Cengiz Aytmatov Sultan Murat- Erken Gelen Turnalar Hakkında Konusu Özeti

26.04.2020


Cengiz Aytmatov  Sultan Murat Erken Gelen Turnalar  Hakkında

Cengiz Aytmatov, 1928 yılında Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e bağlı olan ve Talas vadisinde yer alan Şeker Köyünde doğmuştur. Beyaz Gemi ,Gün Olur Asra Bedel ,Toprak Ana , Cemile  gibi romanların yazarı, 1963 yılında Toprak Ana adlı romanı ile Lenin Ödülünü almış önemli Kırgız asıllı Türk romancıdır. Çocukluk ve gençlik yıllarını Talas Vadisindeki Kırgızların içinde geçiren Kırgız asıllı Türk yazar, romanlarında bu vadide yaşayan insanları ve hayat mücadelelerini ele almış,   Kırgızların gündelik hayatları, gelenek, görenek, destan ve masallarını dile getiren hemen her romanında “ Kırgızlar, geleneklerini, destanlarını  ve atalarının anılarını yaşamak istiyor” temel düşüncesini ele almıştır. [1]

Aytmatov’un bu romanı yazarın kendi biyografisinden derin izler de taşır. Nitekim Aytmatov, bunu kendisi de tasdik eder. “Her yazar kendi özünü, halkını eserlerine en iyi aktarır, en iyi onları anlatır. Sultanmurat da biraz benim.”[2]

Cengiz Aytmatov’un babası Törekul Aytmatov, annesi Nagima Hamzayevna Aytmatov’adır. [3] Babası Törekul Aytmatov at yetiştiricisi, Tatar kızı olan annesi Nagima Hamziyevna ise Abdulvaliyeva tiyatro aktrisiydi.  Yazarın asıl ve tam  adı ise Cengiz Törekuloviç Aytmatov'dur.[4]

Yani Aytmatov,  Sultan Murat" Erken Gelen Turnalar"  adlı bu romanında bir anlamda kendi özgeçmişini de anlatmaktadır. öyküdeki Sultan Murad, 14 yaşındaki Cengiz Atytmatov’un ta  kendisidir. Otobiyografik nitelik taşıyan bu romanda da anlatıldığı gibi Aytmatov’un babası askere gitmiş, halk düşmanı ilan edilen babası bir daha dönememiş, Aytmatov  babasının  " halk düşmanı olduğu" gerekçesi ile Ruslar tarafından kurşuna dizildiğini yıllar sonra öğrenmiştir. Yazarın bu romanında  anlatılan küçük çocukların uzak bir yerde gönüllü tarla sürme macerası, bu çocukların atlarının çalınması,  roman kahramanın hırsızların peşine düşmesi [5] olayları da benzeri veya aynı şekilde Atytmatov’un on beş yaşına kadarki  gerçek öz geçmişinde vuku bulmuş hadiseler olmaktadır. Atların çalınması ve kahramanın hırsızların peşine düşmesi olayı ise gerçek özgeçmişinde  ineklerinin çalınması,  inekleri çalan hırsızları takip etmesi şeklinde   Aytmatov’un çocukluk günlerinde yaşadığı olaylar olmaktadır.  

 

ROMANIN KAHRAMANLARI

Sultanmurat:  On beş yaşında akıllı Mirzagül’e aşık olan bir gençtir.
Anatay: On altı yaşında  kuvvetli bir çocuktur. Babasının ölüm haberi gelir.   O da Mirzagül’ü  sevdiği için. Sultanmurat ile rekabet içindedir.
Erkinbek:  Ailesini en büyük çocuğudur.  iyi yürekli ve güvenilir biri.
Ergeş: On beş yaşında fikrini açıkça söylemeyi bilen ve tartışmayı seven birisidir.
Kubatkulbatır: On beş yaşındadır. Babası savaşta kahramanca çarpışarak ölmüştür. 
Tinaliev: Sultanmurat, Anatay, Erkinbek, Ergeş ve Kubatkulbatır’dan oluşan grubun yöneticisi

SULTANMURAT

İkinci Dünya Savaşı 1943 yılında bir kış günüdür.  Kar, kış ve soğuk yüzünden  Talas Dağları bile gözükmezken Öğretmeni İnkamay Sri Lanka’yı anlatmakta Sultan Murat’ta bu sıcak ülkede olduğunu hayal etmektedir.

Öğretmeni üşür diye Mirzagül’ü yanından ayırmış Sultanmurat , ise pencere kenarında yalnız kalmıştır.. Oysa ki Sultanmurad, Mirzagül’e âşıktır

Sultanmurat’ın babası Bekbay,  köydeki diğer birçok erkek gibi Almanlara karşı savaşmak için askere gönderilmişlerdir.  Babası Bekbay savaşa gitmeden önce Sultanmurat’ı köye iki gün uzaklıktaki Cambul’ da bir panayır yerine götürmüş, götürürken de  babasının gözü gibi  baktığı atların dizginlerini ona vererek atları sürmesine izin vermiştir.

Sultanmurat,  babasının ona güven duymasından dolayı çok mutlu olmuş,  Cumbul’daki panayırda da filleri, ayıları, maymunları görmüş, kahkaha aynalarında da kendisini seyretmiştir.  Babası, annesine ve kardeşlerine de almış ve geri dönmüşlerdir.  

Sultanmurat, babası ile yaşadığı bu günleri anımsarken öğretmeni ona seslenmiş ve sobaya biraz daha saman getirmesini isteyince kendisine gelmiştir.  Sobayı tutuştururken. Kolhoz Başkanı Tınalıyev ve okul müdürü içeri girip, cephedeki askerler yiyecek temin etmek ve tarlaları sürmek için erkek çocuklara ihtiyaç olduğunu söyler.  Bunun üzerine. Sultanmurat, Anatay, Erkinbek, Ergeş ve Kubatkul  tarla sürmeyi gönüllü kabul ederler.

Çocuklar tarlaya giderler ve her biri dört atın bakımını üstlenmiştir. . Sultanmurat babasının atlarını seçmiş diğer çocuklarda kendi atlarını getirmişlerdir. Çocuklar hem atlara bakacaklar hem de pulluklar ile tarla süreceklerdir. Aksay’a gitmeden önce bir ay gece yarılarına kadar çalışıp hazırlık yapmışlardır ama Sultanmurat sürekli olarak Mirzagül’ü düşünmektedir.  Üstelik Anatay da Mirzagül’e âşıktır ve bu yüzden Anatay ile de sık sık kavga etmektedir.

Sultanmurat,  Mirzagül’e bir aşk mektubu yazıp küçük kardeşi Hacımurat ile gönderir. Günlerce cevap beklemiş ama Mirzagül ona bir cevap yollamamıştır. Fakat Aksay’a gitmeye üç-dört gün kala Mirzagül’le karşılaşırlar. Mirzagül,  ona üzerine  Sultanmurat ile Mirzagül harfleri işlenmiş bir mendil verir.Bunun üzerine Sultanmurat çok sevinmiştir ama yola çıkacakları günün öncesinde Anatay’ın babasının savaşta öldüğü haberi gelmiştir. Cenaze evinde yakılan ağıtlar ve törenler Sultanmurat’ı çok endişeye sevk eder. Çünkü onun babası da harptedir.

Aksay’a gidip tarlaları sürmeye başlamışlardır.  Köyden uzaktaki  bu tarlalarda uzun süre çalışacaklar ve Mirzagül’ de göremeyecektir. Aksay’da toprakları beş güçlü atla sürmeye başlarlar Aksay’daki üçüncü günlerinde yakınlarından iki avcı geçip dağlara doğru giderler. O gün havada turnaları da görüp sevinmişler, ama yemeklerini yapan aşçı kadında o gün ortadan kaybolmuştur. Çocuklar uykuya dalmışlar ama elleri bağlı bir şekilde gece uyanmışlardır. Gündüz gördükleri avcılar gelip onları bağlamıştır.

Bu adamlar, Sultanmurat'ın atı Çontoru ile birlikte diğer  üç atı daha alıp gitmişlerdir. Çocuklar ellerini çözmüş, birisi köye haber vermeye giderken Sultanmurat da diğer atı olan  Çabdor adlı atına binerek hırsızların peşinden at sürmüştür.  Fakat Sultanmurad hırsızlara yaklaşınca hırsızlar ateş edip Çapdor’u vurur. Sultanmurat  attan düşüp ağlarken  atın kan kokusunu alıp gelen aç bir kurt ile karşı karşıya kalır.

 

 Cengiz Aytmatov'un Hayatı ve Kırgız Romancılığı

Beyaz Gemi Hakkında Özeti Cengiz Aytmatov

Gün Olur Asra Bedel Hakkında Konusu Tahlili Cengiz Aytmatov

Toprak Ana Hakkında Özet İnceleme Cengiz Aytmatov

Cemile Hakkında Özeti Cengiz Aytmatov Hayatı

Gün Olur Asra Bedel Özeti ve Hakıkında Bilgiler Cengiz Aytmatov

Beyaz Gemi Romanı Hakkında Konusu ve Cengiz Aytmatov

KAYNAKÇA


[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/beyaz-gemi-hakkinda-ozeti-cengiz-aytmatov/80192

[2] Volkan Zamanoğlu, https://www.arkakapak.com/cengiz-aytmatov-ile-sultanmurat/

[3] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/cengiz-aytmatov-un-hayati-ve-kirgiz-romanciligi/74001

[4] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/cemile-hakkinda-ozeti-cengiz-aytmatov-hayati/80249

[5] Volkan Zamanoğlu, https://www.arkakapak.com/cengiz-aytmatov-ile-sultanmurat/

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar