KategorilerYabancı Roman Özetleri RomancılarLev Tolstoy Hayatı Edebi Kişiliği

Lev Tolstoy Hayatı Edebi Kişiliği

14.11.2024

Lev Tolstoy

 

 

Tam adı Lev Nikolayeviç Tolstoy; d. 9 Eylül 1828 - ö. 20 Kasım 1910), Dünya ve Rus edebiyatının en iyi yazarlarından biri kabul edilen   Rus kökenli yazar ve asker…

HAYATI

1828'de aristokrat ve zengin bir ailenin çocuğu olarak Rusya'nın Tula şehrindeki Yasnaya Polyana adlı malikânede doğdu.

Babası Kont Nikolai Ilyich Tolstoy (1794–1837) Napolyon’un Rusya seferinde Fransızlara karşı savaşmış bir askerdi.  Annesi Prenses Mariya Tolstaya’nın dünyaya gelen dördü erkek beş çocuğundan küçük olanıydı.

Ancak daha iki yaşında iken annesini dokuz yaşında iken de babasını kaybetmiş Alexandra Osten-Saken vasileri olmuştu. Bu nedenle küçük kardeşleri ile kendisini halaları ve akrabaları büyüttü. Küçük yaşta yetim kalması onun ruhunda derin acılar bırakacak ileri ki yıllarda ruhsal ve ahlaki krizler ile çalkantılar yaşamasına büyük etken olacaktı.

Ergenlik yılarlında Doğu dillerine merak sarmış bu nedenle 1844'te yüksek öğrenim için Kazan Üniversitesi'ne doğu dillerini okumak için gönderilmişti.  Ancak bu hevesi çabuk geçmiş, 1847’de okuldan ayrılarak doğum yeri Tula’daki ve Yasnaya Polyana adlı malikâneye dönmüştü.

Kırım Savaşı öncesine kadar Tula ve Saint Petersburg'da birazcık da avare bir hayat yaşamıştı. Ancak bu yıllar arasında edebiyata da ilgi duymuş,  boş vakitlerinde bol bol kitap okumuştu. Köylüler arasında yaşarken Fransızca öğrenmiş, Alman Edebiyatına merak sarmış, Voltaire 'i ve Rousseau'nun eserlerinin etkisinde kalmıştı. İlk edebi mahsullerini Kazan’dan geri geldiği dört beş yıl içerisinde vermişti. Ancak ruhsal çalkantılar yaşıyor, din, hayat ve gerçeklik üzerinde kafa yoruyor, kumar da oynuyordu.  Bu yıllarında yazdığı 1852'de ortaya çıkan  “Çocukluk “ adlı eserinde, çocukluk ve ergenlik günleri ile ve ilk gençlik düşlerini kaleme almış oldu.

1851'de yüklü miktarda kumar borçları çıkmış, Kırım Savaşın katılmış olan en büyük ağabeyi Nikolay Tolstoy’u ziyarete gitmişti. Kardeşi,  kumar borçları ile bunalan Tolstoy’a savaşa katılmasını teklif etti. Bunun üzerine Kırım Savaşı'na subay olarak katıldı. 1854.

Kırım Savaşı’nda genç bir topçu subayı olan Tolstoy, Çernaya Savaşına dâhil olmuş ( 1854-55) on bir ay devam eden Sivastopol Kuşatması (1854-1855) sırasında Sivastopol’de kalmıştı.  Savaş sırasında teğmenliğe terfi etmiş olsa da Kırım Savaşı'ndan sağ ve sağlam kurtulan Tolstoy askerlikten ayrılmıştı. Askerlik yıllarında başladığı düşünülen “İki Süvari Subayı “ve “Toprak Ağası’nın Sabahı” adlı eserleri ile üne kavuşmaya başlamıştı.

Kırım Savaşının yaşandığı coğrafyada Türkler, Tatarlar, Çeçenler, Kazaklar ve Çerkez halklarını tanımış ve gözlemlemiş, Kafkaslarda yaşayan yoksul insanların dramlarını anlatan ilk öyküleri yazmıştı. Kırım Savaşında edindiği bilgiler, deneyim ve gözlemleri onun birçok eser vücuda getirmesine olanak sağlayacaktı. Bu yıllarda yaşadığı olaylar, gözlemler, deneyimler ve diğer birçok birikim ve malzemeler Çocukluk adlı eseri ile otobiyografi üçlemesinin ikincisi olan“Gençlik”  adlı romanı ile Sivastopol Masalları, Hacı Murat , Savaş Ve Barış  adlı eserlerini de yazmasını sağlamıştı.

Savaş bittikten sonra Yeniden Tula’ya dönmüş daha sonra Petersburg'da bir ev tutup kendisini edebi çalışmalara vermişti. Petersburg’daki günleri edebiyat açısından verimli geçiyordu. Ancak burada radikal demokrat  ve N. Çernişevski’nin taratarları ile , Turgenyev’in temsil ettiği muhafazakar liberal  edebiyatçılar ile tartışmalar yaşamıştı. Byu tartışma ortamından hayli huzursuz da oldu.

1857 ile 1860-61 yılları arasında Avrupa’ya iki kez gezi düzenlemiş, Almanya, Fransa ve İsviçre'yi dolaşmıştı. Tolstoy’un eğitimcilik yanı bu gezide perçinlendi. Avrupa’daki okulları ve eğitim kurumlarını gezip incelemiş, Batı kültürünün yapay ve maddeci medeniyeti ile eğitim modellerini hayli uygunsuz bulmuştu.   Batı uygarlığını ve eğitim sistemini insancıllıktan, paylaşımcılıktan eşitsizlikten uzak, maddeci, çıkarcı, ruhaniyete ilgisiz ve yozlaşmış olarak tahlil etmişti. Bu seyahat esnasında Karl Mark ile zihinsel ve düşünsel yakınlıklar içine girmiş de sayılırdı.

Paris’te bir idamı izlemiş, Victor Hugo ile tanışmıştı. Bu deneyimler sonrasında devletlere ve otoritelere karşı pasif bir direniş düşüncesine girmişti.  Artık ruhani yönden düzen karşıtı, eylemsiz bir anarşist olmaya karar vermişti. Pasif direniş düşüncesi Gandi’yi etkileyecek Hindistan’ın özgürlüğü böylece başlayacaktı.

Hugo ile tanışması onun Sefiller  adlı eserini okuması sonrasında siyasi ve edebi fikirleri olgunlaştı. Belki de Savaş ve Barış adlı romanını yazmaya böylece karar vermişti.  Avrupa gezileri ve Petersburg'da yaşadığı sükûnetli yıllarında birçok eserini yazdı.

Avrupa gezisi sonrasında Tula’daki Yasnaya Polyana'ya konağına geri dönmüş, köylü çocukları için birçok okul açmıştı.  Rusya’ya döndüğünde serflik sitemi kaldırıldığı için, kendi bölgesinde eski serflerle toprak sahipleri arasında olan toprak, borç ve diğer anlaşmazlıkları çözme için bir süre yargıçlık yaptı.

1862’de  çiftlik komşusu oldukları   “bir saray doktorunu  kızı Sofiya Andreevna Behrs “adında ve kendinden 16 yaş küçük bir kadınla evlendi.  Bu evlilikten 13 çocuğu olmuş ancak bu çocukların beş tanesi daha küçükken ölmüştü. Bu huzurlu günlerinde 1863 " Savaş Ve Barış Ö " 1863 ile " Anna Karenina "yı yazdı. 1873-1877. Tolstoy’un karısı, eserlerini yazmasında en büyük yardımcısıydı. Hatta Savaş Ve Barış  'ın düzeltmelerini 12 kez o yapmıştı.

Ancak bu huzurlu günleri çok uzun sürmeyecekti. Muhtemelen Marksizm’den de etkilenmiş olan Tolstoy, köylülere karşı üstünlük kurmasını sağlayan soyluluğu, asaleti, zenginliğiinden vb rahatsız olmaya başlamıştı. Köylülerin yoksulluğu, perişanlığı vb karışsında duyduğu ahlaki ve insani bunalımlar onda şiddetli bir moral çöküntüsü yaratmıştı. Ruhsal çalkantıları ve pasif anarşist fikirlerini,   Marksist düşünceler bile belki de besliyordu. Karl Marks’ın özel mülkiyete ve kapitalizme karşıt, eşitlikçi toplum,  mal ve hizmetlerin her kesime eşit dağıtılması, devletin imkânlarının adil şekilde eşitlikçi kullanılması gibi ve kast sistemini ortadan kaldırmaya yönelik düşüncelerini okumuş olmalıydı. Böylece tüm bu fikirleri kendi özelinde hayata geçirmeye karar verdi.  Eşitlik, adalet ve mülkiyet konusunda radikal fikirlere kapılan yazar, tüm servetini köylülere dağıtmış, Avrupalı bir Hâkim Senâî Kimdir Senai ve Layhar gibi yaşamaya başlamıştı.  “  Her haliyle köylüler gibi yaşıyor, kaba saba giyiniyor, giydiği her elbiseyi kendisi dikiyordu. “

"Kroyçer Sonat", "Efendi ile Uşak", "Karanlıkların Gücü", "İman nedir", "İnciler", "Kilise ve Devlet", "İtiraflarım" gibi eserlerini bu ruh hali içinde ve o yıllarda bitirmişti.

1880’den sonra kendine özgü bir tür Hıristiyanlık anarşizmi geliştirmiş, Marksizm’inde etkisiye kapitalizm ve özel mülkiyet karşıtı düşünceler içine kapanmıştı. ‘‘Dogmatik Teolojinin Eleştirisi’’, ‘‘O Halde Ne Yapmalıyız?’’  ‘‘Tanrı’nın Hükümdarlığı Kendi İçimizdedir’’ adlı makale ve serlerini bu fikirler içinde hazırlamıştı. Bu paylaşımlarının yayımlanmasından sonra 1901’de Kilise tarafından da afaroz edilmişti.

Servetini dağıttığı için ailesi ile arası açıldı. Ömrünün son yıllarını derbeder ve perişan bir halde sürdürmüştü. Tüm servetini köylülere ve yoksullara dağıttığı için çocukları ve ailesi arasında şiddetli sorunlar yaşanmıştı.

Yaşadığı bunalımlar en sonunda evini de terk edip ölmesine neden oldu. 1910 yılının kışının ortasında evini de terk edip sokaklara düşmüştü.  Kış şartlarında üşüten yazar, zatürreeden ölmüş olarak Astapovo'da bir tren istasyonunda bulundu. Onun öldüğünü duyan köylüler  cenazeye katılmak için yollara dökülmüşlerdi..

 

EDEBİ KİŞİLİĞİ

Dünya Edebiyatının en önemli Realist yazarlarından biri olan Tolstoy, kendi toplumundaki sosyal yapıyı, asilzadelerin hayatlarını, kendi dönemindeki Rusya’nın siyasal toplumsal sosyal sorunlarını başarı ile yansıttı. Voltaire, Rousseau, Hugo ve Marks’ın etkileri altında düşünen bir filozof, dünya edebiyatında iz bırakan bir yazar olmayı başarmıştı.

Eserlerinde Çarlık Rusya’sının asilzadelerini,  sosyal, yaşamlarını, hayat bakışlarını başarıyla aktarmıştı. Pek çok dile çevrilen eserlerinde Moskova'da, Petersburg'da yaşayan asillerin malikânelerinde geçen, aşkları, entrikaları, asiller ve köylüler arasındaki uçurumları ustaca ortaya koydu. Rusya’da 1917 ihtilalını hazırlayan tarihi ve sosyal zemini başarıyla aktarmış,   adeta ihtilalın gelişini önceden haber vermişti.

Rusya’nın sosyal ve insani coğrafyasını evrensel bir çerçeveye taşıyacak şekilde aktaran Tolstoy karakterlerini en iyi yansıtan yazarlardan birisidir. Sosyal olayları ve karakterlerini benzersiz bir şekilde tahlil ve tasvir etmeyi ustaca başarmıştır.  Karakterlerinin ruh hallerini ve yetiştikleri sosyal zemini tahlil ve tasvir etmeye özel bir önem vermiş, olayları ve kişileri abartısız, gerçekçi, tarihi ve sosyal çevreleri ile uyumlu, en doğal halleri ile aktarmayı da bilmiştir.

Tolstoy sanat ve edebiyat ile ilgili teorik düşüncelere de sahip bir yazardır.  Kurmaca eserlerinde sanatçılık kalitesinden ödün vermese de sanatın halka da hizmet etmesi gerektiğine inanmıştır. Kendi çağındaki sanatın, kilisenin, çarların, kralların, burjuvaların ve soyluların hizmetine girdiğini, bu gibi elit kesimlerin emri ve zevkine hitap eden bir eğlence haline dönüştüğünü savunur.  Sanatın halka hitap etmediği, halka yararlı olmadığı gibi halkın kökenlerinden de koptuğunu düşünmüştür.

Ona göre çağdaş sanat yanılsama ve etkileme sanatı haline gelmiş, gerçeklerden kopuk, elit kemsin emrine amade bir kılığa bürünmüştür. Bunlardan uzak kalıp,  gerçek sanata yönelebilen sanatçı sayısı azdır. 

BAŞLICA ESERLERİ

Çocukluk, İlk Gençlik,  Tipi, “İki Süvari Subayı “ ,“Toprak Ağası’nın Sabahı Savaş ve Barış (1869) ve Anna Karenina (1878)  Çocukluk, Oğlanlık ve Gençlik (1852–1856) Sivastopol Serisi (1855 "Balodan Sonra" (1911) gibi düzinelerce ve İvan İlyiç'in Ölümü (1886), Aile Mutluluğu (1859) ve Hacı Murat (1912) Kroyçer Sonat", "Efendi ile Uşak", "Karanlıkların Gücü", "İman nedir", "İnciler", "Kilise ve Devlet", "İtiraflarım" İvan İlyiç’in Ölümü”, “Kreutzer Sonat”, Diriliş

İLGİLİ LİNKLERİMİZ

 Anna Karenina ve Özeti Lev Tolstoy

Diriliş ve Özeti Lev Tolstoy

Savaş Ve Barış Özeti Ve Hakkında Lev Tolstoy

"EĞİTİCİ TOLSTOY" LA EĞİTİCİ BİR OKUMA DENEYİMİ

İnsan Ne İle Yaşar Hakkında Konu Özet Lev Nikolayeviç Tolstoy

Lev Tolstoy Efendi İle Uşağı Hakkında Konu Özet İnceleme

L. Tolstoy ve Hacı Murat Konusu Özeti Yorum ve Analizler

İvan Ilyiç'in Ölümü Romanı Özeti Ve Tolsto

Sergi Baba Öyküsü ve Tolstoy Hakkında

L. N. TOLSTOY "İNSAN NEYLE YAŞAR?" ESERİNE DAİR İNCELEME

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da