Yazıda  “ Peride Celal –Ben Vurmadım ”  romanı hakkında bilgiler, romanının özeti,  romanın konusu, ana fikri,  romanın kahramanları, romanın olay örgüsü,  romanın yazarı,  “Peride Celal  Ben Vurmadım” hakkında bilgiler “Peride Celal  Ben Vurmadım”  romanın şahıs kadrosu  yazarın diğer romanları,  “Peride Celal  Ben Vurmadım ”  adlı eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar,  romanın anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, romanın tekniği, romanın türü, çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, yazar ve eseri arasındaki, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.

 

 

 

Ben vurmadım adlı roman Peride Celal’in  beşinci  ve 1941 yılında peş peşe yayımladığı üçüncü romandır. Roman konu ve kurgu olarak yazarın Yaz Yağmuru ve Kızıl Vazo adlı romanlarının kurgu ve vaka düzenlerine benzemektedir.

 

 Yazarın aşk ve popüler romanlarından birisi olan bu romanı basit bir kurguya ve tek bir vakaya dayanır. Bu roman yazarın  SÖNEN ALEV, Yaz Yağmuru , Kızıl Vazo ve Ana Kız adlı romanlarından sonra yayımlanan beşinci romanı ve yazarın ilk dönem romanlarındandır.

1936-  1954 yıllar 17 roman ve 5 hikâye kitabı yazmış olan Peride Celâ’in a popüler aşk romanları yazdığı I. Dönemidir. Yazar bu tarihten sonra aşk konulu romanları bırakıp 1954 yılından sonra toplumsal içerikli ve psikolojik ağırlıklı romanlar yazmaya çalışmıştır.  

Ben Vurmadım adlı roman beş kısımdan oluşmuştur. Romanın Ferda’nın anı defteri, Ressam Akif Cemal’i vuran failin arandığı ikinci bölümü romanın düğümünü oluşturmaktadır.  Bu bölümde Ferda’nın anılarında çocukluk günleri, ilk gençlik yılları, ailesi, romanın kahramanları ve v mahkeme salonuna kadar getiren anıları anlatılır.  Diğer bölümlerde ise gerçek zanlı bulunur ve Ferda’nın aşkı ortaya çıkar.

 

 

 

19 yaşında o güzel bir kız olan Ferda ünlü bir ressam olan Akif Cemal’e âşık olmuştur. Fakat “gelecek va’d eden akademi mezunu olan ve Avrupa “konkuru”na hazırlanan on dokuz yaşındaki “ [1]Ferda romanın sonuna kadar duygularını saklı tutacak ama bu aşk bir başka şekilde ve en sonunda açığa çıkacaktır.

 

 

 

BEN VURMADIM

 

Roman, faili meçhul bir aşk cinayeti girişiminin görüldüğü bir mahkeme salonunda başlar.  Ünlü bir ressam olan Akif Cemal, bir korudaki kahvehanede model olarak yanına aldığı Ferda ile resim çalışması yaparken silahla sırtından vurulur. Ressamı kimin ve ne için vurduğu belli değildir. Fakat Ressamın yanında baygın şekilde yatan Ferda’nın elinde ressamı vuran silah bulunmaktadır.

Olay mahalline gelen polisler ressamın aynında baygın bir şekilde yatan ve elinde ressamı vuran silahı tutan Ferda’yı tutuklarlar.

Polisler,  görüntüde katil gibi gözüken Ferda’yı sorguya çekmeye başlar. Hatta Ferda tutuklanıp soruşturma bitene kadar hapishaneye atılır.  Tüm deliller ve şüpheler cinayeti Ferda’nın işlediğini göstermektedir.

 

Hapiste olan Ferda, mahkeme süreci devam ederken, hapishanede resim yapmayı sürdürür.

Akif Cemal, ölmemiş iyileşmiş, mahkemeye gelerek Ferda’dan şüphelenmediğini ve kendisini vuran kişiyi de göremediğini söylemiştir. Buna rağmen Ferda’nın tutukluluk hali devam etmiştir. Çünkü tüm deliller ve şüpheler  Ferda’yı fail göstermektedir.

 

Sonraki mahkemede artık karar verileme aşamasıdır. Salonda bulunan herkes Ferda’nın ceza yiyeceğine ve suçlu bulunacağına kesin gözüyle bakmaktadır. Hâkimler karar kesecekken içeriye aniden birisi girer. Mahkeme heyetine Ferda’nın suçsuz olduğunu Ressam Akif Cemal’i vuran kişinin Ferda olmadığını haykırır.

 

Bu adam Akif Cemal’in metresi Handan’ın kocası Nuri Yüksel’dir Nuri Yüksel, Akif Cemal’i vuran kişinin karısı Handan olduğunu bütün deliller ile ortaya koyar.  Böylece cinayete teşebbüs eden failin Handan olduğu anlaşılır ve Ferda serbest bırakılır.

 

Ferda hapiste iken yaptığı resim çalışmalarının sonuna gelmiş Ferda,  daha önceden başladığı ve

Hapishanede tamamladığı resmiyle Avrupa “konkuru”nu kazanmıştır. Bunun üzerine Ferda

Avrupa’ya gitmek için hazırlığa başlamıştır.  

Hacer , Ferda ülkeden ayrılmadan Akif Cemal’e bir mektup yazarak , Ferda’nın kendisini sevdiğini, ancak gururuna kapılarak duygularını ona açmadığını yazar.

 

Bunun üzerine Akif Cemal’, Ferda’nın bineceği trenin kompartımanını çiçeklerle donatır. Ferda,  Avrupa’ya gitmek için kompartımana girdiğinde çok şaşırır.  Çiçeklerin üzerinde

Akif Cemal’e ait olan kartı ve notları görür. Bunu üzerine ağlamaya başlar. Bu sırada kompartımanın kapısı açılır Akif Cemal içeri girer.  

 

 

 

---