Pençe Nedir Edebiyatta Pençe
Osmanlıca yazılışı: pençe : پنجه
Pençe sözcüğü Farsça kökenlidir. Farsça da beş anlamına gelen panc پنج sözcüğünden türemiştir. Farsçada pençe veya pance پنجه beşli olan manasına gelir. [1] Ancak daha ziyade el, özellikle yırtıcı kuş veya vahşi hayvanların eli manasındadır.
Pençe sözcüğünün sözlüklerdeki anlamları:
· El, el ayası ile beş parmak, ( pençe vurmak)
· Hayvanların ön ayaklarının parmaklarıyla tırnakları. Ayı pençesi, kartal pençesi"
· Eski hükümdarların imza yerine ellerini kırmızı boyaya sürüp, kâğıdın üstüne basmalarıyla olan şekil, tuğra. (Farsça) Örneğin Cengiz Han, imza ve mühür yerine elini kırmızı boyaya batırıp fermanları pençelermiş.
· İmza veya mühür yerine el veya parmak
· Edebiyatta pençe güzel dilber[2]manasına da gelir.
· Küçük çocukların el ele tutuşarak oynadıkları sıra raksı da denilen oyunlara pençe oyunu dendiği bilinmektedir. [3]
Mecazi manalarda ise pençe, kuvvet, gücün ve kudretin etki alanı, satvet, kudret tesir alanıı, etkisinden kurtulması zor olan güç anlamlarında kullanılır. " Aşkın pençesine düşmek” , “ Pençe-i kahrı ile lerzan olmak “
Pençe-i Ali Aba (Gadirihum) : Hz Peygamberin abası altına alınanlar, Hz Fatıma, Hz.Ali, Hasan ve Hüseyin. [4] Hz. Muhammed, Hz. Alî, Hz. Fâtıme, Hz. Hasan ve Hüseyin isimlerinin el pençesi şeklinde yazılan levhalara da Pençe-i Ali Aba denmiştir. ( geniş bilgi bkz Ali ÂBA Ehl-i Kısa Pençe-i Al-i Aba Hamse-i Ali Aba )
Katlinden ol şâhın nem-i hunâbe çekmeden
Âl-i âbâya nahl-i belâ vermedi semer Fuzuli
· Pence-i girye : salkım söğüt.
· Pence-i Meryem : Hz Meryem’in eli, ( bkz Buhurumeryem- Hz Meryem'in Elleri ve Kokusu )
· Pençe-i kahr: kahreden pençe
· Pençe-i Hurşit: Güneşin pençesi, sıcağı
Emir Ferman ve Buyruklarda Pençe
Vezir-i azamlarla eyaletlerdeki vezir, beylerbeyi ve sancak beylerinin resmi kâğıtlara imza yerine kullandıkları alamete de pençe denmiştir. Bu alametler el pençesine benzediği için pençe adı ile anılmıştır. Resmiyet taşıyan bu emir yazılarının gönderildiği kişilerin rütbelerine göre pençe, kâğıtların üst kısmına ve orta, sağ ve soluna konulurdu.
Şiirlerde Pençe
Edebiyatta ve şiirlerde pençe sözcüğü yukarıda sıralanan bilgiler ışığında kullanılmıştır. Bunların dışında eski devrilere ait kumaşlardaki leopar desenleri pençeye benzetmek de sık sık karşımıza çıkar. Pençeye benzeyen desenli elbiseler giyenlerden kasıt ise güzeller haline gelir. Leopar desenli eski tip kumaşlar ile pençe arasında sevgili ve güzel ile alakalı irtibatlar kurulmuştur.
Libâsında değildir nakş-ı kemha pençe şeklinde
Benim dest-i ümidimdir ki dâmanında kalmıştır. Lisani
Lisani bu şiirinde sevgilisinin giydiği kemha kumaş üstünde gözüken pençe şeklindeki desenleri sevgilinin eteklerine elleri ile dokunmak ümidinden kalan pençelerinin izleri olarak hayal etmektedir
Mecazi manalarda ise pençe, şehinşahların kudreti, güçlerinin kuvvetlerinin azametini ifade eder. Şiirlerde pençe ile ilgili pek çok benzetme vardır. Aslan pençesi, şahin pençesi, kartal pençesi gibi.
Pençe, hükümdarlar ve vezirlerin eli ve avucu manasında kullanılınca cömertlik denizi haline dönüşür.
Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn itdi felek Selîmî - Yavuz Sultan Selim
Aslanlar bile pençemin karşısında titrerken, bir ceylan gözlüye beni aciz bıraktı felek
Tarf-ı hatda turresi bir ukde peyda eylemiş
Guyiyâ sah çekmiş, Âsaf pençe ferman üstüne Nedim
Nedim bu şiirde sevgilinin yüzündeki ifadeleri Hz Süleyman’ın veziri Âsaf’ın fermanına benzeterek mühür yerine geçecek şekilde boyalı elini ferman üstüne pençe basmasına işaret ediliyor. ( Bkz Âsaf Âsef Kimdir Hz Süleyman'ın Veziri )
Dil zerre- sıfat şevkle girse nola raksa
Olduk yine b,r pençe-i hurşide rübude Nedim
Nedim bu beyitte Güneşin ışıkları karanlık bir yere huzme halinde döküldüğü zaman bu huzme içinde uçuşan zerreleri ele ele tutuşarak oynanan oyunlara benzetmiştir.
Mâhum seni ben pençe-i hûrşîde degişmem
Ol sîne-i sâfî dem-i ispîde degişmem Tokatlı Kani
Pençe-i hurşîd-i hüsnüŋ kim dırahşân eyledüŋ
Dest-i ehl-i hayreti vakf-ı girîbân eyledüŋ KÂTİB-ZÂDE SÂKIB
Zerre-veş dil pençe-i mihr-i dırahşânındadır
Cân u ten çün mevc dest-i kahr-ı ummânındadır. Nedim
KAYNAKÇA
[1] https://www.etimolojiturkce.com/kelime/pen%C3%A7e
[2] A.Talat Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, 1996, s. 394
[3] A.Talat Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, 1996, s. 394 ( Burhan-ı katı tercümesinden alıntı ile )
[4] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/pence-i-al-i-aba-nedir-hamse-i-ali-aba-ali-aba-ehl/86135