KARAKUŞİ FIKRALAR
Karakuşi bir fırının önünde güveç içinde nar gibi kızarmış bir ördek görmüş ve kızarmış ördeği almak istemiş. Fırıncı, ördeğin sahibi başkası olduğu halde korkusundan itiraz edemeyip ördeği vermiş.
Ördeğin sahibi gelip “Hani bizim ördek?” diye sorunca Fırıncı boynunu büküp “Uçtu” demiş ve müşteri ile fırıncı kavgaya girişmişler.
Kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslimin gözlerini çıkarmış. Fırıncı kaçmaya gayrimüslim de peşinde kovalamaya başlamış. Fırıncı bir duvardan arkaya atlarken, duvarın arkasındaki hamile bir kadına çarpmış ve kadın çocuğu düşürmüş.
Kadının kocası da fırıncının peşine düşünce, fırıncı bir de Yahudi’ye çarpıp düşürmüş. Yahudi de kaçan fırıncının peşinden koşturmaya başlamış. En sonunda aseseler hepsini de yakalayıp Karakuşi Kadı’nın karşısına çıkarmışlar.
Ördeğin sahibi: “Bu adam ördeğimi vermedi” diye fırıncıdan şikâyetçi olmuş. Karakuşi Kadı, fırıncıya sormuş: “bu adamın ördeğini ne yaptın?” Fırıncı: “ Ördek güveçte pişerken fırına bir kadı geldi. O gidince de baktım ki pişmiş ördek uçmuş ” demiş. Kadı, defterini açıp uygun suçu araştırmış en sonunda “tayyar “uçar” anlamına gelir. “O halde ördek uçarsa suç değil. Ördeğin suçu yok” diyerek fırıncıya beraat kararı vermiş.
Gözü çıkan gayrimüslime sormuş. Defterine bakarak onun şikâyetine uygun maddeyi bulup okumuş “Her kim, bir gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o Müslim’in tek gözü çıkarıla...” maddesini bulup okumuş ve Karakuşi Kadı: “ Fırıncı Müslüman olduğuna göre senin öbür gözünü de çıkarması lazım ki biz de onun tek gözünü çıkaralım.” Demiş
Bunu duyan Gayrimüslim şikâyetinden vazgeçmiş ve fırıncı bu davadan da beraat etmiş.
Çocuğunu kaybeden kadının kocasının şikâyetini dinleyen Karakuşi Kadı, düşüne düşüne en güzel çözümü bulmuş.
“ Sen karını boşa fırıncıya nikâhla. Karın ile Fırıncıdan bir çocuk dünyaya gelsin. Çocuk dünyaya gelince yeni çocukla beraber karını bu fırıncıdan geri al! Adalet yerini bulsun”
Bunları duyan adam şikâyeti geri alınca fırıncı bu davadan da kurtulmuş.
Kadı, bu defa Yahudi’ye de sormuş: “Senin şikâyetin ne ?
” Yahudi ellerini açmış: “Ne diyeyim kadı efendi! Benim şikâyetim yoktur. Adaletinle bin yaşa! Ben alkış tutmaya geldim.
…………
Hırsızın biri önce bir keşif yaparak bir evin balkonundan evi soymak için girmiş. Yağmur borusuna tutuna tutuna balkona çıkmak isterken aşağı düşüp ayağını kırmış. Balkon demirleri sağlam olmadığından dolayı ayağını kırdığı için ev sahibini kadıya şikâyet etmeye karar verip “Karakuş” Kadı’ya gitmiş.
“Kadı efendi, filan yerdeki evi soymak için eve balkondan girecektim balkonun korkuluğu o kadar çürükmüş ki düştüm ayağımı kırdım, ev sahibinden davacıyım!
Karakuş Kadı sert çıkmış:
“Ev sahibi niye suçlu? Evi soymaya girmişsin
Hırsız
“ Ben hırsızlık yapmış isem hırsızlıkla yargılayın ama ayağımı kırmama sebep olan ev sahibi de suçludur.
Karakuş, ev sahibini çağırıp sormuş,
“Bu adam da sizin evi soymaya gelmiş, ama balkonun korkuluğunu çürük yaptırdığın için hırsız ayağını kırmış. Bu hırsız senden davacı
Ev sahibi:
“Balkonu marangoz yaptı bütün kabahat onundur!”
Kadı, Marangozu da çağırtmış ve adamı azarlamış:
“ O evin korkuluğunu sen niye kötü yaptın da hırsız, ayağını kırdı!”
Marangoz:
“Kadı efendi, ben balkonu yaparken, yeşil feraceli bir kadın geçiyordu. Demek ona bakarken çiviyi boşa çakmışım! Kadın yeşil giymeseydi, o sokaktan geçmeseydi bunlar da başa gelmezdi. Bütün suç yeşil giyinip güzel yürüyen kadındadır.
Kadı, mübaşire bağırmış:
“ O kadını bulup gelin!”
Kadını bulup gelmişler. Kadı, kadına bağırmış:
“ Niye yeşil feraceyle güzel güzel yürüyorsun. Bu marangoz sana dalıp çivileri yanlış çakmış?
Kadın kendini savunmuş:
“Kadı efendi, bu feraceyi boyacıya vermiş idim. Ben kırmızı olsun dedim o da yeşile boyamış, bütün suç o boyacının!”
Kadı boyacıyı da çağırtmış:
“ Hatunun feracesini niye yeşile boyadın? O sebepten bu marangoz kadının şekline daldı. Çivileri boşa çaktı, hırsız ayağını kırdı
Boyacı bir savunma yapamamış
Karakuş Kadı kükremiş:
“Götürün bu boyacıyı. Şehrin meydanında asın! ”
Boyacıyı götürmüşler ama bir süre sonra cellat içeriye gelmiş:
“Kadı efendi, boyacının boyu sehpaya uzun geldi boyacıyı asamadım.
Karakuş:
“ Hım demiş. O vakit kısa boylu bir boyacı bulup da onun yerine asın siz. Adaletsiz kalmayalım.
*********
Bir terzi ile avcı arkadaş olur ava giderler. Avda avcı attığı bir okla terzinin gözünü kör eder. Terzi avcıyı dava eder. Kadı karakuş terziye sorar;- Anlat, ne istiyorsun
- Efendim bu avcı benim gözümü çıkardı. Mesleğim terzilik tek gözümle yapamıyorum cezalandırılsın ve bedel ödensin.Karakuş, hemen kararını verir " avcının bir gözü çıkarıla"avcı itiraz eder karara ;- Efendim ben avcılıkla geçiniyorum, tek gözüm çıkarılırsa ok atamam...
Karakuş bu defa kesin hükmünü verir : " Terzinin öteki gözü de çıkarıla "
Hükm-i Karakuşi Nedir Karakuşi Hüküm örnekleri