Yavuz Sultan Selim Hayatı Şairliği Şiirleri ve Edebi Kişiliği

18.06.2011

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/d/d2/Yavuzsultanselim.jpg

 

YAVUZ SULTAN SELİM

'Benim altınla doldurduğum hazineyi, torunlarımdan her kim doldurabilirse kendi mührü ile mühürlesin, aksi halde Hazine-i Humayun benim mührümle mühürlensin” Yavuz Sultan Selim

II. Selim ya da Yavuz Sultan Selim (d. 10 Ekim 1470 – ö. 21/22 Eylül 1520), 9.Osmanlı Padişahı ve 74. İslam halifesidir. Babası II. Bayezid ( Bkz. Şair Adli- 15 yy) , annesi Dulkadiroğulları Beyliği'nden Gülbahar Hatun'dur.[Tahtı devraldığında 2.375.000 km2 olan  Osmanlı topraklarını sekiz yıl gibi kısa bir sürede 2,5 kat büyütmüş ve ölümünde imparatorluk topraklarının 1.702.000 km2'si Avrupa'da, 1.905.000 km2'si Asya'da, 2.905.000 km2'si Afrika'da olmak üzere toplam 6.557.000 km2'ye çıkarmıştır. Padişahlığı döneminde Anadolu'da birlik sağlanmış; halifelik Abbasilerden  Osmanlı  Hanedanına geçmiştir. Ayrıca devrin en önemli iki ticaret yolu olan İpek Yolu ve Baharat Yolu'nu ele geçiren Osmanlı, bu sayede doğu ticaret yollarını tamamen kontrolü altına almıştır.[1]

Selim, tahta babası II. Bayezid ( Bkz. Şair Adli- 15 yy) 'e karşı darbe yaparak çıkmıştır. Şehzade Selim, tahta çıkmadan önce vali olarak Trabzon'da görev yapmıştır. Yavuz Sultan Selim'e kızını vermiş olan Kırım Hanı Mengli Giray, ona askeri destek sağlayarak tahta geçmesine yardım etmiştir. [2]1512'de tahta çıkan Sultan Selim, Eylül 1520'de Aslan Pençesi (Şirpençe) denilen bir çıban yüzünden henüz 50 yaşında iken vefat etmiştir.

 Trabzon Sancağı’nda vali iken devlet idareciliğini iyice öğrenmesinin yanı sıra Anadolu’dan gâzâ dileyen gönüllüleri de yanına alarak, Gürcistan’a akınlar yapan Şehzâde Selim, buralarda Yağmalar yaparak tutsaklar almış ve fetih girişimlerinde bulunmuştur.[3]

Tarbzon’da vali iken Şah İsmail'in faaliyetlerini yakından takip eden Yavuz, ŞAH İSMAİL, bu seferinde Elbistan ve Maraş civarlarını yakıp yıkmıştı. Erzincan’dan AZERBAYCAN’a dönerken, kardeşi İbrahim’i Trabzon üzerine yağma ve talan için göndermişti. Bunu bir savaş sebebi sayan Trabzon Sancakbeyi Şehzâde Selim, Trabzon’dan Bayburt ve Erzincan’a kadar olan sahalara saldırmış ve bir köprü başında Safevî kuvvetlerini dağıtarak, ŞAH İSMAİL'in kardeşi İbrahim Mirzâ’yı esir alarak Trabzon’da O’nu hapsetmiştir [4]Şah İsmail’in Anadolu üzerine yaptığı kesif Şiîlik propagandası ve her geçen gün ŞAH İSMAİL’in nüfuzunun artması, Şehzâde Selim’i İran’a karşı teyakkuza geçirmiştir.[5]

Şah İsmail, Tebriz’de İran saltanat tahtına geçtikten sonra, Şiîliği resmi Mezhep ilan etmiş, “On İki İmam” adına hutbe okutup, kendi adına para bastırmıştı. Şah İsmail’in Osmanlı Devleti için hem içeriden hem de dışarıdan büyük bir tehlike teşkil ettiğini idrak etmiş olmasına rağmen, II. Bâyezid buna karşı kat’i bir harekete geçememiştir.

Güneydoğu Anadolu’yu da ele geçiren Şah İsmail, bağlı bulunduğu Şiilik Mezhebini, yayılma siyasetinin bir vasıtası olarak kullandığından, Sünnî-Müslümanlara karşı çok ağır muamaleler de bulunuyordu.1510 yılında yapılan çetin muharebeyi kazanarak, öldürtmüş olduğu Şeybânî Han’ın derisini yüzdürüp içerisine ot doldurtarak, bu yaptıklarını anlatan bir mektubu, Osmanlı Sultanı II. Bayezid ( Bkz. Şair Adli- 15 yy) ’a bildirmekten geri durmamıştı.

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/0/0f/Selim_I_by_John_Young.jpg

Y. S. Selim'in John Young tarafından yapılmış bir portresi

Şehzâde Selim’in Trabzon’dan alınarak cezalandırılmasını talep etmiştir. Şehzâde Selim, başta Erzincan olmak üzere, bu toprakların büyük dedesi Yıldırım Bâyezid Han devrinden beri, meşrû Osmanlı toprakları olduğunu ileri sürmüş ise de, Divân-ı Hümâyun, Bayburt, Kemah, Erzincan ve İspir’in Safevîlere geri verilmesini Şehzde Selim’e emretmiştir. [6]Yönetimde II Bayezıt'ın zaafiyetine tepkiler artınca, 6 Mart 1512 tarihinde yeniçeriler tekrar isyan ederek Şehzâde Selim’i saltanata istediler. II. Bâyezid Han nihayet, yeniçerilerin tazyiki karşısında oğlu Şehzâde Selim’i İstanbul’a davet etmiştir. 19 Nisan 1512 tarihinde Şehzâde Selim tahta çıktı. Yavuz Sultan Selim, şehzâdeler meselesini bitirdikten sonra, Osmanlı Devleti’nin iç işlerini düzenleyip, Divân’da bulunan devlet adamlarını da iknâ ederek, Şah İsmail üzerine İran Seferi’ni gerçekleştirmiştir. Yavuz Sultan Selim, 23 Ağustos 1514 tarihinde Çaldıran’da, Safevî Şah İsmail’e ağır bir darbe vurmuş, Tebriz’e kadar giderek orada bir müddet kalmıştır.

Dulkadiroğlu Beyliği'ne son verilmesi, Osmanlılar ile Memluklüler arasındaki mevcut gerginliği daha da arttırdı. 1516 yılında Sadrazam Hadim Sinan Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Suriye’den geçmesine Memlukllerin izin vermemesi üzerine, Yavuz Sultan Selim 5 Haziran 1516'da Mısır seferine çıkmış, 27 Temmuz günü Osmanlı Ordusu Mısır sınırına dayanmıştır. Memlük Sultanlığına bağlı Antep (18 Ağustos 1516) ve Besni (19 Ağustos 1516) kaleleri birer gün arayla teslim olmuştur. Ancak asıl savaş 24 Ağustos 1516'da Halep yakınlarında Mercidabık'ta gerçekleşmiş, Memlük Ordusu Osmanlıların ezici top ateşi karşısında fazla dayanamamıştır. Savaş sonunda yaşlı Memlük Sultanı Kansu Gavri atından düşerek ölmüştür.

Mercidabık Savaşı'ndan sonra Memlük Devleti'nin başına geçen Tomanbay; Osmanlı hâkimiyetini kabul etmediği gibi, barış teklifi için gelen Osmanlı elçisini öldürmüştür. Tumanbay, Venediklilerden top ve silah alarak Ridaniye'de kuvvetli bir savunma hattı kurmuştur. Yavuz Sultan Selim, ordusuyla birlikte Sina Çölü'nü 5 gün içinde (11 Ocak-16 Ocak) geçerek, Ridaniye'de Memlük Ordusu ile karşılaşmıştır. [7]Memlük Ordusu'na, El-Mukaddam Dağı'nın etrafını dolaşarak güneyden saldıran Yavuz Sultan Selim, bu manevra sayesinde Memlük Ordusu'nun yönleri sabit olan toplarını etkisiz hale getirmiştir.

Memlük Sultanı Tumanbay çok büyük çabalarla yaptığı savaş hazırlıklarına rağmen 22 Ocak günü Ridaniye Savaşı'ni kaybetmekte olduğunu anlayınca en cesur askerleri ile bir birlik kurup Osmanlı komut merkezine bir baskın düzenledi. Sultan Selim'in otağı sandığı Veziriazam'ın çadırına girdi ve Veziriazam Hadim Sinan Paşa öldürüldü. Bu suikast baskınının da istenen hedefi bulmaması sonucu, Tumanbey savaş alanından kaçtı. Böylece 22 Ocak 1517'de Ridaniye Zaferi kazanılmıştır. 24 Ocak 1517'de Kahire alınmıştır. 4 Şubat 1517'de Yavuz törenle Kahire'ye girmiş ve Mısır Memlükleri'ne bağlı Abbasi halifeliğine son vermiştir. [8]

Dosya:Sekumname1525 Chaldiran battle.jpg

Sekumname1525 Chaldiran

Bu seferde çok büyük ganimet elde edilmişti ve^Mısır'daki Osmanlı ordusu erzak ve muhimmat gerektiriyordu. Sultan Selim iSTANBUL'a gemi ile haber göndererek 80 parça yarar gemi ve 20 parça kadırgadan oluşan bir filonun İstanbul'dan acele gönderilmesini istedi. Ele geçen hazineler ve ganimet malları bu filoya yüklenerek 15 Temmuz'da iSTANBUL'a gönderildi.[9]

Yavuz Sultan Selim’in Farsca divanının elyazma olarak on altı nüshası bulunmaktadır [10]

6 Temmuz 1517'de Kutsal Emanetler Osmanlı eline geçmiştir. Ayrıca Kıbrıs'taki Venedikliler Memlükler'e verdikleri vergiyi Osmanlılara ödemeye başlamıştır.

Mısır'ın alınmasıyla Baharat Yolu da Osmanlı kontrolüne geçmiştir. Devrin en önemli iki ticaret yolu  İpek Yolu ve Baharat Yolu'nu ele geçiren Osmanlı bu sayede Avrupa ülkeleri, ekonomik yönden Osmanlılara bağımlı duruma gelmiştir. Ancak Ümit Burnu'nun keşfi nedeniyle bu avantaj uzun süre kullanılamamıştır. 26/Ağustos 1520'de Edirne'ye doğru yola çıkmıştır. Sırtında çıkan şirpençe denilen çıban nedeniyle öleceğini anlayarak oğlu Kanûnî Sultan Süleyman ’ı yanına çağırtmış Kanûnî Sultan Süleyman gelmeden 1520 yılı 21 Eylül gecesi Çorluda de vefat etmiştir.

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/1/1d/Yavuz_Sultan_I._Selim_Han.jpg

EDEBİ KİŞİLİĞİ -ŞİİRLERİNDEN VE BEYİTLERİNDEN ÖRNEKLER

Doğacağı gün saray kapısına bir dervişin gelip” Bu gün bu hanedandan bir erkek çocuğu doğacak ve vücudunda yedi ben olacaktır. Ben sayısı kadar da hükümdar yenecektir” dediği rivayet olunur. Yavuz'a Molla Muhiddin, Taşköprülü, Muslihittin Mustafa Molla Halimi özel derler vererek edebiyat, tarih ve Fen dersleri verdiler. Arapçayı ve Farsçayı çok iyi öğrenen Yavuzun Farsça divanında üç yüz şiiri vardır. Hat Sanatıını, ok ve yay yapımını öğrenmişti.

Mahir bir avcı olan Selim, yirmi yıla yakın bir sürede valilik yaptığı Trabzon’da cirit yarışları tertip eder, şair ve âlimlerle güncel, tarihî ve ilmi sohbetler ve müzakereler yapardı. [11]

İsmail Hakkı Uzunçarşılı Yavuz Selim in şahsiyeti ile ilgili olarak şunları nakletmektedir: “ Yavuz Sultan Selim uzuna mail orta boylu, toparlak kırmızı yüzlü, çatma siyah kaşlı, iri kemikli büyük başlı, koç burunlu, boynu uzun, gür bıyıklı ve tıraşlı, yani sakalsız, yarı belinden yukarısı aşağısına nispetle kısa, bakışı müessir yani keskin ve nafiz, mizacı asabi idi; konuşurken bazı kelimeleri fart-ı zekâ ve asabiyetinden dolayı birkaç defa tekrarlardı[12]

 Edebiyatı çok seven yavuz’un Türkçe ve Farsça olarak iki divanı vardır. Farsca divanında üç yüz gazeli bulunmaktadır. Türkçe Divanının Alman İmparatoru II. WİLHEM çok nefis bir şekilde bastırıp II. Abdülhamit’e hediye etmiştir. [13] [14]Çağatayca şiirler de yazan Yavuz devrinin önemli şairlerindendir. 

Yavuz Sultan Selim’in “Divanı”nın kıymeti-değeri maalesef bugüne kadar “yerliler”ce bilinmese de “Alman İmparatoru II. Wilhelm tarafından Berlin Devlet Matbaasında 1904 yılında büyük boy mükemmel bir baskısı yapılarak II. Abdulhamid’e hediye edilmiştir.[15]

Prof. Ali Nihat Tarlan tarafından eksiksiz bir şekilde hazırlanan “Yavuz Sultan Selim Divanı” 1946 yılında İstanbul Ahmet Halit Kitabevi tarafından yayınlanmıştır. 305 gazelin yer aldığı Ali Nihat Tarlan’ın bu çalışmada divanın orijinal harflerle metni ve transkribi olmayıp sadece tercümesi yayınlanmıştır. [16]Tarlan’ın bu çalışması tek ve mükemmel metindir.

Şiirlerinde ki hayal ve Şiirde Ahenk unsurları çok kuvvetlidir. Selimi mahlasını kullanmıştır. “ Cihanda bana Vatan aşkı kâfidir diyen şairin şiirlerinde sert mizacıyla çelişkili hassas ve incelikli ruhunun örneklerini, cihan zapt etmek kendine cihanı yurt etmek isteyen cihan hükümdarı olmak arzusunun izleri gözükür. Sert mizaçlı bir harp adamı olmasına rağmen ruhunun inceliklerini ortaya koyan şiirler yazmıştır. Vatan sevgisi ve cihan hâkimiyeti ideali şiirlerine de yansımıştır. İnce ve hisli şiirler yazmış olup, seferde de şiirle meşgul olmuştur. Yavuz’un Kadı Burhaneddin:’in şiirleri gibi temiz, duru ve çağının şairlerine nazaran anlaşılan bir Türkçe ile yazdığı sade bir dili vardır.

Padişah-ı âlem olmak bir kuru kavga imiş
Bir veliye bende olmak cümleden âlâ imiş.

Türkçe nazımları az ise de Farsça olarak yazdığı birçok şiiri vardır. Kendi el yazısıyla yazmış olduğu Farsça manzumeler Topkapı Sarayı arşivinde bulunmaktadır. [17]

 

 Şiirleri

HAKKINDA BİBLİYOGRAFYA

  • 1 M. Hüsrev SUBAŞI, Yavuz Sultan Selim’in Türkçe Şiirleri ve Bunlara Yapılan Nazireler, Basılmamış Öğretim Üyeliği Tezi, İstanbul 1982, s. 128, 1. dipnot.
  • https://www.delikanforum.net/konu/83544-siir-hikmetli-soz-soyleme-sanatidir-kemalpasazade-ii.html
  • Mehmed Kırkıncı, Yavuz Sultan Selim'in Kişiliği,https://www.mehmedkirkinci.com/index.
  • Uzunçarşılı, İ. Hakkı, Büyük Osmanlı Tarihi, cilt–2, Türk Tarih Kurumu Yay. 7. Baskı, Ank.
  • https://tr.wikipedia.org/wiki/I._Selim
  • Yard. Doç. Dr. Remzi KILIÇ, Trabzon Valisi Şehzade Selim ve Faaliyetleri,https://www.karalahana.com/makaleler/
  • M. Fahrettin Kırzıoğlu, Osmanlılar’ın Kafkas Elleri’ni Fethi (1451-1590), T.T.K. Basımevi, Ankara, 199
  • Sakaoğlu, N. (1999), Bu Mülkün Sultanları. İstanbul, Oğlak Yayınları s.123
  • Şadi Aydın,FARSÇA DİVAN SAHİBİ OSMANLI SULTANLARI VE DİVÂNLARININ NÜSHALARI,isanifarisi.com/category/farsca-divan-sahibi-osmanli-sultanlari/
  • Enver Behnan Şapolyo, Osmanlı Sultanları Tarihi, Rafet Zaimler Yay., İst. 1961,s, 136-14

 

 KAYNAKÇA

  •  
  • [1]  https://tr.wikipedia.org/wiki/I._Selim )
  • [2] Yard. Doç. Dr. Remzi KILIÇ, Trabzon Valisi Şehzade Selim ve Faaliyetleri,https://www.karalahana.com/makaleler/
  • [3] M. Fahrettin Kırzıoğlu, Osmanlıların Kafkas Elleri’ni Fethi , T.T.K. Basımevi, Ank, 1993 
  • [4] Kırzıoğlu, A.g.e., s. 85.)
  • [5] Yard. Doç. Dr. Remzi KILIÇ, Trabzon Valisi Şehzade Selim ve Faaliyetleri,(.karalahana.com/makaleler)
  • [6] Yard. Doç. Dr. Remzi KILIÇ, Trabzon Valisi Şehzade Selim ve Faaliyetleri,(.karalahana.com/makaleler
  • [7] Sakaoğlu, N. (1999), Bu Mülkün Sultanları. İstanbul, Oğlak Yayınları s.123
  • [8] https://tr.wikipedia.org/wiki/I._Selim )
  • [9] Yard. Doç. Dr. Remzi KILIÇ, Trabzon Valisi Şehzade Selim ve Faaliyetleri,(.karalahana.com/makaleler)
  • [10] Sakaoğlu, N. (1999), Bu Mülkün Sultanları. İstanbul, Oğlak Yayınları s.123
  • [11] Şadi Aydın,FARSÇA DİVAN SAHİBİ OSMANLI SULTANLARI VE DİVÂNLARININ NÜSHALARI,isanifarisi.com/category/farsca-divan-sahibi-osmanli-sultanlari/
  • [12] Mehmed Kırkıncı, Yavuz Sultan Selim'in Kişiliği,https://www.mehmedkirkinci.com/index.)
  • [13]  Uzunçarşılı, İ. Hakkı, Büyük Osmanlı Tarihi, cilt-2, Türk Tarih Kurumu Yay. 7. Baskı, Ankara )
  • [14] M. Hüsrev SUBAŞI, Yavuz Sultan Selim’in Türkçe Şiirleri ve Bunlara Yapılan Nazireler, Basılmamış Öğretim Üyeliği Tezi, İstanbul 1982, s. 128, 1. dipnot
  • [15] Şadi Aydın,FARSÇA DİVAN SAHİBİ OSMANLI SULTANLARI VE DİVÂNLARININ NÜSHALARI,isanifarisi.com/category/farsca-divan-sahibi-osmanli-sultanlari/
  • [16] https://tr.wikipedia.org/wiki/I._Selim
  • [17] Şadi Aydın,FARSÇA DİVAN SAHİBİ OSMANLI SULTANLARI VE DİVÂNLARININ NÜSHALARI,isanifarisi.com/category/farsca-divan-sahibi-osmanli-sultanlari

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar