KategorilerYabancı Roman Özetleri RomancılarWondrak Öyküsü Özeti ve Stefan Zweig Hakkında

Wondrak Öyküsü Özeti ve Stefan Zweig Hakkında

17.07.2020


Wondrak Öyküsü ve Stefan Zweig Hakkında Bilgiler

Wondrak adlı öykü Viyana doğumlu Avusturyalı yazar Stefan Zweig  'ın 1908 ile 1920 yılları arasında dergilerde tefrika edilmiş ama daha sonra diğer hikâyeleri ile kitap halinde de basılmış olan öykülerinden biridir. Yazarın Sabırsız Yürek adlı romanından  sonraki tüm eserleri  öykü olarak değerlendirilmiştir.

Yazarın Wondrak adlı öyküsü Can Yayınları tarafından basılan Lyon’da Düğün adını taşıyan öykü kitabı içerisindeki üç öyküden birisi olmaktadır.  Yazarın bu kitabı içerisindeki diğer öyküler Lyon’da Düğün ve  “İki Yalnız “ adlı öyküleri olmaktadır.

Stefan Zweig (1881-1942) Viyana doğumlu ve zengin bir ailenin çocuğudur.  Nazilerin yükselmeye başlaması ile Nazi korkusunu saplantı haline getiren yazar önce 1934’te İngiltere’ye yerleşmiş Hitlerin Avrupa’yı işgale başlaması ile 1940’ta da Brezilya’ya göç etmiştir.  Nazilerin tüm dünyayı ele geçirip kendisini de öldüreceği korkusunu saplantı haline getiren olan Stefan Zweig, intihar ederek bu korkudan kurtulma psikolojisi içinde yaşamış birkaç kez intihar denemesinde bulunmuş ama en sonunda karısı ile birlikte intihar ederek hayatına son vermiştir.

İntihar Stefan Zweig pek çok öyküsün konusudur. Stefan Zweig öykülerinde öok ilginç konular işlyen bir yazardır.  Onun öykülerinde bir anda hayatları alt üst olan, çılgınca düşüncelere kapılan insanların bir anda bir saplantıya kapılmaları ve vu saplantıların sonunda genellikle çok hazin biten sonları anlatılır.  

 

ÖYKÜNÜN ÖZETİ [2]

Wondrak öyküsünün kahramanı Ruzena Sedlak çok çirkin bir kadındır. İnsanlar Ruzena Sedlak ile çirkinliği nedeni ile alay etmektedirler.  Kadının yüzü zayıflığı ve çirkinliğinden ötürü iskelete ve kuru kafaya benzetilmektedir. Ruzena Sedlak, bir gün Bohemya’nın güneyindeki Dobitzan adlı küçük bir kasabada ormanda bekçilik yapmaktadır.

Fakat bir gün bu çirkin kadın hamile kalıp bir çocuk dünyaya getirir. Yöredeki herkesin merak etiği şey bu çirkin kadının kimden hamile kalmış olduğudur. Kasaba halkı Ruzena Sedlak’ı hamile bırakan zevksiz erkeğin kim olduğunu öğrenmek için dedi kodu yapmaktadır. Kasabadaki kadınların ve meyhanedeki erkeklerin gündemi bu olmuştur.

Meyhanedeki herkes birbirine sorarak bu sorunun cevabını aramaktadır. Sedlak, ormanda yaşamakta ormandaki bekçi evinde oturmakta, bu evde geyikler ile birçok diğer yabani hayvan ile birlikte yaşamaktadır. Sedlak’ın en yakın dostları da beslediği bu yabani hayvanlar olmaktadır. Sedlak, insanların kendisinden iğrendiğini bildiği için onlardan uzak durmakta tüm gününü bu hayvanlar ile geçirmekte, insanlar yerine bu yaban hayvanları ile konuşmaktadır.  Sedlak, ihtiyaçlarını kendisi temin etmekte bahçesinde sebze yetiştirip tavuk beslemekte yumurtalarını da satarak geçinmektedir.

Sedlak’ın hamile kalma nedeni de sarhoşlar tarafından tecavüze uğramasıdır.  Sedlak bir gün kasabadan dönerken kasabadan üç sarhoş tarafından görülmüş, bu üç sarhoş, Sedlak’a tecavüz etmek için saldırmış ellerinden kurtulamayan Sedlak onlardan hamile kalmıştır.

Sedlak, hamile kalınca bebekten kurtulmak ister fakat çocuğu düşüremez. Utandığı için kimseden de yardım isteyememiştir.  En sonunda bebek doğunca onu toprağa gömmeyi düşünmüştür.  Bu nedenle de bebeğin doğumunu beklemeye başlar. Bebeği de kendi kendine doğurur.  Fakat doğum sonrasında uyuyakalmış, uyandıktan sonra da bebeğini toprağa gömüp öldürmeye artık kıyamamıştır. Üstelik bu erkek bebek Sadlak’ın hayatının amacı haline gelir.

Sedlak artık oğlu için yaşamaya başlamıştır. Sadlak’ın oğlu büyüyünce Sadlak onu okula göndermek ister. Bu nedenle de ormandan ayrılıp kasabaya gelmesi gerekmiştir. Çünkü ormanda bekçilik yaptığı ev kasabaya bir hayli uzaktadır.  Bu nedenle Sadlak’ın oğlu okulun olduğu günlerde papazın evinde kalmaya başlar. Hafta sonları ise annesinin yanına gitmektedir.

En sonunda bu çocuk on yedi yaşına gelir. Bu arada savaş çıkmış ve Sadlak oğlunu askjere göndermek istememişti. .Kasabadaki gençler askere giderlerken Sadlak oğlunu ormanda saklamış ama kasabalılara da oğlunun askere gittiğini zaman zaman ondan mektuplarda aldığını anlatarak kasabalıları aldatmaktadır.  

Fakat bir süre sonra gerçekler ortaya çıkar. Askerler, savaşa katılmayan asker kaçaklarını aramak için kasabaya gelirler. Sadlak, evinin içindeki oğlunun elbiselerini, yatağını ve piposunu ortadan kaldırmayı akıl edememiştir. Askerlerin yanındaki eğitimli köpekler Sadlak’ın oğlunun giysilerini ve yatağını koklamışlar ve en sonunda Sadlak’ın oğlunu saklandığı yerden bulup çıkarmışlardır.  

Sadlak askerler ne kadar yalvarsa da onu kimse dinlemez. Askerler Sadlak’ın ve oğlunun eline kelepçe takarlar ve halka göstere göstere hapishaneye götürürler.

KAYNAKÇA


[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/bir-kadinin-yasamindan-yirmi-dort-saat-konu-ozet-inceleme-stefan-zweig/105726

[2] Stefan Zweig, Lyon’da Düğün   , Can Yayınları,  2017

 

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da