29.05.2017
İlahi Nedir
Allah'a dâir. Cenab-ı Hakk'a aid. Tapınmak, kulluk etmek, hayret etmek, gönülden bağlanıp sığınmak. Allaha yakarış konulu makamla okunan nazım şekli.
KONU BAŞLIKLARI
Osmanlıca Yazılışı Kökeni Anlamları
Osmanlıca Yazılışı: ilâhî : الهى
İlahi kelimesi İlah sözcüğünden gelir. İlâh ise, “tapınmak, kulluk etmek” anlamına gelen ulûhet (ilâhet, ulûhiyyet), “hayret etmek, gönülden bağlanıp sığınmak” manalarındaki veleh (eleh) ileyh kelimesinden türemiştir.[1]
Arapça kökenli bir kelime olan İlahi’nin kelime anlamı "Allah'a mahsus, Allah'a ait" demektir. Sözlüklerdeki anlamları Tanrı'yı övmek, ona dua etmek için yazılıp makamla okunan manzume, Tanrı ile ilgili olan, Tanrı'ya özgü olan, tanrısal, çok güzel, mükemmel, Bu ne hâl, ne tuhaf" [2]gibi şaşma, sitem bildiren bir söz şekillerindedir. Edebiyatta ise Allaha yakarış konulu belirli bir makamla da okunan nazım şekline İlahi denir.
Edebiyatta ve Tasavvufta ilahi
Allah’ı övmek, O’na dua etmek ve en büyük aşkın Allah aşkı olduğunu belirtmek amacıyla yazılmış makamla okunan dini tasavvufi halk edebiyatı nazım şeklidir. İlâhîler, Allah'ın birliğini, Allah’ın ihtişam ve kudretini, , Peygamber ve halifelerine olan sevgiyi, saygıyı anlatan ve bu sevgileri telkin eden dini tasavvufi şiir türüdür.
Türk edebiyatında ilahilerin temelini Ahmet Yesevi’nin yazmış olduğu hikmetler oluşturur. Anadolu sahasında ilahi adını alan bu manzumeler Yunus Emre ile mükemmel şeklini almış, tarikatların çoğalması ile her tarikat Hikmet ve İlahi olarak adlandırılan şiirleri farklı terimlerle ifade ederek söylemişlerdir. Her tarikat farklı bir ad kullanmış olsa da içerik, biçim ve belli bir makam ve ahenkle söylenmiş olması nedeni ile bu şiirlerin hepsine birden ilahi kökenli demek mümkün olmaktadır.
Türk edebiyatında dinî muhteva taşıyan her türlü şiire ilahi denmiş, fakat tarikatların çeşitlenmesi ile her tarikat bu tip şiirlere farklı adlar vermiş, ilahiler, konu yönünden de çeşitli adlar almışlardır. Dini tasavvufi halk şiirinde ilâhiler en çok 7, 8, 11 li hece ölçüsü ile söylenir. 14 ve 16 lı hece ölçüsü ile söylenenle r de vardır. Tekke ve zümre şiirimizdeki İlahi ve türevleri daha çok koşma düzeninde söylenmiş manzumelerdir.
İlahiler, tekke ve zaviyelerde belli bir makam ve beste ile terennüm edilmişlerdir. İlahiler hem hece hem de aruz ölçüsü ile yazılmışlar, fakat genellikle dörtlük sisteminde teşekkül edilmiştir. Beyit şeklinde söylenmiş olan ilahiler genellikle 14 lü ve 16 lı hece ölçüsü ile söylenmiş olup; ortadan ikiye bölündüklerinde dörtlüğe dönüşebilecek bir kafiye düzeni ile yazılmışlardır. Dini tasavvufi Halk şairlerinin aruz ölçüsü ile yazmış oldukları koşmaların kafiye düzenine ve biçimine sahip ilahiler de vardır.
İlahiler divan edebiyatında Tevhid ile karışık yazılmıştır. Divanlarda veya mesnevilerde bulunan Tevhid bölümü esasında ilahi ile iç içedir. Bu tarz ilahilerin bir çoğu bestelenmiş olduğu gibi musammat koşmalara benzeyen musammat gazel şeklinde yazılmış ilahilerin de sıklığı dikkat çeker. Divan şiirinde musammat özelliği gösteren murabba ve muhammes, kıta, tuyuğ, rubâî nazım şekilleriyle yazılmış ilâhilerin içerik özelliklerini taşıyan manzumeler de vardır.
İlahiler tekke ve zaviyelerin çeşitli ayin, cem, divan ve meclislerinde, tarikata ait özel gün ve törenlerde, tarikat ayinlerinde, zikirlerde ezgi ve makamla söylenmiş; her tarikat bu ilahilere kendilerine özgü konular da ilave ederek farklı farklı adlar da vermişlerdir.
İlahi okumak geleneği, sadece tarikatlara da özgü değildir. İlahiler dini bayramlarda, mevlitlerde, sünnet düğünlerinde hatta dini törenlerle yapılan düğünlerde de halk tarafından okunan ve sevilen bir şiir türü olmuştur.
İlahiler, tekke,zaviye, asitane ve kuran kurslarında vb dini eğitimin bir parçası olarak görülmüştür. Tekkelerde, zaviyelerde asi tanelerde, kuran kursları ve medreselerde eğitim gören, şakirtler, talipler ve talebelere de ilahi okutmak yaygın bir gelenektir. Bu nedenle ilahiler cami ve tekke ilahileri olmak üzere iki guruba da ayrılabilir.
DİNİ TASAVVUFİ ŞİİRİMİZDE İLAHİ TÜRLERİ
Hikmet: Ahmet Yesevi yazmış olduğu şiirlere hikmet adını vermiş, bu hikmetler biçim konu ve içerik bakımından ilahi nazım türünün ilk örnekleri olmuştur.
Âyin: Mevlevîler tekkelerinde okudukları ve söyledikleri ilahilere Ayin demişlerdir.
Tapuğ: Gülşenî tekkelerinde okunan ilahilerin adıdır..
Durak: Halvetî tekkelerinde okunan ilahilerdir.
Cumhur: Mevlevî ve Bektaşî tekke ve dergâhlarında okunan ilahilerdir.
Nefes: Alevî-Bektaşî tekkelerinde okunan ilahilerdir
Deme (deyiş): Alevilerde Cem törenlerinde okunan ilahi türüdür.
KAYNAKÇA
0
0
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın