Bukrat -Hipokrat Kimdir Beyitlerde Bukrat

22.07.2015

 

Bokrat : ( Hipokrat)

Osmanlıca yazılışı : Bukrât :  بوقراط

Tıbbın babası sayılan Hippokrates, Divan edebiyatında Bukrât  şeklinde bilinen ve adından çok sık söz edilen, efsanevi ve Yunani bir karakterdir.

Tarihteki gerçek kimliği ile Hippokrates, İsa’dan önce 460 yılında Yunanistan’a bağlı Bodrum’un karşısındaki Kos adasında doğmuş, İsa’dan önce 377 yılında da ölmüş, tıbbın babası sayılan bir hekimdir.  Hekim Heraklides’in oğlu olan Hippokrates, hastalıkların tanrıların gazabı olduğuna inanmayarak hastalıkların fiziksel ve biyolojik sorunlardan kaynaklandığı iddia etmiş, tıbbın bir bilim haline gelmesini sağlayarak hastalıkların tedavisini bulmaya gayret etmiştir. Sara ve zatürre gibi hastalıkların belirtilerini tespit eden Hippokrates, Kos adasında da bir tıp okulu kurulmasını sağlamıştır. Bilimsel tıbbın kurucusu olan Hippokrat’ın yazdığı eserler 18. Yy.a kadar geçerliğini korumuştur. Bu gün bile hekimliğe başlayanlar Hippokrat yemini etmektedir.

Hippokrates,  divan edebiyatında da bu ünü ile anıulır. Divan şairlerimiz Hippokratesi, Bukrat şeklinde telaffuz etmişler yazmışlardır. Yani Bukrat, Yunanlı tıbbın babası sayılan Hipokrat adlı hekimin isminin divan şairlerinin kullandığı şeklidir.  Bukrat, Divan şiirinde tabiplerin piri olarak   Lokman Hekim  birlikte veya Lokman’dan ayrı da olarak kullanılır.  Dertlere şifa veren -aslında şairin dertlerini çoğu kez tedavi edemeyen bir hekim olarak -  tıbbın babası, dertlerin devası olan bir hekim olarak anılır. ( bkz  Lokman Hekim Kimdir Efsaneleri ve Şiirlerde Lokman Hekim ) Bu bağlamda , Hipokrat  Hz. Danyal ve Lokman Hekim ile birlikte efsanevi bir tabib olarak karşımıza çıkmaktadır.

Divan şairleri onu Fisagor’un talebesi olarak kabul etmişler, şiirlerinde onun adını Bukrat, Bokrat, Bukrâtîs, Ebukrât, bukrât, bukrâtîs [1] gibi şekillerde yazmışlar, çoğunlukla tıp ilmindeki mahareti ile anmışlardır.

Bukrat divan şairlerinin gözünde hekimlerin en büyüğüdür. Fakat bu hekim bile aşk acısı çeken bir âşıklar için çaresiz kalır.  Divan şairlerimizin derdine ne Bokrat ne de Lokman bir çare bulamazlar.

Bokrat divan şirinde adı en çok geçen Yunani şahsiyetlerden biridir.

Şerbet-i bâde ile çok sınadım hastelere
Eyler anı ki ne Bukrât ü ne Lokmân eyler                    Fuzûlî

Olasın sâlik-i diyâr-ı  adem
Derdüne çâre itmeye Bukrat                                       Cinânî

Bi-hamdi’llâh hele sebbâbe-i Bokrât-tedbîrin
Aceb vaktinde dûş oldu o nabz-ı nâ-tüvân üzre           Nedîm  [2]

Tab’ı rûşen kıluban gussayı dilden giderür
Mey-i sâfî ruh-ı zibâ vü çemen dir Bukrât                         Sarıca Kemal

Virmezse nabzına göre şerbet nigârımın
Bokrât u Arstâlis ü Lokmân’ı neyleyim                             Şeref Hanım[3]

Felek gene-i murada bağlı bahtımdan tılısnı etmiş
Hakîm-i Bokrat u Câlinûs onun hâlinde hayrândır            Riyâzî

Almaz asla nazara Sokrat'ı
Kendi şâkirdi bilir Bokrat'ı                       Nâbî



 Kaynakça

 

  • [1] Hakan YEKBAŞ, DİVAN ŞİİRİNDE YUNANÎ ŞAHSYETLER, Uluslararası Sosyal Araştırmalar DerVolume: 3 Issue: 15
  • [2] A. Talat Onay, Edebiyatımızda Mazmunlar, MEB . 1 996- SHF 143
  • [3] Hakan YEKBAŞ, DİVAN ŞİİRİNDE YUNANÎ ŞAHSYETLER, Uluslararası Sosyal Araştırmalar DerVolume: 3 Issue: 15

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar