KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri Mazmunlar Parnasizim Parnasyen Şairler Parnasyen Okulu

 Parnasizim Parnasyen Şairler Parnasyen Okulu

12.07.2021

 Euterpe:  müziğin Ve lirik şiirin ilham perisi 

 Parnasizim Parnasyen Şairler Parnasyen Okulu

 Fransızca: parnassien:  Parnas akımına bağlı

Parnasse Okulu : Parnasyen şairler ekolü. Romantizm (coşumculuk) Akımı duygusallığına tepki olarak doğan, nesnelliğe, biçimsel yetkinliğe, uyuma, ahenge önem veren ama şairin aşırı duygusallığa kapılmasına karşı çıkan Fransız şiir ekolüdür. [1]

Parnas sözcüğü Grek dilinden gelmektedir ve Yunan mitolojisinde ilham perilerinin oturduğuna inanılan efsanevi dağın adından gelmektedir.

Bu sözcük Fransa’da XIX. yüzyılın ikinci yarısında Romantizm (coşumculuk) Akımı   aşırı duygusallık ve içe dönüklüğüne karşı bir tepki olarak dış dünyayı realist bir gözle anlatan, şekil güzelliğine büyük önem veren şiir akımını [2] “ oluşturan şairlerin şiir anlayışlarını ortaya koyan bir terim olarak kabul edilmiştir. Parnas ve Parnasyen terimleri 1886’da Fransa’da çıkan “ Le Parnasse Contemporain" “Çağdaş Parnasçılar" adlı derginin adına dayanmaktadır. [3]

Parnasizim “Sanat sanat içindir` ilkesini benimseyen, genellikle şiirde kendini gösteren bir edebiyat akımı”  , “Realizm ve Natüralizmin şiire uyarlanmış hali” olarak kabul edilmiştir. Pozitivist – olgucu- düşüncelerin etkisinde olan Parnasyenler değişik eğilimlere sahip olmakla birlikte Théophile Gautier, Leconte de Lisle,   Baudlaıre ve Banville’i üstat kabul eden şairlerdir.  

Şiirde şairin kişisel duygularına değil, şiirin biçimsel olarak muntazam olmasına, şiirin ölçüsüne, şiirde söyleyiş,  ahenk   ve ses uyumları ustalığına, şiirde felsefeye, düşünceye, hayatın gerçekleri ile uyumlu olmasına önem veren  bir şiir anlayışı olarak şekillenmiştir.  

Parnasyen şiir akımı 1860 yıllarda Fransa’da romantik akımın aşırı duyarlığına, aşırı duygulanmalara dayanan nesnellikten kopuk ve gerçek hayata uzak kalan hislenmelerine bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Realist ve Naturalist akımlarının revaçta olduğu bu yıllarda Parnasyenler,  Romantizmi aşırı duygusal davranmak ve gerçek hayattan kopuk olmakla itham etmişler; şiirde şekil unsurlarına, nazım birimlerine, ölçüye,  kafiyeye, ses uyumuna önem veren şiirler yazmaya başlamışlardır.

Şiiri, imge, hayal ve aşırı duygusallığa bağlı kalmaktan uzak tutarak gerçek hayata daha sıkı bağlamak endişesi ile hareket eden bu şairler, şiirde teknik yönden kusursuz olmaya özenmişler; şiiri;  bilgi, beceri ve birikim ustalığı olarak kabul edip, uyum, ahenk, ritim yönünden kusursuz şiirler yazmaya yönelmişlerdir.  Nesnel olmaya önem vermeleri şiirle gerçek hayat arasında denge kurmaya çalışmaları Parnasyen şairlerin betimlemelere önem vermelerine yol açmış,  Parnasyenler bu nedenle, ışık, gölge, renk ve çizgilerle tablolar yapan ressamların bakış açılarıyla şiirler yazmaya çalışmışlardır. Şiirlerinde kişiliklerini gizleyen Parnasyenlerin uzak ve yabancı ülkelerin efsanelerinden yararlandıkları da dikkatlerden kaçmamaktadır.

Parnasyenler şiirde öznel sorunlarını işlemek veya işlememek hususlarında ikilemler yaşamışlar  Baudlaıre etkisinde olanlar özel hayatlarından, aşklarından gönül maceralarından ve kişisel dertlerinden vb söz ederlerken,  Mallarme'nin  etkisinde olanlar şiirlerinde kendilerinden söz etmemişlerdir.

Parnasyen okulunun başlıca şairleri Théophile Gautier, Theodore de Banville, Leconte de Lisle, Jese Maria de Heredia, S.Prudhomme ve François Coppée’dir. Türk edebiyatında ise Ali Kemal, Tevfik Fikret   ,  Yahya Kema  ve   Cenap Şahabettin Parnesyen okulu tesirinde kaldığı ifade edilen şairler olmaktadır.

Parnasizm Akımının Karakteristik Özellikleri

 

KAYNAKÇA

 [1] Meydan Larousse, Milliyet Yayınları, Parnasse okulu Maddesi , C. 18, s. 9199

[2] http://www.lugatim.com/s/parnas

[3] Çetişli, İsmail, Batı Edebiyatında Edebi Akımlar, Akçağ Yayınları, 2011

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da