Bokrat : ( Hipokrat)
Osmanlıca yazılışı : Bukrât : بوقراط
Tıbbın babası sayılan Hippokrates, Divan edebiyatında Bukrât şeklinde bilinen ve adından çok sık söz edilen, efsanevi ve Yunani bir karakterdir.
Tarihteki gerçek kimliği ile Hippokrates, İsa’dan önce 460 yılında Yunanistan’a bağlı Bodrum’un karşısındaki Kos adasında doğmuş, İsa’dan önce 377 yılında da ölmüş, tıbbın babası sayılan bir hekimdir. Hekim Heraklides’in oğlu olan Hippokrates, hastalıkların tanrıların gazabı olduğuna inanmayarak hastalıkların fiziksel ve biyolojik sorunlardan kaynaklandığı iddia etmiş, tıbbın bir bilim haline gelmesini sağlayarak hastalıkların tedavisini bulmaya gayret etmiştir. Sara ve zatürre gibi hastalıkların belirtilerini tespit eden Hippokrates, Kos adasında da bir tıp okulu kurulmasını sağlamıştır. Bilimsel tıbbın kurucusu olan Hippokrat’ın yazdığı eserler 18. Yy.a kadar geçerliğini korumuştur. Bu gün bile hekimliğe başlayanlar Hippokrat yemini etmektedir.
Hippokrates, divan edebiyatında da bu ünü ile anıulır. Divan şairlerimiz Hippokratesi, Bukrat şeklinde telaffuz etmişler yazmışlardır. Yani Bukrat, Yunanlı tıbbın babası sayılan Hipokrat adlı hekimin isminin divan şairlerinin kullandığı şeklidir. Bukrat, Divan şiirinde tabiplerin piri olarak Lokman Hekim birlikte veya Lokman’dan ayrı da olarak kullanılır. Dertlere şifa veren -aslında şairin dertlerini çoğu kez tedavi edemeyen bir hekim olarak - tıbbın babası, dertlerin devası olan bir hekim olarak anılır. ( bkz Lokman Hekim Kimdir Efsaneleri ve Şiirlerde Lokman Hekim ) Bu bağlamda , Hipokrat Hz. Danyal ve Lokman Hekim ile birlikte efsanevi bir tabib olarak karşımıza çıkmaktadır.
Divan şairleri onu Fisagor’un talebesi olarak kabul etmişler, şiirlerinde onun adını Bukrat, Bokrat, Bukrâtîs, Ebukrât, bukrât, bukrâtîs [1] gibi şekillerde yazmışlar, çoğunlukla tıp ilmindeki mahareti ile anmışlardır.
Bukrat divan şairlerinin gözünde hekimlerin en büyüğüdür. Fakat bu hekim bile aşk acısı çeken bir âşıklar için çaresiz kalır. Divan şairlerimizin derdine ne Bokrat ne de Lokman bir çare bulamazlar.
Bokrat divan şirinde adı en çok geçen Yunani şahsiyetlerden biridir.
Şerbet-i bâde ile çok sınadım hastelere
Eyler anı ki ne Bukrât ü ne Lokmân eyler Fuzûlî
Olasın sâlik-i diyâr-ı adem
Derdüne çâre itmeye Bukrat Cinânî
Bi-hamdi’llâh hele sebbâbe-i Bokrât-tedbîrin
Aceb vaktinde dûş oldu o nabz-ı nâ-tüvân üzre Nedîm [2]
Tab’ı rûşen kıluban gussayı dilden giderür
Mey-i sâfî ruh-ı zibâ vü çemen dir Bukrât Sarıca Kemal
Virmezse nabzına göre şerbet nigârımın
Bokrât u Arstâlis ü Lokmân’ı neyleyim Şeref Hanım[3]
Felek gene-i murada bağlı bahtımdan tılısnı etmiş
Hakîm-i Bokrat u Câlinûs onun hâlinde hayrândır Riyâzî
Almaz asla nazara Sokrat'ı
Kendi şâkirdi bilir Bokrat'ı Nâbî
Kaynakça
0
0
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın