Şeyhi Hüsrev-i Şirin Mesnevisi

04.10.2014

ŞEYHİ’NİN HÜSREV Ü ŞİRİN’İ

Şeyhi ’nin Hüsrev i Şirin adlı eseri ise Anadoluda yazılmış olan  en başarılı Hüsrev ü Şirin mesnevilerindendir.  Şeyhi bu eserini, II. Murat'ın emri üzerine, kaleme almış fakat pek çok kaynakta da belirtildiği gibi eserini tamamlayamadan vefat etmiş,  son bölümünü tamamlayamadan öldüğü için,  “ Şairin yeğeni Cemalî’ bu esere kısa bir ek ilave etmiş,  Hüsrev ü Şirin, daha sonra Rûmî adlı bir şair tarafından tamamlanmıştır.” [1]

Şeyhî'nin mesnevîsi olan Hüsrev ü Şîrîn 26 gazel, 5 kasîde ve 1 tercî-i benden oluşan 6944 beyitlik bir mesnevidir.  Şeyhi,  Hüsrev ü Şîrîn adlı eserini  1421-1430 yılları arasında Sultan II. Murad'ın emri ile yazmıştır.” 6944 beyitlik bir eserin  775 beyti giriş  hüviyetinde olup eserin 11 bölümü de hikâye hükmündedir. Şeyhî eseri tamamlayamadan vefât ettiği için Cemâlî adlı şair toplam 109 beyit zeyl yazarak eseri bitirmiştir. Daha sonra ise Rûmî mahlaslı bir şair de esere "Şîrûye Vak'ası" olarak zikredilen kısmı eklemiştir. Hatta öyle ki bu vak'ayı ayrı bir ad ile "Şîrîn ü Pervîz" adıyla tekrar kaleme almıştır.” [2]

Şeyhi ’nin Hüsrev ü Şîrîn mesnevisinin ilk iki sayfası (Millet Ktp., Ali Emîrî Efendi, Manzum, nr. 1173)

Bazı tarihçilere göre eserin  konusu Sasani hükümdarı Hürmüz ile Ermeni Prensesi Şirin ’in tarihte ve gerçekte yaşanmış aşklarına dayanmaktadır.  Şeyhî’nin yazdığı mesnevi tam olarak Genceli Nizami’den yapılmış bir çeviri şeklinde değildir. Şeyhi  eserine kendinden de bir şeyler katmış bu eserini yazarken Kutb’un veya Ali Şir Neva’nin eserlerinden de faydalanmış olmalıdır.  Şeyhi’nin yazdığı hikâyedeki vaka ve olay düzeninin Nizami’nin eserindeki ile  tıpa tıp bir benzerlik göstermez.  Şeyhi ’nin eserinde Hüsrev’in iktidarı ele geçirme çabası ve bunun etrafından gelişen olaylar daha  çok yer tutmaktadır. Bu nedenle Şeyhi’nin eserini yazarken Nizami’nin ki dışında başka eserlere de bakmış olması gerekir. Veya Şeyhi eserine kendinden birçok şey katmış demektir.   “Şeyhi’nin tarihi olayları daha çok  önemsemesi, Hüsrev’in iktidara gelme çabasına  ve diğer siyasi olaylara daha fazla yer  vermesi Şeyhi’nin mesnevisini tamamen bir çeviri olmaktan kurtarmaktadır”. [3]

“Şeyhi  bu önemli eserinin yaklaşık 2000 beyitten oluşan baş kısmını Nizami’den değiştirerek tercüme etmiş, kalan bölümünü ise kendisi yazmıştır. “ Buna rağmen her iki eser arasında pek çok fark da bulunmaktadır. Şeyhi’nin yaptığı çevirinin bazı hususlarda Nizami’nin eserinden eksik olduğu bazı hususlarda da  Nizami’nin eserini tamamladığı görülür. Bu durum Şeyhi’nin tam bir tercüme yapmadığı eserini yazarken başka kaynaklardan veya mesnevilerden de yararlandığını ortaya koymaktadır.

Eser hakkında Yüksek Lisans tezi hazırlamış olan ve bu yazımıza önemli bir kaynak teşkil eden  GÜLŞEN ÇULHAOĞLU adı geçen eserinde  Hüsrev ü Şirin hakkında şu genel bilgileri yazmıştır.  “6944 beyitten oluşan Hüsrev ü Şirin mesnevîsinde asıl hikâye, on bir bölümden oluşmaktadır ve anlatı boyunca Hüsrev, Şirin ve Ferhat dilinden söylenmiş yirmi altı gazel bulunmaktadır. Ayrıca, Şirin dilinden yazılmış bir münacatla, Ferhat dilinden söylenmiş yedi bentlik bir terci-i bend bulunmaktadır.”

6944  beyitten oluşan  Şeyhi’nin Hüsrev-ü Şirin adlı mesnevisinde   Sasani hükümdarı Hürmüz'ün oğlu Hüsrev-i Perviz, ile  Azerbaycan'da Berde kentinin prensesi olan Şirin ve   Şirin’e âşık olan diğer bir kimlik olan  Ferhat arasında geçen olaylar anlatılmıştır.  İlk dönemlerde yazılmış olan  mesnevilerde Ferhat üçüncü derecede bir kahramandır. İlk  versiyonlarda Hüsrev ve Şirin ana karakterdir. Sonraki versiyonlarda ise gide gide Ferhat öne çıkmıştır.

 

Nizami'nin Hüsrev'i Şirin'inden bir minyatür.

ESERİN ÖZETİ

GÜLŞEN ÇULHAOĞLU adı geçen eserinde  Şeyhi’nin yazdığı Hüsrev’-i Şirin mesnevisinin  mensur özetini de yazmıştır.  Aşağıdaki özet adı geçen eserden  alınmıştır.

Olay Nuşinrevan’ın ölümü,  Hüsrev’in babası Hürmüz’ün tahta geçmesiyle başlar. Hürmüz ülkesini adaletle yönetmektedir  ancak bir çocuğunun olamadığından  üzgündür. Nihayet, Hüsrev adında bir oğlu olur. Oğlunu çok seven Hürmüz, onu veliaht yapar. Hüsrev’in Şavur adında bir nedimi vardır. Şavur, Hüsrev’e Ermen Melikesi Mehin Banu’dan veonun yeğeni Şirin’den söz eder. Bu sözler üzerine Şirin’e âşık olan Hüsrev, onu istemesi için Şavur’u Ermen’e gönderir. Şavur, Şirin’in de Hüsrev’e âşık olmasını sağlar ve Şirin’i Medayin’e Hüsrev’in yanına gitmeye razı eder.

Bu arada, Hürmüz ile Hüsrev arasındaki olumlu baba-oğul ilişkisini kıskanan düşmanlar, bir hileye başvurarak Hüsrev’le oğlunun arasını bozarlar. Hüsrev ’inadına sikke bastırıp ülkeye dağıtırlar. Bunu duyan Hürmüz çok sinirlenir, Hüsrev’i hapsetmek ister. Büzürg-ümit’in Hüsrev’e gizlice haber vermesi üzerine, Hüsrev bir süre, başını kurtarmak için oradan uzaklaşır, Ermen’e gitmek üzere yola çıkar. Hüsrev’in yolda konakladığı yer, Şirin’in bulunduğu yere çok yakındır. Hüsrev gezerken, pınarı ve ağaca bağlı olan atı görür ve o anda yıkanmakta olan Şirin’i fark eder. Şirin’in güzelliğinden o kadar etkilenir ki, bir süre hareket bile edemeyecek duruma gelir. Şirin ise bu durumdan habersizdir. Hüsrev’in farkına varınca saçlarıyla bedenini örter. Her ne kadar Hüsrev’le tanışmak istese de utanarak oradan uzaklaşır. Hüsrev, Şirin’i yeniden görebilmek umuduyla bekler; ancak, bir sonuca ulaşamayınca Ermen’e doğru gider.

Bu arada, Şirin, Medayin’e ulaşır ve Hüsrev’in babasından kaçarak Ermen’e gittiğini öğrenir, yolda karşılaştığı gencin Hüsrev olduğunu anlar, onunla konuşmadığı için çok üzülür. Hüsrev de Ermen’de Mehin Banu’nun konuğu olarak, Şirin’den haber beklemektedir. Yolda karşılaştığı güzelin Şirin olduğuna dair bir kararsızlığı kalmamıştır. Medayin’den gelen haberci, babasının gözüne mil çekildiğini, taç ve tahtın kendisine kaldığını, hemen Medayin’e dönmesi gerektiğini söyler. Hüsrev ülkesine dönerek tahta geçer, ülkesini yönetmeye başlar. Ancak, aklı Şirin’de olduğu için, kendini işlerine tam olarak veremez. Onun hükümdarlığını kıskanan Behrâm-ı Çûbîn, babasının gözüne mili Hüsrev’in çektirdiğini, onun ülke yönetimine lâyık bir kişi olmadığını ülkeye yayarak Hüsrev’e karşı bir ordu oluşturur.

Hüsrev ise, tahtı Behram’a bırakarak Azerbaycan’a, oradan da Ermen’e gider. Birbirlerine kavuşan sevgililer birlikte güzel vakit geçirirler. Ancak, Şirin, Hüsrev’i ülke yönetimini ele geçirmesi konusunda zorlar. Hüsrev, Rum Kayseri’nin yardımıyla tahta oturur. Bu arada Şirin de halası Mehin Banu’nun ölümü üzerine tahta geçer, halasının tüm mal varlığının vârisi olur. Ferhat adlı bir mühendisin Şirin’e âşık olması, karşılıksız aşk yaşaması ve sonunda bu aşk uğruna ölümü seçmesi eserde anlatılan diğer bir aşk hikâyesidir. Ferhat, Şirin’in kendisinden süt akıtan bir çeşme ve bu sütü biriktirmek için havuz inşa etmesini istemesi sırasında ona âşık olur. Bu aşkı duyan Hüsrev, Ferhat’ı Şirin’den uzaklaştırmaya çalışır; başarılı olamayınca, ondan Bî-Sütun Dağı’nı delmesini, eğer dağı delerse Şirin’e kavuşabileceğini söyler.

Ferhat’ın dağı delme işinde başarıya ulaşacağını anlayınca bir hileye başvurarak Şirin’in ölüm haberini Ferhat’a ulaştırır. Bu haber üzerine yaşamanın anlamsız olduğuna inanan Ferhat, kendini dağdan aşağı atarak öldürür. Bu arada, iki sevgili, Hüsrev’in zorunluluk gereği evlendiği Meryem’in ölümüyle yeniden bir araya gelirler. Hüsrev ü Şirin mesnevîsi, sevgililerin uzun süren tartışmalarından sonra birbirlerine kavuşmalarıyla sona erer.” [4]

       Şeyhi Hayatı Edebi Kişiliği ve Eserleri

       Şeyhi'nin Hüsrev-i Şirin Mesnevisi

       Şeyhi Harname Özeti Ve Harname’den Bölümler

       Şeyhi Divanı

  

MESNEVİ İLE İLGİLİ VE BAŞLIKLAR VE LİNKLERİMİZ

·         İskendername Ahmedi

·         Cemşid ü Hurşid Menevisi Ahmedi

·         Gülşehri Mantıku't Tayr Mesnevisi

·         Gülşehri Felekname Ve Diğer Eserleri

·         Vamuk u Azra Hikayesi Kökeni Mesnevileri ve Özetleri

·         Bursalı Lami Vamuk u Azra Mesnevisi

·         Leyla ile Mecnun'un Kökeni ve Leyla ile Mecnun Mesnevileri

·         Fuzuli Beng ü Bade Hakkında ve Özeti

·         Fuzuli Rind ü Zahid Hakkında Bilgiler ve Özeti

·         Fuzuli Rind ü Zahid Özeti

·         Fuzûlî Hadikatü's-Süedâ Hakkında Bilgiler Özeti

·         Genceli Nizami Husrev-i Şirin ve Etkileri

·         İskendername (Şerefnâme ve İkbâlnâme) Nizami Gencevi

·         Heft Peyker Mesnevisi Genceli Nizami

·         KUL MESUD İLE KELİLİE VE DİMNE'Sİ

·         Attar ve Gülşehri'nin Mantıku't Tayr'ı Özetler Alıntılar

·         Mercimek Ahmet ve Kabusname: Kabusnameden Öğüt Örnekleri

·         Sa'di Şirazi Hayatı Bostan Gülistan ve Şiirimize Tesirleri

·         Firdevsi'nin Şehnamesi Konuları Önemi ve Etkileri

·         Şehname'de Rüstem - i Zal Afrasyap ve Savaşları

·         Şehname ve Taberi'de Cem Cemşit-i Hurşit

·         Beydaba Vıshnu Şarman Kelile ve Dimne Pançatantra ve Fabl

·         Mahmut Şebusteri Elvan-ı Şirazi ve Gülşen-i Raz,

·         Pend-i Attâr Tercümesi.

KAYNAKÇA 

[1] Şeyhî’nin Hüsrev ü Şîrîn mesnevisinin ilk iki sayfası (Millet Ktp., Ali Emîrî Efendi, Manzum, nr. 1173)

[2] Mustafa KILIÇBAY, ÇINAR ALTI, Şeyhi ve Genceli Nizami'de Hüsrev ü Şirin Mesnevisi, .edebiyatufku.com/artikel.php?artikel_id=1608

[3] GÜLŞEN ÇULHAOĞLU (Alpay-Tekin 1 den alıntı ile) ŞEYHİ’NİN HÜSREV Ü ŞİRİN MESNEVİSİNDEKİ AŞK İLİŞKİLERİ, Bilkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mster tezi, Bilkent, Ankara Temmuz 2002

[4] GÜLŞEN ÇULHAOĞLU (Alpay-Tekin 1 den alıntı ile) ŞEYHİ’NİN HÜSREV Ü ŞİRİN MESNEVİSİNDEKİ AŞK İLİŞKİLERİ, Bilkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mster tezi, Bilkent, Ankara Temmuz 2002

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar