Halk Ozanları Kul Mehmet Karaoğlan Oğuz Ali Öksüz Dede 16 Asır

12.08.2015

16 Asır Halk Ozanları

Kul Mehmet ( 16. Yy. )

16 yy. Şairlerindendir ve  hayatı  hakkında elle tutulur bilgiler edinebildiğimiz yeğane halk ozanıdır. Kul Mehmet I. Ahmet devri vezirlerden Üveys Paşa’nın oğludur. Aydın bölgesinde Güzelhisar Kasabasında doğmuş ve yetişmiştir. Kul Mehmet ’in maliye işlerine bakan yüksek bir memuriyet de elde ettiği paşa ve vezir rütbelerine de ulaştığı, Aydın yöresinde nüfuzlu bir insan olduğu bilinmektedir. 1604 yılında meydana  gelen Celali isyanlarında paşa olduğu ve Aydın civarındaki isyanı batırmakla görevlendirilmiş olduğu, büyük bir ihtimalle 1605 yılında ölmüş olduğuna dair bilgiler verilmektedir. (  Geniş Bilgi için Kul Mehmet Hayatı Şiirleri 16. Asır ) [1]

 

Aşık Karaoğlan ( 16. yy Karacaoğlan)

16.yy ‘ın ilk yarısında yaşadığı bilinen Aşık Karaoğlan veya Karacaoğlan adlı bir şairin olduğu kesinlikle bilinmektedir. Vasfi Mahir “ Elimizde bulunan bazı eski mecmularda 16. yy. eserleri arasında Karacoğlan mahlaslı birkaç şiir de görmekteyiz” diye yazmış ve Karacaoğlan mahlaslı iki şiiri eserine almıştır. Vasfi Mahir Kocatürk , sözünü ettiği bu şairi Meşhur Karacaoğlan'dan ayırmak için Karaoğlan olarak yazmış, bazı şiirlerini de söz konusu eserine almıştır. Çünkü Vasfi Mahir, meşhur  Karacaoğlan'ın 17 yy da yaşadığı, bu Karacaoğlan’ın ise ondan bir asır önce yaşamış bir başka Karacaoğlan olduğunu düşünmektedir. [2]

Türk edebiyatında bir birinden farklı en az üç Karacaoğlan'ın varlığı kesinleşmiş durumdadır. Vasfi Mahir’in sözünü ettiği 16. yy. şairi Karacaoğlan ile 17. yy. da yaşadığı düşünülen Çukurovalı Karacaoğlan’ın aynı kişi olup olmadığı halen de  kesin değildir.

Vasfi Mahir’in sözünü ettiği bu şair ile şiirlerinin meşhur Karacaoğlan olup olmadığı da bu nedenle kesinkes belli değildir. [3]

Latifi’de tezkiresinde ( 1582 ) 16. Yy. şairi Naim-i Hamdi’den söz ederken “ En ehli yeğ görünür mana yüzünden / Kar’oğlan türküsün şair sözünden”  [4]dizelerinde Karaoğlan adlı bir şairden söz etmiş olur. Bu bilgiler en azından 16. yy. 'da yaşamış bir Karacaoğlan’ın veya Karaoğlan' ın varlığına delil teşkil etmekte ama “Meşhur Çukurovalı Karacaoğlan mı değil mi “ sorusunu aydınlatmamaktadır.  Fakat bu şiirler üslup bakımından da Çukurovalı Karacaoğlan' ı anımsatmaktadır. ( Geniş bilgi Aşık Karaoğlan 16. Asır )

Vasfi Mahir’in ısrarla Karacaoğlan’dan ayırmaya çalışarak Karaoğlan olarak adlandırdığı bu şairin  Çukurovalı Karacaoğla olması kuvvetle muhtemeldir. Fakat Çukurovalı Karacaoğlan diye bildiğimiz meşhur Karacaoğlan’ın sonraki yüzyıllarda ortaya çıkan takip ve taklitçileri yüzünden  hayatı, kimliği ve yaşadığı yüzyıl iyice karışmaktadır. ( Geniş Bilgi İçin Bkz: Aşık Karaoğlan 16. Asır )

 

BAHŞİ

Hemen tüm edebiyat tarihlerinde adı 16. Yy Âşık edebiyatı içinde geçen ama hakkında çok az bilgi bulunabilen 16 yy da Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran ve Mısır Seferlerine  katılmış, Mısır ve İran seferi  ile Yavuz Sultan Selim’e övgüler dizdiği  bu destanı onun Yeniçeri saz şairlerinden biri olduğunu ve 16 yy da yaşadığını, seferlere bizzat iştirak ettiğini  ortaya çıkmaktadır. Hayatı hakkındaki tüm bilgiler elimize ulaşan bu destandan çıkarılabilen bilgilerden ibarettir.  [5]

Bahşi adı bilindiği gibi İslamiyet öncesi dönemde halk ozanları için kullanılan tabirlerden biridir. Bahşi mahlasını Anadolu sahasında  kullandığı bilinen tek ozanımızda bu aşığımızdır. Bahşi adlı ozanının bu mahlası kullanmış olması İslamiyet öncesinde kullanılan bu tabiridn 16 yy kadar Anadolu sahasında da kullanılmış olduğunu ispat etmesi bakımından ilginçtir. ( Geniş bilgi bkz Bahşi Aşık Yeniçeri 16. Asır)

Destan

Sultan Selim Cülûsunda
Salâ! dedi de yürüdü
Gidelim Mısır’a doğru
Yola! dedi de yürüdü

Aşuğ Köçek ( 16. yy . Ermenioğlu )

Aşuğ Köçek’in Türk Halk edebiyatının Ermeni asıllı ilk halk ozanlarından biri olduğu anlaşılmaktadır. Vasfi Mahir Türk Edebiyatı Tarihi adlı eserinde  elinde bulunan bir mecmuada Aşık Köçek ve aşağıdaki şiirinden söz ederken “ Elimizde bulunan 17 yy da yazılmış  tezhipli ve itinalı bir dergide  on beş ve onaltı yüzyılda yazılmış şiirler arasında yer almıştır[6]diye bir bilgi verir. Vasfi Mahir bu dergi hakkında bir bilgi vermemiş ama bu derginin özel kütüphanesinde olduğunu ifade etmiştir. Vasfi Mahir bu dergiye dayanarak Âşık Köçek’in söz konusu şiirinin ilk iki beytini de yazmış ve  Aşık Köçek’in 16 yy da yaşamış olduğunu ifade etmiştir.  ( Geniş Bilgi Aşuğ Köçek Ermenioğlu Hakkında)

Ey erenler aldı beni bir dert bir bela bir mihnet
Yaman canıma kar etti bir aşk bir firkat bir hasret

Ey erenler bu üç nesne çokları serden eylemiş
Padişahlar kapısında bir göz bir bühtan bir gıybet [7]

….

Kanberoğlu ( 16yy Halk Ozanı)

Kanberoğlu ’nun hayatı hakkındaki yeğane bilgiye  Vasfi Mahir Kocatürk’in Saz Şiiri Antolojisi ve Türk Edebiyatı Tarihi adlı eserinde rastlanılır.  Kocatürk, ise bu bilgiyi  “Elimizde bulunan 17 yy da yazılmış  tezhipli ve itinalı bir dergide  on beş ve onaltı yüzyılda yazılmış şiirler arasında yer almıştır. Buna göre 16 yy da yaşamış şairler arasında sayıyoruz “ diyerek ifade etmiştir. ” [8]  Vafi Mahir, özel kütüphanesinde bulunduğunu ifade ettiği bu dergi hakkında başka bir bilgi vermemiş, fakat bu dergiye dayanark söz gelimi Aşuğ Köçek  ve şiiri hakkındaki bilgiye de ulaşmıştır. Kanberoğlu’nun hayatı nerede ve ne zaman doğduğu hakkında Vasfi Mahir’in  özel kütüphanesinde olduğunu söylediği bu dergi dışında yazılan şiiri dışında hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Vasfi Mahir Kanberoğlu’nun bu şiirini (1963). Saz Şiiri Antolojisi adlı eserinde yayınlamıştır. [9] ( bkz Kanberoğlu Aşık 16.Ası )

Gazel

Alıptır gönlümü benim bugün bir serv-i siminber;
Yüzü güldür, beni fülfül, saçı sünbül, kaşı anber

Cevahirden yaratmıştır anın Allah dişlerini
Biri lâl ü biri dürr ü biri mercan, biri gevher

 

Oğuz Ali ( 16. yy Levent Aşık)

Oğuz Ali'nin 16. yüzyılda yaşamış saz şairlerinden biri olduğu elimize ulaşan tek şiirinde Turgut Reis’in donanmasında bulunduğunu belli eden ve Turgut Reis’i öven şiirinden anlaşılır.  Bu nedenle hayatı hakkında pek bir  bilgi bulunmamaktadır. Rıza Nur tarafından yayımlanan (Revue de Turcologie- İskenderiye, 1931: 100) adlı eserindeki bir şiirinden varlığı bilinmekte ve hayatı hakkındaki her bilgi de bu şiirlerinden çıkarılmaktadır. Kaptanı derya Turgut Reis’in ölümü  üzerine yazılan bu şiir, kendisinin Garp Ocaklarına mensup bir denizci olduğunu ortaya çıkarmaktadır [10]

Günümüzün İlk defa Rıza Nur tarafından bulunarak yayımlanan aşağıdaki birinci şiirinde adını Oğuz Ali olarak yazar. Her iki şiirinde de  Turgut Reis’i andığına göre Turgut Reis’in donanmasında bulunan bir levent olduğu ortaya çıkar.  “Vatikan kitaplığındaki yazmalar arasında bulup İtalyan türkoloğu Ettore Rossi tarafından yayımlanan ikinci şiir sahibi Ali'nin de bu Oğuz Ali (1963: 23) olduğunu ifade eder. “[11] Şükrü Elçin “Akdeniz’de ve Cezayir’de Türk Halk Şâirleri adlı eserinde Oğuz Ali’nin bu türküsüne de yer vermiştir. [12]

Turgut Paşa eydür beyler
Gele şimdi ölüm demiş
Nic'edelim emir Hak'dan
Er geç budur yolum demiş

Gelsin kullarımın hası
Giysin siyah etsin yası
Cerbe ile Tırablus'u
Viran oldu ilim demiş

( Şiirlerinin tamamı ve geniş bilgi için , Bkz Oğuz Ali Levent Aşık 16. Asır:)

 

Âşık Çırpanlı

Aşık Çırpanlı ,16 yy da yaşadığını anlamış olduğumuz sadece iki şiir elimize ulaşan ve hayatı hakkındaki bilgilei de sadece bu iki şirindeki detaylardan ibaret olan bir ozanımızdır.( bkz Aşık Çırpanlı ve Şiirleri )

Bu iki şiirinden çıkardığımız neticelere göre Aşık Çırpanlı 16. yy. 'da  yüzyılda ortaya çıkan yeniçeri aşıklar ve Magrip Ocaklılar olarak bilinen denizci âşıklarımızdan biridir. Şiirlerinden anlaşıldığına göre Murat Reis’in donanmasında görevli olarak deniz savaşlarına katılmış, hayranı olduğu kaptanı deryasının komutasında kahramanlıklar göstermiş ve bu yaşantısını da şiirlerinde kullanmıştır.

Âşık Çırpanlının her iki şiirinin teması da Akdeniz ve Cezayir seferleri ile bu seferlerde gösterilen kahramanlıklar ve olaylardır. Şiirlerinde  “Mağrib erlerinin gerçek velisi, Tanrının aslanı Hazret' Ali'si “ gibi sıfatlarla övdüğü Murat Reis’in gözü pek bir levendi olduğu anlaşılan Çırpanlı’nın hayatı hakkında hemen hemen hiç bir kaynakta kayda değer bir bilgi bulunmaz. [13]( Geniş bilgi ve şiirleri için Aşık Çırpanlı ve Şiirleri)

 

Öksüz Dede

Öksüz Dede16. Yy. 'da yaşadığı bilinen Yeniçeri ve Mağrip ocağı denilen asker kökenli ozanlarımızdan biridir. Öksüz Âşık veya Öksüz Dede olarak da bilinmektedir. Fuat Köprülü; Öksüz Âşık ve Öksüz Dede mahlaslarını kullanan saz şairlerinin aynı kişi olduğunu belirtip, asıl adının da Ali olduğunu ileri sürer. Nihat Sami Banarlı, Altı Ok Mecmuasının 22 sayısında   biraz daha ileriye giderek "Öksüz, Öksüz Dede, Öksüz Âşık'ın asıl adı Ali'dir" diyerek Öksüz Dede’nin beş tane şiirini de yayınlamıştır. ( bkz Öksüz Dede ve Hayatı )

16.yy da yaşamış olan diğer pek çok aşığımızın hayatları hakkında çok şey bilenememiş maalesef şiirlerinin çok büyük çoğunluğu da günümüze ulaşmamıştır. Öksüz Dede ‘de bu âşıklarımızdan biridir. Şiirlerinde Öksüz Dede mahlası kullanmış olan Öksüz Dede hakkında elimize ulaşan  pek bir bilgi yoktur hayatı ve yaşadığı çağ hakkında çıkartılan bilgilerin hepsi de şiirlerinden çıkarılmaktadır.

Şiirlerinden anlaşıldığı kadarı ile yeniçeri bir ozan olduğu, devşirme olarak geldiği, Tuna boylarında ve İran sınırlarındaki seferlere  katıldığı ortaya çıkmaktadır. [14]( Geniş bilgi ve şiirleri için Bkz Öksüz Dede ve Hayatı )

 

Âşık Armutlu

Armutlu'nun doğum yeri, doğum yılı ve ailesi hakkında bilgi yoktur.  16. yüzyılın ortalarında doğduğu Murat Reis (?-1609)'in, emrinden bulunduğu Murat Reis’le beraber Mısır Seferi’ne katıldığı sanılmaktadır. . Armutlu’nun 17. yüzyılın başlarında vefat etmiş olabileceği de ortaya çıkar.

Tespit edilen iki şiirden ilki, Ahmet Kutsi [Tecer] tarafından 1928 yılında Halk Bilgisi Mecmuası’nda (Tecer 1928: 129). İkincisi ise  şiiri ise Şükrü Elçin, Ali Ufkî’nin Mecmua-i Saz ü Söz adlı eseri ile  Türk Folklor Araştırmaları dergisinde  (Elçin 1973: 6688). Yayınlanmıştır. Şiirlerinden  Bektaşi olabileceği de ortaya çıkar.

 

Önemli Halk Ozanlarımız ( İlgilendiğiniz isme tıklayınız )

Kayıkçı Kul Mustafa  Katib , Erzurumlu Emrah  Erzurumlu Aşık Sümmani  ,  Divriğili Deli Derviş Feryadi ,  Aşık Yemini Derviş Muhammet ( Malatya- Arguvan) ,  Aşık Ferrahi ,  Kağızmanlı Hıfzı  ,  Musa Merdanoğlu  ,  Posoflu Aşık Müdami  Deliktaşlı Ruhsati , Âşık Zülali,  Âşık Şenlik,  Ercişli Emrah  ,  Âşık Ardanuçlu Efkari, Şarkışlalı Âşık  Şarkışlalı Talibi Çoşkun ,  Kaygusuz Abdal  ,  Kul Himmet Üstadım , Arapgirli Aşık Fehmi Gür Tokatlı Nuri 


KAYNAKÇA

 

[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/kul-mehmet-hayati-siirleri-16-asir/77660

[2] Vasfi Mahir Kocatürk , Türk Edebiyatı Tarihi” MEB , 1970, SHF, 306

[3] ŞAHAMETTİN KUZUCULAR, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/karacaoglan-hayati-ve-edebi-kisiligi/74032

[4] Vasfi Mahir Kocatürk , Türk Edebiyatı Tarihi” MEB , 1970, SHF, 306

[5]

[6] Vasfi Mahir Kocatürk , Türk Edebiyatı Tarihi” MEB , 1970, SHF, 307

[7] https://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=5525

[8] Vasfi Mahir Kocatürk , Türk Edebiyatı Tarihi” MEB , 1970, SHF, 307

[9] Kocatürk, Vasfi Mahir (1963). Saz Şiiri Antolojisi. Ankara: Ayyıldız Matbaası. 22.

[10] Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi 1990: 102).

[11] PROF. DR. ALİ ÇELİK, OĞUZ ALİ, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, 07.12.2014

[12] Elçin, Şükrü (1988). Akdeniz’de ve Cezayir’de Türk Halk Şâirleri. Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yay. 7.

[13] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/asik-cirpanli-ve-siirleri/77216

[14] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/oksuz-dede-ve-hayati/77217

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar