07.03.2016
Divan edebiyatında yazılmış olan Hümâ ve Hümâyûnnâme, Ferruh ile Hümâ adlı mesnevilerin kökeni Hint – İran edebiyatıdır. Bu mesnevilerin kökeni İranlı şair Hâcû-yı Kirmânî’nin (ö.762/1361?) Hüma u Hümayun adlı eseridir. Hâcû-yı Kirmân’i 4.309 beyitten oluşan Hüma u Hümayun adlı eserini İlhanlı hükümdarı Ebu Said Bahadır Han’a takdim etmiştir.
Fakat divan şairleri kahramanları Hüma, Hümayun veya Ferruh ile Hüma olan bu mesnevileri yazarlarken çoğu kez Hâcû-yı Kirmânî’nin eserine birebir bağlı kalmamışlar, eseri serbest bir çeviri veya özgün bir hale getirmeye çalışmışlardır. Konular ve kurgu benzer olsa bile Hüma – Hümayun - Ferruh veya Sad arasında geçen bu iki kahramanlı aşk hikâyelerinde pek çok özellik bir diğerlerinden ayrılmaktadır.
Abdi’nin Niyâz-nâme-i Sa’d ü Hümâ’sı
Abdî’ nin Niyâz-nâme-i Sa’d ü Hümâ’sı hicri 952 – miladi 1545 yılında yazılmış, eser Kanuni’nin oğlu Sarı Selim’e takdim edilmiştir. 1075 beyitten oluşan bu mesnevinin Birisi Manisa Genel Kütüphanesi nr: 2713 te kayıtlı, diğeri ise Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Revan nr: 836da kayıtldır.[1] ( bkz Abdi - Camasbanameler Ve Abdi'nin Camasbanmesi Ile Şahmaran)
Özeti
Sa’d aslen İsfahanlıdır. Şiraz’a gelen Sa’d burada dolaşırken eğlenen insanların arasında Hüma’yı görür ve ona âşık olur. Sa’d, Hümâ’ ya aşkını itiraf eder. Hüma ise Sa’d’a Kirman’da birini sevdiğini söyler ama Sa’d Hüma’nın yanından ayrılmaz ve Kirman’daki sevgilisi gelinceye kadar Hüma ile birlikte vakit geçirmeyi başarır. Hümâ’ nın akrabası olan diğer âşığının adı ise Ferruh’tur.
Ferruh, Şiraz’a gelince Sa’d ile Hüma ayrılırlar. Ferruh’un Hüma ile birlikteliği günlerce sürer. Hüma’dan ayrı kalan Sa’d ise Hüma’ya bir mektup yazar. Fakat Hüma ona kendisinden ümidini kesmesini belirten bir cevap verir. Fakat Ferruh, Hüma’ya sahip olmaya kalkışır. Bunun üzerine Hüma Ferruh’tan uzaklaşır ve kardeşi Firuze’ye durumu anlatır. Firuze ise Hüma’ya bir daha Ferruh’u görmemesini tavsiye eder. Hüma da Ferruh ile hiç görüşmemeye başlar. Hüma’dan umudunu kesen Ferruh, Kirman’a geri döner. Bu arada ümitsizlik içinde İsfahan’a dönmeyi düşünen Sad, Hüma’ya bir mektup daha gönderir. Bunun üzerine Hüma tekrar bir araya gelebileceklerini bildiren bir cevap vermiştir. Böylece bir araya gelirler ve evlenerek mutlu olurlar.
Karamanlı Cemali’nin “ Bayezıd’ın Huma u Humayun Mesnevisi”
Şeyhi’nin kız kardeşinin oğlu, Karamanlı Cemali ‘nin yazmış olduğu Hüma vü Hümayun: Arap Hanı Menûşeng’in oğlu Hüma ile Çin Fağfur ’unun kızı Hümayun arasındaki aşkı ve bu âşıkların mutlu sona ermesi konusunu anlatan bir mesnevidir. Cemali Beyazıd bu Mesneviyi, İranlı şair Hâcû-yı Kirmânî’nin (ö.762/1361?) eserinden Osmanlı Türkçesine çevirmiştir. [2] Cemali bu eserine Gülşen-i Uşşâk ismini vermiş fakat bu eser kahramanlarının adı ile ve Hüma vü Hümayun olarak anılmıştır.
Cemali Beyazıt bu Mesnevisini, 850/1446 yılında tamamlanmış ve II. Murad’a takdim etmiştir. Cemali’nin yazmış olduğu Hüma u Hümayun mesnevisi divan edebiyatında yazılmış olan en kapsamlı Hüma u Hümayun mesnevisidir. Eser beyit sayısı ile olduğu kadar konusu bakımından da diğerlerinden kapsamlı ve farklıdır. Cemali’nin bu eseri 4630 [3]beyit ile Kirmani’nin yazmış olduğu ilk eserden de kapsamlı ve geniştir. ( bkz Karamanlı Cemali Hayatı Eserl )
Cemali Beyazıd ‘ın bu eseri, “mefâ’îlün mefâ’îlün fe’ûlün” vezniyle yazılmıştır. [4] Hüma vü Hümayun’un, İstanbul Ünv. Ktp. Ty.5680 ve DTCF, M.Ozak I, No: 1246 da ve Mektebetü Melîk Abdulazîz Kütüphanesinde (Arif Hikmet Kit. 265-811) iki nüshası vardır. (Şarlı 2001. 108). Horata, Osman (1990). Cemâlî, Hümâ vü Hümayûn (Gülşen-i Uşşâk) ı Doktora Tezi olarak hazırlamıştır. [5]
Özeti
Arap ülkesindeki bir hükümdarın oğlu olan Hüma, Çin imparatorunun kızı Hümayun ’un resmini görüp âşık olur. Arkadaşı Bihzad’la birlikte Hümayun’u bulmak için yola çıkar. Sonunda Çin’e ulaşır. Üstelik Hümayun ile buluşmayı da başarır. Fakat Çin Hükümdarı olayları fark ederek Hüma’yı hapse atar. Fakat Hüma, Semenruh adlı bir güzel tarafından kurtarılır. Bu arada arkadaşı Bihzad ordusu ile gelmektedir. Hüma, arkadaşı Bihzad ile buluşup, Çin üzerine yürür. Çin’e giren Huma ve Bihzad imparatoru öldürür ve Hümayunla evlenerek Çin ülkesinin başına geçer.
Ama babası ona haber salmış ülkesine çağırmıştır. Bunun üzerine Hümayun ile birlikte Şam’a gider. Kısa süre sonra babası ölünce yerine tahta geçer.
Muhammed Işkname Ferruh ile Hümâ
Edebiyatımızda bu konuda yazılmış diğer bir mesnevi ise 15 yy da yaşamış olan Muhammed adlı bir divan şairinin yazmış olduğu Işkname olarak da bilinen Ferruh ile Hümâ mesnevisidir. Bu eser Muhammed adlı şair tarafından yazılıp 1397 yılında tamamlanmış ve eserini Sivas’ta bulunan Yıldırım Bayezıd’ın oğlu Emir Süleyman’a takdim etmiştir. [6]
Bu mesnevide erkek kahramanın adı farklı olsa da diğer Hüma ve Hümayun adlı mesnevilerdeki benzer konu işlenmiştir. Olaylar ve motifler diğer Hüma ve Hümayun mesnevileri ile büyük benzerlik gösterir. Erkek Kahramanın adı ve babasının adı değişmekle beraber rüyada âşık olma, başka padişahların ve hanların Hüma’ya âşık olması devletlerarasında bu aşktan kaynaklanan sorunların çıkması, sonunda mutlu sona ulaşma gibi benzer motifler ve epizotlar vardır.
Cemali’nin Hüma ve Hümayun adlı eserindeki erkek kahramana yardımcı olan arkadaş Bihzad iken Muhammed’in yazdığı eserdeki erkek arkadaşın adı Hürrem dir. Hürrem, ise Dilguşa ile çeşitli aşk maceraları yaşamıştır.
Yukarıda haklarında bilgi verilen özetleri de yazılan mesnevilerin dışında kahramanlarından birisinin adını Huma ile taşıyan başka mesneviler de vardır. Kara Fazlı’nın Hüma ve Hümayun adlı eserinden başka, Na‘tî Mustafa ve Sâbit’in Edhem ü Hümâ adını taşıyan mesnevileri bulunmaktadır. ( Bkz : Bosnalı Sabit Edehem ü Huma Eseri ve Özeti)
Hüma ile Hümayun, Hüma ile Sa’d,, Huma, Sad veya Ferruh , Hüma ile Ferruh arasında geçen aşk hikayeleri şeklinde yazılan bu mesnevilerin konuları da bir birlerinden ayrılır. Kimisinde Hüma Çin imparatoru Fağfur ’un kızı, kimisinde Şiraz Han’ın kızı, kimisinde Çin Padişahın kızıdır. Hüma’nın âşıkları olan kişiler de her bir mesnevide farklılık gösterir. Örneğin Cemali’nin yazdığı mesnevide âşık kadın ve erkeğin ismi de yer değiştirir. Cemali’nin eserinde Arap Hükümdarının Menşek’in oğlu olan Hüma, Çin Padişah’ın kızı Hümayun ’a âşık olur.
Sonuç olarak edebiyatımızda yazılmış olan Hüma ve Hümayun mesnevilerinin hiç birisi vaka düzeni,, olaylar, vb yönünden tam olarak bir diğerine benzemektedir. Her Mesnevide Hüma ismi ortak olmasına rağmen Hüma bazılarında erkek kahraman bazılarında ise kadın kahraman olmaktadır. Bu mesneviler arasındaki ortak yanlar ise, iki veya üç kahramanlı aşk hikâyeleri olması, bazı diğer benzer özellikler taşımları ve mutlu sonla noktalanmalarıdır.
Bu nedenle edebiyatımızda yazılmış olan hiçbir Hüma vü Hümayun Mesnevisi İranlı şair Hâcû-yı Kirmânî’nin yazmış olduğu mesnevinin kopyası veya tercümesi değildir. Her bir air şairimiz kendi mesnevisini kendine özgü bir vaka düzeni ve konularda işlemişlerdir.
Kaynakça
[1] Hasan GÜLTEKİN, “ABDÎ’NİN NİYÂZ-NÂME-İ SA’D Ü HÜMÂ MESNEVİSİ”, Turkish Studies - 7/2 Spring 2012, p.557-575 , ANKARA/TURKEY
[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/karamanli-cemali-hayati-eserleri/75083
[3] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/karamanli-cemali-hayati-eserleri/75083
[4] DR. OSMAN HORATA, “CEMÂLÎ, Bâyezîd “https://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php 16.05.2013
[5] Horata, Osman (1990). Cemâlî, Hümâ vü Hümayûn (Gülşen-i Uşşâk).Doktora Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi.
[6] Şahamettin Kuzucular, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/iskname-ferruh-ile-huma-ve-muhammed/77936
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın