İÇ KAFİYE
İç kafiye en basit tanımı ile düz yazıda sözcükler arasında veya cümle sonlarında karşımıza çıkan kafiye veya ses tekrarlarıdır. Başka bir deyişle iç kafiye nesirde kafiye meydana getirebilen ses, hece, ek hatta redif tekrarları ile oluşan şiirsellik olmaktadır. Bu tip cümlelerde kafiye fasıla denilen ve cümle sonlarında karşımıza çıkan ses tekrarlarından oluşabildiği gibi cümle içindeki ses tekrarları ve kafiyelerden de oluşabilir. Cümleleri içinde birden çok sözcükte oluşan ses benzerlikleri ile kurulan anlatımlara eski edebiyatta secili yazı denmiştir. Seci, en basit tarif ile nesirde- düzyazıda kullanılan kafiye olarak tanımlanabilir.
Secili anlatım nesirde fasıla sonlarının aynı seslerle yani kafiyeli bitmesi ile yapılan nesir olmaktadır.
Şiirlerdeki kafiye nasıl ki dizelerin en sonunda bulunuyorsa nesirdeki fâsıla da şiirde kafiyenin olduğu mısra sonu gibi cümle sonu olmaktadır. Kısaca seci düz yazının kafiyesi olmaktadır. Kafiyeli nesir veya secili nesirlere müsecca da ( مسجع ) denir. Müsecca, secili yazı,secilendirilmiş nesir yazısıdır. Sonu veya ortası kafiyeli olan bu tip secili yazılara “nesr- müsecca', süslü nesir gibi adlar da verilmiştir.[1] ( bkz Müsecca Secili Nesir Nedir ve Örneği )
İç kafiyelere sahip olan nesirler divan edebiyatında âli üslub, secili üslup, müseccalı yazı veya süslü nesir gibi adlarla anılır. Ancak her süslü nesiri yüce veya âli üslup olarak değerlendirmek zordur. Bir yazarın belli üslubu kazanabilmesi kendine özgü bir üslup kazanma aşaması yazarlık alanında yazara ait en üst aşama olarak kabul edildiğinden( bkz Eda Nedir Edebiyatta Edâ Üslup Tarz Tavır ) süslü ve iç kafiyeli nesir yazmak ile üslup sahibi bir yazar olmak arasında fark vardır. Kendine özgü bir üslup oluşturabilen yazarın ifade şekli özel bir yazım teknigi, izah biçimi, şahsi nitelik kazanmış bir ifade özelliği olmalıdır. Bu ifadeye aşina olanlar bu anlatım filan yazarın diyebilmelidir. ( BkzÜslub Nedir Divan Edebiyatında Sade Orta Süslü Âli Üslup) Bir üslubun bu nitelikleri kazanmasının iç kafiye ile pek de alakası yoktur. Ansak üslubu şahsiyet kazanmış bir yazarın üslubu bu nitelikleri taşıyabilir.
Şiirdeki gösterişli mecazlar veya nesirlerle süslenmiş, secili nesirlerde üslubuna şahsiyet kazandırmış divan edebiyatçıları da vardır. ( bkz Nergisi Hayatı Eserleri Konuları Süslü Nesri ) Sinan Paşa Hayatı Tazarruat Süslü Nesir (15. yüzyıl) Tazarruname adlı eseriyle secili üslubun ilk başarılı örneğini verebilmiş bir yazardır.. Fuzuli ‘nin (16. yüzyıl) Şikâyetname’si Türkçe yazdığı diğer bazı mektupları Veysi ve Nergisi adlı yazarların (17.yüzyıl) eserleri sanatlı nesir örnekleridir.[2]
İÇ KAFİYE SECİ ÖRNEKLERİ
"Ey gözlerin nuru, gönüllerin sürûru; başımızın tâcı,dil ehlinin mîrâcı "
“İlâhî! Sen bana benden yakınsın ve ben dûram; eger ben beni bilmez isem ma’ zûram. İlâhî! Benden ibâdet gerekse, senden inâyet gerek; kuldan itâ’ at gerekse, Hak’ dan hidâyet gerek. İlâhî! Yaramazlıklardan nice korkarsam belâ ola deyü, eylüklerümden ol kadar korkaram, ibtilâ ola deyü. İlâhî! Suçum bildüm kapuna geldüm, redd itme. İlâhî! Bî-niyâzlığun dîvârını sedd itme. ” Sinan Paşa'nın Tazarru'nâme
“Kişi turmayup kâdir olduğı ibâdete çalışmak gerek ve elinden geldügi tâ’ ate dürişmek gerek. Ve hîç bir hayrda bundan ne fâ’ ide ola dimemek gerek ve hîç bir amel adını sımamak gerek. Ta’ atün ululuğı ve kiçiligi Allâha Te’ âlâ katında ma’ lûm olur ve günâhun kebîreligi ve sagîreligi ol dergâhda bilinür. ” Sinan Paşa'nın Tazarru'nâme
SÜSLÜ NESİR ÂLÎ ÜSLUB VE İLGİLİ LİNKLER
kaynakça
[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/musecca-secili-nesir-nedir-ve-ornegi/135631
[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/uslub-nedir-divan-edebiyatinda-sade-orta-suslu-ali-uslup/75122