Tut Atalar Sözün Kalbi Selim Ol

14.09.2016

 

 

  • Tut Atalar Sözün Kalbi Selim Ol

  • Tut atalar sözün kalb-i selim ol
    Gönülden gönüle yol var demişler
    Gider yavuzluğu tab'-ı halim ol
    Sert sirke kabına zarar demişler

    Bilirsin alçağa akmaktadır su
    Kamilin cahile nasihati bu
    İkrarını gözet olma abesgü
    Birdir iman ile ikrar demişler

    Akıbet-endiş ol gönül dibelik
    Yetişmez mi sana bu nümunelik
    Kaçan loru kuşu bulsa bir kemik
    Evvel ölçer sonra yutar demişler

    Her kara uzatma elin eteğin
    Yel kovana döner ahır emeğin
    Nitekim şaşkını gölde ördeğin
    Başın kor kıçından dalar demişler

    Aldanma cihanın sakın varına
    Düşmeyegör anın ah ü zarına
    Bugünkü işini koma yarına
    Yar yıkıldığı gün tozar demişler

    Kestim bu arsada ben de bir koyun
    Meydan-ı hünerde gel sen de soyun
    Feleğin zoruna dayanmaz oyun
    Katı zor oyunu bozar demişler

    Gerçi çok cihanda boşa yelenler
    Kande bilmiyenler kande bilenler
    Eskiden adettir dağdan gelenler
    Bağda olanları kovar demişler

    Dediler bu pendi sordumsa kime
    Tuz ekmek bilmeze müşkülün deme
    Kül kömür ye namert lokmasın yeme
    Gün olur başına kakar demişler

    Abestir her vara yoğa koşanlar
    Gahi doğru gahi eğri aşanlar
    Ağlamaz ne demek kendi düşenler
    İki gözü bile çıkar demişler

    Arzeyle bu pendi kendi özüne
    Dost addetme her güleni yüzüne
    İncinme dostunun doğru sözüne
    Doğru söz insana batar demişler

    Eski mesellerle eylersen amel
    Kırkların birine olursun bedel
    Usulü manayı bilmiyen eçhel
    Solağına davul çalar demişler

    Bir mürşid-i kamil bulmıyanlara
    Pirler nasihatin almayanlara
    Sözünün sübutu olmıyanlara
    Dipsiz kile bomboş ambar demişler

    Eşkin at yanına koşulsa güre
    Huy alır huyundan ol göre göre
    Hizmet eyler isen eyle bir ere
    Su aktığı yere akar demişler

    Çarsu-yü dehirde nice toz kopar
    Ol vakti gözeten çok takke kapar
    Helalzade gelir pazarlık yapar
    Haramzade pazar bozar demişler

    Adetullah budur ezel ü abad
    Kul kula sebeptir ey dil-i naşad
    Baya geda hizmet etmekten murad
    Bal tutan parmağın yalar demişler

    Dilden ister isen gıll ü gış gide
    Meta-ı razını açma haside
    Kıyma müşteriye az al faide
    Alan da satandan umar demişler

    Yar ile ettiğin kavle ver karar
    Kar etmezsen bari eyleme zarar
    Aza kanaat et olma temahkar
    Ucuz satan tezcek satar demişler

    Ham tamahı gel sen terk eyle elden
    Elinden çıkmasın der isen özken
    Deve ahu gibi boynuz isterken
    İki kulaktan da çıkar demişler

    Hileyi irtikab etme kıl hazer
    Denilsin namına bir er oğlu er
    Sen elin kapısın kakarsan eğer
    El de senin kapın kakar demişler

    Irzıyle varamaz eşkıya eve
    Uslu gez kim seni kamiller seve
    Harden büyük at var attan da deve
    Deveden de büyük fil var demişler

    Güneş balçık ile sıvanmaz ey dil
    Bizeban da olsa bellidir kamil
    Kendinden gayriyi beğenmez cahil
    Kendi çalar kendi oynar demişler

    Talib-i marifet çekerse emek
    Yöğrük at artırır yemin giderek
    Şaire ses ile saz ü söz gerek
    Yalınız taş olmaz dıvar demişler

    Kuy-ü dilaraya eylersen akın
    Hele gafil olma etrafa bakın
    Karda yürü izin belirtme sakın
    Arif olur el tez duyar demişler

    Doyar mı can ü dil bus ü kenare
    Hicran ü aşk ile leb pare pare
    Ne giderse gitsin visal-i yare
    Bir vuslat hezaran dinar demişler

    Gerek şaki olsun gerekse said
    Kereminden Kerim eylemez baid
    Dergeh-i Mevla'dan kesme sen ümid
    Gün doğmadan neler doğar demişler

    Kani ol lokmana her urz ü şebe
    Eller konar topladığın şehbede
    Bilirsin atalar bir yerde debbe
    Yıkılır bir yerde dolar demişler

    Yırtıcı kuşların ömürleri az
    Bir tek ipte iki cambaz oynamaz
    Şehrahta kuyuyu kametince kaz
    Ez kaza ayağın kayar demişler

    Yüzüm yerde tenim hak ile yeksan
    Serim kavgalarda halim perişan
    Gözlerim cemal-i canana hayran
    Gönül masumudur umar demişler

    Levni nasayihi pirlerin böyle
    Durub-u emsali nazm ile söyle
    Meydan-ı hünerde ağırlık eyle
    Ağır bassa yeyni ağar demişler

  • Atasözleri Destanı. Saz Şiiri Antolojisi - Vasfi Mahir Kocatürk, "Başlangıçtan bugüne kadar Türk Edebiyatının Saz Şiiri tarzında yazılmış en güzel Şiirleri" başlığıyla, Ayyıldız Matbaası, Ankara - 1963, s.221-222-223-224.

 

Levni Hayatı Minyatürleri ve Şairliği

Levni Silsilename

Vehbi'nin Sûrnamesi ve Levni

Levni Ve Matrakçı Nasuh

NE GÜZEL UYMUŞ LEVNİ

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da