11.03.2019
ESERİN YAZARI DİLİ İÇERİĞİ YAZIMI BASIMI HAKKINDA
Efsuncu Baba Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın, ilk kez 1924 yılında yayımlanan on bölümden oluşan kısa bir romanıdır.
Olayları mizahi bir çerçeve içinde ve alaylı bir üslup ile aktarmayı seven Hüseyin Rahmi Gürpınar, bu romanında da halkın batıl itikatları ile alay etmiş batıl itikatlarını yanlışlarını, söylentilere çabuk inanan insanlarımızın saflığını ince bir mizahla eleştirmiştir. Seçtiği tipleri sosyal muhitlerine uygun ağız ve aksan ları ile konuşturmayı seven yazar, olayları hem gülünç hem de acıklı yönleri ile ele almakta ustalaşmış, toplumsal yergilerini mizahi bir yönde dile getirmiştir. Kuvvetli bir gözlem gücüne sahip olan Hüseyin Rahmi, yolda mahallede vapurda gözlemlediği insanları eserlerinde başarı ile kullanmış, realist ve natüralist bir yaklaşımla "toplum için sanat" [1]görüşüne uygun her yönü ile milli romanlar yazmıştır.
Eslerinde geleneksel meddah anlatıcılarının özelliklerini dile getiren yazar hamisi olduğu Ahmet Mithat Efendinin izinden giden romanlar yazmış, bu romanında da tüm bu özellikleri harfiyen yerine getirmiştir.
Romanda mekân olarak karşımıza çıkan İstanbul’daki “Binbirdirek’in “ diğer adı ise meddah oyunlarının oynandığı ve ilk tiyatro eserlerimizin de sergilendiği bir mekândır. Meddah anlatımın hâkim olduğu bu romanda mekân olarak da buranı n seçilmesi bu nedenle de anlamlıdır. Ayrıca IV. Murat dönemine dair olayları anlatan bir halk hikâye serisinin adı da Binbirdirektir. [2]
Efsuncu Baba, romanı Ahmet Mithat’ın izinden giden Hüseyin Rahmi’nin geleneksel meddah ve seyirlik oyunlarımızın anlatıcı tip, konuları, kuruluşu, seçilen karakterleri hatta üslubu bakımlarından etkisi altında yazılmıştır. “Anlatının arasına taklitli, söylememeli bölümler yerleştiren H.Rahmi, meddah tarzı anlatımıyla da bir romancıdan çok hikâye anlatıcısına benziyor”[3]
Hüseyin Rahmi’nin diğer romanlarında olduğu gibi romandaki tipler psikolojik kimlikleri ile değil mensubu oldukları sosyal tabakaların tipik özellikleri ile karşımıza çıkarlar. Nitekim bu romanındaki Agop, Kirkor ve Enveri mensubu oldukları sosyal sınıfların ortak özelliklerini taşıyan tipler olmaktadırlar. Nitekim yazarın Gulyabani , Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, Mürebbiye, Şık ve diğer romanlarında da benzeri özellikler bulunmaktadır.
KONU
Büyü, sihir, tılsım, muska vb ile uğraşan Ebulfazl Enveri Efendi yani Efsuncu Baba’nın eline İstanbul’un definelerini gösteren bir kitap geçmiş, Efsuncu Baba, kendine yardım edecek olan insan görünümlü melekleri bulmaya çıkmıştır. Efsuncu Baba’nın melek zannettiği kişiler ise iki tane uyanık Ermeni genci olan Agop ve Kirkor’dur.
ANAFİKİR
Akıl ve bilim dışında düşünen, hurafelere inanan insanlar hem kendilerini aptalca ahmakça işlere sokarlar hem de budala durumuna düşerler.
ÖZET
Ebulfazl Enveri Efendi, yani Efsuncu Baba, İstanbul Cerrahpaşa, Hobyar semtindeki babadan kalma konağında yaşamakta olan çok sofu bir kişidir. Bu zat-ı muhterem büyüye, simyaya, tılsıma uğraşan; define aramaya, değersiz madenleri altına çevirmeye, yıldız namelerden âlemin sırrını çözmeye, büyü bozmaya geleceği önceden öğrenmeye hevesli bir adamdır
Babası Nasrullah Efendi ölünce, simya ve büyücülükle ilgili bir kitap bırakmış bu kitabı okuyan Ebulfazl Enveri Efendi’de tüm vaktini bu kitaptaki hurafelere ayırmıştır. Batıl şeylere inanan ama bilime ve felsefeye öcü olarak bakan biridir. Babasından kalan bu kitap Eline İstanbul’un hazinelerinin gömülü olduğu yerleri şifreli olarak yazmaktadır. Bu definelerin en büyüğü de Binbirdirek Sarnıcındadır. Kitabın yazdığına göre Binbirdirek’teki anahtarı bulması gerekmektedir. Ayrıca defineyi bulması için definenin yanında duran insan görünümlü iki tane meleği bulması ve o meleklerden yardım alması gerekmektedir.
Üstelik Binbirdirek sarnıcında büyük bir define olduğuna da tam kanaat getirmiş bu sarnıçtaki defineyi bulmak için de teşebbüse geçmiştir. Fakat Binbirdirek Sarnıcı’ndaki defineyi tılsımlar korumaktadır. Bu nedenle de ilk önce bu sarnıçtaki tılsımları bozması icap etmektedir.
Tılsımları çözmek üzere Binbirdirek Sarnıcına giden Efsuncu Babanın elindeki kitabın yazdığına göre burada iki tane melek bulması gerekmektedir. Efsuncu Baba’yı büyük bir sürpriz beklemektedir. Çünkü bu sarnıçta Efsuncu Baba, yün eğiren Krikor ve Agop beklemektedir. Sarnıcı’a varan Efsuncu Baba iki ermeni arkadaş olan ve birlikte yün eğiren Agop ve Kirko ile karşılaşır.
Efsuncu Baba, sarnıçta gördüğü Agop ve Kirkor’u kitapta sözü edilen iki melek zannetmiştir. Bunun üzerine Efsuncu Baba, mellek zannettiği Agop ve Kirkor’u alıp evine götürür. Efsuncu Baba, melek sandığı Agop ve Kirkor ile konuşmaya ve tılsımı bozmaya uğraşmaktadır.
Böylece karın tokluğuna çalışmaktan canları burnuna gelen Kirkor ve Agop Efsuncu Baba’nın karısı ve kızıyla yaşadığı konağa taşınmış günlerini gün etmeye başlamışlardır.
İLGİLİ TÜM LİNKLERİ SAYFASI
https://edebiyatvesanatakademisi.com/writer/huseyin-rahmi-gurpinar
Hüseyin Rahmi Gürpınar, Romancılığı ve Hayatı
Gulyabani Roman Özeti Hüseyin Rahmi GÜRPINAR
Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç Hakkında İnceleme Özet Hüseyin Rahmi
Mürebbiye Hakkında Bilgiler İnceleme Özeti Hüseyin Rahmi
Gulyabani Özeti Hüseyin Rahmi GÜRPINAR
Hüseyin Rahmi Gürpınar Şık Romanı Ve Özetİ
Şık Romanı ve Hüseyin Rahmi Gürpınar
KAYNAKÇA
[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/huseyin-rahmi-gurpinar-romanciligi-ve-hayati/75020
[2] Hülya DÜNDAR, EFSUNCU BABA’DA GELENEKSELTÜRK TİYATROSUNUN ETKİSİ, https://turkoloji.cu.edu.tr/HALKBILIM/
[3] Hülya DÜNDAR, EFSUNCU BABA’DA GELENEKSELTÜRK TİYATROSUNUN ETKİSİ, https://turkoloji.cu.edu.tr/HALKBILIM/
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın