Kaygusuz Abdal Hayatı Ozanlığı

16.06.2011

 

 

Kaygusuz Abdal’ın eski bir minyatürden kopya edilerek Levnî tarafından yapılan minyatürü (TSMK, Hazine, Albüm, nr. 2164, vr. 22b)

 Kaygusuz Abdal'ın Yaşamı :

Kaygusuz Abdal’ın asıl adı Alâeddin Gaybî'dir. Padişah II. Murat (1421–1451) döneminde ve 1341-1444 yılları arasında yasadığı,  Dedesinin Alaeddin bin Yusuf, Babasının ise  Alaiye Beyi Hüsameddin Mahmut olduğu söylenir. Doğduğu, öldüğü yer ve yıl kesin olarak bilinmemektedir. [1]

Kaygusuz Abdal'ın hayatı hakkında ki bilgilerin çoğu Bektaşi menkıbelerine dayanır. Menkıbeye göre yaşamı şöyledir: Gaybî, Alaiye (Alanya) Beyi'nin oğlu imiş. İyi bir öğrenim görmüş. Bir gün yaraladığı bir geyiği kovalarken Abdal Musa’nın Elmalı’daki dergâhına varmış. Dervişlerden geyiği sormuş. Abdal Musa, koltuğunun altına saplanan oku göstererek, "Oğul attığın ok bu mudur?" diye sormuş. Şaşırıp üzülen Gaybî, onun ayaklarına kapanmış, tekkesine kul olup Kaygusuz adını almıştır…

Alanya beyi oğlunu tekkeden kurtarmak ister ama Gaybi, Musa'dan ayrılmaz. Bey, Teke (Antalya) beyine başvurarak oğlunun kurtarılmasını ister. Teke beyinin gönderdiği ordu Musa'ya yenilir, Gaybi tekkede kalır.

Kırk yıl orada hizmet etmiş, Bektaşiliğin uluları arasına girmiş, 1424–1430 yıllarında Rumeli'yi dolaşmış, Edirne, Yanbolu, Filibe ve Manastır’da bulunmuş, daha sonra Hacca gitmiş, Mısır’a gönderilerek kurduğu tekkeye şeyh olmuştur. [2]

“Şeyhi tarafından Mısır'a gönderilen Kaygusuz Abdal, orada bir tekke kurar. Bu tekke, İslam dünyasında büyük bir ün kazanır ve hastalarla başı dara düşenlerin sığınağı olur. Kaygusuz Mısır'da ölür. Türbesi, Kahire yakınlarında bulunan, bir mağarada olduğu söylenir. “.[3] Hatta bazı kaynaklar bu mağaranın Mukataam dağında bir mağara olduğunu ve oraya gömülmüş olduğunu belirtirler... 

Menkıbelerin dışında baktığımız zaman Kaygusuz’un, bir eserindeki bir ibareden de hareketle 1397-98 yıllarında doğduğu ifade edilebilir. [4]Hayatı hakkında doğum ve ölüm yılları ve yerleri hakkında çok kesin bilgiler bulunmayan Kaygusuz’un menkıbelerde bahsedilen hayatı dışındaki hayatı hakkında kaynaklara ve belgelere dayalı bilgiler yoktur.

 Eserlerinden de XV. yüzyılda yaşamış olduğu anlaşılan Kaygusuz’un Anadolu ve Rumeli'nin birçok yerlerini gezmiş ve iyi bir öğrenim görmüş olduğunu tahmin etmek zor değildir. Kaygusuz Abdal’ın şiirlerinden anlaşıldığına göre iyi bir öğrenim görmüş, tasavvufu bütün ayrıntılarıyla öğrenmiş, özellikle İslam dini konusunda geniş bilgi edinmiştir. 
Bin batmandan olsa kazan 
Usta ger değil mi düzen 
Hayranlık esince cana 
Bengilik de gereg olur 

dörtlüğüne dayanılarak esrar içtiğini söyleyenler vardır. 14. yüzyıl Anadolu'sunda esrar içmek "abdallar" arasında çok yaygın bir tutkuydu. Ancak, Mevlana’nın kimi şiirlerinden, Şems-i Tebriz’inin olduğu söylenen "Makalat" tan anlaşıldığına göre Mevlevilerde de esrar içimi yaygındı. Tasavvuf yolunu seçenlerin çoğunun esrara düşkünlüğü bilinmeyen bir olay değildir. 

Ergene'nin köprüsü 
Susuzluktan bunalmış, 
Edirne minaresi 
Eğilmiş su içmeğe 

dörtlüğüne dayanılarak Edirne yörelerini dolaştığı sonucu çıkarılmaktadır. Burada geçen "Edirne minaresi" nden anlaşıldığına göre, o dönemde Edirne ilinde önemli camiler vardı, üstelik bir akarsu kıyısındaydı. Kaygusuz Abdal,  adinin  "Gaybi"  olduğunu  "Dolabname" adli uzun şiirinde söyler. [5] “ Kelebek buğday ekmiş  Manisa ovasına “ derken Manisa ilini, başka bir yerde de, yine alaycı, güldürücü bir tutumla: 

Kertenkele derilmiş 
Dile Kirim geçmege.

Dizesinden de anlaşılacağı kadarı ile birçok yeri dolaşmış olduğu sonucu çıkmaktadır. Kaygusuz Abdal’ın birkaç şiirinde kadından, birisinde açıkça karısından yakındığı görülür, buna dayanarak iyi bir evlilik geçirmediğini söyleyecek durumda değiliz. Alaycı, yerici, güldürücü dili kimi konularda güvenilir bir yargıya varmayı engelleri. Bu gibi dizeler söylemesine bakarak bu yöreleri gezdiği sonucunu da çıkarabiliriz.

Abdal Musa gibi halifesi  Kaygusuz Abdal da Bektaşi edebiyatının kurucularından sayılır. “Kaygusuz Abdal, Bektaşî erkân namesi üzerinde bazı düzenlemeler yaparak Bektaşîliğin ilk "erkân namesini" hazırlamış, Bektaşîlik Tarikatı’nın ilk “tüzük yapıcısı” “Kaygusuz Abdal”olmuştur.” [6]

Kaygusuz Abda, Bektaşiler arasında çok saygı görmüş bir ozandır. “Hemen bütün Bektaşi tekkelerinde bulunan ve Kaygusuz'a ait olduğu kabul edilen bir resimde, bir yılan, bir akrep ve bir arslan, ayakları bine yatarak ona boyun eğmiş görünürmüş.” [7]

Yunus Emre'nin açtığı yolda yürümüştür. Hem aruz, hem de heceyle yazmıştır. Tasavvuf felsefesine yaslanan şiirlerinde ince bir alay görülür. Yobazlıkla hem sofuluğu nükteli bir anlatımla taslar. Tekerlemelerle beslenen temiz bir dili ve kıvrak, tatlı, özgün bir deyişi vardır. Birkaç şiirinde Serâyı, Miskin Serâyı, Kul Kaygusuz ya da Miskin Kaygusuz mahlasını kullanmıştır. [8]

Kaygusuz hem tasavvufla ilgili hem de halk şiirinin genel konuları ile ilgili şiirler yazmıştır. Tasavvufi şiirlerinin yanında tekerlemeleri, şathiyeleri (alaylı, iğneli ve şiirler) de önemli bir yer tutar. Yunus Emre’ye hayranlık duyan şair onun yolunda onun tarzında olan güzel şiirler yazmıştır. “XVIII yüzyıl minyatürcülerinden Levni'nin yaptığı güzel bir Kaygusuz minyatürü vardır. “ [9]

ESERLERİ

Divan, Sarây-nâme, Minber-nâme, Dil-güsâ, Gevher-nâme, Budala-nâme, Mesnevi, Muglâta-nâme, Esrâr-i Hurûf, Vücûd-nâme

KAYGUSUZ ABDAL HAYATI ( 15. yy )

Kaygusuz Abdal Divanı Ve Diğer Eserleri

Budalaname ( Risale-i kaygusuz ) Hakkında Kaygusuz Abdal

Bera-yı Kaygusuz Abdal -Aşık Kenzi

KAYGUSUZ ABDAL VE DOLABNAMESİ

 

ŞİİRLERİ İÇİN TIKLAYIN

·         Ademi balçıktan yoğurdun yaptın

·         Ali'nin Sırrını Mustafa Bildi

·         Allah Tanrı Yaradan

·         Ben Bu Aşka Düşeli

·         Beng ile Seyretmeğe Ah Bize Bir Bağ Olsa

·         Beylerimiz Avlan Göl'ün Üstüne

·         Bir kaz aldım ben karıdan

·         Bu dünyanın misali muazzam şara benzer

·         Ademi balçiktan yogurdun yaptin,

·         Cümle Kaplumbağalar

·         Dedim Ey Dilber Kulunam

·         Değil (Bu Adem Dedikleri)

·         Dokuz felek bizim sayvanımızdır

·         Dost Senin Yüzünden Özge

·         Eksik avradın kötüsü dizini dikip oturur

·         Gel Hakk’a Olma Âsi

·         Kaplu Kaplu Bağalar

·         Koyun Bine Yeticeğiz

·         Sual Ettim Bugün Ben Bir Dolaba

·         Şathiye Yücelerden yüce gördüm

·         Yamru yumru söylerim her sözüm kelek gibi

·         Gaflet içinden uyan,

·         Değil mi (Evliyadan gelen kelam)

·         Hey erenler, hey gaziler

·         Budalanâme’den:

·         Kitab-ı Miglate’den dörtlükler:

·         Dolapname’den:

·         Minbernâme'den:

·         Edrene şehrinde bugün bir dükkan aldım kiraya

·         Avladı tutdı beni

·         Erişti bad-ı nevruz gülsitane

·         Kelebek buğday ekmiş Manisa ovasına

·         Dedim ey dilber kulunum Yürü hey Torlak der

·         İy özin insan bilen var edep öğren edep

·         Aşık oldum zangadek ırlayuben fingedek

·         Ey bene na-hak diyenler kandedir bes yaradan

 

Kaynakça

 

[1] Türk Halk Siiri, haz. Asim Bezirci, Say Yayinlari, 1993.

[2] Türk Halk Siiri, haz. Asim Bezirci, Say Yayinlari, 1993.

[3] Anonim, Kaygusuz Abdal, https://www.turkuler.com/ozan/kaygusuz.asp, son erişim, 12-12-2012

[4] Türk Halk Siiri, haz. Asim Bezirci, Say Yayinlari, 1993.

[5] Türk Halk Siiri, haz. Asim Bezirci, Say Yayinlari, 1993.

[6] ttps://tr.wikipedia.org/wiki/Kaygusuz_Abdal

[7] Anonim, Kaygusuz Abdal, .kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=1280, son erişim, 12-12-2012

[8] Türk Halk Siiri, haz. Asim Bezirci, Say Yayinlari, 1993.

[9] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/kaygusuz-abdal-divani-ve-diger-eserleri/76334

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar