MEY – ŞARAP
Mey: Osmanlıca yazılışı می
Mey eski dilde şarap anlamına gelir. Eski devrilerde şaraplar büyük ölçüd kırmızı renkli olduğu için şarap ile kırmızı eş anlamlı gibi düşünülmüş, mey dendiğinde kadeh ve içindeki kırmızı renkli şarap anlaşılmıştır.
Mey sözcüğü, hamr, haniye sözcükleri ile eş anlamlıdır. Mey sözcüğü ile birçok tamlama ve terkip de kurulmuştur. Örneğin:
Mey-i nâb : hâlis şarap.
Mey-i nahvet : gurur şarabı.
Mey-hâr, mey-hâre : şarap içen; içkici, ayyaş. (mey-hâr, mey-hâre ~ می خوار ، می خواره ) Şarap Tortusu Dürd-i Mey Nedir
Mey, içindeki şarap ve içkiden dolayı içki dolu kadeh manasına da kazanır. Mey sözcüğü şarap anlamından da genişleyerek, arakı ve rakıyı da ifade eder hale gelmiştir.
Eski edebiyatta mey sözcüğü meyhana, mey – hâre, sâki, pir-i mugan, ayş, işret, ayyaş, Şarap Tortusu Dürd-i Mey Nedir , Lây Nedir ve Külhanî-i Lâyhar , Mey-gede Mey-kede Nedir , câm-ı mey-i , mestâne , kadeh , sagar, bezm , safa, cam- Cem, vb sözcükleri ile birlikte karşımıza çıkar.
Peymâneden döküldü mey-i nâb bir yere
Nur indi sandılar gören ashâb bir yere Naili
Çeşmin mey-i işveyle mestâne değil mi yâ
Kasd-ı niğeh-i inektin hep câne değil mi yâ Neşâti
Şi'r ü saz ü dilber ü mey kim cihânın cânıdır
Ca'fer-âbâdın bihamdillâh bugün erkânıdır Hayali Bey
Sâkiyâ mey sun ki bir gün lâlezâr elden gider
İrüşür fasl-ı hazan bâg ü bahâr elden gider Avni Fatih Sultan Mehmet
İder kendüyi zâyi‘ gûşe-i mey-hâne olmazsa
Muhabbet ehli dîvâne olur mestâne olmazsa Nevizade Atai - Atayi-
Dünye bir mey-gededir hamrı humârın ödemez
Bir aceb gam-gededir sûrı sübûrun ödemez Şemseddîn Ahmed Sivâsî, Kara Şems