Tebdil-i Kıyafet Nedir Tedbil Gezen Padişahlar

12.04.2024

Tebdil-i Kıyafet

Tebdil-i kıyafet, “ tanınmamak için elbise değiştirmek, kıyafet değiştirmek, başka bir kılığa girmek” anlamlarına gelir. Tebdil sözcüğü “ kılık değiştirmek, arklı kıyafetlerle halk arasında görevli olarak bulunmak hatta casus anlamlarına gelen bir sözcüktür.

Tebdîlü’l-kıyâfet , tebdîl-i kıyâfet, tebdîl-i câme, tebdile çıkma veya “ “tebdil gezmek tebdil-i kıyafet ile eş anlamlı olmaktadır.

Tebdil-i kıyafet; hükümdarların,  kılık değiştirip, kimliklerini gizleyerek halkın durumunu görmek, halkın develet ve kendisi hakkındaki düşüncelerini öğrenmek amacıyla ahali içinde dolaşarak halk ile irtibat kurmasıdır. Tebdil-i kıyafet ile dolaşmak sadece hükümdarların değil, şehzadelerin,  vailde sultanların, vezirlerin, yeniçeri ağalarının da aynı amaçla yaptığı bir iş olmaktadır.  Tebdile çıkanların sadece kıyafet değiştirmediklerini, saçlarını sakallarını ve bıyıklarını dahi değiştirdikleri de bilinmektedir.

Tebdil-i kıyafet ederek tebdile çıkmanın çok eskiden beri hükümdarlar, peygamberle ve devlet adamlarının yaptığı bir uygulama olduğu bilinmektedir. Hz Davut’un, Hz . Ömer’in tebdili kıyafet ile ahaliyi teftişe çıktığı İran hükümdarlarının örneğin Ardeşir , Abbasi Hükümdarı  Harun Reşid ‘in tebdil-i kıyafet uygulamasını yaptığı , Gazneli Mahmud’un  da ahali arasında bu şekilde gezindiği bilinir.


Osmanlı padişahları  “ümmet-i Muhammed'i ve fakirleri muhafaza edecek hikmetli işler meydana getirmek ve  halkın rahatı için” tebdil-i kıyafet ile halk arasında dolaşmıştır. Osmanlılarda Fatih Sultan Mehmet, ile başlayan tebdil gezme veya resmen ahaliyi denetleme âdeti Yavuz Sultan Selim,  Kanuni Sultan Süleyman  ile devam eder. Tebdil gezinmek uygulamasının 17. Asırdan itibaren yaygınlaştığı görülür. Kanuni, sipahi kılığına girip yanına İbrahim Paşa’yı da alarak tebdil gezinmiş;

 II. Osman, bostancı kıyafeti giyinip daha ziyade yeniçeri ocaklarını gözlemlemiş, II. Ahmed, Mevlevî şeyhi kıyafetine IV. Murad’ın değişik kıyafetlerle III. Mustafa tebdil hasekisi, I. Abdülhamid şerif, III. Selim delilbaşı, kalyoncu, zaîm[1],  III. Osman ulema kıyafeti ile, III. Selim ise kalyoncu, Laz, Çingene ve Boşnak kıyafetleri ile [2] [3]gezinmişlerdir.

IV. Mehmed, II. Süleyman, II. Ahmed ve II. Mustafa’nın daha ziyade Edirne’de, tebdile çıkmışlardır. Tebdile çıkan padişahların esnaflar ile irtibat kurdukları camilere ve kahvehanelere girdikleri alış veriş yaptıkları da bilir. Örneğin III. Mustafa tebdili kıyafetle sık sık Ayasofya’da sabah namazı kılmış, III. Osman, kebap, gözleme, leblebi, muhallebi gibi şeyler satın alıp at üstünde yemiştir.

Padışahlar daha ziyade esnafları denetlemek, ahaliye pahalı ve hileli mal satışının önüne geçmek, kanunların nasıl yürütüldüğünü denetlemek, ahalinin nabzını ölçmek, düşüncelerini öğrenmek, askeri birliklerin durumunu öğrenmek için tebdile çıkmışlardır.

Tebdil-i kıyafet gezinme divan şiirine de yansımıştır.

  • Neşr-i sît eyler emîrân heyetin tebdil ile  Şerif

  • Tebdil geldi duhter-i rez bezme bilmedik
  • Giymiş habâb-ı câzibeden ser- penâh-ı nâz  Sâbit

  • Hüsn-i hulk olmaz imiş hûy-ı redîye tebdîl
  • Müşg-i ezfer yine bir dahi dönüp hûn olmaz Esrar Dede

kaynakça

  • [1] MEHMET İPŞİRLİ https://islamansiklopedisi.org.tr/tebdil-gezmek
  • [2] Yüksel Nizamoğlu , https://www.tr724.com/padisahlarin-halkin-arasina-karisma-yontemi-olarak-tebdil-i-kiyafet/
  • [3] “III. Selim’in Tebdil-i Kıyafet Bohçaları”, OTAM, 2020, S. 47;

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar