-i âhdır kaddin hevâsıyla gönül
Sahn-ı gülşende hırâmân serv-i dilcûlar gibi
Âb u tâb-ı tal’at-ı ekbâr-ı nazmın Nâ’ilî
Ta’n eder âyîne-i hûrşîde mehrûlar gibi
(İpekten, Halûk (hzl.)(1990) Nâilî Divanı. Ankara: Akçağ Yay. 315.)