Bî-sütûn Dağı Ferhat Süt ve Su Kanalları İle Lale
Bisütun Dağı, Ferhat ile Şirin Hikâyesinde Ferhat’ın deldiği aşılması ve delinmesi imkânsız zannedilen bir dağdır. Bu dağın adı Husrev ile Şirin veya Ferhat ile Şirin mesnevileri ile divan şiirinde adı çok sık geçer. ( BKZHüsrev ü Şirin ve Ferhat İle Şirin Mesnevileri İle Ana Konuları) Şirin’i isteyen Ferhat’a “Bisütun Dağı'nı delip suyolunu açarsan Şirin'i sana vereceğiz “ şartı konmuştur. Ferhat bu dağı delerek içinden kanal açıp, suyu şehre getirmiş, yine bu dağlardaki otlakları yararak Şirin’e süt götüren kanallar da açmıştır. Ferhat , “çocukluğundan beri süt içmediği için sıkıntı çektiğini düşünen Şirin’e” [1]dağları yararak bir süt kanalı açar. Ferhat’ın açtığı bu süt kanalına Çeşme-i şir, Çeşm –i şir [2]“bennâ-yı çeşme-i şîr”, adları da verilmiştir.( Hüsrev ü Şirin Mesnevileri Genel Özeti)
Ferhat ile Şirin öyküsünde geçen Bisütun dağı daha çok efsanevi bir dağdır. Fakat İran’ın Hamedan kentinde kayalıkları sarplığı ve gayet dik oluşu ile meşhur, ipek yolu üzerinde bulunan, Kirmanşah’ın 26 km Batısında “Kirmanşah ile Hamedan arasında, Zağros Dağlarını kesen, biri Elvend’de diğeri Kangavar’da bulunan iki geçitten aşılan, düz bir ova üzerinde yükselen gerçek bir Bisütun Dağı da vardır. Bu dağ Zağros Dağlarının otuz km uzağında bir plato üzerinde ve bin metre yüksekliğinde dik kayalardan oluşan, çarpıcı görüntüsü nedeni ile ski çağlardan beri bir kült ve tapınma merkezi olan, bu nedenle Tanrılar Dağı diye anılır. “ [3] Gerçek Bisütun dağı eski İran medeniyetlerinden pek çok heykel, kabartma, eser gibi tarihi eserleri içinde bulunduran [4]dik sarp ve kayalıkları ve arkeolojik kalıntıları ile meşhurdur.
Bisütun dağı sadece Ferhat ile Şirin hikâyesinde değil, Firdevsi’nin Şehname adlı eserinde Afrasyap ile İranlıların yaptığı savaşlarda da adı sık sık geçmiştir. İranlılar Alpertunga ile savaşırlarken kutsal bildikleri ve tanrılarının mekânı saydıkları bu dağı arkalarına almışlardır.
Ferhat ile Şirin hikayelerinde Mehmene Banu yeğeni Şirin’e âşık olan Ferhat’ı yanına çağırarak Bisütun dağının ardındaki suyu Bisütun dağını delerek şehre taşıdığında Şirin’i ona vereceğini vaat eder. İşe koyulan Ferhad, Bisütun dağını delmeye başlar. Delmeye çabalarken de her gün kanlı gözyaşları dökerek Şirin’in anmakta ve onun hayalini kurmaktadır. Ferhat’ın Şirin’i özleyen ve hayal eden kanlı gözyaşları toprağa düştükçe laleler yetişmektedir.
Bisutun” adı verilen dağı aşkı için delerek suyu getirdiği halde, bir kötü kadın Ferhat’ın yanına gelerek Şirin’in akan suda boğulduğunu söyler. Bunun üzerine Ferhat dağları deldiği gürzü havaya atıp başını düşmekte olan gürzün altına tutup intihar eder.
Okuñ Ferhâd’ı peykân tîşesin alup gelür her-dem
Ciger tagı meger kim aña kûh-ı Bîsütûn olmış Vizeli Behişti Ramazan
Ferhat bu hazin öyküsü ile sevgiline kavuşamayan bahtsız bir aşık olarak anılmış edebiyatımızda başlı başına bir mazmun olmuştur. Bîsütun dağı, Şirin, lale, Çeşm-i şir, Şebdîz ( Hürmüzün efsanevi atı) Gülgûn ( Şirin’in bindiği doru at) ile anılan Ferhad, divan şiirinde tenasüp, telmih, tevriye, irsâl-i mesel sanatları içinde kullanılmıştır. [5]
Bîsütun dağı kırılması imkânsız kayaları ile öne çıkan buna rağmen Kuhken Ferhat’ın gürzüne dayanmayıp delinen bir dağdır. Bisütun dağı bu hikâyede laleleri ile de meşhurdur. Çünkü dağları delerken Ferhat, Şirin’in özlemi ile kanlı gözyaşları dökmüş, dökülen kanı veya tutuşmuş ateşleri, gürzünden çıkan kıvılcımlar Bisütun dağını lalelerle bezemiştir.
Ṭaġlar ḳadar niyāz u tevaḳḳuʿ yiter baña
Ferhāda Bīsütūn temennā ḳayasıdur [6] Necati Bey
Bîsütun ile Ferhad kastedilmiş; Bîsütun dağından bahsedilmesi Ferhad’ın onu yarmak yolunda giriştiği macerayı hatırlatması manasında kullanılmıştır. Divan şiirinde Bisütun dağı “Bîsütûn-ı mihnet, Bîsütûn-ı derd, kûh-i gam, kûhsâr, kayabaşı, derbend-i mihnet” sözleri bu münasebetli olarak
Kullanılmıştır. [7] Ferhad’ın dağı delmek için kullandığı, gürz vey külünk (kazma) tenâsüp ve telmih sanatları ile Bisütun dağını da hatırlatmış olmaktadır. Ferhat, Şîrin’in bulunduğu yere süt akıtmak için açtığı Çeşme-i Şir’i veya “bennâ-yı çeşme-i şîr” kanalını açması, Şîrin’e kavuşabilmek emeliyle Bîsütun dağını yarıp suyu şehre akıtması yönlerinden Bisütun dağını delen “kûh-ken” dağ delici olarak anlatılır.
Hükümdar Mehmene Banu yeğeni Şirin’e âşık olan Fehad’a dağları delip su getirmesi şartını koşmuş, dağları delerek suyu şehre getiren Ferhat, Şirin’in öldüğünü duyunca gürzünü havaya atıp altına başını koyarak öimüştür. Bisutun dağını delen dağ delici Kûhken Ferhad aynı zamanda bir nakkaş, mimar ve mühendistir.
Aşk-ı Şirin eyledi meşhur yoksa kimseler
Bilmezdi Bisütun dağında Ferhad olduğun Suzi
Varup feryâdlar kıl bî-sütuna karşu ey âşık
Sanup Ferhâd'ını rahat bulup kuhsâr dinlensün (Ş. Yahya)
Ey aşık, git Bisütun dağına karşı feryad et, seni Ferhad zannederek titremeyi bıraksın. Çünkü, Ferhad'ın firakından dolayı sürekli sallanıp durmaktadır.
Bî-sütunu gamda Bâki seng-i mihnet kesmede
Şöyle üstad oldı kim Ferhâd'a sana't gösterir Baki'
Bâkî, gam bi-sütununda cefa ve mihnet taşı kesmektedir, öyle usta oldu ki, Ferhad'a sanat öğretir.
Olsaydı bendeki gam Ferhad-ı mübtelada
Bir ah ile verirdi bin Bisutunu bâdâ Fuzuli
Hâkinin bir zerresi Ferhat’ın eylermiş fiğan
Bîsütun’da bir kişi çağırsa Şirin adını Hayali Bey
Ferhad yüz çevirdi dağlarda ah ederken
Yoksa değildi aciz bir Bîsütun elinden Nevi
Leb-iŞirinlerin aşkıyla Ferhad’ı benem asrın
Yanımda cem olan seng-i melamet bisütunumdur. Fuzuli
Bî-sütun Ferhâd'a hem-âheng ise Kays'ın dahı
Nâle-i zincir usül-i nağme-i feryâdıdır (Nedim)
Bisütun dağı Ferhad ile hem-aheng oluyor ise, Mecnun'un boynundaki zincirlerin sesi de onun feryadının nağmelerinin makamıdır.
Taş bağırlı olmasaydı Bî-sütun Ferhâd için
Su yerine gözlerinden akıtırdı seyl-i hûn (Fuzuli)Eğer Bi-sütun dağı Ferhad'a karşı taş bağırlı olmasaydı, gözlerinden su yerine kanlı sel suyu akıtırdı.
Bu âlem pây-tâ-ser kûh kûh-ı mihnet ü gamdır
Eder her tîşekâr-ı ârzû bir Bîsütûn peydâ Naili Kadim
Bî-sütûn-ı gamda urdum taşa başı başa taş
Kûh-kenden kalmadum girü bu ben âvâre baş / Aşık Çelebi
Düşen hep Bî-sütûnda sûret-i Şîrîne düşmişdür
Sanur Pervîz kim Şîrîne hûn-ı Kûh-ken düşmez Semerkândî-i Âmidî Âgâh
Bisütun dağı halk şairlerimizin de bilip sözünü ettiği bir dağdır.
Bisütun-i Gamda Ağlar Gezerim
Ayakdaş olamaz yanımca Ferhad
Kuh u sahra demem dağlar gezerim
Bir dem m’oldu iki didelerim şad Aşık Ömer
Dertli aşk yolunda olmuştur irşad
Memalik-i aşkı eyledi abad
Tişesin taşlara vururdu Ferhad
Bistün'da Allah Allah diyerek Aşık Dertli Hayatı ve Şairliği ( Geredeli)
İLGİLİ SAYFALAR VE LİNKLERİMİZ
Şeyhi Hüsrev-i Şirin Mesnevisi
Hüsrev ü Şirin ve Ferhat İle Şirin Mesnevileri İle Ana Konuları
Kaside: Taht urup tâk-ı felekde hüsrev-i hâver güneş
Hüsrev û Şirîn’e yazdığı Zeyl’den
Şeyhi Hüsrev-i Şirin Mesnevisi
Ferhat ile Şirin Hakkında Bilgiler Amasya İran Azerbaycan Varyantları Özetleri
"Ferhad ve Şirin" mesnevisinden
Ferhad Kuhken Kimdir Şiir Dünyamızda Ferhat
KAYNAKÇA
[1] Nuran Tezcan , Bisütûn Dağı ve Husrev u Şîrîn Mesnevisindeki İzdüşümleri https://tebsite.bilkent.edu.tr/nuran/9-BisutunDagi.pdf
[2] Şahamettin Kuzucular, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/ferhad-kuhken-kimdir-siir-dunyamizda-ferhat/100584
[3] Nuran Tezcan , Bisütûn Dağı ve Husrev u Şîrîn Mesnevisindeki İzdüşümleri https://tebsite.bilkent.edu.tr/nuran/9-BisutunDagi.pdf
[4] A. Tlat onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB, 1996, SHF 230
[5] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/husrev-u-sirin-ve-ferhat-ile-sirin-mesnevileri-ile-ana-konulari/76228
[6] https://edebiyatvesanatakademisi.com/category/necati-bey-siirleri/513
[7] Cemal Kurnaz, “ Ferhad” TDİA ,cilt: 12; sayfa: 383