Gönülde bin gamum vardur ki pinhân eylemek olmaz
Bu hem bir gam ki il ta’nından efgân eylemek olmaz
(Gönülde bin gamım var, bunu gizlemem mümkün değil. Bu öyle bir gamdır ki başkasının ayıplamasından figan etmek olmaz)
Ne müşkil derd olursa bulınur âlemde dermânı
Ne müşkil derd imiş ışkun ki dermân eylemek olmaz
(Alemde ne kadar zor dert olursa derman bulunur Senin aşkın ne zor dert imiş ki derman bulmak mümkün değil)
Fenâ mülkine çoh azm itme ey dil çekme zahmet kim
Bu tedbîr ile def’-i derd-i hicrân eylemek olmaz
(Ey gönül, yokluk ülkesine çok yönelme, boşuna zahmet çekme. Çünkü bu tedbir ile ayrılık derdini def etmek mümkün değildir)
Sahın gönlüm yıharsın pendden dem urma ey nâsih
Hevâ-yı nefs ile bir mülki vîrân eylemek olmaz
(Ey nasihatçi, sakın öğüde başlama, gönlümü yıkarsın Nefsin arzusuyla bir mülkü viran etmek olmaz)
Dehânun üzre la’lün istemiş dil def’i müşkildür
Görinmez hîç cürmi yoh yire kan eylemek olmaz
(Gönül senin ağzının üstündeki lali istemiş. Bunun yerine getirilmesi zordur. Onun hiçbir günahı görünmüyor. Yok yere kan dökmeye gerek yok)
Du’âlar eylerem benden yana bir dem güzâr itmez
Ne çâre sihr ile servi hırâmân eylemek olmaz
(Dualar ediyorum, benden tarafa bir an olsun gelmiyor. Sihir ile servi yürütmenin çaresi yok ki)
Fuzûlî âlem-i kayd içresin dem urma ışkundan
Kemâl-i cehl ile da’vâ-yı irfân eylemek olmaz
(Ey Fuzuli, kayd aleminin içindesin, aşkından bahsetme. Tam bir cehaletle kültür davasında bulunmak yanlıştır)