Zati Divanı Mecmuat’ül Letaif

03.12.2014

 

 

Zati Divanı Mecmuat’ül Letaif

ZATİ’NİN EDEBİ İŞİLİĞİ

 Şiirlerinden ve hakkında yazılanlardan ve  Âşık Çelebi ’nin verdiği bilgilerden  çıkarabildiklerimize göre  Zati  sağır olduğu gibi,  çiçek bozuğu tenli, büyük burunlu, çirkin bir insandır. [1]Özellikle sağır oluşu nedeniyle devlet görevlerine erişememiş, tüm bu olumsuz durumlarına rağmen  II. Bayezıt (Adli ) ’in izzet v e ikramlarına sahip olabilmiştir. Çirkin fiziğine rağmen dikkatleri çekebildiğine göre oldukça zeki bir insan olması gerektiği ortaya çıkar. Zaten devrindeki kaynaklar onun "akıllı, hoş sohbet, hazırcevap, nüktedan bir mizaca sahip olduğu "konusunda birleşirler. [2]

 Zati  'nin iyi bir medrese eğitiminden geçmediği bilinmektedir. Ancak şiir yazma tekniklerini eserlerinde çok iyi uyguladığı ve Farsçayı kullanmasını bildiği gayet açıktır. Bu yüzden olağanüstü bir kabiliyete sahip olduğu ve kendi kendini çok iyi yetiştirdiği sonucu çıkartılmaktadır. [3]

Aşık Çelebi gibi bazı tezkireciler ( BKZ Meşâirü'ş-Şuârâ Tezkiret'üş Şuara Aşık Çelebi) Zati  ’in bazı gençlere para karşılığında sevgililerine vermeleri için bile şiir yazdığını ifade etmektedir.  Çoğu ısmarlama yazılmış bu gibi basit manzumelere bakarak  Zati ’yi değerlendirmek ve onu küçültmek kuşkusuz çok yanlıştır.[4] Geçinebilmek için ısmarlama şiir ve manzume yazmış olması onun bazı şiirlerinin sanat değerinin olmamasına yol açtığı gibi sık sık tekrara düşmesi ve ücret karşılığı basit şiirler yazmasına da sebep olmuştur.  “Ancak bu eserlere bakarak Zâtî'yi küçümsemek ve onu değeri düşük bir şiir tüccarı olarak kabul etmek hatalı bir davranıştır.”

Remilci dükkânında birçok genç şaire hocalık etmiş, onların yetişmesinde katkıları da olmuştur. Bunlardan birisi de  Baki  ’dir.  Buna rağmen biraz çirkin bir insan olması, sağırlığı, hatta avare hayat görüşü layık olduğu itibara ulaşmasına engel olmuştur. Bu konuda çağdaşları da aynı kanaattedir. Çağdaşları : “şayet yoksul ve sağır olmasaydı verdiklerinden kat kat daha değerli eserler verebileceğini “ ifade etmişlerdir. (CENGİZ, 1972, s.302)[5]

DİVANI

Zâtî, Klasik edebiyatın kaside, gazel ve mesnevi vadisinde önemli isimlerinden biridir. Dîvân'da şairin ortaya koyduğu muhtevanın üç ana başlık etrafında kümelendiği görülmektedir. Bunlar; eser, şair ve çevre şeklinde ifade edilebilir. [6]

 

Zatî, üç ayrı divan oluşturabilecek kadar çok sayıda kaside ve gazel yazmıştır. Zati'nin şiirleri üç divanı dolduracak kadar çok sayıdadır. Bunların arasında para karşılığı olarak yazdıkları şiirlerinin pek çoğu da dâhil edilmemiştir. Zâtî’nin neşredilen divanlarındaki gazel sayısı 1825 tir. Ali Nihad Tarlan, Mehmed Çavuşoğlu, M. Ali Tanyeri,  Coşkun Ak ve Mehmet Akkaya,  Pervin Çapan, Zati’nin divanları hakkında çalışmalar yapmışlardır.

Zâtî'nin, üç ciltlik Dîvânı'ndaki, “toplam 1825 gazel üzerine yapılan  araştırmanın sonucu olarak,şairin, çeşitli mecaz, teşbih ve mübalağa unsurlarını kullanarak, kendisinin ve çağının sanat ortamını, şairin yaratma şartları ve eserinin niteliklerini, en geniş boyutuyla değerlendirdiği söylenebilir.” [7]
Zâtî'nin yalnızca gazellerinin bir araya getirilmesinden oluşan üç ciltlik Dîvân’ı  Ali Nihad Tarlan (Zatî Divanı, I. c, İstanbul 1967, II. c, İstanbul 1970) [8] Mehmed Çavuşoğlu ve M. Ali Tanyeri (Zatî Divanı, III. c, İstanbul 1987) tarafından neşredilmiştir. [9]

Şem’ ü Pervane Mesnevisi: 5.000 beyitten fazladır (Günay Alpay, “Zatî ve Şem’ü Pervane Mesnevisi-İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi,c. XI, İstan-bul ’961, s. 129-142) ( bkz Şem ü Pervane Mesnevisi Zati )

Edirne Şehrengizi: II. Bayezıt zamanındaki Edirne’yi ve oranın güzelliklerini tasvir eder.

MECMU’ATÜ'L LETAİF

Devrin ileri gelen şahsiyetleri ve şairleri ile arasında geçen nükteleri derlediği ve bazı meslek erbabını birer cümle ile tanıttığı  bir eserdir.  İki kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısım devrin şairleri, ileri gelenleri ve sıradan kişilerle ilgili manzum latifeleri ihtiva eder. Diğer kısım ise ahkâm risaleleri tarzındadır. Devrin her türlü meslek ve sanat erbabını birer cümleyle mizahi şekilde tanıtır. (Mehmed Çavuşoğlu, “Zâtî’nin Letâifi yİstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, c. XVIII, İstan­bul 1970, s. 25-51; “Zâtî’nin Letâifi II”, Türk Dili, c. XXIV, nr. 237 Ankara 1971, 211-212)

Bunların dışında bir başka latifesi Delibirader Gazali’nin Mekke’den gönderdiği padişahtan başlayıp bütün devlet adamlarının ve diğer dostların ahvalini soran manzum mizahi mektubuna Zatî’nin aynı üslup ile verdiği cevaptır.

Zatî’nin bunların dışında kaynaklarda adları verilen ama elimize geçmemiş olan şu eserleri de bulunmaktadır; Sırf birinin ısrarı üzerine para karşılığında yazılan Ahmed ü Mahmud, Siyer-i Nebî, Mevlûd, Ferruhnâme ve Kur’an Falı. ( TDEA, C.8, s.647 )  ’L-LETAÎF:

·          ZATİ DİVANI VE MECMU’ATܒL LETAİF

·         Şem ü Pervane Mesnevisi - Zati

·         Zati'nin Gazeline Tahmis

·         Zati ile Mesihi atışması

KAYNAKÇA

[1] TDEA, C.8, ss.646 )

[2] ŞAHAMETTİN KUZUCULAR , https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/zati-hayati-edebi-kisiligi-eserleri/75970

[3] ŞAHAMETTİN KUZUCULAR , https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/zati-hayati-edebi-kisiligi-eserleri/75970

[4] https://odevcity.blogspot.com/2008/01/zt-14711546-xvi-yzyil-trk-irleri.html, son erişim, 14-08-2013

[5] Cengiz, Halil Erdoğan. (1972). Divan Şiiri Antolojisi, Ankara:Bilgi Yayınevi. say.308.

[6] Pervin ÇAPAN, ZATİ DİVANI'NDA EDEBİ TENKID VE DEĞERLENDİRMELER, https://turkoloji.cu.edu.tr/html/pc_zati_divani.htm

[7] Pervin ÇAPAN, ZATİ DİVANI'NDA EDEBİ TENKID VE DEĞERLENDİRMELER, https://turkoloji.cu.edu.tr/html/pc_zati_divani.htm

[8] Ali Nihad Tarlan Zatî Divanı, I. c, İstanbul 1967, II. c, İstanbul 1970

[9] ŞAHAMETTİN KUZUCULAR , https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/zati-hayati-edebi-kisiligi-eserleri/75970

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar