Hoca Neşet
Hayatı ve eserleri:
(1735-1807) 18 yy Mevlevi divan şairi ve hattat.
Asıl adı Süleyman Neş’et Efendi’dir. Babası Enderun’da yetişen ve divan hocalığı yapan verilen, Ahmed Refi’ Efendi (ö.l750)’ dedesi ise 1699′da ölen Mehmet Efendi’dir. (Güzelyüz, 1997: s. 167) [1]
Süleyman Neş’et, babası sürgünde Edirne’de doğmuş babası onun doğumu üzerine bir tarih düşürmüştür. “Hudâyâ iki âlemde aziz eyle Süleymân’ı (Muallim Naci, 1992: s. 76)[2]
Babası Edirne’de sürgünde iken padişah tarafından affedilip İstanbul’a döner.(1737). İlk eğitimlerini zaten divan hocası olan babasından almıştır. Mevleviliğe yönelmesi ise ile babası ile gittiği Hac yolculuğunun dönüşünde olmuştur. Babası, 1750 yılında kaftan ağası olarak Hicaz’a gitmek için görevlendirilmiş, oğlunu da beraberimde götürmüş, dönüşte Konya ve Mevlânâ’nın türbesini ziyaret ederek Süleyman Neş’et ‘e Mevlevi sikkesi giydirilmiştir. [3] Bu hadise Hoca Neşet’in bundan sonraki hayatının yol haritası veya pusulası olacaktır.
İstanbul’a döndükten kısa bir müddet sonra babasını kaybeder. Neş’et, öğrenimine devam ederek devrin tanınmış hattatları ve Yâsinîzâde’den hat dersleri alarak devrinin önde gelen hat sanatçılarından ve özellikle nesih ustalarından birisi haline gelir. Mevleviliğe duyduğu merak ile mesneviyi çok iyi anlamak üzere Farsçayı mükemmel düzeyde öğrenmek ihtiyacını duymaktadır. Kendisini gece gündüz ilme ve öğrenmeye vermiştir. [4]O yıllarda İstanbul’da bulunan ve İstanbul’a hekimlik yapmaya gelen [5] Nâdir Şah’ın ikinci hekimi olan ve o yıllarda hekim ve şair Eymenî’den Farsça dersleri almış Farsçayı en ince noktalarına kadar öğrenmiştir. Bu Hocasının sayesinde mükemmel bir Farsça öğrenen Hoca Neşet, devrinin en büyük Farsça âlimi sayılmıştır. [6]
Divan şiir, aruz belagat ve meani ilimlerindeki hocası ise Dâyezâde Cûdî Efendi’dir. [7] Dâyezâde Cûdî Efendi ona divan şiir mazmunlarını şiir ilminin ve divan şairleri ile eserlerini öğreten kişi olur. Neşet mahlasını da ona hocası Dâyezâde vermiş bu hadiseyi ifade eden bir de beyit yazılmıştır.
Gayret-i tıyneti sarf et eser-i eslâfa
Mahlâs-ı ma’rifetün ola cihânda Neş’et (Muallim Naci, 1992: s. 76)[8]
Artık kendi kendine Farsça şiirler dahi yazabilmeye başlamıştır. Gençlik ve çocukluk yıllarında oldukça iyi bir silahşorduk dersi aldığı da malum olmakla birlikte bu eğitimi nasıl ve ne şekilde aldığı kaynaklar tarafından belirtilmemiştir.
Neş’et, 1754’te henüz genç bir delikanlı iken Sadrazam Koca Ragıp Paşa’yı ziyarete gelen Nakşibendî ve Mevlevi şeyhi Bursalı Mehmed Emin Efendi’ye ve Nakşibendî tarikatına intisap eder. Bu yıllarda Nakşibendi tarikatın usul ve erkânla ilgili eğitimin alıp çilesine de girmiş olması muhtemeldir. Nitekim kaynaklar Nakşibendi Tarikatı şeyhi Mehmed Emin Efendi’den “ zahiri ve batıni ilimler öğrenmiş olduğunu, Mehmed Emin Efendi Bursa’ya döndükten sonra da onunla mektuplaştığını “ ifade etmektedirler. (Güzelyüz, 1997: s. 169)[9]
Kaynaklar Hoca Neş’et ‘in bir zeamet sahibi olduğunu ve üzerindeki zeamet nedeni ile 1768-1774 Osmanlı-Rus savaşına katıldığını yazmakta ama 1754 yılında Nakşibendi tarikatına girmesi ile 1768 yılında bu savaşa katılması süresindeki hayatı hakkında pek bilgi vermemektedir. Fakat bu yıllar arasında da zamanının çoğunu Molla Gürani semtindeki konağında tarikat ehli olan kişilerle sohbet ederek, Mesnevi müzakeresi yaparak ve talebelerine ders vererek geçirdiğine dair bilgiler verilmektedir. Bu yıllarda çok sayıda talebesi olduğu ve onlara özel dersler verdiği içlerinde Şeyh Galip ve Vakanivüs Pertev’in de olduğu bilinmektedir.[10]
Babasından kendisine intikal eden söz konusu zeamet nedeni ile 1768 yılında Moskova Seferi (1768-1774) 'ne çıkan Hoca Neş'et, cephe gerisinde görevler almış, hatta zaman zamanda askerlerle birlikte savaşa katılmıştır. “Hoca Neş'et seferde iken İstanbul'daki dersleriyle talebesi Vak'anüvis Pertev Efendi ilgilenmiştir.”
Bu savaş sonrasında İstanbul’a döner artık tamamen kendini derslere ve konağındaki sohbetlere vermiştir. Devrinin en iyi düzeyde Farsça bilen âlimi olarak edebiyata ve şiire de yön vermeye unutulmuş olan Acem ve Hint şiirini yeniden canlandırma yolunda eğilimler oluşturmaya başlamıştır. Molla Gürânî semtindeki konağı d âdeta bir mektep haline dönüşmüş âlimler, ulemalar ve tarikatçıların uğrak yeri olmuştur. Nitekim Gibb, konağın ziyaretçileri arasında İranlı ve Avrupalıların da bulunduğunu kaydeder.[11]
Neşet çok sayıda öğrenci yetiştirmiş, Seb ki Hindi şiirne de dolaylı olarak ve öğrencisi olan Şeyh Galip üzerinden etkili olmuştur. Hoca Neş’et’in yetiştirdiği öğrenciler arasında Şeyh Galib, Pertev Efendi, Arif, İhsan, Niyaz, , Sâib-i Teb-rîzî, Şevket-i Buhârî, Seyyid Feda Efendi gibi isimler vardır.
1771 'de Halil adlı 14 yaşındaki oğlunu, 1778'de de ağabeyi Sürreeminizade Hacı Süleyman Efendi'yi kaybeden Neş'et, 11807'de vefat etmiştir.[12] Ölümü üzerine şair Sururi şu tarihi düşürmüştür.
"Neş'et Efendi göçdü, cinan ola menzili."
Mezarı, Topkapı dışında, Maltepe Hasta hanesi yolunda, sağ tarafta Sakız ağacı denilen set üstünde [13]diğer aile fertleriyle bir arada bulunmaktadır.
EDEBİ YÖNÜ VE ÖNEMİ
Hoca Neş’et önemi şairliğinden veya eserlerinden daha ziyade yetiştirmiş olduğu öğrencilerinden kaynaklanmaktadır. Şeyh Galip üzerinden Sebk-i Hindi şiirine olan katkısı, İran edebiyatının âdeta yeniden keşfedilmesine vesile olması onun en önemli özelliğidir.
Hoca Neş’et’in, Şeyh Galib, Sâib-i Teb-rîzî ile Şevket-i Buhârî’ye Fars ve Hint edebiyatını sevdirmiş, de Sebk-i Hindî üslûbunun ve şiirinin oluşmasına tetikleme görevi yapmıştır. Pek çok öğrenci yetiştiren Hoca neşet çok sayıda şaire mahlas vermiş, çok sayıda şairin yetişmesine ön ayak olmuş, evini adeta bir okul ver dershaneye çevirmiş, Mevlevilik konusunda da yazdığı eserler ile de dikkat çekmiş bu bakımdan da Hoca olarak anılmıştır. Neş’et, şiire yönelen gençlere yol gösterdiği ve yazdığı mahlas namelerle her birine uygun mahlaslar verdiği için “hoca” lakabı ile anılmıştır.
Eserleri.
Divan (Bulak 1252). 2554 beyitten meydana gelen eserde bir mü-nâcât, beş na’t, iki kaside, on altı mah-lasnâme, bir destan, 134 gazel, bir sâki-nâme. bir müsemmen. İki müseddes, sekiz muhammes, bir Kerbelâ mersiyesi, üç tahmis, iki tebriknâme, yirmi beş tarih, üç şarkı ve on yedi müfred yer almaktadır. Neş’et’in divanının talebesi Pertev tarafından 1200 (1786) yılında tertip edilen yirmiye yakın yazma nüshası tespit edilmiştir.[14]
Tercüme-i Şerh-i Dü Beyt-i Mollâ Câmî (İstanbul 1263). Abdurrahman-ı Câ-mî’nin Risâle-i Şerh-i Beyteyn-i Meş-nevî-i Mevlevi adlı eserinin tercümesidir. Hoca Neş’efin tasavvuf ve tarikatlarla ilgili fikirlerinin, ahlâkî hikâye ve fıkraların, kendisine ve başkalarına ait şiirlerin yer aldığı eser oldukça ağır. seçili ve sanatlı bir nesir diliyle kaleme alınmıştır.[15]
Tercümetü’l-ışk. Muhammed Nakşibendî tarafından yazılan Nakşibendî tarikatıyla ilgili M.eslekü’1-envâr ve men-bcfu’l-esrâr adlı eserin tercümesidir.]Adındaki noktalı harfler ebced hesabı ile eserin yazılış tarihini vermektedir: “İsmi ile târihi geldi tamâm Tercümetü’1-ışk bu lafz-ı be-nâm”.[16]
Tûfân-ı Ma’rifet. Hintli şair Mirza Bîdil’in Tûr-ı Mafrifet adlı eserine nazire olarak kaleme alınan manzum-mensur karışık bu Farsça eserde Hoca Neş’et tasavvufi görüşlerini açıklamaktadır. Belli seviyede bir tasavvuf kültürüne sahip okuyucuya hitap eden eserin daha geniş bir kitle tarafından anlaşılabilmesi için Seyyid İbrahim Hanîf Bey tarafından Şerh-i Tûfân-ı Ma’rifet adıyla tercümesi ve şerhi yapılmıştır. [17]
Muharrerât-ı Husûsiyye-i Neş’et. Hoca Neş’et’in bazı dostlarıyla devlet adamlarına yazdığı mektuplarla bunlara verilen cevaplardan meydana gelmektedir. Kırk varak hacmindeki risalenin tek nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunmaktadır.[[18]
Şiirleri
· Muhammes
· Gamuñla defter ü dîvânam ey dost
· Ben habâb–ı bahr–ı ‘aşkam kâr ü bârum sorma hîç
KAYNAKÇA
[1] GÜZELYÜZ, Ali (1997), Hoca Neş’et’in Hayatı, Eserleri ve Ma’rifet’teki Tasavvufi Görüşleri, İlmî Araştırmalar Dergisi, 5, İstanbul.
[2] Muallim Naci, haz. Cemâl KURNAZ (1986), Osmanlı Şairleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları: 684
[3] Mustafa İsen], Hoca Neşet, TDV İA, cilt: 18; sayfa: 192
[4] GÜZELYÜZ, Ali ,HOCA NEŞ'ET'İN HAYATI, ESERLERİ VE TUFAN-I MA 'RİFET'TEKİ T ASA VVUFi GÖRÜŞLERİ, ilmi Araştırmalar 5, İstanbul 199
[5] GÜZELYÜZ, Ali ,HOCA NEŞ'ET'İN HAYATI, ESERLERİ VE TUFAN-I MA 'RİFET'TEKİ T ASA VVUFi GÖRÜŞLERİ, ilmi Araştırmalar 5, İstanbul 199
[6] GENÇ, İlhan (2006), Mahlasname ve Kaside İlişkisi Üzerine Bir Mukayese, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, Journal of Turkish World Studies,Cilt: VL Sayı 2, Sayfa: 317-331, İzmir.
[7] Mustafa İsen], Hoca Neşet, TDV İA, cilt: 18; sayfa: 192
[8] Muallim Naci, haz. Cemâl KURNAZ (1986), Osmanlı Şairleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları: 684
[9] GÜZELYÜZ, Ali (1997), Hoca Neş’et’in Hayatı, Eserleri ve Ma’rifet’teki Tasavvufi Görüşleri, İlmî Araştırmalar Dergisi, 5, İstanbul
[10] V. Mahir Kocatürk, Türk Edebiyatı, shf, 552 Pertev Maddesi
[11] Mustafa İsen], Hoca Neşet, TDV İA, cilt: 18; sayfa: 192
[12] GÜZELYÜZ, Ali ,HOCA NEŞ'ET'İN HAYATI, ESERLERİ VE TUFAN-I MA 'RİFET'TEKİ T ASA VVUFi GÖRÜŞLERİ, ilmi Araştırmalar 5, İstanbul 1997
[13] GÜZELYÜZ, Ali ,HOCA NEŞ'ET'İN HAYATI, ESERLERİ VE TUFAN-I MA 'RİFET'TEKİ T ASA VVUFi GÖRÜŞLERİ, ilmi Araştırmalar 5, İstanbul 1997
[14] Mustafa İsen], Hoca Neşet, TDV İA, cilt: 18; sayfa: 192
[15] Mustafa İsen], Hoca Neşet, TDV İA, cilt: 18; sayfa: 192
[16] Mustafa İsen], Hoca Neşet, TDV İA, cilt: 18; sayfa: 192
[17] Mustafa İsen], Hoca Neşet, TDV İA, cilt: 18; sayfa: 192
[18] Mustafa İsen], Hoca Neşet, TDV İA, cilt: 18; sayfa: 192