Yılkı Atı Abbas Sayar

02.04.2015

 

Yılkı Atı Abbas Sayar ile ilgili görsel sonucu

İlk Yayınlanma Tarihi: 1970
Yazar: Abbas Sayar
Romanın Türü, Sosyal Gerçekçi kurmaca roman
 
Bu çalışmada Abbas Sayar’ın en tanınmış romanı olan Yılkı Atı adlı romanın kısa tenkidi, incelemesi, romanın konusu, çevresi, mekânı tip ve karakterleri, eserin dili, anlatımı ve etki alanları üzerinde durulacak konusuna değinilerek kısa bir özeti de yer alacaktır.
 
Yılkı Atı, 21 Mart 1923 tarihinde Yozgat’ta doğmuş olan Abbas Sayar’ın  köy konulu romanlarından biridir. Roman özellikle konusu ve anlatım dili ile oldukça rağbet görmüş, Abbas Sayar’ın en gözde eserlerinden birisi olarak kabul edilmiştir.
Yayınlandıktan sonra oldukça beğenilen bu roman filme de alındığı gibi romanın konusundan esinlenerek çocuklar için çizgi filmleri de yapılmıştır.  Nostaljik bir konuya hüzünlü bir anlatıma sahip olan roman Abbas Sayar’a haklı bir şöhret de kazandırmıştır.
 
Abbas Sayar‘ın ilk romanı olan Yılkı Atı 1970 te yayınlanmış, TRT 1970 Sanat Ödülleri yarışmasında  bu roman ile başarı ödülü almıştır. [1]
Eser hayvanların hayatını anlatırken insanlık âlemine  gösterdiği iz düşümdeki  ustalığı ile dikkatleri çekmiştir.  Eserin arka planında ise Anadolu köylüsünün  durumu ve çaresizlikleri ustaca ele alınmaktadır.
Halk dilinin zengin kelime ve deyimleriyle işlenerek, şiirsel anlatımı ve üslubu ile dikkat çeken roman  hazin konusu, ve verdiği mesajları ile  de oldukça başarılı olmuştur. Eser filme de alınmış ve gösterime girmiştir.
“Abbas Sayar burada bir at kullanarak insanların işi bittikten sonra değer verdikleri şeylerden uzaklaşmalarını ve işi düştüğünde tekrar kullanmaya çalışmalarını mükemmel bir şekilde anlatmıştır.  “
Kahramanlar:
  • Dorukısrak
  • Çılkır Kırat
  • İbrahim
  • Mustafa
  • Hasan
  • Demirkır
  • Tombak Emmi
  • Hıdır Emmi
Konu
Anadolu’daki eski bir geleneğe göre  kış aylarında hasta sakat veya yaşlı atlar yemden tasarruf etmek için kırlara bırakılır, eğer kışı çıkarırsa  bahar aylarında sahipleri  yılkılara yeniden sahip çıkardı.
Bir yarış atı olan Doru nice yarışlar kazanmış sahibine nice parlar kazandırmış ama artık yaşlanmıştı. Hesaptan düşülmüş, defterden silinmiş Doru Kısrak’ın yılkıya bırakılmıştı. O kış Doru için çok zor geçecekti. Çünkü ilk kez  bir kış ayında doğaya bırakılmış, bu vahşi doğada hayatını kendi başına sürdürmek zorunda kalmıştı.
Eserde  tevekkül, yoksulluk, tabiat, geleneklere bağlılık ana temalar olarak belirmektedir.
Anafikir:
Çıkarları bitince vefa bile gözetmeyi bilmeyenler elindekilerini de kaybedebilir. Vefalı olmayanlar vefasızlığının cezasını çekmelidir.
 
ESERİN ÖZETİ
“Romana ve romancıya saygı gereği özet kısa tutulmuş, final bölümü yazılmamıştır. “
Üssüğünoğlu İbraam tarladan dönerken çok düşüncelidir. Havalar iyice serinlemiş,  ama hayvanları için yeterince kışlık koyamamıştır.  Öküzleri sürerken hayallere dalmıştır.  Çok ürün kaldırmış, , topraklar almış, ekmiş bitmiş zengin olmuştur. Birden öfke ve üzüntüye kapılır.  Yarı aç, yarı tok yaşarken hayvanların  kışlık yiyeceği aniden aklına gelir.  Çünkü kış  ayı çok yaklaşmış ama  hayvanları için yeterince  yem tedarik edememiştir. Eve gelince oğulları Hasan ile Mustafa’yı sürüyü karşılamaya gönderir. Dorukısrak’ı sürüden ayırarak kovalamalarını tembihler. Artık bir karar vermiştir Doru’yu yılkılığa bırakacaktır.
Çocuklar babalarının tembihini  yerine getirirler. Sürüden kovulan Doru  olanları anlayamaz. Gece olunca Dorukısrak da eve gelir. Burnuyla kapıya vurur ama kapıyı açan olmaz. Hava çok soğuktur.  Doru  titremeye başlamış karnı da çok açıkmıştır. Dorukısrak’ın oğlu Altay  ise anasını görmeyince, kişneyip tepinmeye yemeleri de yememeye başlar.
Ertesi sabah sürüdeki hayvanlar yaylım için çıkarılınca   Dorukısrak hemen  tayını bulmuş,  koklaşıp sevişmişlerdir. İbraam çoban Tombak Emmi’ye, akşam dönerken Dorukısrak’ı kovalamasını  tembih etmiş  Tombak  da söyleneni yapmıştır. . Doru o gece gene ahır kapısına gelmiş ama yine içeri alınmamıştır.  Üstelik dışarı çıkan İbraam ona bir dayak atıp köyün dışına sürmüştür.
Dorukısrak gençliğinde  bir yarış atı olmuş, yarışmalar kazanmış, İbraam’a bol paralar kazndırmıştır.  . O zamanlar İbraam birr dediğini iki etmemiş her hayvandan ziyade kısrak Doru’ya bakmıştır. Aradan beş yıl geçip de Doru ihtiyarlayınca İbraam onu arabaya koşmuş  ve yük beygiri yapmıştır. Daha da yaşlanınca lşimdi kapıdan kovmuştur.
Dorukısrak  yapılanı anlamış eveine dönmemeye kuru ve ılıman yerlerde gecelemeye başlamış tır. Ama sonunda köyü de terk ederek tepelere  doğru gider. . Ertesi gün geldiği bir oavada yiyecek aramaya başlar. Aç ve açıkta yiyecek ararken bir kişneme duyar.  O sese yaklaştığında bir aygırla karşılaşır. Çılkır adlı  bu at ile arkadaş olurlar. Birbirlerine yaslanarak ısınmaya çalışırlar.
Demirkır  ile Dorukısrak çiftleşir. Ovada başka yılkılık atlar da vardır. Demirkır onlara önderlik etmeye başlar.  . Çılkır utançtan, onlardan uzak durmuştur.
Bir gece  fırtına çıkmış ardından kar ve tipi sökün etmiştir.. Demirkır atları uyarır. Kurtlar gelmektedir. Demirkır ile  iki at  üç iri kurt  ile savaşmaya başlamıştır. Demirkır  bir kurda  çifte atarak yere serer.  Diğer kurtlar  ise  yaralı arkadaşlarını bırakarak kaçarlar. Demirkır sürüsünü rüzgarsız kuytu  bir yere götürmüş tür. Atlar açlık ve soğuktan titrmeye başlamıştır.  Dorukısrak hastalanmış  dermanı kalmamış sürü uzaklaşmıştır. Dorukısrak epey bekler, sonra ters yöne doğru gider. Yolda araba izleri görür. Çizgilerin üstünden yürüyerek bir köye gelir. Kuru bir dam altı bularak oraya yıkılır.
Bu ahır  Hıdır Emmi’nindir. Dorukısrak’ı ahıra çeker ve  tedavi eder. Üç dört gün sonra Dorukısrak kilo kendine gelmiş ama yabancı bir ahırda bulunduğu için kişnemeye başlamıştır.. Hıdır Emmi  ona birkaç gün daha  bakmıştır.
Karlar eriyince, Hıdır Emmi,  Doru’yu  serbest bırakır. At geldiği yoldan giderek  arkadaşlarını bulur. Dorukısrak, Çılkır’ı göremeyince olup bitenleri  anlar . Çılkır’ı kurtlar  yemiştir.
Bahar  gelmiş Yılkılıklar yeşil çimenlerin üstünde keyifle oynaşmaktadır. Ama ovaya gelen yılkı alıcıları  Demirkır’la  Doruat’ı satın alıp öbür atlardan ayırırlar.
Nisan ayı gelmiş, İbraam’m   Doru kısrak’ı armaya çıkmıştır. Doru kısrak tavlanmış, ve gençleşmiştir. İbraam tayını yanında getirerek, Dorukısrak’ı yakalamayı düşünmüştür. Tay annesinin yanına  doğru fırlar. Ana oğul  sevinç içinde  birbirlerini  okşarlar. Arkadan dolaşan Mustafa kementi atmış ama Dorukısrak  tepeye doğru koşarak kaçmıştır. Altay da annesinin peşinden koşmaya …………..
 
[1] https://www.paylasimmerkezi.com/kitap-ozetleri/8341-abbas-sayar-yilki-ati-kitap-ozeti-yilki-ati-kitabinin-ozeti.html

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar