Levni Karanfilli kadın minyatürüden detay
HATT-I SEBZ – HATT-I EZRAK
· Osmanlıca yazılışı: hatt : خط
· Osmanlıca yazılışı sebz : سبز
· Osmanlıca yazılışı ezrak : ازراق
Hatt-ı sebz: سبز خط , hatt-ı ezrak : ازراق خط
Hat kelimesinin edebiyatta çizgi, yazı, yazı sanatı ve sevgilinin yüzündeki şeftali ve ayva tüylerine benzetilen tüyler olduğunu ifade etmiştik. ( bkz: Hatt Had Nedir Divan Şiirinde Ayva Tüyü İnce Sakal)
Sebz, sözcüğü ile sebze aynı Arapça kökten gelen sözcüklerdir. Sözlüklerdeki anlamları ise: Yeşil, yeşil renkli anlamlarındadır. Fakat yeşil taze olması tüye benzetilmesi nedeni ile divan şairleri, sevgililerin ve ergenliğe giren gençlerin yüzlerinde çıkmaya başlayan ince tüyleri sebz’e benzetmişlerdir.
Bu nedenle hatt-ı sebz سبز خط edebiyatta güzellerin, sevgililerin ve delikanlıların sakal ve bıyıktan önce çıkan ince tüyleri anlamında kullanılmıştır. Ezrak ازراق ise mavi, gök renkli, saf ve temiz anlamlarına gelir. Hatt-ı erzak da ازراق خط renk ve saflık anlamlarından hareketle dolaylı olarak sevgilinin ve gençlerin yüzündeki ince tüyleri ifade edecek şekilde kullanılmıştır.
Nebât-ı la’l-i şîrîninde hatt-ı sebz-i cânâne
Sanasın perr-i tûtîdür ki düşmiş şekkeristâna Nev’î,
Şair, sevgilinin yüzü ve yanağını aynaya benzetirken, dudağını şekere, taze çimenler gibi yeni çıkmış tüylerini de papağana benzetmiştir. [1]
Hatt-ı sebz-i lebinden eşk ü âhım gitti şekvaya
Biri deryada Hızr’a birisi gökte Mesiha’ya Sipahi [2]
Sipahi’nin beytinde de anlaşılacağı gibi sevgilinin dudağı renginden dolayı şaraba benzetilmiş, sevgilinin dudağını ve dudaklarının etrafındaki tüyleri gören şair sevgilinin dudağından şarap içip şarhoş olmuş ve ettiği ahlarından biri deryadaki Hızır’a ulaşırken diğeri de gökte Mesiha’ya kadar gitmiştir.
Hatt-ı Kef Nedir El Falı maddesinde teferruatlı olarak açıkladığımız gibi İran Mitolojilerinin efsanevi hükümdarı olan Nevruz’u bayram olarak ilan eden, şarabın da mucidi olan Cem , Cemşid-i Hurşit’in kadehindeki yedi çizgiden dördüncüsünün adı da Hatt-ı Sebz’dir.
Cem’in en önemli özelliklerinden bir diğeri ise aynası ve kadehidir. Rivayete göre Cem’in kadehi, temsilî yedi madenden yapılmış, sihirli bir kadehtir. Diğer adı ise Cam-ı Cihannuma’dır. Esatirlere göre Cem bu kadehe bakarak, ülkesindeki halkı, idarecilerini gözetler; civar ülkelerdeki olan biten halleri de seyredermiş. Esatirlere göre: Cem’in aynası İçine bakıldığında, dünyada olup biten her şeyi gösteren bir aynadır. “[3] ( bkz Hatt-ı Câm Hatt-ı Sağar Nedir ve Cemşid-i Hurşid'in Kadehi )
Cem’in kadehi temsili yedi madenden yapıldığı gibi, kadehin üzerinde yedi türlü yazı ve yedi türlü çizgi olan bir kadeh olarak kabul edilmiştir. Cem’in kadehindeki yazılar ve çizgilere ise: “ Hatt-ı cevr, hatt-ı Bağdat, Hatt-ı Basra, hatt-ı sebz veya hatt-ı ezrak , ( Mavi lacivert) Hatt-ı şeb , hatt-ı eşk veya hatt-ı hâtir, hatt-ı kâse, hatt-ı ferverdiine ” [4]isimleri verilmiştir. Rivayetlere göre bu çizgiler ve yazılar içinde kadehin ağzına en yakın olanı Hatt-ı Bağdat’tır[5]
Bu sihirli çizgiler kimin ne miktarda şarap içebileceğini gösteren çizgilerdir. Saki bu sihirli kadehin belirlediği çizgi ve miktara göre içenlere şarap verir. Kısaca hatt-ı sebz veya diğer adı ile hatt- ı ezrak Cem’in kadehinin üzerindeki dördüncü çizgidir. Kadehin en dolu olarak gösterdiği çizgi ise hatt-ı bağdattır.
Hat-ı Bağdat’ı geçir bana gelince sâkî
Aşıka çün hat-ı sağar hat-ı Bağdat yazar. Kastamonulu Sadi
Cem’in kadehindeki bu çizgilere bazı beyitlerde gizli olarak ifade ve ima edilir.
Nakş-ı hatunla yazıludur safha-i derûn
Odlara yakma yazug efendi günâhdur Bâkî,
Baki bu beytinde nakış, hat, safha, derin, od ve günah sözcükleri ile Cem’in kadehindeki çizgilere, renginden dolayı oda benzettiği şaraba günah kelimesi ile de işaret etmektedir.
Sebz, yeşil, taze sebze anlamına geldiği gibi siyah anlamına da gelir. Hatt-ı sebz veya hatt-ı ezrak derecesinde şarap içenlerin alkol alma durumları yeşillenmek mertebesi olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu hatt ile içiki içenler artık neşelenmiş, çenesi açılmış, gülmeye ve eğlenmeye başlamış demektir. Eski devrilerde sarhoşluğun bu derecesine gelmeye yeşillenmek dendiği anlaşılır. Bu tabirin günümüzdeki karşılığının ise çakırkeyif olmak hatta halen de yeşillenmek tabiri ile ifade edildiğini tahmin etmek gerekmektedir. A. T. Onay’ın ifade ettiğine göre sebz, sebze ve yeşillenmek kelimeleri esrarı da işaret etmektedir. Bu derecede şarap içenler sarhoşluğun en tatlı yerine ulaşmış demektir. Daha fazlasını içmek sarhoşluğun derecesini arttıracaktır.
Sebz- hattı ruhunla eğlenirim
Hızr-ağazâdeyim yeşillenirim Hızırağazade Sadi [6]
Hızırağazade Sadi’nin yukarıdaki beytinde sebz-i hat kelimesi ile esrara da işaret edilmiş olmaktadır. Esrarın en iyileri hint kenevirlerinin en üstteki yapraklarından elde edilmektedir. Ve bilindiği gibi hint kenevirlerinin yapraklarının üzerinde de ayva tüylerine benzer tüyler bulunur. Sevgilin yüzündeki tüyleri yeşil olarak düşünmenin sebeplerinden birisinin de esrarın yeşil renkli olması ile alakalı olmalıdır. Belki de bu nedenlerle Hatt-ı sebz veya sebz-i hat ile şairler esrarı da kast ederler
Sebze-i aşk ile şûride-i dergâhım ben
Mest, ya bengi mi sandın behey abdâl beni Hayali
Câm-ı şarâb- ı la’lini handan olur gören
Esrâr-ı sebz-i hattını hayrân olur gören Seyyid Vehbi [7]
KAYNAKÇA
[1] Kürşat Şamil ŞAHİN, KLÂSK TÜRK EDEBİYATINDA SEVGLİNİN AYVA TÜYÜ/HAT , Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi Cilt: 5 Sayı: 23 2012
[2] A.T. Onay, Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB, 1996, İst., shf 261
[3] Şahamettin Kuzucular, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/hatt-i-cam-hatt-i-sagar-nedir-ve-cemsid-i-hursid-in-kadehi/110273
[4] A.T. Onay, Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB, 1996, İst., shf 261
[5] Şahamettin Kuzucular, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/hatt-i-cam-hatt-i-sagar-nedir-ve-cemsid-i-hursid-in-kadehi/110273
[6] A.T. Onay, Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB, 1996, İst., shf 261
[7] A.T. Onay, Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB, 1996, İst., shf 261