Anna Karenina Hakkında Özeti Lev Tolstoy
Bu Eser 05.01.2014 Tarihinde Günün Yazısı Seçilmiştir
ANNA KARENİNA BASIMI YAZIMI ETKİLERİ YAZAR HAKKINDA
Anna Karenina, 1873-1877 yılları arasında Lev Tolstoy tarafından yazılmış bir romandır. Roman ilk yayınlandığında bölüm bölüm tefrika edilmiş; daha sonra tek bir kitap haline getirilerek yeniden basılmıştır. Eser yazıldığı dönem Rusya’nın sosyal yaşamını ve toplumsal yapısını başarıyla ortaya koyması bakımından takdir görmüş, pek çok liste tarafından dünyanın en iyi romanları arasında gösterilmiştir. Kendi çağında da çok takdir gören roman yazarın ölümünden sonra ve sonraki asırlarda da dünyanın en beğenile4n takdir gören romanlarından birisi olmuştu. Dünya klasikleri arasında olan bu roman “125 farklı yazarın belirlediği bir listede zamanımıza kadar yazılmış en iyi roman olarak görülmüştür. “ [1] [2]
Roman özellikle karakter tahlilleri ve psikolojik irdelemelerin deki başarıları ile dikkat çekmektedir. Nitekim Dostoyevski “ Anna Karenina, çağımızın Avrupa edebiyatındaki benzerlerinden hiç birisinin, kendisiyle boy ölçüşemeyeceği kadar kusursuz, mükemmel ve ölümsüz bir san’at eseridir.” Diyerek romanın önemini kendisi de vurgulamış olmaktadır. Eser, özellikle ortaya koyduğu karakterleri ve tahlilleri bakımından oldukça başarılı bulunmuştur.
Eser, 1870'li yıllardaki Çarlık Rusya’sının üst sınıfına mensup kimseler arasında yaşanan birbirinden bağımsız iki aşk macerasını anlatırken Rus asilzadelerinin yaşamlarını ve hayat bakışlarını çarpıcı bir şekilde dile getirmektedir. Olaylar Moskova'da, Petersburg'da ve asilzadelerin malikânelerinde geçmekte refah içinde yaşayan elit kesim ile alt kesimlerdeki halkın yaşantılarındaki uçurumları ortaya koyması bakımından da önem taşımaktadır. Eser bu yönden Ekim 1917 ihtilalını hazırlayan tarihi ve sosyal zemini betimlemiş olmaktadır. Eser sosyal olaylar ve karakterler üzerinde yapılan “ eşsiz tahlilleri” ile dikkat çekicidir.
Eser, özellikle Anna karakterinin ruhsal yapısını tasvir etmekte başarı göstermiştir. Gündelik hayatındaki Anna’nın içsel düşünceleri ile dışa vuran konuşmaları, tavırları ve çelişkileri insanı tanımak ve tanıtmak açısından önemlidir. Düşündüğü gibi konuşmayan, nefret ettiği halde seviyor gibi davranmayı başaran bir kadındır. Sevmediği kişilere şirin görünmeyi başaran , küçük iyilikler yaprak onlar çok iyi kalpli biri gibi gözükebilen, hisleri ve gerçek düşüncelerini gizleyip aksine iyi kalpli, melek sima olabilen enteresan bir soyludur. Roman, Anna karakterinin iç dünyası ile dışa vuran görüntüleri arasındaki çelişkileri ortaya koymaktaki başarısı ile takdirleri toplamıştır.
Araştırmacılara göre romanda Lev Tolstoy’un hayat öyküsünden alınmış birçok olay ve kişiler bulunmaktadır. Romandaki Levin’in bizat Tolstoy olduğu pek karakterin yazarın gerçek hayattan tanıdığı kişiler ile benzeştiği şeklinde görüşler bulunmaktadır. Levin’in kardeşi Nikolay’da gerçek hayatta Lev Tolstoy’un kardeşidir. Ve gerçek hayatta da romandaki gibi Lev Tolstoy’un gözleri önünde veremden ölmüştür.
Henri Troyat’ın kaleme aldığı Tolstoy biyografisinde “Anna” karakterinin ne denli gerçek olduğu şu şekilde dile getirilmiştir. “ Tolstoy’un komşusu ve aynı zamanda da arkadaşı olan Bibikov, Anna Stepanovna Pirogova adlı bir kadınla yaşıyordu. Uzun boylu, geniş yüzlü bu kadın, onun metresiydi. Adam, onu pek umursamıyordu. Hatta başka biriyle evlenme planları yapıyordu. Onun bu ihanetini öğrenen Anna, sadece birkaç eşyasını alıp kaçtı. Ve ardından kendini trenlerin altına attığı haberi geldi. Ölmeden önce Bibikov’a bir de mesaj göndermişti. Özetle ‘katilim sensin’ diyordu.”[3]
Roman, realist bir anlayışla yazılmış sosyal ve psikolojik konulara değinen gerçekçi bir romandır. Tolstoy, bu eserinde kişileri ruhsal açıdan incelemiş, portrelerini oldukça başarılı bir şekilde tahlil etmiş, romanına psikolojik bir boyut kazandırmıştır.
Eser, birçok kez filme de alınmış en son filmi 28 Aralık 2012 de vizyona girmiştir. Joe Wright’in yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerini Keira Knightley, Jude Law, Aaron Taylor-Johnson almıştır. [4]
Lev Nikolayeviç Tolstoy
Büyük bir Rus yazarı olan Lev Nikolayeviç Tolstoy zengin bir ailenin çocuğu olarak Yasnaya Polyana'da doğdu. Eğitimini evde aldı. 1844 yılında Kazan üniversitesinin Batı Diller fakültesinde sonra sonra Hukuk fakültesinde okumaya başladı. 1847 de üniversiteyi bitirmeden babasından miras kalan Yasnaya Polyana'ya gitti. 1851 yılında kendi yaşamının manasız ve kendinden çok nefret ederek Kafkasya'daki orduya katılır ve orda ilk romanı olan "Çocukluk" üzerinde çalışmaya başladı. Bir sene sonra romanın yayınlanmasıyla Tolstoy edebiyat alanında ünlü oldu.
1862 de 34 yaşında Tolstoy soylu aileden olan 18 yaşlı Sofya Bers ile evlendi. Evliliğinin ilk 10-12 senesi boyunca "Savaş ve Barış" ve "Anna Karenina"yı yazdı.
1879 da "İtiraflarım" kitabını yazmaya başladı. Bu kitapta Tolstoy, görüşlerinin nasıl değiştiğini, soylu sınıf ideolojisinden nasıl koptuğunu ve "sıradan çalışan halkın tarafına nasıl geçtiğini anlatıyor.
1910 yılının sonbaharında kendi görüşüne göre yaşamayı gerçekleştirmek için gizlice Yasnaya Polyana'yı terk eder, ama yolda hastalanarak vefat eder ve Yasnaya Polyana'da defnedilir.
ESERİN KONUSU
Romanda dürüst bir evliliğin mutluluğu ile yasak bir ilişkinin düş kırıklıkları karşılaştırılırken, sadakat, tutku, kıskançlık gibi temalar da işlenmiştir. Eser Çarlık Rusya’sındaki asilzade kadınların durumu, hayat bakışlarını eğitim reformu gibi konuları analiz etmiş olmaktadır. Eserin arka fonundaki temel tema mutlu bir birlikteliğin ne şekilde sağlanacağı düşüncesi işlenmektedir.
Tolstoy eserinde boyunca Anna'yI yargılayıp onu dışlayan insanların ikiyüzlülüğünü de ortaya koymaktadır. Romanda kocasını aldatan pek çok kadın vardır, ama hiçbiri Anna kadar dürüst değildir,
ANAFİKRİ
Özünü ruhsal bir sevgiden almayan hiçbir evlilik veya hiçbir birliktelik mutlu bir sona ulaşamaz. Yüksek sosyetenin çürük kurallarla yönetilen yanlış ölçüleri ve evlilikleri huzur getirmemektedir. Evlilikler mevki makam ve çıkar ilişkilerine dayalı olamamalıdır. Doğal ve uyumlu olmayan evlilikler huzur getirmeyecektir.
ROMANIN KARAKTERLERİ
Anna Karenina,
Rus aristokrasisine mensup şık ve güzel bir kadındır. Kibarlığı ve saygıdeğer kişiliği ile çevresinde hayranlık uyandırmaktadır. Anna’nın monoton bir evlilik hayatı ve bir de çocuğu vardır. Ama bir gün Moskova’ya gitmiş ve orada Vorsonky ile tanışmıştır. Bu olaydan sonra Anna’nın hayatı değişmeye başlayacaktır.
Kont Vronsky
Vronski yakışıklı, genç bir konttur. Kontun, Anna’nın akrabası olan bir genç kızla seviştiği söylenmektedir. Kont Vronski, Anna’ya hayran olmuş, kur yapmaya başlamıştır. Anna, Vronski’nin aşkına karşılık vermeye başlamış dedikodular çoğalmıştır.
Prens Stepan Arkadyaviç
Prens Stepan Arkadyaviç, Anna’nın erkek kardeşidir. Eşi ile sorunlar yaşamaktadır.
Aleksey Aleksandroviç Karenin
Anna’nın kocasıdır. Yüksek bir devlet memurudur. Karısının bir başkasını sevmesine karışmaz ama mevkisinin sarsılacağından korkmaktadır. Karısını, yasak aşkını ve ondan doğurduğu çocuğu affetmeyi bile göze alan, iyi yürekli ve saygı duyulan bir devlet memurudur.
Levin
Levin bir çiftçidir. Kiti’ye âşık olmuş ama Kiti onu reddetmiştir. Kivi aslında karşılıksız sevgi uğruna değer verdiği Levin'i yitirmiş daha sonra ise Levi de Kiti den vazgeçmiştir. Levin ile Kitti sonunda evlenebilmişlerdir.
KİTİ
Kont Vrosnky’in Anna’dan önceki sevgilisidir. Kiti, Levi’yi Vronsky yüzünden reddetmiştir. Ama Vronsky ise Anna ile ilgilenmeye başlayınca hasta olmuş , Levin de ona olan ilgisini kaybetmiştir.
ROMANIN ÖZETİ
Anna Karenina, şık, iyi yetiştirilmiş, ince, kültürlü ve güzel bir kadındır. Yüksek bir devlet memuru olan Aleksey Aleksandroviç Karenin ile evlidir. Anna ve Karen’in ve bir çocukları sevgisiz ve monoton bir evlilik hayatları bulunmaktadır.
Anna Karenina eşini aldattığı için eşi ile arası bozulan ağabeyi Prens Stepan Arkadyaviç'in (Stiva) Moskova'daki evine gider. Amacı, karı-kocayı barıştırmaktır.
Moskova’daki günlerinde yakışıklı bir genç olan Yüzbaşı Kont Aleski Vronski ile tanışır. Kont Vronski Anna'yı çok çekici bulmuş, eve dönerken onu yalnız bırakmamıştır. Vronski, Stiva'nın eşi Darya Aleksandrovna (Doli)'nın kızkardeşi Prenses Yekaterina Aleksandrovna Şçerbatski (Kiti)'ye kur yapmakata herkes Kiti ile Vronsky arasındaki ilişki ve aşktan söz etmektedir.
Konstantin Levin, adlı eski bir çiftçi ailesinin oğlu olan delikanlı ise Kiti ‘ye âşıktır. Kiti aslında Levi ‘yi beğenmektedir. Fakat annesinin de telkinleri yüzünden Kont Vronsky ile ilişkiyi tercih etmiştir. Levi karşılıksız kalana aşkı yüzünden üzüntü duymaktadır. Kiti, kendisine evlenme teklif eden Konstantin Dmitriyeviç Levin’in evlenme teklifini Vronski nedeniyle reddetmiştir. Kiti, sade bir çiftçi olan Levin yerine parlak geleceği olan Vronski ile evlenmesini uygun bulan annesinin etkisiyle Levin'in teklifini geri çevirince çaresiz kalan Levin, köyüne dönerek Kiti'yi unutmaya çalışmaya karar verir.
Fakat Anna’ya âşık olan Vronski, Kiti'ye olan ilgisini kaybederek Anna'ya kur yapmaya başlar. Anna ilk önceleri Kont Vronsky’in kurlarına aldırış etmemiştir. Fakat bu genç ve yakışıklı adamın kurlarına daha fazla dayanamaz. Kocasından hiçbir zaman görmediği ilgi bu Konttan görmektedir. Daha fazla direnemeyen Anna Kont’a karşılık vermeye başlar. Anna ile Kont arasında duygusal bir ilişki başlamış, görünmekten bile çekinmeyecek derecede birbirlerini sevmeye başlamışlardır. Vronski'nin ilgisini kaybetmesi üzerine Levin'i yitirmesi, Kiti'nin üzüntüden hastalanmasına sebep olur. Ailesiyle birlikte gittiği bir Alman kaplıcasında sağlığına kavuşur ve Vronski'yi unutmaya başlar.
Anna kendisi ile birlikte Moskova'dan Petersburg'a dönen ve aşkını ilan eden Vronski'ye kayıtsız kalamaz. Dedikodulara aldırmadan genç kont ile aşk yaşamaya başlamıştır. Üstelik Anna genç konttan hamile kalır.
Anna'nın kocası Karen'in, yüksek bir devlet memurudur. Karısının bir başkasını sevmesine karışmaz ama mevkisinin sarsılacağından korkmaktadır. Bu durumu bir gece Anna’ya açıkça söyler. Anna ise Yüzbaşı Vronski ile ilişkisini sürdürmeyeceğine dair kocasına söz vermiştir. Sözünde de durmaya başlamıştır. Bu kararını da Vronsky’e bildirmiştir.
Petersburg'da iken bu haberi alan Vronski katıldığı at yarışında atının tökezlemesi sonucu feci biçimde düşerek çok ağır yaralanmıştır. Yarışı izlemekte olan Anna, sevdiği adamın öldüğünü düşünmüş ve her şeyi kocasına itiraf etmiştir.
Fakat Anna’nın kocası bu itirafa rağmen itibarının sarsılmaması için boşanmayı reddeder ve Anna'dan bu ilişkiye son vermesini ister. Kont ölmemiştir. Bu olaydan sonra Anna kocasına verdiği söze rağmen Kont ile olan ilişkisini yeniden sürdürmeye başlar. Ktti'den olumsuz cevap alarak evine dönen evine Levin, köşkündeki kölelik düzeninde bir takım yenilikler yapar. Bir gün Kitti'ye önerisini yinelemek üzere yeniden Moskova’ya gider.
Vronski sevgilisinden kocasından ayrılmasını ister. Ama Anna’nın Kocası ayrılmaya yanaşmaz. Anna her şeye rağmen ilişkisine devam edince kocası onunla boşanma kararı almıştır. Ama Anna’ya oğlunu göstermeyecektir. Anna’nın doğumu yaklaşmaktadır. Ve çok tehlikeli bir doğum yapacaktır. Karısının çocuk doğurduğu ve ölmek üzere olduğu haberini alan Karenin, hem onu hem de Vronski'yi affeder. Vronski, utancından kendisini öldürmek düşüncesine kapılır ve silahla kendisini yaralar. Bir süre sonra Anna da, Vronski de iyileşir. Anna kocasından ayrılıp oğlunu Karenin’e bırakamaya karar vermiştir. Vronski'den olma kızını yanına alacak Vronski ise ordudan ayrılacaktır. İki sevgili İtalya'ya kaçıp bir süre gözlerden uzakta yaşar. Moskova'da bir davet sırasında Kiti'ye yeniden evlenme teklif eden Levin sonunda mutluluğuna kavuşur. Çift evlenir, mutlu bir evlilikleri ve bir çocukları olur.
İtalya’dan dönen Kont ile Anna, Vronski'nin köşküne yerleşir. Anna, gizlice oğlunu görmeye gitmekte, kocasına görünmemeye çalışmaktadır. Vicdan azabı çekmekte olan Anna, Vronski'ye de pek rahat verememekte bu tür yaşamdan dolayı kendini yiyip bitirmektedir.
Anna, toplumdan dışlanmış; gittikçe huysuz, kıskanç bir kadına dönüşmüştür. Bu yüzden de Vronski ile de arası bozulmuştur. Üstelik Vronski bir başka kadına bağlanmış; Anna, bu ilişkiyi fark etmiştir. Vronski'nin artık kendisini sevmediği düşüncesine de kapılmaya başlayan Anna, pişmanlık duymaya başlar. Anna, bir gün kendisini Vronski ile tanıştıkları tren istasyonunda bulmuştur. Ahlaki bir bunalımda olan Anna, kendini bir trenin altına atarak yaşamına son vermiştir.
İLGİLİ LİNKİ TIKLAYINIZ
Lev Tolstoy Hayatı Edebi Kişiliği
Tolstoy Savaş ve Barış Özeti ve Hakkında
Anna Karenina ve Özeti Lev Tolstoy
Savaş Ve Barış Özeti Ve Hakkında Lev Tolstoy
"EĞİTİCİ TOLSTOY" LA EĞİTİCİ BİR OKUMA DENEYİMİ
İnsan Ne İle Yaşar Hakkında Konu Özet Lev Nikolayeviç Tolstoy
Lev Tolstoy Efendi İle Uşağı Hakkında Konu Özet İnceleme
L. Tolstoy ve Hacı Murat Konusu Özeti Yorum ve Analizler
Sergi Baba Öyküsü ve Tolstoy Hakkınd
İvan Ilyiç'in Ölümü Romanı Özeti Ve Tolstoy Hakkında
Yüz Sene Saklanan Bir Sır Tolstoy ve İslam !
KAYNAKÇA
[1] The 10 Greatest Books of All Time in Time.com (Lev Grossman)". 26 Ağustos 2013 / https://tr.wikipedia.org/wiki/Anna_Karenina#cite_note-Top10Books-2
[2] The 10 Greatest Books of All Time in Time.com (Lev Grossman)
[3] https://www.hurriyet.com.tr/keyif/22255717.asp
[4] https://www.beyazperde.com/filmler/film-191856/
