Yazıda  “ Peride Celal – Atmaca”  romanı hakkında bilgiler, romanının özeti,  romanın konusu, ana fikri,  romanın kahramanları, romanın olay örgüsü,  romanın yazarı,  “Peride Celal  Atmaca ” hakkında bilgiler “Peride Celal Atmaca ”  romanın şahıs kadrosu  yazarın diğer romanları,  “Peride Celal  Atmaca ”  adlı eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar,  romanın anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, romanın tekniği, romanın türü, çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, yazar ve eseri arasındaki, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.

 

 

 

 

Atmaca adlı roman Peride Celal’in yazmış olduğu altıncı romanıdır. Romanın ilk baskısı 1944 yılında yapılmıştır. Bu roman yazarın popüler aşk konulu romanlar yazdığı ve "Küçük Hanım Romancısı"  olmakla eleştirildiği dönemde yazılmış popüler roma tarzında yazılmış bir romanıdır. Yazarın bu romanı basit bir kurguya ve tek bir vaka planına dayanır. Bu romanı  üç bölümden oluşan klasik  roman planı ile yazılmıştır. İç içe bir çok aşk , ihanet, yasak aşk konularını içeren bu romanı  Peride Celal’in  tıpkı  SÖNEN ALEV, Yaz Yağmuru , Kızıl Vazo ve Ana Kız adlı romanları gibi piyasa için yazılmış kar amacı güden bir romanı olmaktadır. 

 

17 roman ve 5 hikâye kitabı yazmış olan Peride Celâ’in romancılığının  I.  döneminde , romanlarını sanat ve estetik amaçtan  ziyade para kazanmak amaçlı yazmıştı. 

Yazar, 1954 yılından sonra aşk ve popüler romancılığı bırakmış, ikinci dönemi olarak ifade edilen  1954 yılı  sonrasındaki eserlerini  toplumsal içerikli ve psikolojik ağırlıklı yazmaya çalışmıştı. 

 

 

 

 

19 yaşında  güzel bir kız olan Ferda ünlü bir ressam olan Akif Cemal’e âşık olmuştur. Fakat “gelecek va’d eden akademi mezunu olan ve Avrupa “konkuru”na hazırlanan on dokuz yaşındaki "Ferda romanın sonuna kadar duygularını saklı tutacak ama bu aşk. bir başka şekilde ve en sonunda açığa çıkacaktır.

 

 

Handan otuz yaşında evli ve bir çocuk sahibi bir kadındır. Handan, ilk aşkını unutamadığı için de olsa gerek evliliğinde problemler yaşayan mutsuz ve biraz da sorunlu bir kadındır. Handan’ın bir kızı vardır ve Handan bu küçük kızını kendisi için önem arz eden  “Mavi Kuş” masalı ile uyutmaktadır.

Handan’ın kız kardeşi Meliha ise Sakıp İplikçi adında bir fabrikatörle evlidir. Duyguları, arzuları ve kadınlık iç güdüleri daha güçlü olan Meliha, Kız kardeşi Handan'dan daha varlıklı biri ile evlenmiş ama tanınmış bir Aktörle gönlünü kaptırmıştır. 

 

Handan on yıl önce büyük bir gençlik aşkı yaşamış Kemal adındaki bir genç ile  sevgili hayatı yaşamıştır. Fakat bir gün gençlik aşkı Kemal aniden ortadan kaybolmuş ve Handan bir daha onu hiç görmemiştir. Daha sonra da şimdiki kocası olan Farukla evlenmiştir. 

 

Bir gün Handan, on yıldır görmediği gençlik aşkı Kemal ile aniden karşılaşır. Handan’ın tüm duyguları yeniden canlanmış z,aten sorunlu olan evliliğini tamamen sarsabilecek bu tesadüf sonrasında daha ziyade aklı ile hareket etmek isteyen Handan  iyice bocalamıştır. 

Handan bir kez daha Kemal ile karşılaşmamak ve evliliğine zarar vermemek için evine kapanıp duyguları ve aklı ile savaşmaya başlar. Duyguları onu gençlik aşkı Kemal’e itmekte ama aklı ile hem kadınlık güdülerine hem de duygularına engel olmaya çalışmıştır.

Handan’ın kız kardeşi Meliha ise zengin bir adamla evli olduğu halde Reşit Namık adında bir Aktörle ilişkiye başlar. Handan bir yandan kendi vicdanı ile uğraşıp aklının sesine uymaya çalışırken diğer yandan da tamamen duygularının esri olan kız kardeşi Meliha’ya engel olmaya çalışmaktadır. Fakat Meliha sonu olmadığını bile bile aktörden vazgeçmemektedir.

 

Handan, eski sevgilisi olan ve aniden ortaya çıkan Kemal ile karşılaşmamak için bir müddet evden de dışarı çıkmaz. Ama içindeki hisleri ile çatışmaya girdiğinden zaten kocasıyla iyi gitmeyen ilişkileri daha da bozuk bir hal almaya başlar. Fakat Kemal de Handan’ın peşine düşmüş, hatta evine kadar gelmiştir. Duygularına ve kadınlık güdülerine hâkim olamayan Handan,  Kemal ile yeniden birlikte olmaya başlar. 

Fakat bu yasak ilişki Handan’ı çok rahatsız etmiş, kocası Faruk’a ihanet etmiş olmasından dolayı acılar çekmeye başlamıştır.

 

Handan, bu yasak ilişkiden kurtulmak için çareler aramaya başlar.  Fakat kocası Faruk’un da amcasının oğlunun karısı Sabahat ile aşk yaşadığından da şüphelenmektedir. Buna rağmen kocasını aldatıyor olması onun vicdanını yaralamaktadır. 

Bu sırada tesadüf sonucu bir avukatla tanışır. Bu avukat onun akrabasıdır. Yasak ilişkisine son vermek isteyen Handan yeni  ve sürpriz bir biçimde tanıştığı akrabası  Avukat Celal’in Manisa’daki çiftliğine gitmeye karar verir. Lakin Avukat Celal'in de kendisine ilgi duyduğunu fark etmiştir. 

 

Faruk’un amcası oğlu Cemal eşi Sabahat’i,  Handan’ın kocası Faruk ile yakalar. Bunun üzerine Cemal karısı Sebahat’tan boşanmaya karar verir.  

Handan, Avukat Celal’in çiftliğinde kalırken kocası Faruk, Handan ‘a bir mektup yazarak olayları anlatır. Sebahat ile yakalandığını, kuzeni Cemal’in Sebahat’i boşayacağını kendisinin de Handan ‘dan boşanıp Sebahat ile evlenmek istediğini yazmıştır. Kısaca Faruk, karısı Handan ile boşanmak istemektedir.  

 

Avukat Celal, Faruk’tan gelen boşanma isteğini Handan’a bildirir.  Handan, bu çiftlikte iken Kemal’in iç yüzünü çözmüş ve zihnen ondan kurtulmaya başlamıştır.  Hatta eskisi gibi Kemal’i arzulamamaktadır. Zaten Avukat Celal, Handan’a ilgi duymakta ve ona yakınlık göstermektedir. Handan ise Kemal’den kurtulmak için bu çiftliğe gelmiş hem akrabalarını görmüş tanımış hem de Avukat Celal’e de ilgi duymaya başlamıştır.

 

Handan ve Celal bir birbirlerine aşık olurlar ve aşklarını itiraf ederler. Handan ve Celal’in birlikte olmaya başladığı günlerde Kemal yeniden ortaya çıkıp aniden çiftliğe gelir.

Handan koruda Kemal’i, Celal’le konuşurken görür. Handan onların yanına gidip Kemal’in yüzüne karşı “ Seni istemiyorum “ diye bağırır.

 

Bunun üzerine Kemal silahını çekip onlara doğru doğrultur. Celal ise Kemal’in üzerine atılır. Kemal ile Celal boğuşurlarken silah ateş almıştır. Çıkan kurşun gelip Handan’ı vurmuştur.