Edirneli Nazmi Pend-i Attâr Tercümesi

06.11.2014

 

Edirneli Nazmi Pend-i Attâr 

Pend-i Attâr yahut Pend-nâme, Ebû Hâmid Ferîdüddîn Muhammed b. Ebi Bekr ibrâhîm-i Nişâbûrî (ö.618/1221) tarafından yazılmış bir eserdir. Bir nasihat kitabı olan eserin ilk yazıldığı özgün dili Farsçadır. [1]

Attar’ın bu eserini Edirneli Nazmi  genişleterek tercüme etmiş hatta tercümeden ziyade  telif bir eser haline getirmiştir. Edirneli Nazmi’nin bu eseri  Edirneli Nazmi Divanı ve Mecma'un-Nezâ'ir'i’i kadar  meşhur olmamıştır. Buna rağmen Nazmi’nin bu eseri divanı ve  Mecma'un-Nezâ'ir'i ’i kadar önemli bir eserdir.   Nazmi’nin Pendnamesinin elimize ulaşan tek bir nüshası vardır. Tek bir nüsha halinde elimize ulaşmış olması çok fazla okunmadığını da göstermektedir. Belki de yazma nüshalarının az olması yüzünden   eser hakkında yapılan çalışmalar da kısıtlıdır.

XVI. yüzyılda yapılan ve  Edirneli Nazmi’ye ait olan bu manzum eserin Pend-Name-i Attâr adı ile Bilim dünyasına tanıtılması Hasibe Mazıoğlu’na nasip olmuştur. Hasibe Mazıoğlu, DTCF öğretim görevlisi iken bu eseri fakülte kitaplığında keşfederek bilim dünyasına tanıtmıştır. Eserin yazma nüshası, DTCF Kütüphanesi Yazmaları, Muzaffer Ozak I/1461 numarada kayıtlıdır. [2]Eserin Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Kütüphanesinde bulunan Nazmi’nin çevirisi şimdilik elde bulunan tek yazma nüsha olarak bilinmektedir.

Hasibe Mazıoğlu ve Ziya Avşar’ın verdiği bilgilere göre Edirneli Nazmi ’nin bu eseri  967 ( 1559 )’ de tamamlanmış, 968 (1560 )’ de istinsah edilmiştir.  Adı geçen kaynaklar eserin 98 varak ( sahife)  olduğunu, 47a’ ya kadar harekelenmiş bulunduğunu bildirmektedirler. Nazmi’nin çeviriyi yaptığı tarihten bir sene sonra H. 968/1560 tarihinde istinsah edilmiş olması esere önem verildiğini göstermektedir. Eserin istinsah edilmiş olan  bu nüshası ince bir ta’lik kırması ile yazılmıştır. [3]

Nazmî’nin  bu eseri Ferideddin Attar ‘ın 910 beyitlik Pendnâme adlı eserinin  genişletilerek yapılmış bir tercümesidir. Kaynaklardan öğrendiğimize göre Nazmi,  F.Attar’ın eserini olduğu gibi tercüme etmemiş, eseri genişletmiş esere pek çok katkı yapmış, kendinden ilavelerde bulunmuş, eseri çeviri olmaktan çok telif bir eser haline getirmiştir. [4]

“Nazmî bu eklemeleri yaparken, eserin aslına sadık kalmış ve esere ilave olarak Türk âdet, gelenek ve göreneklerinden bahsetmiştir. Edirneli Nazmî, bu eserinde, lafı uzatmak ve tekrarlara düşmek gibi birçok şairin yaptığı hatalardan uzak kalarak, samimi bir üslûp kullanmış ve hem dinî bilgisini, hem de şiir gücünü ortaya koymuştur. “[5] [6]

Nazmî,  eserinin sebeb-i telif bölümünde  bu eseri “ Farsça bilmeyenlerin Pend-Nâme’yi okuyarak yararlanmaları için bu çeviriyi yaptığını söyler. “  Nazmî, başkalarının bir nice kitap ve destan yazdığını, kiminin Hüsrev ü Şirin , kiminin  Leyla ile Mecnun  , kiminin  Vamuk u Azra dediğini, bunlara benzer nice kitaplar yazıldığını, bunların hepsinde de güzel inciler ortaya konduğunu anlatır. Ama bu kitapların tümü kuru efsanedir. Bunların hepsinde dünya ahvali pek çoktur, fakat ahrete yarar bir söz, bir nasihat yoktur. İçlerinde dine yarar bir söz, bir nasihat bulunmaz” [7]demektedir. Bu sözlerinden de anlaşılacağı gibi Nazmi’nin bu eserini sosyal bir fayda için yazdığı  “Attâr’ın sözlerini Türkçeye çevirerek adının hayırla anılmasını istemiştir.” [8]

Nazmi bu eserini aruzun “fâilâtûn fâilâtûn fâilûn” ka lıbıyla kaleme almıştır. Eserin Feriddün Attar’a ait olan Farsça yazılmış özgün metni 910 beyte dayanırken Edirneli Nazmi’nin Pendnamesi se ondan  iki kat daha fazla sayıda beyite sahiptir. Nazmi’nin Pendnamesi  3000 beyitten oluşmaktadır. [9] ( bkz  PENDİ ATTAR TERCÜMESİ'NDEN )

Nazmi’nin Divanı, Mecma’un Nezair adlı tezkiresi  ve Pendnamesi dışında Münşe’ât Mecmuası  adlı bir eserinin daha olduğu düşünülmektedir.  Münşeât mecmuasının Edirneli Nazmî’ye ait olması ihtimalini savunanlar, şair hakkında  LATİFİ VE TEZKİRETÜ'Ş ŞUARA ‘dageçen: “Sâbıkân-ı der-i devlette ahkâm kâtiplerinden ve erbâb-ı kalemin münşî ve muhâsiblerinden idi.” ifadesini de göz önünde bulundurarak bir tahmin üzere söylemektedirler. [10] [11]

KAYNAKÇA

[1] Fatih ODUNKIRAN, NÂİLÎ SALİH EFENDİ VE KENZ-İ NASÂYİH İSİMLİ MANZUM PEND-İ ATTÂR ŞERHİ, https://www.journals.istanbul.edu.tr/iutded/art

[2] Ziya Avşar, “Edirneli Nazmî Hayatı-Edebî Kişiliği-Eserleri-Türkî-yi Basît ve Gazeller

Dışındaki Nazım Şekilleri ve Türleri,”( Yayımlanmamış Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi

SBE, Ankara, 1998), s.68

[3] Pend-i Atar Çevirisi, Prof.Dr. Hasibe Mazıoğlu, https://dergiler.ankara.edu.tr)

[4]  Avşar, “Edirneli Nazmî Hayatı-Edebî Kişiliği-Eserleri-Türkî-yi Basît ve Gazeller

Dışındaki Nazım Şekilleri ve Türleri,”( Yayımlanmamış Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi

SBE, Ankara, 1998), s.68.

[5] Ahmet Zeki Güven, “Edirneli Nazmî’nin Pendnâmesinde Eğitim ve Ahlak Anlayışı,” Journal

of Turkish Studies, (Summer, 2009), s. 185.

[6] Naciye Kaya, EDİRNELİ NAZMÎ’NİN HAYATI, EDEBÎ KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ, https://www.turkislamedebiyati.com/dosyalar/

[7] Naciye Kaya, EDİRNELİ NAZMÎ’NİN HAYATI, EDEBÎ KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ, https://www.turkislamedebiyati.com/dosyalar/

[8] Hasibe Mazıoğlu, “Edirneli Nazmî’nin Pend-i Attâr Çevirisi,” AÜDTCF Türkoloji Dergisi

(1977), s.7.

[9] Pend-i Atar Çevirisi ( AÜ, DTCF- Yazma Nüshası) , Prof.Dr. Hasibe Mazıoğlu, https://dergiler.ankara.edu.tr)

[10] Hikmet İlaydın ve Adnan Sadık Erzi, ” XVI. Asra Aid Bir Münşe’ât Mecmuası,” TTK

Belleten, ( XXI, s.82, 1957, ), s. 221-232

[11] Naciye Kaya, agy. Shf. 13

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar