KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarSır Sırça Çekmek Çömlek Sırı Sır Kelimesinin Kökeni

Sır Sırça Çekmek Çömlek Sırı Sır Kelimesinin Kökeni

16.10.2022

 

Sır Sırça ve Sırlama Nedir 

Okunuşu ve yazılışı aynı ancak anlamları farklı eşsesli birkaç sır bulunmaktadır.  Eşsesli sır sözcüklerinden ilki “kimseye söylenmemesi, gizli tutulması gereken şey, bilgi, haber “ , insanların açıklayamadığı olgu, bilgi anlamlarındaki sırdır. Bir başka sır ise,” giz, gizem” anlamındaki sır olmaktadır.

Bu yazının konusu olan sır ise çanak, çömlek, ayna, tahta eşyalara çekilen vernik, cila gibi koruyucu veya parlatıcı madde sürülmesini kast eden sır olmaktadır. Eşyaların yüzeylerine içlerine veya arkalarına sürülen sırlara sırça da denir.

Aynanın sırı döküldüğü için ayna iyi göstermiyor.Çömleğin sırı iyi çekilmemiş.

Sır çekilmemiş çini gösterişli olmaz.

Çini üzerine sır çekmek Türklerin icadıdır.

Bir görüşen göre gizem;  gizli kalması gereken, bilgi, haber; kimseye söylenmemesi, gizli tutulması gereken şey anlamlarına gelen sır sözcüğünün de anlam kayması nedeni ile eşya sırlama eyleminden türemiştir.  Bir görüşe göre eşyalara sır yani sırça çekmek işi ile uğraşan kişilerin bu bilgilerini gizli tuttukları, kimseye söylemedikleri, bu nedenle sır çekme işlemlerinin bir sır olarak kaldığı, sır kelimesinin gizem ve söylenmemesi gereken şey, sır saklamak anlamına dönüşmesi de bu şekilde olmuştur.

Nitekim çinicilik sanatımızda Osmanlı kırmızısı denilen rengin ve sırlama tekniğinin günümüze ulaşamayan bir sır olarak kaybolması da bu sebepten olmuştur.  Örneğin boyacılık, çanak çömlek, çini sırçacılığı, bıçağa su vermek, çeliğe çifte su vermek gibi işlemler sadece babadan oğla söylenen, başkasına gideceği için kız evlatlardan bile saklanan sırlar olmaktadır. ( bkz Çini Nedir ve Cinicilik Kültürümüz - İznik Çini Yapımı Motifleri-İznik Çiniciliği ve Tarihi ) Örneğin Tosya’nın meşhur tiftik dokumalarının ipliğini boyamayı bilen sadece birkaç aile vardır. Nitekim Osmanlı Hanedanı için üretilen altın işleme, altın ve gümüş tel çekme ve ipek ile dokuma sanatları devlet sırı gibi saklanmış bu nedenle seraser, zerbaf, kemha gibi kumaşların dokuma teknikleri günümüze ulaşamamıştır.  ( bkz  Divan Şiirinde Saray Giysileri Diba Canfes Kemha Seraser Zerbaft - Abalı ile Dibalı Üryani ile Kabalı)

Bir vakitler dünyaca meşhur olan Ankara Suf’unun ipliğini boyamak ve parlaklığını vermek gizli bir sır olarak saklanmış,  günümüzde o sanatı yapanlar da ve bu işlemin sırrı da kaybolmuştur. “[1]

Sır sözcüğünün işte bu nedenlerle “ sır saklamak “ anlamı ile Arapça bir kelime imiş gibi Arap diline geçtiği görüşü de bulunmaktadır.

Kaynakça

 

[1] A.T. Onay, Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar, MEB, Ankara, 1996, s. 435

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da