Leyla ile Mecnun Hikâyesi ve Epizotları

28.08.2020

 

 Leyla ile Mecnun hikâyesi Arap kaynaklı bir halk hikâyesidir.  Yusuf ile Züleyha, Hüsrev ü Şirin adlı diğer hikâyeler ile birlikte halk hikâyelerimizi etkileyerek 16. Yy.dan itibaren Türk halk hikâyelerindeki aşk konulu hikâyelerin başlangıçlarını oluşturmuşlardır.  Bu hikâyelerin halk hikâyeciliğimizi etkilemeleri sonrasında aşk konulu hikâyelerimiz oluşmaya başlamıştır.  İlk Önceleri anonim bir halk hikâyesi olan Arabistan’da ortaya çıkan bu hikâye daha sonraları yazıya geçirilmiş, pek çok ünlü şairin kaleminde mesnevi olarak karşımıza çıkmaya başlamıştır. Edebiyatımıza ilk önce mesneviler şeklinde yazılarak girmiş olan bu halk hikâyesi daha sonra diğer anonim halk edebiyatı ürünleri gibi hikâye anlatıcıları tarafından anlatılan anonim halk hikâyelerinin özelliklerine bürünmüştür. XVI. ve XVII. yüzyıllara kadar kahramanlık hikâyeleri özelliğinde olan halk hikâyelerimiz, Leyla İle Mecnun,  Yusuf ve Züleyha  , Ferhat İle Şirin  gibi Arap kökenli aşk hikâyelerinin de etkisi ile aşk hikâyelerimizin oluşmasına zemin hazırlamışlardır.  16 yy dan itibaren Arap ve İran kökenli halk hikayeleri ve destanlarının Türk kültürüne sirayet ederek asıl aşk hikayeleri olarak adlandırdığımız aşk konulu hikayelerimizin oluşmaya başlamalarına sebep olmuşlardır.

Önceleri kahramanlık  ve destan konulu olan hikayecilik geleneğimizin 16 yy dan itibaren yarı aşk, yarı kahramanlık konulu hale gelmeye başlamış  daha sonraki, yıllarda ise  aşk konulu hikayeler ağırlık kazanmıştır.  Örneğin Dede Korkut ve Köroğlu hikayeleri tamamen kahramanlık konulu iken  Elif ile Mahmut Eşref Bey Hikayesi  gibi hikayeler  aşk konuludur. Kerem İle Aslı’dan sonra ise halk hikâyeciliğimiz çoğunlukla aşk konulu hikâyelere dönüşüvermiş,  17 yy ve 18 yy dan itibaren n halk hikayelerimiz pek çok yönden Leyla ile Mecnun, Ferhat İle Şirin  ,  Yusuf ve Züleyha  hikayelerinin tesirleri  altına girmiştir.  

Leyla ile Mecnun’un tarihî şahsiyetler olduklarını belirten kaynaklar da vardır. Leyla ve Mecnun konusunda ilk bilgiler VII. yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanmaktadır. Bazı Arap kaynaklarının verdiği bilgiye göre Mecnun, Beni Âmir kabilesine mensup tarihî bir şahıstır ve asıl adı Kays bin Mülevveh veya Kays ibn Muad’dır. Bazılarına göre de Mehdi bn Muad ya da El-Buhturî ibn el-Ce’d’dir. Tacik sairi Nâsir Hisrav’ın (M. XI. yy.) verdiği bilgiler de Mecnun’un tarihî bir şahıs olduğunu doğrular niteliktedir.  Arabistan yarımadasında, Mecnun’a ait olduğu düşünülen şiirler etrafında zamanla türetilen efsane ve rivayetler sekizinci, dokuzuncu yüzyıllarda giderek artar.

Divan şairlerimizin bu hikâyelerin mesnevilerini yazmış olmalarının yanı sıra sözlü gelenek yoluyla da halkımızın bu tip hikâyeleri duyup öğrenmeye başlaması Arap ve İran menşeli aşk konulu hikâyelerin bizim halk hikâyelerimizin konularında da değişimlerin oluşmasına yol açmıştır.

Leyla ve Mecnun mesnevisini ilk kaleme alan Nizami Gencevi’dir.  Daha sonra bu halk hikâyesi mesnevi şairlerinin en belli başlı konusu haline gelmiş, hemen her hamse yazan şairin yazdığı mesneviden birisi Leyla ile Mecnun olmuştur. Ali Şir Nevai , Hâtifî,  Fuzuli   Andelîb, Sevdâ’î ve Hakîrî’ Larendeli Hamdi, gibi pek çok şair Leyla ile Mecnun hikâyesini mesnevi olarak yazan diğer şairlemizdir.

Leyla ile Mecnun’un hem anonim edebiyattaki hem de mesnevilerde konusu, vaka gelişimi,  kahramanların memleketi vb aynı değildir. Örneğin Emir Hüsrev-i Dehlevi'nin Hamse’ sindeki Leyla ile Mecnun mesnevisinde, Mecnun bir Hint prensi Leyla ise Nevfel 'in kızıdır. ( bkz Nevfel Nedir Kimdir Leyla ile Mecnun Hikayelerinde Nevfel)  hatta bazı varyantlarında öykünün sonu bile değişir. Buna rağmen hemen her varyantı değerlendirildiğinde birçok epizotun ( olaylar dilimi ) ortak olduğu görülür. Hemen her varyantta görülen ortak olay dilimleri şu şekildedir.

 

EPİZOTLAR

 

1. Leyla ile Mecnun’un aileleri

Birbirine komsu olan iki Arap kabilesine mensup iki aile vardır.

2. Leyla ile Mecnun’un dünyaya gelmesi

İki ailenin bir süre sonra birer çocuğu olur. Kız olanına Leyla, erkek olanına da Kays adı verilir.

3. Sürekli ağlayan Kays’ın, Leyla’nın yanında susması

Genellikle ağlayan bu bebekler, aynı ortamda olduklarında susmaktadırlar.

4. Leyla ile Mecnun’un aynı mektebe gitmeleri

Leyla ve Kays büyüyünce aynı mektebe giderler.

5. Leyla ile Mecnun’un birbirlerine âsık olmaları

Kays, okulda bir gün Leyla’ya onu çok sevdiğini söyler. Kara sevdaya tutulan Kays, artık zamanını tek basına geçirir. Yüzü bir türlü gülmez. Ailesi ve yakınlarının ısrarlarına rağmen kimseye derdini söylemez. Kimi mesnevilerde ve varyantlarda âşıklar birbirlerini ilk kez okulda görürler.

6. Mecnun’un mollaya, bahşıya, hekime gösterilmesi

Mecnun, mollaya ve bahşıya gösterilir. Derdine çare bulunamaz.

7. Leyla’nın askından deliye dönen Kays’ın, Mecnun adını alması

Bir süre sonra herkes ona Mecnun demeye başlar. Leyla ile Mecnun on dört yaşlarına gelir.

8. Leyla’nın başka birisine istenmesi

Günün birinde, Leyla’yı zengin bir hâkimin oğluna istemek için dünürcüler gelir. Annesi ve babası, kızlarının hasta olduğunu, bu işin daha sonra olabileceğini söylerler.

9. Mecnun’un Kâbe’ye götürülmesi

Kimi varyantlar ve mesnevilerde -A. Şir Nevai’nin mesnevisinde olduğu gibi-Mecnun’un iyileşmesi için Kâbe’ye götürülür.

10. Mecnun’un ailesinin, Leyla’yı oğullarına istemesi

Mecnun, Leyla ile evlenmek istediğini belirtir. Ailesi, kızı istemesi için birini dünürcü gönderir. Leyla’nın babası, Mecnun’a hakaret ederek dünürcüyü geri gönderir.

11. Mecnun’un Harun Reşid’le karşılaşması

O günden sonra Mecnun yollara düşer. Padişah Harun Reşit’in yanından geçerken, Harun Reşid ona bu sevdadan vazgeçmesini, eğer isterse hizmetçi kızlarından beğendiğini kendisine verebileceğini hatta sarayda kalabileceğini teklif eder. Mecnun, Leyla’dan başka hiçbir şeyde gözü olmadığını söyleyerek kendi kabilesine döner. Annesi ve babası da bu sevdadan vazgeçmesi yönünde birçok nasihatte bulunsa da Mecnun’a kâr etmez.

12. Mecnun’un basında kuşların yuva yapması

Leyla da Mecnun’un askıyla yanmaktadır. Bunu öğrenen babası, oradan göçmeye karar verir. Sabah erkenden ailesiyle birlikte yola çıkar. Mecnun, Leyla’nın izini kaybetmemek için onları takip eder. Bir yere geldiklerinde Leyla, yanındaki köpeğine “Dur!” diye seslenir. Mecnun, Leyla’nın kendisine seslendiğini düşünerek orada durur. Leyla’nın, “Burada beni bekle, gelip seninle

Görüşeceğim” dediğini sanmaktadır. Günler ve aylar geçer, bir yıl olur, Leyla gelmez. Mecnun, yerinden hiç kımıldamadan bekler. ( Başında leylekler yuva yapar- kimi varyantlarda bulunmaz)

13. Leyla ile Mecnun’un görüşmeleri

Günün birinde Leyla ve ailesi geri dönerler. Leyla, Mecnun’u görünce tanır. Mecnun’a, onu çok sevdiğini, bu haline üzüldüğünü, kısmet olursa bir gün kavuşabileceklerini söyleyerek gider. Bu sözler Mecnun’un yüreğine su serper. Kimi varyantlarda Leyla ile çölde buluşunca Leyla çadıra döner, Leyla dönecek diye Mecnun onu çölde bekler

14. Mecnun’un hayvanlarla arkadaş olması

Leyla’nın izini kaybetmemek için, her tarafı görebileceği yüksek dağlara çıkar. Bir süre sonra vahşi hayvanlar Mecnun’a alışırlar. Mecnun vaktini artık geyikler, dağ keçileri, ayılar, aslanlar ve kaplanlarla geçirmektedir. Kimi mesnevilerde geyikle arkadaş olur.

15. Mecnun’un Nevfel ile tanışması ve vahşi hayvanları kurtarması

Harun Reşit’in hâkim olarak atadığı Nevfel, adamlarıyla birlikte bir gün ava çıkar. Dağ basında, vahşi hayvanların arasında Mecnun’u görünce şaşırır. Mecnun, hayvanları vurmamaları için avcılara dil döker. Nevfel, Mecnun’u alıp evine götürür. Banyo yaptırır, yeni elbiseler giydirirler.

16. Mecnun’un Nevfel’in kızıyla evlenmesi

Nevfel’in yetişkin bir kızı vardır. Kızını Mecnun’a vermeyi düşünür. Mecnun’a bundan bahseder. Çaresiz kalan Mecnun kabul eder. Hemen hazırlıklara başlanır ve düğün yapılır. Aslında kızın sevdiği başka bir genç vardır. Kız, ilk gece Mecnun’a bundan bahseder ve başka birini sevdiğini söyler. Mecnun’la kıyamete dek kardeş kalacağını belirtir. Kızın söyledikleri Mecnun’un hoşuna gider. Böylece anlaşarak birbirlerine yaklaşmazlar. Kızın sevdiği genç gizlice konuşulanları dinler ve içi rahat eder. Nevfel de kızıyla damadının konuşmalarını duymuştur. Onların gerçekten asık olduklarını anlayınca kızını sevdiği gence vermeye; Mecnun’a da Leyla’yı istemeye karar verir.

17. Nevfel’in, Leyla’yı Mecnun’a istemesi ve iki tarafın savaşması

Nevfel, Leyla’nın babasına sert bir mektup yazar ve dünürcülerle gönderir. Mektupta, kızı eğer güzellikle vermezse zorla alacağı yazılıdır. Babası, Leyla’yı Mecnun’a yine vermez. Bunu öğrenen Nevfel, askerlerini toplayarak Leyla’nın babasının üstüne yürür. Tam bir şehzade gibi giydirdiği Mecnun’da yanındadır. Leyla’nın babası da çevresine haber verir ve savaşmak için adam toplar. İki grup, bir gün geç saatlere kadar savaşır. Birçok insan ölür. Ertesi gün devam edilmek üzere gece savaşa ara verilir. Leyla’nın babası, kendi kızı yüzünden savaş çıkmasından ve birçok insanın ölmesinden utanır. Sabahleyin kızını öldürüp, bu rezilliği sona erdirmeye karar verir. Böylece savasın da kendiliğinden biteceğini düşünür. Mecnun o gece rüyasında Leyla’yı görür. Leyla ona, sabahleyin babasının kendisini öldüreceğini söyler. Mecnun, sabahleyin Nevfel’e savaşa son vermesini, kendisi yüzünden halkın kırılıp gitmesini istemediğini söyler. Nevfel de askerlerini toplayıp geri döner.

18. Leyla’nın ailesinin başka bir yere göçmesi

Leyla’nın babası kızı yüzünden savaş çıkmasından dolayı utancından ailesiyle birlikte uzak bir yere göçer. Kimi varyantlarda Leyla’nın babası savaşın aniden bitmesinde bir hile düşündüğünden oradan uzaklaşır.

19. Leyla’nın başka birisiyle evlendirilmesi

Leyla’yı daha önce oğluna isteyen hâkim, düğün yapmak için adamlarıyla birlikte çıkıp gelir. Hazırlıklar görülür ve düğün başlar. Düğün gecesi oğlan fena halde hastalanır. Ölmek üzeredir. Hâkim, adamlarına bu uğursuzluğun Leyla’dan kaynaklandığını, kızın kısmetinin bağlı olduğunu söyler. Oğlu iyileşirse kızı almaktan vazgeçeceğine dair söz verir. Tam bu sırada oğlan gözlerini açar ve kendine gelmeye başlar. Hâkim, düğüne son vererek adamlarıyla oradan ayrılır.

Bazı varyantlarda hafakan hastası olan damat Leyla eliyle ittiği için Leyla’ya yaklaşamaz.

20. Kervancının/Zeyd’in Mecnun’a yardım etmesi

Nevfel’in yanında kalan Mecnun bir gün yine şehzadeler gibi giyinir, atına biner ve yola çıkar. Bir kervana rastlar. Kervancıya Leyla’yı sorar. Kendisine yardım etmesini, karşılığında atını, kılıcını ve hepsi yeni olan üzerindeki elbiselerini vereceğini söyler. Leyla’nın akrabası olan kervancı bunu kabul eder ve kendisini burada beklemesini, dönüşte Leyla’dan haber getireceğini belirtir. Kervancı, Leyla’ya Mecnun’dan haber götürür. Dönüste de Leyla’dan bir mektup getirip Mecnun’a verir. Mecnun mektubu okur. Mektupta, Mecnun’un daha önce Nevfel’in kızıyla evlenmesinden ve daha sonra Leyla’yı almak için savaşa girişilmesinden dolayı Leyla sitem etmektedir. Bu epizot varyantlarda birbirlerinden hayli farklıdır.

21. Çobanın, Mecnun’u Leyla ile görüştürmesi

Mecnun alır başını yollara düşer. Bir koyun çobanına rastlar. Çobanın otlattığı koyunlar arasında Leyla’nın babasınınkiler de vardır. Çoban, Mecnun’a yardım etmeye karar verir. İkisi bir plan hazırlarlar. Bir koyun kesip karınlarını doyururlar. Mecnun, koyunun derisinin içine girer. Koyunlar arasına karışır ve akşam Leyla’nın olduğu yere gider. Her gün aksam arkadaşlarıyla birlikte koyunlara bakmaya gelen Leyla ile böylece gizlice görüşür ve konuşurlar. Birilerinin kendisini görmesinden çekinen Mecnun oradan gizlice uzaklaşır ve çöllere düşer.

 

22. Mecnun’un, annesiyle babasının öldüğünü rüyasında görmesi ve mezarlarını ziyaret etmesi

Mecnun, Arabistan’ın Temir Kazık taraflarında bulunan yüksek bir dağa çıkar. Daha önce dağlarda birlikte gezdiği hayvanlarla tekrar karşılaşır. Yine günlerini onlarla geçirmeye başlar. Bir gün dağda hayvanların ortasında yatarken kulağına annesinin sesi gelir. Annesi, kendilerini arayıp sormadığı için Mecnun’a sitem etmektedir. Aradan bir süre daha geçer. Mecnun, rüyasında annesinin ve babasının öldüğünü görür. Birlikte dolaştığı hayvanlarla beraber evine döner. Akrabalarından, annesinin ve babasının gerçekten öldüklerini öğrenir. Mezarlarını ziyaret eder. Tekrar hayvanlarla birlikte aynı dağa geri döner. Dağlarda “Leyla Leyla” diye feryat ederek dolaşır.

 

23. Leyla ile Mecnun’un ölümü ( evlenmesi )

Ayrılığa dayanamayan Leyla Leyla ölüm döşeğinde annesine vasiyetini söylerken, Mecnun, hâtiften gelen bir sezgi ile Leyla’nın öleceğini anlar ve koşarak Leyla’nın evine gelir. İki aşık göz göze gelince aynı anda ölürler

Hikâyenin Özbek Varyantı mutlu sonla biter. Leyla da Mecnun’un aşkından geceleri uyuyamaz olmuştur. Gece yarıları kendi kendine yakınmalarını bir gün annesi işitir. Kızının gerçekten âşık olduğunu anlayınca, haline üzülür ve onu Mecnun’a kavuşturacağına söz verir. Bir süre sonra Leyla’dan hiçbir haber alamayan Mecnun, hayvanlarla beraber çıkagelir. Leyla’nın evine gider. Mecnun’a banyo yaptırılır, temiz elbiseler giydirilir. Düğün hazırlıklarına başlanır. Haberi alan herkes Leyla ile Mecnun’un düğününe gider. İki âşık, birbirlerine kavuşurlar.

 

İLGİLİ LİNKLER

İlgili Linkler

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar