Sümbül Divan Şirinde Sünbül

04.12.2022

 

Osmanlıca yazılışı: sünbül :  سنبل

Sünbül, Farsça kökenlidir ve  “başak, filiz” anlamlarına gelir. Lügat-i Remzi’de “ buğday ve arpa başağı” , hoş kolu bir nevi çiçek ve yaprağa “olarak tarif edilir. [1]

Soğanlı bitkilerden zambakgiller familyasından bir çiçek türüdür.  Sümbüller, İran, Türkmenistan doğu Akdeniz bölgelerinde yetişen güzel görünüşlü güzel kokulu bir çiçektir. Süs çiçekleri içinde özel bir yeri olan bu çiçekler renklerinden ve güzel kokularından dolayı evler de ve parklarda süs çiçeği olarak da çok rağbet gören bir çiçektir. Gerekli ortam sağlanırsa her mevsim açabilen sümbül divan şairlerinin de en çok sevdiği sevgilin saçları ile bağdaştırdıkları şiirsel bir çiçektir.

Sümbül daha ziyade sevgilinin saçlarıyla ilgili olarak divan şiirinde en çok adı geçen çiçeklerden biridir. Şekli ve kokusu itibariyle sevgilinin saçlarına, zülüflerine benzetilir.  Ne kadar güzel olursa olsun , ne kadar püsküllü olursa olsun yine de sevgilinin saçları gibi güzel kokamadığından  ve onun saçları kadar güzel görünmediğinden sevgilinin saçlarını kıskanır. Şu Halde sümbül, sevgili ile mukayese edilen, sevgiliyi kıskanan bir çiçektir.

Sünbül daha ziyade gül, ile birlikte kullanılır.  Gül daha ziyade sevgilinin yüzü ile alakalı olur iken sünbül sevgilinin saçları ile alakalıdır. Sümbül saçlar, gül yanak üzerine dökülürler.  Sevgilinin saçlarını dağıtması da dağınık gözüken sümbüle benzetilir. Sümbüller tazeliği deste deste duruşu, rengi kokusu ve görüntüsü ile vurgulanır. Sevgili serpuşuna sünbül takabilir.  Sünbül ayrıca gonca ve lale ile de birlikte yer alabilir.

Çöz sünbülüni Rûm diyârı Hoten olsun

Gül incü dişün şevkına ‘âlem ‘Aden olsun Hamdullah Hamdi

Ayaklarda kalur sünbül o zülf-i nîm-tâbâsâ

Saçuñla bahs iderse başa çıkmaz müşg-i nâbâsâ  Baki

Başda dil bâgını ol kâkül-i sünbül götürür

Hâli sihr eylemege dâne-i fülfül götürür    Bursalı Rahmi

Beni başdan çıkaran sünbül-i gül-bûdur bu

Cigerüñ nâfelerin hûn édici budur bu    Ahi Benli Hasan,

Gösterür sünbül-i ter zülf-i perîşanı ucın

Goncenün kimse dahı görmedi dâmânı ucın  Şeyhülislam Yahya

Ben bu gün bir nev-bahâr-ı hüsn ü ân seyreyledim

Tarfı destârıııda siinbiil gibi mâlar var idi    Nedîm

Sevdâ-yı sünbülün beni dîvâne eyledi

Ma’mûr iken bu ‘aklumı vîrâne eyledi    Hamdullah Hamdi

Sahn-ı zemîni sünbül benzetdi âsmâne

Bir nakş-ı dil-keş olup uydı zemîn zamâne  Şeyhülislam Yahya

 

Kaynakça

[1]https://remzi.cagdassozluk.com/buyuk-osmanlica-sozluk-madde-17351.html

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar