Nakkaş Osman'dan bir minyatür Çengi
Gömlek Pirahen Yakmak ( Raks Edip Soyunmak )
Gömlek yakmak veya gömlek çıkarmak soymak klasik şiir dünyamızın içinde yer alan eski devre ait âdetlerden biridir.
Şiirlerden anladığımız kadarı ile eski devrilerde rakkasların ve rakkaselerin bir mecliste içki içenleri eğlendirirlerken soyunmaya başladıkları, buna da gömlek yakmak veya gömlek soymak dedikleri anlaşılmaktadır. A. Talat Onay, Şarih Şudi’nin ( iranlı Müellif ) Hafız Şerhinden yaptığı bir alıntıya göre, eski İranlılardaki bir âdetten daha söz eder” Acem şarapçılarında bir âdetidir ki, iki dost arasında bir kırgınlık olursa, kırgınlığı gidermek isteyen yani barışmak isteyen, gömleğini çıkarıp yakar” [1]
Şiirlerden anlaşıldığına göre eski devrilerde mecliste içki içenlerden bazılarının - özellikle külhanbeyleri arasında yaygın olduğu anlaşılmaktadır- iyice sarhoş olduktan sonra donlarına kadar soyundukları, diğerlerinin de bunu seyrettikleri ve nümayişlerde bulundukları anlaşılmaktadır. Nitekim Ahmet Talat Onay’da bu konuya şöyle bir açıklık getirmiştir. “ Saltanat devirlerinde Kâğıthane âlemlerinde – biraz hayâsı olanların seyretmekten kaçındıkları - oynanan oyunlardandır. İçki içilirken birisi oyuna çıkar etrafındakiler el vurarak “ dellal, dellal ya dellal “ diyerek el çırpar, külhanbeyi önce ceketini atar sonra sıra ile yelek gömlek, pantolon en sonunda da donunu atarak çırıl çıplak kalırdı. Sarhoş olduktan sonra soyuna soyuna çırıl çıplak kalmak işine de eski devrilerde gölek yakmak veya pirahen yakmak denirdi. "Gömlek yakmak eski devrilerin işret meclislerinde bir nevi bir kopuk oyunuydu. ” [2]
Yakdı gül pîrâheni bir sâgar-ı zer şevkine
Oldı dil-keş nagmeler gülşende güller şevkine Nevizade Atai - Atayi-
Yakasın çâk çâk itmiş yürür mestâne mestâne
Bu gün ol şûh-ı bî-pervâ yigitdür lâ-ubâlîdür [3] Bursalı Rahmi i
Yakamı çâk édüp ğamdan hayâl olsam ‘aceb midür
Şunuñ gibi béli ince lebi ğoncamdan ayrıldum Ahi Benli Hasan,
Yandırır pervane perri şem’e hiç pervâ yemez
Germ olur mey meclisinde sanki pirahen yakar. Hayreti
Pervaneler mumun etrafında döne döne kanatlarını yaktırır. Sanki iyice sarhoş olup mecliste gömlek yakıyor.
Eski dilde pirahen gömlek demektir. O yüzden de bu hadise pirahen yakmak veya pirahen soymak olarak ifade edilmektedir. Divan şairleri bu tabiri, birçok farklı olay için de kullanmışlar, genelde raks, rakkase, oynamak, vb kelimeleri ile birlikte kullanmışlardır. Divan şairlerinin “Gömlek yakmak “ tabirini farklı benzetmeler yapmak için de kullandıkları görülmektedir. Özellikle pervanelerin ışık etrafında oynayıp, döne döne yanmaları da gömlek yakmaya benzetilen hususlardan biridir.
Dilerem cân oynayup ışkunda cânâ ten yakam
Raksa girem germ olup meclisde pîrahen yakam Hayreti
Ey Sevgili! Senin aşkında canımla oynayıp vücudumu yakayım isterim. Raks edeyim, aşka gelip mecliste gömlek yakayım.
Bâl ü per yirine bî-pervâ dil ü cân yandurup
İsterem kim ışk adın pervâneden rûşen yakam Hayreti
Kol kanat yerine pervasızca can ve gönül yakarak, aşk ateşini pervaneden daha parlak yakayım isterim.
Matla‘ından subh-dem gün togdı sanurlar kaçan
Âfitâb-ı hüsne pirâhen yakasın şark ide Baki
(Gömlek, ne zaman yakasını güzellik güneine dou yaparsa, sabah vakti dou yönünden gün dodu sanırlar.)
Gül ü lalaye zeyn olmuş çemenler
Oyuna girdi göynekçek semenler Hayali Bey
Diğer çiçekler güller ile lalelere zeyn olmuşlar süs olmuşlar, peygamber çiçekleri( semenler) de bir gömlekle oyuna girdiler.
Soyar pîrâhen-i mazlûmu pür-hûn.
Eder bâlîn-i bânû içre medfûn . Şemseddin Sivasi ( İbretnuma)
Goncalar kesb-i heva etmekle çözmüş düğmesin
Oynamağa bağda gömlekcek olmuş yasemen Necati Bey
Gömlekçek sözcüğü belki de gömlek- çak gömlek yırtmak manasına gelecek şekilde de kullanılmış olabilir.
KAYNAKÇA
[1] A.T. Onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB, 1996- S. 240
[2] A.T. Onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB, 1996- S. 240
[3] edebiyatvesanatakademisi.com/Siirler/Detay/vuc-dum-d-g-i-h-n-numle-g-y-gul-nih-lidur-18623.aspx