Nevrûz Nevruz-u Amme Nevruz u Hassa Nedir Şiirlerde Nevruz

27.06.2020

 

 

Nevrûz Cem Ateş İçki  Bayram ve Şiir Dünyamızda  Nevruz

 

Osmanlıca yazılışı:  nevrûz :   نوروز

Nev- ruz kelimesinin eski lüğatlerdeki anlamları şu şekildedir.Yeni gün. İlkbahar. Baharın ilk günü sayılan ve güneşin Hamel (Kuzu) burcuna girdiği 22 Marta rastlayan gün. Bu tarihte gece ve gündüz müsâvi olur. İranlıların yıl başısıdır. (Farsça)”[1]

 

Nev:    نو  Farsça kökenlidir ve yeni, ilk, son zamanlarda çıkmış. Taze, körpe anlamlarındadır.[2] ( bkz Nev ve Nev-bahar Nedir Divan Şiirinde Nev ve Nevbahar )  Rûz ise farsça da gün anlamlarına gelir. Dolayısı ile nev- rûz yeni gün anlamında, Mart ayının 21. Gününü ifade eden eski takvime göre baharın başlangıcını belli eden, ilkbaharın ilk gününün adı olmuştur.

Güneş, uğursuzluk sembolü olan Mars’ın temsil ettiği koç burcuna girdiğinde bahar başlamış oluyor, Güneşin bu burca girmesi ise uğurlu sayılıyordu. Güneşin Koç burcuna girmesi uğurlu sayılıyordu.

Gonca-ı dil açılur gerçi ki nev-rûz olıcak
 Aña hâcet mi kalur tâli‘i fîrâz olıcak   Nevizade Atai -

Güneş’in koç burcunun evine girdiği tarih her sene 22 Marta denk geliyordu ve eski devrin insanları her yılın başlangıcını 21 Mart kabul ediyordu.   ( bkz Hamel – Koç - Burcunun Divan Şiirindeki Yeri)  Eski takvimlere göre Güneş’in Hamel ( koç ) burcuna girmesi her senenin Mart – 9 una denk geliyordu. Yeni takvimde ise martın dokuzu 21 Mart olmaktadır. 21 Mart günü ise Nevruz kabul edilmişti.[3] Eski devrin güneş takvimi 21 Martı yılın ilk günü Farverdi dedikleri şimdiki mart ayını ise yılın ilk mevsimi olarak kabul ediyorlardı

Ferverdîn ayının( Günümüzdeki adı Mart ayı )  ilk gününe ise eskiler, Nevruz veya "nevrûz-ı âmme" olarak adlandırmışlardı.Eski devrin kaynaklarına göre nevruz günü iki taneydi.Nevruz-u Amme, Nevruz u Hassa

Nevruz-u Amme: Nevruz’un ilk günüydü. Yani  gündüzün ve gecenin eşit olduğu, nevruziye tatlılarının yendiği,  ( bkz Nevruziye  macunu ) , Güneş’in koç ( Hamel ) burcuna girdiği,  ateşlerin yakıldığı, Nevruz bayramının kutlandığı, 22 mart  günüydü.

Nevruz u Hassa : Nevruz u hassa ise  Alemin yaratılışının tamamlandığı , Cem’in ise tahta çıkış kutlamalarını bitirip , şükür  ve ibadet günü olarak ilan ettiği gündü.

Eski devirlerin inancına göre Nevruz günü yani nevruz u amme yılbaşıydı.Dinlerdeki inançlara göre Allah, âlemi ve Âdemi, nevruz günü yaratmış, yıldızlar da bu günde devrana başlamıştı.  “Efsâneye göre Allah kâinatı ve insanları bu günde ( 21 Mart ) yaratmış ve bütün yıldızlar bugün dönmeye başlayıp koç burcundan geçmişlerdi.”[4]

Fars edebiyatı ve kültürüne göre 21 Mart günü başka açılardan da önem kazanmış ve bayram günü olarak kullanılmıştı.  Efsaneye göre 21 Mart gününü bayram olarak ilan eden kişi İran edebiyatı ve İran tarihinin en mühim simalarından birisi olan Cem yani Cemşid-i Hurşittir.  Cem, tahta çıktığı 21 mart gününde devasa ateşler yaktırıp halka şarap dağıtarak içki içilmesinin serbest bırakıp bayram günü olarak ilan eder.  Efsanelere göre 21 Martta Nevruz Bayramının kutlanılması böylece gelenek haline gelir. Çünkü Cem hayatta kaldığı sürece her 21 Martı bayram olarak kutlamıştır.

İran’daki Pîşdâdiyân sülalesinin dördüncü ve en büyük hükümdarı olan Zerdüşt dinine mensup olanların hükümdarı Cem, Azerbaycan'da 21 Mart sabahı güneş doğarken her yanı mücevherlerle dolu altın işlemeli elbisesini giyerek tahta oturur. Doğan Güneşin ışıklarında altın tahtı, altın işlemeli elbisesi,  elbisesi ve tacı üzerindeki elmaslar, yakutlar ve zümrütler ışıl ışıl parlamıştır. ( bkz  Nevruz Bayramının Kökeni )  Onun altın tahtında ışıltılar içinde gören ahali buna çok şaşırmış, Cem’in tahta çıktığı ilk güne de bu nedenle yeni gün yani nev- rûz, Cem'e de "şîd (ışık)" demişlerdir.

Çünkü Zerdüştlerin inancına göre Zerdüşt kralları ateşi temsil eden Güneş tanrısının oğlu  Ay yani meh olarak olarak kabul edilir. [5]( bkz  Ehrimen Ehremen  Angra Menyu- Zerdüşt İblisi )

Gün yüzin ‘arz eyledi nev-rûzda ol meh-likâ
Mihr altun kaplu bir âyîne virdi rû-nümâ            Baki'

Eski devrin astrolojik inançlarına göre Güneş dördüncü felektedir ve gökyüzünün kralı olarak kabul edilir. Güneşe ve ataşe tapan o devrin İran inançlarına göre Gökyüzünün kralı olan güneş 21 Mart günü Hamel ( koç ) burcunun evine girer. Böylece havalar ısınmaya, toprak yeşermeye vb başlar yani bahar gelir. Cem ise güneşin oğludur o yüzden Cem’e Cemşid-i Hurşit de denmektedir. (  Cem - Cemşid-i Hurşit ( Divan Şiirinde Cem ve Tüm Özellikleri )

Ferverdîn ayının yedinci günü de nevruz "nevrûz-ı hâsse" olarak anılır. Çünkü Cem 21 Martta tahta çıkmış, tahta çıktığı gün yedi gün yedi gece sürecek bir bayram olarak kutlanmasını istemiştir. Cem yedi gün süren içkili, şaraplı bu eğlence günlerinde hilatları yenilemiş, her yana ateşler yaktırmış, altı gün boyunca fakirlere yiyecek ve giysiler dağıttırmış, yeni memurlar atamış, tutsakları özgür bırakmış, hapishaneleri de boşaltmıştır.  Halk bu altı gün boyunca kırlara çıkmış, vaktini eğlence ile geçirmiş, Cem, ahaliye macunlar da dağıtmıştır. Yedinci günü ise Tanrı’ya şükür tapınma günü olarak ilan etmiştir. [6]Eski İran şahları nevrûz-ı âmme ile nevrûz-ı hâssa arasındaki altı günde ihtiyaç sahiplerinin bütün ihtiyaçlarını gidermek üzere tahta oturur ve herkese yardım ederlermiş. Mahpusları serbest bırakır, içki ve eğlence ile vakit geçirirlermiş. Bu günlerde macunlar yenir, kırlara çıkılırmış.”[7]

21 Mart gününü 22 Marta bağlayan nevruz günün diğer bir özelliği ise 21 Martta gündüz ve gecenin aynı uzunlukta olmasıdır.  Sultan Celaleddin Melikşâh tarafından hazırlatılan takvime göre 21 Mart yılbaşı ilan edilmiş ve nevruz gününe Nevrûz-ı sultânî adı verilmiştir.Sultan Melikşah’ın lâkabı Celâlüddevle olduğu için Celâli Takvimi denilen takvimin başlangıç günü de 21 Marttı. Nevruz , Osmanlı için mali yılbaşı ve vergilerin toplanmaya başladığı ilk gündü. Bu durum Cumhuriyet döneminde 1980'li yıllara kadar malî yılbaşı olarak devam etmişti. 

Dîvân ider vakt-i seher nev-rûz-ı sultânî meger
Devrân ufukdan gösterür taht-ı zümürrüd tâc-ı zer   Baki'nin Şiirleri

Yine ‘arż-ı tecellî eyledi nev-rûz-ı sulŧânî
Derûn-ı ‘âşıķânveş şu‘lezâr itdi gülistânı 
ŞEHRÎ (MALATYALI ALÎ ÇELEBİ)

Nevruz,  Asya ve Ön Asya kültürlerinde baharın gelişini temsil eden bayram günüdür. Eski Türkler ve Moğollar, nevruz gününü Ergenekon’dan çıkılan gün olarak kabul ederler. Nev-ruz gününde ateşler yakılması ve üzerinden atlanılması geleneği Asya’daki hemen pek çok kültürde vardır.  Mezopotamya uygarlıklarından kalan inanışlara göre ateş yakmak Güneş’e tapmakla alakalı olmaktadır. Nevruz ile ateş yakmak irtibatı buradan gelir.

Nevruz, Hz Ali’nin doğduğu gün olarak da kabul edilir.

Ali'nin doğduğu gündür
Bugün her günden üstündür
Hemen saki peymane döndür
Bugün nevruz-ı sultandır    
Trakya Bölgesinin Tasavvufî Halk Müziği, 

Divan şairleri nevruz kelimesini bu nedenle, Cem, bayram, eğlence, içki,  hamel burcu, aşk, gül mevsimi, gül bülbül alakaları vb üzerinden düşünmüşlerdir. Nevruz, bu nedenlerle divan şairlerinin aklına aşk, içki, eğlence, işret, meclis, mey, gül mevsimi, gül bülbül alakası, şarap vb çağrıştırır. Nevruz bu nedenlerle divan şairleri için çok önemli olmuş, nevruzdan çok söz etmişler ve nevruziyeler dahi yazmışlardır.  

 Rūz-ı nevrūz érdi zeyn oldı bahār ile cihān
 Maķdeminden oldı ˘ālem reşk-i gülzār-ı cinān  Sücûdî ( 16. yy Kalkandelenli)


Çıkdı nev-rûza sabâ gibi olup ehl-i hevâ
Negamât eylese bülbül n’ola nev-rûz-ı sabâ  Gelibolulu Mustafa Ali Şiirleri


Dil-berân seyr-i gülistân eylesün nev-rûzdur
‘Âşıķân sûz ile efgân eylesün nev-rûzdur   ŞEHRÎ (MALATYALI ALÎ ÇELEBİ)


Dîvân ider vakt-i seher nev-rûz-ı sultânî meger
Devrân ufukdan gösterür taht-ı zümürrüd tâc-ı zer   Baki'nin Şiirleri

Erişti bad-ı nevruz gülsitane
Gülistan vakti yetti kim uyane Kaygusuz Abdal Şiirleri

Çok şükür bahara eriştik bugün
Üçleyelim nevruz sultan demine
Kırkların bayramı dediler bugün
Hü diyelim nevruz sultan demine   Tekirdağ Türküleri- Kılavuzlu Köyü 




KAYNAKÇA 



Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar