KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarKeşkül Nedir Keşkül-i Fukara

Keşkül Nedir Keşkül-i Fukara

03.02.2018

Keşkül Nedir ve Keşkül-i Fukara


Osmanlıca yazılışı; Keşkül :  كشكول

Sözlüklerdeki anlamları: “dervişlerin veya dilencilerin kullandığı, Hindistan cevizi kabuğundan veya abanozdan yapılmış dilenci çanağı” şeklindedir.

Üstü, dövülmüş fındık, fıstık ve rendelenmiş Hindistan cevizi gibi şeylerle süslenmiş olan bir çeşit süt tatlısının adı olan keşkül tatlısı bu yazımızın konusu değildir. Yazımızda eski devrilerde Melami, Batıni, Kalenderi dervişlerinin dilenmek, su içmek, yemek için kullandıkları çanaklardan söz edilecektir. 

Yazımızın konusu olan keşkül, en kısa tarifiyle derviş çanağıdır.   Keşkül eski devrilerdeki dervişlerin en belli başlı eşyalarından birisi olmuştur. Dervişlerin bu çanakları, çorba, içmek, su içmek, - Bektaşi dervişleri içki içmek için de kullanmışlardır- ,  dilenmek, sadaka istemek gibi işler için kullanmışlardır.

Keşkül-i Fukara tabiri ise:  Farsça çanak manasına gelen  "Keşkül" ile Arapçada (Fukara-yoksul) anlamına gelen fakr ( fakir ) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiş, fukara çanağıdır.  “

Günümüzdeki sözlüklerde dahi keşkülün tarifi “hindistancevizi kabuğundan yapılmış, yarımküre biçiminde bir tür tas”,[1]Keşkül, gurur ve kibirlerini yenmek için dilenmeye mecbur edilen dervişlerin, kendilerine verilen her çeşit kuru yiyeceği koydukları kabın adıdır. Osmanlılar Narcil-i Bahrî, Fransızlar Coco de mer, İngilizler ise Sea coconut demişlerdir. Gezici bazı dervişlerin ve dilencilerin ellerinde tuttukları, Hindistan cevizi kabuğundan, metalden veya abanozdan yapılmış dilenci çanağı.  Hepsinin manası da, Deniz Hindistan Cevizi manasına gelmektedir, Bu kabın maddesi, uzak Hint Adalarında yetişen bir cins hindistan cevizi kabuğudur.”  [2]  Şeklindedir.

Keşküllerin çeşitli çorba kâsesi veya kayık şeklinde bir kâse olduğu, bu kâselerin, tahtadan,  altından, gümüşten, bakırdan, sarıdan, ahşaptan,  su kabağından, Hindistan cevizi kabuğundan vb olabildiği anlaşılmaktadır.  ( bkz Kabak Kadeh Gedu Nedir Kabak Hedef-  Kabak Asmak-Kabak Atışmak Başta Kabak Patlatmak)

Her ne ile yapılıyor yapılsın keşküllerin bir iple dervişlerin boynuna asılan göğsü üzerinde sallanan veya Mevlevilerde olduğu gibi bir zincirle kolda tutulan bir kap, çanak veya kâsedir.  

Keşkül ile dilenmek veya dergâh tarafından koluna keşkül takılarak dilendirilmek eylemlerini farklı farklı bilmek gerekir.  Örneğin Mevleviler de nefsini terbiye etmesi için dergâh tarafından dervişe verilen bir görevdir.  Kalenderiler de ise sadece dergâh görevi olmadığı bir tür yaşama biçimi de olduğu anlaşılır. Kimi kalenderi dervişlerinin dergahın ihtiyacı veya görevlendirmesi için değil sadece kişisel ihtiyaçlarını karşılamak için  zengin evlerinin kapı tokmaklarına yapışarak veya gelene geçene mani söyleyerek dilendikleri bilinmektedir. ( bkz  Kalenderilik Felsefesi Fikriyatı ve Yaşama Biçimleri)

 Bazı tarikatlar dervişlerini  gurur ve kibirden kurtarmak için özellikle dilendirdikleri bilinmektedir. Hatta örneğin Mevlevilerin altından gümüşten yapılmış maddi değeri çok yüksek keşküller yaptırdıklarını altından ve gümüşten yapılmış bu keşküller ile müritlerini dilendirdikleri de bilinmektedir.  Tarikatın altın bir keşkülle dervişlerini dilendirtmesindeki mana ise ap açıktır. “Tarikat ehillerince maddi ve sanat değeri çok yüksek olan bu kaplarla dilenmek, ihtiyaca yönelik olmayıp, tarikat felsefesine yöneliktir.”[3]

Ellerinde keşkülle gezinen dervişler kılık,  kıyafet ve başlarına taktıkları, börk, takke,   külah, başlık vb ile kuşak ve sarık bağlama,  aba ve hırkalarından hangi dergâha veya tarikata bağlı oldukları anlaşılır, ahali, esnaf veya tüccarlar buna göre dervişin keşkülüne kuru yiyecekler korlardı. Torbası, keşkülü veya keşkülleri dolan derviş, hemen dergâha döner keşkülündekileri dergâhın kilerine geri teslim eder, böylesi bir imtihan ile gurur, kibir ve nefsin büyüklük hislerinden de arındırılmış olurdu.

 “ Keşkülün manası bir nevi dervişe yardım dergâha yardım demekti. Keşkülün içine kimileri para kimileri ise gıda maddeleri koyardı.”

Pek çok dilencinin derviş kılığına girerek, dervişleri taklit ederek de dilendikleri bu yüzden keşkül taşıdıkları da göz ardı edilmemelidir. Nitekim, dilencilerin keşkül taşıma adetlerinin günümüzde de devam ettiği, dilencilerin önlerin koydukları taslardan da anlaşılmaktadır.  Şu halde günümüzdeki dilencilerin önlerine koyarak dilendikleri tas veya çanağa da keşkül demek gerektir.

Bir diğer keşkül türü ise bir çeşit tatlı adıdır.  Bu tatlı dövülmüş fıstık ya da rendelenmiş hindistanceviziyle üstü bezenmiş, sütten yapılmış bir tatlıdır.  Bu tatlıya “ keşkülüfukara” da denmektedir.

Şiir dünyamızda keşkül sadece yukarıda izahını yaptığımız gerçek anlamları ile kullanılmaz. Keşkül veya keşkülü derviş ile ilgi çok çeşitli benzetmeler de yapılmıştır.

Sürh tac urunduğuiyçün lale Şahîler gibi
Kaldu yolda sınuk keşkülli rahiler gibi    Lami

Keşkülle gezen dervişlerin genellikle, Batını, Melami Kalenderi dervişleri olduğu için keşkülli derviş düşüncesi ile Kalenderilik ve Kızılbaşlık arasında ilgiler kurulmuştur. Bilindiği gibi Şah İsmail askerlerine kırmızı börk giydirmiş Alevilerin adı Kızılbaş kalmıştır.

Laleler çıktı kızıl taç ile Şahîler gibi
Çekti süsen tiğini sünniler gibi      Nihani  

Her iki beyitte de geçen Şahî kelimesi Şah İsmaile mensup anlamındadır.  Divan şairlerinin keşküllü dervişler ile Şii mezheplerine mensup Türkmenleri bir arada gördükleri ortaya çıkmaktadır.
Gördün ki bir dervîş gelir yüz vur anın kademine
Senden şey’ullah idicek kaşın karagun çatmagıl 

Seyahate çıkan bir dervîşin keşkülünü uzatıp “şey’en lillah” diyerek talepte bulunduğunda insanların yüzünü asıp, “kaşın karağını (bakışını) çatmamalı

Tükendi nakti ömrüm
Dilde sermayem olan bir ah kaldı
Elimde bir keşkül
Başımda bir küllah
O da bana sermaye kaldı   

 KAYNAKÇA

[1] Güncel Türkçe Sözlük

[2] https://muze.semazen.net/content.php?id=00036

[3] https://muze.semazen.net/content.php?id=00036

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
arifbarutcu915
Arif Barutcu7 years ago
Bunları yazmak için konuyu çok iyi bilmek gerekir. Tebrikler.