“ Çarpık bir burna değil, sakat ve sahte bir ruha gülelim." Nikolay Vasilyeviç Gogol
"Hepimiz Gogol'ün Palto sundan çıktık" Eugène-Melchior de Vogüé, Turgenyev, veya Dostoyevski
Nikolay Vasilyeviç Gogol (D. Ukrayna 31 Mart 1809 – Ö. Moskova 4 Mart 1852) Kazak kökenli, Rus oyun , öykü ve roman yazarı....
Nikolay Vasilyeviç Gogol, 1809 yılında Ukrayna’da daha ziyade Türklerin yaşadığı bir bölgede küçük bir toprak sahibi bir ailenin çocuğu olarak Kazakların yaşadığı Veliki Soroçintsi köyünde doğdu.
Gogol’un Kökeni Türk Asıllı Oluşu Kazak ve Gogol Sözcüklerinin Etimolojisi
Kimi kaynaklara göre Gogol soyadı Slav dillerinde hiçbir mana taşımadığı, Slav dillerinde ö sesi bulunmadığı için Gogol sözcüğünün Türkçe kökenli mavi anlamına gelen gögöl, gögül, gögel belki de mavi göl anlamındaki göğ +göl bileşik sözcüğünden geldiğine dair farklı görüşler vardır.[1] Kazakların Türk kökenli ,“Gogol soyunun eski armasında da mavimsi renk olması.”[2] Nedeni ile Gogol’un Türk kökenli ama Ortodoksluğu seçen bir sülaleden geldiği söylenebilir.
Zaten Gogol, Kazaklara ait Veliki Soroçintsi köyünde doğmuş ve büyümüştür. Gögöl şeklinde telaffuz edilen ismi ile kendi kültürünü unutmamış, TARAS BULBA adlı romanı ve “Mirgorod ve Arabeski “ gibi öyküleriyle Kazak kültürünü geleneklerini ve tarihlerini yazmıştır.
Kazak sözcüğü “1894'te Leiden'de tekrar basılmıştır) ve yazarı bilinmeyen Türkçe-Arapça Sözlük'te Kazak sözcüğü, "evsiz, yurtsuz, sürgün" anlamında açıklanmıştır.” Eski kaynaklara göre kendi halkından, kabilesinden beylerinden koparak başıboş yaşayanlar kazak dendiği bilinmektedir. [3] Kazaklar Türkçenin Kıpçak dil şubesine ait kazakça denilen Türkçe ile konuşurlar. Kıpçaklar ve Kırım Hanlığı zamanında Karadeniz’in batısından Ukrayna’nın doğusuna kadar uzanan bir bölgeye dağılmışlardır. Kazakistan'da yaşayan Türk halkına da Kazak dendiği unutulmamalıdır.
GOGOL’UN HAYATI
Veliki Soroçintsi köyünde Kazak bir ailenin çocuğu olarak doğan Gogol, küçük yaşta, sert mizaçlı bir oyun yazarı olan babasını kaybedip yetim kalmış, dindar bir Ortodoks olan annesi tarafından büyütülmüştür. Çocukluğu köy hayatı ve Kazak kültürü içinde geçmiş, bu yaşamının izleri eserlerine de yansımıştır.
İlköğrenim yıllarında askeri okul olan Niyojin okuluna devam etmiş bu okulda oynan tiyatro temsillerinden bir hayli etkilenerek edebiyata merak sarmıştır. [4]
Lise’de iken yazdığı yazıları alay konusu olunca edebiyat küsmüştür. Lise’den sonra 1828’de [5]memur olabilmek için ve büyük umutlar ile Saint Petesburg’a gitmiş ama umduğunu bulamayarak büyük bir hayal kırklığı yaşamıştı. Oradan Almanya’ya kadar gidip bir iş aramış en sonunda Petesburg’a geri dönüp bir kız okulunda düşük bir ücretli bir tarih öğretmeni [6]olarak çalışmaya başlamıştır.
Yazarlık hayatına hayranı olduğu, fikir babası olarak gördüğü, hiçbir zamanda sözünden çıkmadığı Puskin ile tanıştıktan sonra başlar. İlk kitabı Masallar çarçabuk ilgi görmüştür. 1831 – 1832 yılları arasında yazdığı ilk öykülerinden sonra ilk ciddi çalışmaları olan Ukrayna folkloru üzerine yönelmiştir. 1835 yılında “Mirgorod ve Arabeski “ adlı eserlerini yayımlar. Bu kitaplarında halk hikâyeleri, özellikle Kazak kültürü ve geçmişi işlenmiştir.[7]
1836’da Puşkin’in çıkardığı Sovremennik adlı dergide hiciv ve yergi konulu öyküleri yayınlanır. [8] Puşkin’in etkisi altında olan Gogol, Puşkin’in desteği ile yazarlık alanında kendini kanıtlamaya başlar. Müfettiş”(1836) adlı oyununda Rusya’nın siyasi ve toplumsal çarpıklıklarını heccav zekâsı ile ele almış, sosyal demokratlardan övgü aldığı gibi Rus Çar’ı 1. Nikolay’ın tarafından da beğenilmişti. Ancak Müfettiş” Rusça: Revizor “ adlı oyunu sahnelendikten sonra önemli memurların ve asilzadelerin tepkisine maruz kalır. Gogol’un bu eserleri soyluları çok kızdırmış, Rusları aşağılamak, kötü yönlerini göstermek, halkına ihanet etmek ile itham edilmiştir Bu oyunda teftişe gelen bir müfettişten açıklarını saklamak isteyen – validen gardiyana kadar- tüm devlet memurlarının müfettişe yaranmaya uğraşması, rüşvet gibi armağanlar vermeye kalkışmasını çok alaylı bir şekilde anlatılmıştır. Oyunun sahnelenmesinden sonra gördüğü tepki üzerine şaşkına dönen Gogol Rusya’dan kaçarak Roma’ya gelmek zorunda kalmıştır.
En önemli eserlerini de Puskin’in sözünden çıkmayarak Roma ‘da iken yazmıştır. Ancak Ortodoks inancına dair çelişkili düşünceler, tanımlayamadığı cinsel sorunları, hezeyanlar düzeyine varan gel gitli ve proplemli ruh dünyası nedeniyle mutlu bir insan değildir. Roma’ya yerleşince ruhsal dengesi daha da bozulmuştur. 1837’de Puşkin’in ölümünü haber aldıktan sonra daha bir özgür yazsa da morali açısından çok daha kötü olmuştur.
İtalya, Almanya ve Viyana’yı dolaşan yazar 1841’de Moskova’ya geri dönem cesaretini bulmuştur. [9] 1842 ‘de Ölü Canlar’ın ilk cildi bazı kısımları sansürlenmiş şekilde yayınlanır.
1842’de Çarlık Rusya’sındaki küçük memurların ahvalini ortaya koyan Palto adlı öyküsüyayınlanır. [10] Yazar bu hikâyesinde Çarlık Rusya’sı memurlarının ahvallerini, zorlu yaşam koşullarını, bürokratik yapıyı, zengin ve fakir, alt sınıf ve asilzadeler arasında oluşan kutuplaşmaları [11] çok basit, oldukça etkili bir biçimde anlatmıştır. Palto öyküsü Dostoyevski'ye ( Kimi kaynaklara göre bu söz Eugène-Melchior de Vogüé’ye aittir. ) "Hepimiz Gogol'ün Paltosundan çıktık" sözünü söyletecek kadar ciddi bir ilgi yaratır.
Türkçeye Bir Delinin Hatıra Defteri “Diary of a Madman” adlı ile çevrilen kitabın içinde yayınlanan Palto adlı öyküsü ile Ölü Canlar adlı eserinin ilk cildi Roma’da ve aynı yılda ( 1841 1842) [12]yazılmıştır.
“Toplumu değiştirmek, insanlara yol göstermek gibi bir misyona “ kapılan Gogol’ün zaten problemli olan psikolojisi yaşadığı tezatların sonrasında parçalandı. “Krizler geçirmeye başladı ki bağırıyor, çağırıyor, yakınlarına ve dostlarına kendisini bu açıdan kurtarmaları için yalvarıyordu.”
1848’de Kudüs’ü ziyaret etmiş Moskava’ya geri dönmeyi başarmıştır. Ama çok günahkâr olduğunu düşünmekte, Allah’a kendini affettirmenin çaresini aramaktadır.
1852’ da geçirdiği bu tip bir sinir krizi sonrasında sinir en büyük eseri “Ölü Canlar”ın bitirmeyi başardığı sonraki ciltlerini de yakarak odasına kapanmış, 42 yaşında iken Moskova’da ölmüştür. Ölü Canlar’ın ilk bölümü uşağı tarafından kurtarılmış olsa da sonraki bölümleri yanmış kül olmuşlardır.
EDEBİ KİŞİLİĞİ
Kazak kökenli biri olan Gogol , Rus edebiyatının en mühim kalemlerinden biridir. Baskıcı bir baba, dindar bir anne elinde yetişen Gogol yetiştiği ortam, doğuştan gelen biyolojik ve psikolojik sorunlara sahip olan bir yazardı. Bu durumdan kaynaklana tedirgin, karamsar, sürekli olumsuzlukları görmeye kayan marazi tutumu ilk eserlerinden itibaren kolayca sezilebilinir.
İyi bir gözlemci, hicivci, tenkitçi olan Gogol çelişkileri iyi gören ve anlatan bir yazardı. İlk gençlik yıllarında maddi sıkıntılar çekmiş olması, soylu bir aileden gelmediği için aristokratlar tarafından aşağı tabakadan bir köylü olarak görülmesi gibi etkenlerle Çarlık Rusya’sındaki düzeni ve kast sistemini asla sevememişti. Bu nedenle eserlerinde sosyal adaletsizliği, ahlaksızlığı, rüşveti ikiyüzlülüğü, kısaca Çarlık Rusya’nın çürümüş insani değerlerini, halkın yoksulluğunu asillerin hayâsızlığını anlattı. Sosyal faydayı ve toplumsal eleştiriyi amaçlayan yazılarında, kılıkları ve maskeleri altında kişiliklerini yitirmiş bireyleri ortaya koymaya gayret etti.
Realist bir yazar olan Gogol, oyun öykü ve romanlarında karaktersiz, asalak tipleri, memurlar arasında dönen rüşvet çarklarını, asiller, memurlar, köylüler ve yoksulların hayatlarındaki adaletsizliklerini gelir uçurumlarını yazmayı görev edinmiş bir yazardı.
Zaafları gülünç ve ironik bir şekilde ortaya koymak konusunda da uzmandı. Kişiliksiz insanları bir kuklalar haline getiriyor, arka planda onlara olan nefretini faş etmiş de oluyordu.
Gogol’un Eserleri
Hikâye:
Masallar, 1831
Burun, 1833
Portre, 1834
Fayton, 1835
Burun (Nos) 1836,
Kaput ( Shinel) 1940;
Palto, 1842
Petersburg Hikayeleri
Eski Zaman Beyleri
Dikanka Yakınlarındaki Bir Çiftlikte Akşam Toplantıları
Roman:
Taras Bulba, 1835
Ölü Canlar, 1842
Tiyatro:
Bir Evlenme (Jentiba) 1833-1842,
Müfettiş, 1836
Kumarcılar (İgroki) 1842,
Bir Delinin Hatıra Defteri, 1842
Bütün Oyunları (1971).
Dava
Evlenme
KAYNAKÇA
[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Nikolay_Gogol
[2]. N.A. Baskakov, Türk kökenli Rus soyadları, çeviren: Samir Kazımoğlu. Ankara 1997.Türk Dil Kurumu yayınları. s. 61
[3] Sultanov, Tursun İkramoğlu, Türkün Üçbin Yılı (2004). Kazak Kelimesinin Söz ve Etnonim Olarak Anlamı (2 bas.). İstanbul. s. 256.
[4] https://www.amazon.com.tr/Gogol-Hayat%C4%B1-ve-Edebi-%C3%87al%C4%B1%C5%9Fmalar%C4%B1/dp/6052490888
[5] Meydan Larousse, Gogol Maddesi, Milliyet Yayınları, C. 9,s. 4618
[6] Meydan Larousse, Gogol Maddesi, Milliyet Yayınları, C. 9,s. 4618
[7] https://tr.wikipedia.org/wiki/Nikolay_Gogol
[8] https://tr.wikipedia.org/wiki/Nikolay_Gogol
[9] Meydan Larousse, Gogol Maddesi, Milliyet Yayınları, C. 9,s. 4618
[10] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/gogol-ve-palto-adli-hikayesi-hakkinda/119849
[11] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/bir-delinin-hatira-defteri-hakkinda-ve-ozetleri/110391
[12] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/olu-canlar-ve-ozeti-gogol/83828