GAZEL
Sözde biz sihr eylerüz fenn-i gazelde mâhirüz
İşidenler şi’r-i garrâmız sanurlar sâhirüz
(Biz söze büyü yapanız, gazel tarzında mahiriz, parlak
gazelimizi işidenler bizi büyücü sanırlar.)
Tutmuşuz mümtâzlık semtin gazel tarzında biz
Tab-ı pâk ile selâset bahsin etsek kaadirüz
(Gazel tarzında seçkinlik semtini tuttuk, temiz kabiliyetimizle
akıcılık bahsini dile getirsek buna güç yetirebiliriz.)
Gönlümüz âyînesin sındırdı cevr-i rüzgâr
Tab’ımuz gayet mükedderdür şikeste-hâtıruz
(Zamanın ezâları gönül aynamızın sındırdı, bu yüzden
mizâcımız gayet üzgün gönlümüz kırıktır.)
Biz hâd öldük hûb-rûlarda vefadan yok eser
Cevr ederler muttasıl zîrâ görürler sâbirüz
(Biz kendimizi öldürdük, güzellerde ise vefadan eser yok;
sürekli eziyet ediyorlar çünkü görüyorlar ki sabırlıyız.)
Hamdülillah mâliküz tab-ı bülend Rûhiyâ
Gam degül cânân bizi ma’dûm bilse nâdirüz
(Ey Rûhî, çok şükür yüce yaradılışlıyız. Sevgili bizi yok
biliyorsa da gam değil, biz az rastlanan biriryiz.)