Buddenbrook Ailesi THOMAS MANN

24.03.2015

Buddenbrook Ailesi (Buddenbrooks)

Yazan THOMAS MANN (1875-1955)


Eser, Mann’ın ‘Bir Ailenin Çöküşü’ altbaşlığıyla 1900 yılında, 25 yaşında iken yazılmıştır. Eser, Kuzey Almanya’da Lübeckli bir tüccar ailenin yaşayan zengin bir burjuva ailenin ve aile ticarethanesinin birkaç kuşak boyunca geçirdiği değişimi ve   çöküşü anlatır.

“Roman , gerek biçimsel gerekse de ele aldığı meselelerle roman sanatının en güçlü örneklerinden birisidir.  Roman, sadece geçen yüzyılla değil o yüzyılda en parlak ürünlerini veren klasik roman geleneğiyle de görkemli bir hesaplaşmadır. …Buddenbrooklar otobiyografik öğelerin bir edebiyat ürününe nasıl yedirileceğini göstermesi açısından da dikkat çekicidir. Her ne kadar dili, üslubu ve kurgusuyla, yazarın bireysel tarihinden kesin biçimde ayrılmış olsa bile, Thomas Mann’la karakteri Thomas arasında benzerlikler arayanların sayısı az değildir. “[1]

Eser ‘Buddenbrooklar’ ların  çalışkan, tutumlu ve görev bilincine sahip, saygın  bir aile olmalarına rağmen modern yaşama ayak uyduramayarak sanatsal ve entelektüel yaşam biçimleri; kötü alışkanlıklar, lüks yaşma tutkusu , avarelik, din, hastalık ve ölümler neticesinde oluşan çöküşlerini dile getirir. Eser bu şekildeki bir  konusu  ile büyük ölçüde yazarın kendi hayatı ve ailesi ile ilgildir. Yazarın ailesi de zengin veköklü bir burjuva  ailesi olduğu halde aynı nedenlerle  ekonomik yönlerden çökmüştür.

Orta sınıf yaşamını  bu romanında başarıyla aktaran roman, “kaybolan burjuva değerler için bir ağıt niteliği “ de taşır. 1929’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazan Mann’ın  bu yapıtı, modern edebiyatın klasikleri arasında yer almaktadır. [2]

Eser yazarın kendi hayatından ve aile geçmişinden derin izler taşır.  Öyleki Romanın kahramanının da ismi Tahomas’tır.

Hikâye

Buddenbrook Ailesi, dış şartların herhangibir baskısı altında değil de, psikolojik kuvvetlerin tesi­ri altında gerileyen ve düşen bir ticarî ailenin hikâ­yesidir. Ailenin her nesilde, daha kuvvetli bir tarz­da ortaya çıkan, ailenin muhtelif mensuplarının enerjisini ve kendilerine olan güvenlerini körleten antiburjuva ruhu, bunda bilhassa rol oynadı. Diğer sebepler arasında, ailenin bazı üyelerinin disiplinli yaşayıştan ayrılmaları; bazılarının da sanat kaabiliyetine sahip oluşları söylenebilir. Bunlar, aile üye­leri arasında, tembellikten, ölümün şiddetle arzu edilişine kadar değişen his ve durumlar yaratmış­tır.
Buddenbrooklar, o zamanlar, Baltık Denizi sa­hilinde Lübeck adındaki küçük ve muhtar bir eya-
Alois Permaneder adındaki ikinci kocası Münihli se­vimli ve dışa dönük bir iş adamı olmasına rağmen, konuşma şekli ve tavırları titiz Buddenbrook ailesi­ni mahcup bırakır. Tony, Münih’te kısa bir müddet kaldıktan sonra, Bavyera âdetlerine hiç bir zaman ısınamayacağını anlar. Kocası Alois bir gece eve sarhoş gelip hizmetçiyi öpmeğe çalıştığı zaman, ev­lilik son bulmuştur. Tony ve Erica, bu defa ayrılma­mak şartı ile Lübeck’e dönerler.
Dördüncü çocukları Clara, hikâyede ikinci de­recede rol oynar. Bu kız, Riga’lı bir din adamı ile ev­lenir ve veremden ölür.
Dördüncü nesil geldiği zaman, ailenin iki çocu­ğu kalmıştır: Thomas’ın küçük oğlu Hanno ve Tony’ nin kızı Erica Grünlich. Erica da, annesi gibi kötü bir evlilik yapar. Kocası, iş hayatındaki sahtekârlık­larından ötürü hapsedilir ve kadın küçük kızı Elizabeth ile kalır. Hanno da, hasta görünümlü bir ço­cuktur; hayatın, kendisinden beklediklerine yeterli değildir, mektep arkadaşlarının sertlikleri ve oyun­ları kendisini ürkütür ve babasının, ailenin mesleği­ni yürüteceği yolundaki ümitlerini boşa çıkarır. Mûsikîye fevkalâde yeteneği var ise de, onun bu il­gisine, annesinden başka herkes sırt çevirir. Onaltı yaşına geldiği zaman, tifüse yakalanır ve tıpkı ba­bası gibi, yaşama azmini kaybettiğinden ölür.
Aile küçüldükçe, servetin getirdiği mevki ve işaretler de kaybolur. İş hayatında karşılaşılan kötü neticelerden sonra Thomas, ailesinin bir nesil önce gururla taşındığı evi satar. Ve bunun daha da kötü tarafı, evi, rakip bir firmanın başındaki adama satmasıdır. Thomas öldüğü zaman, şirket, oldukça za­rar göze alınarak tasfiye edilir ve ailenin ikinci evi de satılır. Gerda’nın artık Lübeck’de hiç bir bağı kalmamıştır; kendi kasabasına döner. Tony, kızı ve torunu ile hayatını sürdürür ise de, Buddenbrook adı tarihe karışmıştır.[3]


[1] A. ÖMER TÜRKEŞ, Bir ailenin tarihi neler anlatır? radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=ktp&haberno=5473

[2] https://www.formalev.org/ucretsiz-e-kitaplar/279538-thomas-mann-buddenbrooklar-roman-ozeti.html

[3] https://www.msxlabs.org/forum/dunya-edebiyati/292802-buddenbrook-ailesi-thomas-mann.html

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar