KategorilerEDEBİYATRoman Öykü Oyun Nesir Türleri YazarlarSamet Ağaoğlu Biyografisi ve Öykücülüğü

Samet Ağaoğlu Biyografisi ve Öykücülüğü

27.05.2015


Samet Ağaoğlu,

Samet Ağaoğlu, (d. 1909, Bakü - ö. 6 Ağustos 1982, İstanbul), Türk yazar, hikâyeci romancı ve  siyasetçi.

Azerbaycan'dan Türkiye'ye göç eden bir ailenin evladı olan Ağaoğlu beş çocuklu ailenin dördüncü çocuğu olarak 1909 ‘da Karabağ’da doğdu. Babası  Ahmet Ağaoğlu, Azerbaycan’dan Avrupa’ya giderek tahsil görmüş[1] ,[2] Karabağ’ lı bir  yazardır. Yazarın babası Ahmet Ağaoğlu; küçükken Farsça, Arapça ve Rusçayı öğrenmiş, Liseden sonra önce Petersburg’a, sonrasında Paris’e giderek yurtdışında hukuk tahsili görmüş, Meşrutiyet ve Cumhuriyet devirlerinin ünlü siyasetçisi Türkçü ve Turancı Atatürk’e bağlı bir milli mücadeleci olmuştu.

Annesi ise dindar okuma yazma bilen Sitare Hanım’dır. [3]  Samet Ağaoğlu bir yazısında anne ve babasından şu şekilde söz eder. “ Annemin okuyup yazmaktan başka tahsili yoktu. Fakat eski, asil bir Azerî ailesinin maddî, manevî zenginliği içinde inkişaf eden ince zekâsının, hassas ruhunun yarattığı romantik mizacı, bir halk adamı olan babamın hırçın, asabî, müsamahasız zekâ ve karakteri ile durmadan çarpıştı. Bu zekâ ve karakterin kaba taraflarını silerek Ağaoğlu ailesinin toplum içindeki yerini almasına en büyük yardımı yaptı. Babamın düşmanları bile bu kadının karşısında kinlerini, hasetlerini unutmak, hiç değilse göstermemek mecburiyetini duydular.” [4]  Samet Ağaoğlu’nun kardeşleri Süreyya, Tezer, Abdurrahman ve Gültekin’dir. Beşir adlı bir kardeşi ise Samet Ağaoğlu henüz iki yaşında bile değilken ölmüştür.

Aile’nin oturduğu İstanbul Aksaray’daki evi yanmış ve aile Saraçhanebaşı’ndaki bir köşke yerleşmişti Ancak baba Ahmet Ağaoğlu 1918’de  “asayişi bozmak ve Ermenilere zorbalık etmek” suçuyla Ziya Gökalp ile tutuklanıp Bekirağa Bölüğüne hapsedilmişti. Ardından da 1919’da diğer ittihatçılar ve Ziya Gökalp ile Malta’ya sürülmüş, 1921’e kadar orada sürgün kalmıştı. [5]

ÇOCUKLUK VE EĞİTİM YILLARI

Böyle bir aileye mensup olan Samet Ağaoğlu, ilköğrenimine İstanbul Madam Colbe’nin Fransız Mektebi'nde başladı. Fevziye Mektebinde iken Ali Canip Yöntem , Akil Koyuncu, Süleyman Şevket[6] gibi hocalardan ders almış edebiyat olan ilgisi bu okulda başlamıştı. Daha sonra Çarşıkapı İttihad Mektebi'ne devam etmiş ilk ve ortaöğrenimini İstanbul Beyazıt Fevziye Mektebi'nde tamamlamıştı. İlköğretim yıllarında babası Malta’da sürgündeydi. Babası sürgünden dönünce Milli Mücadeleye dâhil olabilmek için ailesini de alarak Ankara’ya taşınmıştı. Bu nedenle Samet Ağaoğlu lise eğitimini Ankara Lisesinde yapmak zorunda kaldı. Ankara Lisesinde ise Ahmet Hamdi Tanpınar’dan ders aldı. 1929 yılında Ankara Lisesi'nden mezun olmuş, lisede iken edebiyata olan merakı bir hayli yoğunlaşmıştı.

Liseden sonra Ankara Hukuk Mektebine yazılmıştı. Edebiyata olan ilgisi ortaokulda başlayan  Samet Ağaoğlu, Hukuk Mektebinde iken 1929 - 1931 yıllarında Behçet Kemal Çağlar, Ahmet Muhip Dranas gibi arkadaşlarıyla Hep Gençlik adında bir dergi çıkarmıştı. İlk yazılarını da bu yıllarda  Genç Türk Edebiyatı Birliği'nin yayın organı olan  Hep Gençlik dergisinde (1930), [7] Ocak 1929’da Genç Türk Edebiyatı Birliği'ni kurmuş ve bu birliğin başkanı olmuştu. Mehmet Emin Yurdakul  ise birliğin fahri başkanı kabul edilmişti. İlk öykülerini ise Varlık'ta (1931) yayımlamıştı.[8]

1931 yılında Ankara Hukuk Mektebi'ni bitirdikten sonra Strazburg'a giderek üniversitenin "yüksek etütler" bölümünde doktora eğitimi görmeye başlamıştı. Strazburg’ta doktora eğitimi yaparken tanıştığı Neriman Hanım ile evlendi.[9] Bu evliliğinden Tektaş, Mustafa Kemal ve Fatma Sitare olmak üzere üç çocuğu dünyaya gelecekti.  Ancak on altı aya kaldığı Strazburg’dan babasının işlerinin bozulması üzerine [10] doktorasını tamamlayamadan yurda dönmek zorunda kaldı.

 

Yurda döndükten sonra Kasım 1933’ten Ocak 1934 arasında İstanbul Kız Öğretmen Lisesi'nde Türkçe öğretmen vekili olarak dersler verdi.[11]  Ekonomi ve Ticaret Bakanlıklarında bazı üst düzey görevlerde bulunmuş,  bu yıllarda Varlık ve Yücel dergilerinde  1935 çıkan ilk hikâyeleri ile [12]dikkat çekmeye başlamıştı. 1946 yılında devlet hizmetinden ayrılmıştı.

1946'da avukatlık yapmaya başlayan yazar,  aynı yıl  Demokrat Parti saflarında politikaya atılmış, Demokrat Parti’de hızla yükselerek, partinin önde gelen yöneticilerinden biri olmuştu. 1950’de Manisa milletvekili olarak Meclis’e giren Ağaoğlu, 1950’de Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı oldu.  1952’de Çalışma Bakanlığına, 1954’te İşletmeler Bakanlığına, 1957’de Sanayi Bakanlığına, 1958’de Devlet Bakanlığı ile Başbakan Yardımcılığına atandı.

Bu görevlerini 27 Mayıs 1960 askerî darbesine kadar sürdürmüştü.  1950, 1954 ve 1957 seçimleri ile IX., X., XI. Dönem Manisa Milletvekili olmuş, Menderes Hükümetinin iktidar yıllarında çalışma, sanayi ve devlet bakanı olarak görev yapmış ve bu yıllar arasında oldukça nüfuz kazanmış [13] bakanlıkların yanı sıra, başbakan yardımcılığı da yapmıştı.

Bakanlık yaptığı yıllarda dahi edebiyattan kopmayan yazar, başta Varlık olmak üzere, Yücel, Şadırvan ve Çığır dergilerinde, siyasi yazılarını (1946-50) Kuvvet ve Kudret gazetelerinde yayımlamayı sürdürmüştü. [14]

27 Mayıs 1960 askeri müdahalesinde 17 Haziran gecesi tutuklanıp Yassıada’ya sürüldü.  Menderes Hükümetinin diğer bakan ve milletvekilleri ile birlikte yargılandığı mahkemede 15 Eylül 1961’de vatana ihanetten ömür boyu hapisle cezalandırılmıştı. Cezasını arkadaşlarıyla birlikte İmralı’da çekmeye başlayan yazar,   daha sonra Kayseri cezaevine yollanmış Kayseri cezaevinde iken, Yassıada mahkûmları için Ekim 1964’te çıkarılan özel af ile salıverilmişti.

Aftan sonra siyasetle dolaylı olarak ilgilenmeye başlamış, ; kendini iyice yazıya vermiş,  6 Ağustos 1982 de tedavi gördüğü Çapa Tıp Fakültesi'nde geçirdiği kalp krizi neticesinde ölmüş, 8 Ağustos 1982’de Feriköy aile mezarlığına defnedilmiştir.

Ölümünden sonra bulunan 14 defter ve yüzlerce sayfadan oluşan günlüğü Cemil Koçak tarafından yayına hazırlanmış  ve 1992’de İletişim Yayınları tarafından Siyasi Günlük / Demokrat Parti’nin Kuruluşu adıyla yayımlanmıştır.

EDEBİ HAYATI

Samet Ağaoğlu yazılarında Samet Agayef, “Adnan Sacit” takma adlarını da kullanmıştır. Edebiyata olan merakı Fevziye Mektebindeki hocaları sayesinde başlamış, Ankara lisesindeki yıllarında ise devrin önemli şair ve yazarlarını okumuş, hocası Ahmet Hamdi Tanpınar sayesinde bu ilgisi somut adımlar atmasına vesile olmuştu. Yazarlık çalışmaları Liseden sonra ve Ankara Hukuk Mektebi yıllarında somut hale gelmeye başlayacaktı. 1929 yılında Behçet Kemal Çağlar, Ahmet Muhip Dranas gibi arkadaşlarıyla çıkardıkları  Hep Gençlik adındaki dergide başlamıştı. Bu dergi üç sayı çıkmış, bu dergide ilk yazıları olan “Solnes lö konstrüktör”, “Kendini Peygamber Zanneden Adam”, “Yakup Kadri’ye Verilen Cevap” adlı yazıları çıkmıştı.  Ayrıca bu dergide “Adnan Sacit” takma adıyla  “ Gittikçe Azalan Şey”, “Otobüs ve Yaylı” (yayımlanan ilk hikâyesi), “Ben ve Oğlum” adlı yazıları da yazmıştı.

Ağaoğlu’nun ilk kitapları Strazburg ‘da ve dönüşünden sonra yazdığı anı-hikâyelerinden oluşan  “Strazburg Geceleri” daha sonra ise “Strazburg Hatıraları” adıyla yayımlanan eserleri olmuştur.  Daha sonraki yazıları Yücel, Şadırvan, Çığır, Ülkü, 20. Asır gibi dergilerde çıkmıştır. Siyasetle ilgili yazıları ise 1946-1950 yılları arasında Kuvvet ve Kudret gazetelerinde yayımlanır. Yazar politikaya atılması yüzünden kitaplarını uzun aralıklarla çıkarmış, ancak yaşamının sonuna kadar yazın hayatı ile olan ilgisini koparmadan devam etmiştir.

Samet Ağaoğlu daha ziyade anı hikâye türünde dikkat çeken bir yazardır. Buna rağmen siyasi içerikli yazılar da yazmış 1960 ihtilalinden sonra düştüğü ruhi buhranları dile getiren karamsar şiirler de kaleme almıştır.  Şiirlerinde marazi bir ruh hali baskın olsa da daha ziyade Necip Fazıl ve Ahmet Muhip Dranas tesirinde kalmıştır. Ancak daha ziyade öykü türünde başarılı olmuştur. "Samet Ağaoğlu hikâyelerinde çok sevdiği Dostoyevski’yi örnek almıştır. Onun Rus toplum yapısından çıkardığı tipler gibi, Ağaoğlu da Türk toplumundan birtakım küçük insanların ruh maceralarını işlemiştir. Bu insanların çoğu marazî, kuruntulu, dengesiz, evhamlı, ihtiraslı ve dramatik tiplerdir.  "[15]

Yazılarında Samet Agayef imzasını da kullanmış olan yazar,  edebi  yazılarını ve öykülerini “ Hep Gençlik”,  “Varlık” ve daha sonrasında   “Yücel”, “Şadırvan” ve “Çığır”  dergilerinde yayımlamış, Siyasi yazılarını  ise (1946-50) “Kuvvet” ve “Kudret” gazetelerinde yayımlamıştır. [16]

 Samet Ağaoğlu, eserlerinde  ruhsal çözümlemelere ağırlık vermiş,  Hikâyelerinde hastalıklı insanların ruhi bunalımlarını işlemekten hoşlanmıştır. Samet Ağaoğlu’nun öyküleri  anılarla iç içedir. “Samet Ağaoğlu’nun insanları sürrealistlerin insanlarını hatırlatır. Bunalımları –daha doğrusu ıstırap ve saplantıları- rüyalarla, hayal ve çağrışımlarla birliktedir... Samet Ağaoğlu’nun, siyasal ve sosyal olanları da dâhil hiçbir öyküsü psikolojiye uzak durmaz. Olup bitenin kişisel ve psikolojik bir yanı mutlaka bulunur. ”[17]

 Samet Ağaoğlu  kendi üslubunu bulan bir yazar olarak dikkat içekmiş, o yıllarda moda olan  TDK’cıların dil anlayışından uzak durmuş içten ve canlı bir dille yazmıştır. Anı ve gezi türlerinde kitapları olan, inceleme ve araştırma dallarında  eserler veren yazar daha çok bir öykücü olarak kabul görmüştür.

 “Öykülerinde  anı ve portre yazarlığının iç içe geçtiği söylenebilir.  Dilde yenilik akımından uzak durmuş, klasik, sağlam ve ustalıklı bir anlatım geliştirmiştir.”

Eserleri

Öykü

1944 Strassburg Hatıraları,1950 Zürriyet, 1953 Öğretmen Gafur, 1957 Büyük Aile, 1964 Hücredeki Adam, 1965 Katırın Ölümü

 

Hâtıralar ve Seyahat Notları:

Babamdan Hâtıralar (1939); Babamın Arkadaşları (1958); Aşina Yüzler (1965); Arkadaşım Menderes (1967); Marmara’da Bir Ada (1972); Sovyet Rusya İmparatorluğu (1967); İlk Köşe (1978)  1992 Siyasî Günlük

İncelemeler: 

Türkiye’de Küçük Sanat Meseleleri (1939); Türkiye’de İş Hukuku Tarihi (Selâhattin Hüdâioğlu ile birlikte, 1939); Türkiye’nin İktisadî Teşkilâtında Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları (1943); Kuvâ-yı Milliye Ruhu (1944); Türkiye’de Suçlu Çocuklar (Tezer Taşkıran’la birlikte, 1947); İki Parti Arasında Siyasî Farklar (1947); Demokrat Parti’nin Doğuş ve Yükseliş Sebepleri (1972).

KAYNAKÇA

[1] DR. ZEHRA YAZBAHAR, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/samet-agaoglu

[2] Dr Aslan Tekin Edebiyatımızda İsimler, Elips Yayınları Ank. 2005 , shf 15

[3] Necati Meet, SAMET AĞAOĞLU'NUN ÖYKÜLERİ  Heceöykü, Sayı: 5, Ekim-Kasım 2004

[4] Sanay, Belkıs (1996). Samet Ağaoğlu’nun Hayatı, Sanatı, Eserleri. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Hacettepe Üniversitesi, s.15

[5] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/ziya-gokalp-hayati-ve-eserleri/75536

[6] Çandır, Muzaffer (2001). Samet Ağaoğlu’nun Hayatı ve Edebî Eserleri Üzerinde Bir Araştırma. Doktora Tezi. İzmir: Ege Üniversitesi.

[7] Karadişoğulları, Ekrem (1999). Samet Ağaoğlu (İnsan-Eser). Doktora Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.

[8] Karadişoğulları, Ekrem (1999). Samet Ağaoğlu (İnsan-Eser). Doktora Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.

[9] Çandır, Muzaffer (2001). Samet Ağaoğlu’nun Hayatı ve Edebî Eserleri Üzerinde Bir Araştırma. Doktora Tezi. İzmir: Ege Üniversitesi.

[10] Bülent Adanalı, Samed Ağaoğlu (lisans tezi, 1982), Atatürk Üniversitesi Fen-Ed. Fak

[11] : DR. ZEHRA YAZBAHAR, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/samet-agaoglu

[12] Dr Aslan Tekin Edebiyatımızda İsimler, Elips Yayınları Ank. 2005 , shf 15

[13] https://www.basbakanlik.gov.tr/sour.ce/index.asp?wpg=kabine&did=basbakanlik.123475, 20.HÜKÜMET ÜYELERİ

[14] Çandır, Muzaffer (2001). Samet Ağaoğlu’nun Hayatı ve Edebî Eserleri Üzerinde Bir Araştırma. Doktora Tezi. İzmir: Ege Üniversitesi.

[15] Orhan Okay, AĞAOĞLU, Samet –TDVİA,  cilt: 01; sayfa: 467

[16] Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi, Yapı Kredi, İstanbul, ikinci baskı: 2003, cilt: 1, s. 21-22.

[17] Necati Meet, SAMET AĞAOĞLU'NUN ÖYKÜLERİ  Heceöykü, Sayı: 5, Ekim-Kasım 2004

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da