03.05.2020
Müsemmen Nedir ve Örneği
Müsemmen Örnekleri
Osmanlıca yazılışı: مثمن : Müsemmen
Edebiyatta terim anlamı ile Müsemmen bir gazel veya kasidenin beyitlerine beyitin ilk dizesi ile kafiyeli ve beyitin vezni ile aynı vezinde altı dize ilave edilerek her bendi sekiz dizeye yükselen nazım şekli anlamına gelir.
Mütekerrir ve Müzdeviç Müsemmenler
Müsemmenler yedinci ve sekizinci mısralarına göre mütekerrir veya müzdeviç olurlar. Eğer her bendinin sekizinci mısraları aynen tekrar edilmişse mütekerrir; aynen tekrar edilmemiş ise bunlara müzdeviç müsemmen denir.
MÜSEMMEN ÖRNEKLERİ
Mütekerrir Müsemmen Örnegi
Ey dil ey dil niye bu rütbede pürgamsın sen
Gerçi virane isen genc-i mutalsamsın sen
Secde-ferma-yi melek zat-ı mükerremsin sen
Bildiğin gibi değil cümleden akvamsın sen
Ruhsun nefha-i Cibril ile tev'emsin sen
Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen
Merteben ayn-ı müsemmadadır esma sanma
Merci'in Halik-i eşyadadır eşya sanma
Gördüğün emr-i muhakkakları rüya sanma
Başkasın kendini suretle heyula sanma
Keşf ile sabit olan ma'niyi da'va sanma
Hakkına söylenen evsafı müdera sanma
Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen
İnleyip sırrını faş eyleme ağyara sakın
Düşme bilmezlik ile varta-i inkara sakın
Değmesin ahların kakül-i dildara sakın
Sonra Mansur gibi çıman olur dara sakın
Arz-ı acz etmeyesin yareden ol yare sakın
Bulduğun cevher-i alileri bi-çare sakın
Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen
Sendedir mahzen-i esrar-ı muhabbet sende
Sendedir ma'den-i envar-ı fütuvvet sende
Gizli gizli dahi vardır nice halet sende
Marifet sende hüner sende hakikat sende
Nazar etsen yer ü gök düzah u cennet sende
Arş u kürsi ü melek sendedir elbet sende
Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen
Hayfdır şah iken alemde geda olmayasın
Kader-alude-i ümmid-i rica olmayasın
Vadi-i ye'se düşüp hiç ü heba olmayasın
Yanılıp reh-ver-i sahra-yı bela olmayasın
Ademe muttasıl ol ta ki cüda olmayasın
Secdeler eyle ki merdud-ı Huda olmayasın
Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen Şeyh Galip
MÜZDEVİÇ MÜSEMMEN ÖRNEĞİ
Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilâtün Fâ‘ilünI
Dîde lâle ‘ârızuñçün jâle-bâr olmış-durur
Her müje hüsnüñ gülinsüz gözde hâr olmış-durur
Sîne ‘ışkuñ âteşiyle pür-şerâr olmış-durur
Cân firâk-ı la‘l-i nâbuñla figâr olmış-durur
Dil hevâ-yı kâkülüñle bî-karâr olmış-durur
‘Akl u fikrüm turrân ile târumâr olmış-durur
Ten gam-ı zülf ü hatuñla hâk-sâr olmış-durur
Üstühân-ı ser mekân-ı mûr u mâr olmış-durur
IIII
Çarh abdâluñdur ey meh dâglar seyyâresi
Subh küşteñdür ki hûn-âlûdedür ruhsâresi
Oldı Mirrîhi sipihrüñ gamzeñüñ mekkâresi
Sîne-çâküñdür hilâl eksük degüldür yaresi
Gül helâküñdür kulaguñca-durur her pâresi
Bir leked-kûpuñ-durur sünbül ki gitmez karesi
Oldugıyçün sâgar-ı bâde lebüñ âvâresi
Bâd kabrinde habâbuñ türbe-dârı olmış-durur
IIIIII
Kufl-ı yâkûtuñ dilin açup yine ol nâzenîn
Ben fakîr üftâdeye virdi niçe dürr-i semîn
Zâhir oldugı na˙arda gözlerüm ‘ayne'l-yakîn
Gördi müşgîn nâfeyi bir misli yok engüşterîn
Kaddümi hâtem gibi ham kıldı ol la‘l-i nigîn
Nâfe gibi bagrumı hûn eyledi bu müşg-i çîn
Geh gam-ı kâkül gibi sevdâ-yı zülf-i ‘anberîn
‘Ayş u nûşı ben fakîrüñ zehr-i mâr olmış-durur
IVIV
‘Aks-i kavsüñ çeşm-i hûn-bârumda ey nâvek-fiken
Zahm-ı pür-hûnumda zerrîn hançerüñ ey sîm-ten
Çâk-ı sînem ˙âhirâ hûn içre ey şemşîr-zen
Kanlu pîrâhen içinde bu dü-tâ olmış beden
La‘l mir’ât içre kaşuñ ‘aksi ey gonca dehen
Rûy-ı gül-gûnuñda nâhuñ zahmı ey şîrîn-sühan
Didi la‘lîn câm içinde ‘aks-i engüştüñ gören
Mâh-ı nevdür ki şafakdan âşikâr olmış-durur
VV
Kâmetüñ bâlâdur ey servüm miyânuñdur vasat
Safha-i güldür ‘izâruñ leblerüñ müşgîn nukat
Levh-i dilden yuyamaz hattuñ eger olursa şat
La‘lüñ üzre yazdı Kevser sûresin gûyâ galat
Kim kazıtdı ey cemâli mushafum safhañda hat
Kanına ‘âşıklaruñ la‘lüñ getürdi çünki hat
Bir gün ola Emrî içün diyeler ey sebz-hat
Bir hatı sebzüñ gamından dil-figâr olmış-durur EMRÎ ( D. Edirne?,
MÜZDEVİÇ MÜSEMMEN
[fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün]
1 Gördüm ol dil-beri olsun bire gubâr didüm
2 Gelmedüŋ yanuma gitdüŋ kanı ikrâr didüm
3 Ne revâdur takıla sen güle her hâr didüm
4 İdesün cân u cihândan beni bî-zâr didüm
5 Bülbülüŋ zârın işit ey yüzi gül-zâr didüm
6 ‘Ahd ü peymânuŋa gel eyleme inkâr didüm
7 Meded Allahı severseŋ meded ey yâr didüm
8 Va’de-i vasla hilâf eyleme her bâr didüm
II
1 Kahr idüp döndi baŋa hışm ile ol yâr didi
2 Ya ne virdüŋ alamazsun şu baŋa(?) var didi
3 Senüŋ içün baŋa çok ta’n ider agyâr didi
4 Varayum hâneŋe bir şeb yiter ol zâr didi
5 Sunayın agzuŋa hoş la’l-i şeker-bâr didi
6 Dehenüŋden bu haber çıkmaya zinhâr didi
7 Meded Allahı severseŋ meded ey yâr didüm
8 Va’de-i vasla hilâf eyleme zinhâr didüm
III
1 Ey lebi mül saçı sünbül yüzi gül-nâr didüm
2 …….. …….. gamuŋ dünyeleri tar didüm
3 Çekerem çünki senüŋ cevrüŋi bisyâr didüm
4 Kademüŋde kuluŋam bir dilegüm var didüm
5 Hasretüŋ eylemedin cân u dile kâr didüm
6 Merhem-i sîneŋi ben haste-dile sar didüm
7 Meded Allahı severseŋ meded ey yâr meded
8 Va’de-i vasla hilâf eyleme her bâr meded
IV
1 Beni gerçek sever iseŋ bire bî-kâr didi
2 Seg rakîbe dilek eyle yüri yalvar didi
3 Göndere saŋa beni şâyed o murdâr didi
4 Ya hod ol iti sen öldür beni kurtar didi
5 Göresün mihr ü vefâ kanda olısar didi
6 Nice sayd olur imiş ‘âşıka dil-dâr didi
7 Meded Allahı severseŋ meded ey yâr meded
8 Va’de-i vasla hilâf eyleme her bâr meded
V
1 Söylesem ‘ışkuŋ ile taŋ mıdur eş’âr didüm
2 ‘Işkuŋuŋ kârı degüldür güzelüm ‘âr didüm
3 Künc-i hasretde yatur derd ile bîmâr didüm
4 Vasl ile eyler iseŋ derdüme tîmâr didüm
5 Gelesün seni diyü cân katı umar didüm
6 Gözlerüm subha degin her gice bîdâr didüm
7 Meded Allahı severseŋ meded ey yâr meded
8 Va’de-i vasla hilâf eyleme her bâr meded
VI
1 Yiter olduŋ Rahmiyâ hecr ile gam-hˇâr didi
2 Hâne-i kalbüŋi teng itmesün efgâr didi
3 Bu gice ‘arz iderem çeşmüŋe dîdâr didi
4 Sözümi eyleme tek kimseye izhâr didi
5 Varasun bekleyesün dâr ile dîvâr didi
6 Subha dek saŋa kılam vaslumı îsâr didi
7 Meded Allahı severseŋ meded ey yâr meded
8 Va’de-i vasla hilâf eyleme zinhâr meded
Yard. Doç. Dr. Mustafa Erdoğan, BURSALI RAHMÎ VE DÎVÂNI, T. C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI KÜTÜPHANELER VE YAYIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 3363 KÜLTÜR ESERLERİ , 2011, Bursalı Rahmi
ÇAĞDAŞ MÜZDEVİÇ MÜSEMMEN ÖRNEĞİ
Gördük yıkık şu hânmân, yerlerde öz fikirler.
Derdik aziz kelamlar, göklerde tüm zikirler.
Girdik manayla arştan, kalpten döküldü kirler.
Şerdik, şu nefsi yaktık, artık azad zakirler.
Serdik nadim gönüller, ruhlar sefil hakirler.
Korduk tutuştu küller, yalvar yakar şakirler.
Pusmuşsa çağlayanlar, sözler akarsa ahzen.
Susmuşsa dilde vahlar, Allah kerim la tahzen.
İnler gizemli gökler, ahlar çıkarsa kından.
Günler hicap duyarken, menfur karanlık handan.
Kinler kuluçka olmuş, aşklar olunca zindan.
Dünler doluysa mihnet, İhsan akar mı kandan.
Çanlar çalınca birgün, ruhlar koparsa tenden .
Anlar melek gelince ,olmaz mı tatlı candan.
Yanmışsa hep bağırlar, hiçler doluysa mahzen.
Kanmışsa mumla kullar, Allah gafur la tahzen. Necibe Çetinkaya
ARUZ : mef'ûlü / fâilâtün / mef'ûlü / fâilâtün
ÖZLEŞİM : V V . V . V V V V . V . V V
HECE : 7 + 7 = 14
Mütekârib Müsemmen ‘Arûz u Darb-ı Mahzûf Taktî’-eş
MÜSEMMEN Dîde lâle ‘ârızuñçün jâle-bâr olmış-durur
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın