Edâ Nedir Edebiyatta Edâ ve Tarz
Osmanlıca yazılışı: edâ : ادا
Sözlük Anlamlarıyla Edâ
Edâ sözcüğünün eski dilde ve Arapça da pek çok karşılığı vardır. Sözlüklerdeki anlamları: Ödeme. (Arapça) Yapma, yerine getirme. (Arapça) tarz, tavırdır. (Arapça) Çalım. (Arapça), Yerine getirme, yapma. Namaz, oruç, hac, zekât gibi bir ibadeti vaktinde yapmak ve benzeri
Yukarıdaki anlamlarının pek çoğu ifa etmek kelimesi ile eş anlamlı olmaktadır. Fakat Edâ sözcüğü, üslup, tarz tavır, çalım anlamlarına da gelmekte edebiyatta da bu anlamları ile ilgili olarak kullanılmaktadır.
Üslup Anlamıyla Edâ
Edebiyatta edâ; yazı ve konuşmalarda kişilere göre değişen özgün ifade tavır veya üslup olarak anlaşılır. Yazarlar ve şairler belli bir mertebeyi aştıktan sonra kelime seçişleri, cümle kuruluşları, ifade biçimleri, yetişme, eğitim, görgü, mizaç, deneyim ve birikimleri ile kendilerine has bir söylem şekli oluştururlar. Zekânın, dili kullanma becerisinin, hayal gücünün, hobilerinin ve yaşama biçimlerinin de etkili olduğu bu yığılımlar ile bu yığılımlardan oluşan sentez yazarların ve şairlerin söyleyiş, benzetme, mecaz cümle kurgularını vb meydana getirmektedir.
Örneğin Yunus Emre’nin şiirlerini okuyan birisi onun şiir söyleme edasını kavradıktan sonra bir şiirin Yunus Emre’ye ait olup olmadığını bilebilecektir. Bunu tanımak edayı tanımaktır. Nitekim Azerbaycanlı Sabir Mirza Alekber’in edasına vakıf olanlar onun şiirini Sabir Mirza Alekber’e has olan edası ile diğerlerinden ayırt etmeyi becerir. Nitekim Karacaoğlan ’ın, Dadaloğlu’nun, Yahya Kemal’in vb kendilerine özgü söyleyiş ve şiir oluşturma edaları barizdir.
Edalı söyleyiş tabiri de buradan gelmektedir. Şair ve yazarların edası her zaman hoşa giden bir eda olmayabilir. Edanın güzelliğini eski edebiyatçılar Hüsn-ü edâ olarak ifade etmişlerdir. Edanın ifade ettiği manaya ise müedda denilmektedir.
Edâ sözcüğü şiirlerde ve edebiyatta üslup, tarz, stil, tavır, çalım anlamları ile daha çok kullanılmıştır. Bu durumda naz, cilve ve çalımlı hareket sözcükleri ile alakalı olarak da kullanıldığı dikkati çekmektedir.
Şiirlerde Edâ
Şîve vü hüsn ü edâdur kadd-i dil-berden garaz
Hep hırâm-ı nâzdur bâlâ-yı ‘ar’ardan garaz Enderunlu Hasan Yaver,
Naz ü eda ile gezme
Boynuna kurban olduğum
Gezdikçe bağrımı ezme
Soyuna kurban olduğum Aşık Huzuri
Ah kızım edalı kızım
Çekilmiyor nazın
Seni bir çoban istiyor
Vereyim ona Anonim
Arıkı akar edalı
Ev dönderir yan'odalı
Meclisin tadı kalmadı
Emmim oğlu gideli Anonim
Çay aşşağı edalar
Saki doldur badeler
Şirin canıma gelsin
Sana gelen gadalar Anonim
Görmedim güzelde böyle bir eda
Mutlak güzellerin başıdır başı
Ne bülbül ne turna ondurmaz beni
Bu vergi Allahın işidir işi Osmaniye Türküsü
SÜSLÜ NESİR ÂLÎ ÜSLUB VE İLGİLİ LİNKLER
Sinan Paşa Hayatı Tazarruat Süslü Nesir
Veysi Hayatı Edebi Kişiliği Eserleri
Divan Şiiri Tarzları Hikemi Tarz Sebk-i Hindi Türkî Basit
Sebki Hindi Tarzı Üslubu ve Tüm Özellikleri
Sebk-i Hindi Şiir Ekolü Özellikleri Şairle